Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/541 E. 2021/57 K. 21.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/493 Esas
KARAR NO: 2021/1
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 23/10/2019
KARAR TARİHİ : 04/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasında yapılan açık yargılaması sırasında davacılar vekili tarafından verilen —– tarihli davadan feragat dilekçesi üzerine dosya resen incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı bankanın müşteri olduğunu, davalı banka şubesi tarafından müvekkiline kredi kartının verildiğini, kredi kartının hesap ekstresinin son ödeme tarihinin —olduğunu, borç tutarının ise —- olduğunu, davalı bankanın henüz daha son ödeme günü gelmeden, ayrıca müvekkilinin diğer hesaplarında borcu fazlasıyla karşılayacak para bulunmasına rağmen bu hesaplardan söz konusu —– tahsil edebilecek olmasına rağmen bu hesaplardan tahsilat yapmayıp, —-tarihinde, daha ödeme günü bile gelmeden —– kanuni takibe aldığını, ayrıca davalı bankanın müvekkilinin tüm hesaplarına da ayın gün aynı gerekçe ile haksız yere bloke koyduğunu, öncelikle davalı bankanın müvekkili —– hesapları üzerine haksızca koymuş olduğu tüm blokelerin ihtiyati tedbir olarak kaldırılmasına, neticede ise davanın kabulü ile müvekkili —- hesapları üzerine haksızca koymuş olduğu blokenin davalı banka tarafından kaldırılmasına, ayrıca davalı bankanın haksız işlemleri ve bildirimi ile davalı — nezdinde sıfırlanan müvekkil —- kredi notunun eski haline getirilmesine/düzeltilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili —-tarihli dilekçesinde; huzurdaki davadan her iki davalı yönünden feragat ettiklerini beyan etmiştir.
CEVAP /TALEP :
Davalı —tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle ; Davacı —- kayıt numarasıyla müvekkili banka— müşterisi olduğunu, davacı tarafından müvekkili bankadan — yılında kredi kartı alınarak kullanıldığını ve ilgili karttan yapılan — harcama ve — masraf riski — tarihinde kanuni takip ekranlarına intikal ettiğini, ilgili kredi kartı için — tarihinde —- anapara ve masraf riskinden tahsil edildiğini, ilgili kredi kartı nedeniyle halen —– anapara ve yaklaşık —yıldır işleyen mahrum kar payı dahil toplamda — riskin devam ettiğini, müşterinin takibe intikal ettiğinde banka tarafından –otomatik olarak bildirim yapıldığını, davacıya ilişkin — dosyanın — yani tahsilat tarihinde kapatıldığına ilişkin bilgilerin yer aldığını, davacı tarafından müvekkil bankaya en son —- talep numaralı şikayet kaydı oluşturulduğunu, —- tarihinde cevap için müşterinin arandığını fakat ulaşılamadığını, iddia edilenin aksine davacıya mevcut riski nedeniyle bloke konulduğunun bildirilmeye çalışıldığını, davacı ile imzalanmış olan kredi kartı sözleşmesi, cari/katılma hesabı rehin sözleşmesi uyarınca, yapılan tüm işlemlerin usul ve yasaya uygun olması nedeniyle davacıların blokelerinin kaldırılmasına ilişkin taleplerin kabul edilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle usul ve yasaya aykırı davacı taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini, yargılama masrafları ve avukatlık ücretinin davacılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı—– vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle ; müvekkilinin özel hukuka tabi bir bilgi alışveriş kuruluşu olduğunu, davacılar tarafından müvekkiline yöneltilen işbu davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, söz konusu davanın bilgi alışverişi işlemleri ile sınırlı olarak faaliyette bulunan —- yönlendirilmesinin mümkün olmadığını, müvekkili ile davalı arasında herhangi bir sözleşme ilişkisi veya başkaca bir hukuki ilişkinin bulunmadığını, davacıların iddiaları diğer davalı banka ile aralarındaki hukuki münasebetten, kredi ilişkisinden veya hesap işlemlerinden kaynaklanmakta olduğunu, bu hukuki ilişki ile müvekkilinin gerek doğrudan gerekse dolaylı bir ilişkisinin bulunmadığını, müvekkili kuruluşlardan biri tarafından müşteri hakkında veri tabanına olumsuz bir bilgi kaydı girilmesi durumunda, aynı müşteri kredi almak için — başka bir kredi kuruluşuna başvurduğunda başvurusu bu üye kuruluş tarafından reddedileceği gibi, —– yer alan olumsuz kayda rağmen kabul de edilebileceğini, bu hususun tamamen üye kuruluşun yani bankanın kendi takdirinde olan bir husus olduğunu, davacıların ifade ettiği tüm iddiaların diğer davalı bankaya yönelik olduğunu, davacı yan ile müvekkili kuruluş arasında hiçbir hukuki ilişki bulunmaması nedeniyle husumet itirazının kabulüne ve uyuşmazlığın esasına girmeden davanın müvekkili açısından husumet nedeni ile reddine, müvekkili ———bankalar ile finansal kuruluşların bildirdiği bilgileri değiştirme veya düzeltme yetkisi olmadığından bu bilgilerin doğruluğundan veya hatasından dolayı maddi hukuk açısından sorumluluk olmaması nedeniyle davanın esastan reddine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasına ilişkindir.
Davacılar vekili — sisteminden gönderdiği —- tarihli dilekçesinde davadan kayıtsız ve şartsız olarak feragat ettiğini beyan etmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 74.Maddesi kapsamında dosyaya mübrez vekaletname üzerinde yapılan incelemede davacılar vekilinin davadan feragat yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
6100 sayılı HMK’nın 309/1.maddesi gereğince; feragat dilekçe ile veya sözlü olarak yapılır. HMK’nın 310/1 maddesi gereğince; Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. HMK’nın 309/2.maddesine göre ise; feragat karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatına bağlı değildir. HMK’nın 309/4 maddesine göre de; Feragat kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
6100 Sayılı HMK’nın 311.maddesinde; “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.” hükmü bulunmaktadır.
6100 Sayılı HMK’nın 312/1.maddesine göre ise “Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir. Feragat veya kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerini mahkumiyet, ona göre belirlenir.” hükmü bulunmaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve anılan yasal düzenlemeler ışığında davanın, davayı sona erdiren feragat beyanı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Yapılan yargılama giderleri vaki davadan feragat nedeniyle davacı üzerinde bırakılmıştır. Ancak davalılar vekilleri tarafından ayrı ayrı verilen dilekçeler ile davacı taraftan yargılama gideri taleplerinden feragat ettiklerinden davalılar tarafından yapılan yargılama giderleri de kendilerinde bırakılmış ve vaki vazgeçme nedeniyle işbu davada vekille temsil edilen davalılar lehine vekalet ücreti de takdir edilmeksizin sonuç itibariyle 6100 sayılı HMK’nın 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-)Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-)492 Sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (I) sayılı tarifenin (III) kısmınin 2-a fıkrası gereğince alınması gereken 59.30 TL karar ve ilam harcının, Harçlar Kanununun 22.maddesi gereğince davanin ilk celseden önce feragat ile sonuçlanmış olması nedeniyle 1/3’ü alınacağından, alınması gereken 19,76 TL karar ve ilam harcının, başlangıçta alınan (44,40 TL) peşin harçtan mahsubuyla bakiye 24,64 TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara/vekillerine iadesine,
4-)Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin vaki feragatlar nedeniyle ayrı ayrı kendilerinde bırakılmasına ve bu kapsamda vekille temsil edilen davalılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-) 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansınin yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, taraf ve taraf vekillerinin yokluğunda, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile —– Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 04/01/2021