Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/521 E. 2021/467 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/521 Esas
KARAR NO: 2021/467
DAVA:İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/10/2019
KARAR TARİHİ: 24/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında farklı tarihlerde ——— yapılarak bu sözleşmelere istinaden sözleşmelere konu İşleri, sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirdiği, faturalarına keserek davalı şirkete gönderdiği ve hak edişlerinin de onaylandığı, davacının sözleşmelerden kaynaklanan bakiye alacağını ödememesi üzerine ——–yevmiye no’lu ihtarname çekildiği, davalının çekilen ihtarnameye itiraz da bulunmadığı ve ihtarname sonrasında çeşitli tarihlerde kısmi ödemeler yaptığı, ancak bakiye borcunu ve ihtarname tarihinden itibaren işlemiş olan avans faizini ifa etmediği, davacının yüklenici sözleşmelerinden kaynaklı alacağı ve işlemiş avans faizi için ————- dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafından bu takibe itiraz edildiği, Davalının itirazı sonrasında —— başvurusu yapıldığı ve anlaşılamadığı, davalı yüklenici sözleşmelerinden kaynaklı bakiye borcunu noter ihtarına rağmen tam olarak ödememesi ve sonrasında aleyhine yapılan icra takibine ——-kötü niyetli olduğu, takibi uzattığı, davalının itirazında bildirdiği “teminat mektubu verilmediği” yönündeki iddiasının gerçek olmadığı, Davacının sözleşmeler kapsamında teminat mektuplarını davalı şirkete vermiş sonrasında da davalı tarafça bu teminat mektupları müvekkil şirkete iade edilmiş ve müvekkil şirkette ilgili —– teslim ettiği, davalının itirazında bildirdiği ” Sözleşme konusu işleri sözleşme koşullarına ve fen ve sanat kurallarına uygun olarak tam ve eksiksiz bir şekilde yerine getirmediği” yönündeki iddiası da tamamen gerçek dışı olduğu, müvekkil şirket sözleşmelerden kaynaklı tüm edimlerini tam ve eksiksiz bir şekilde yerine getirdiği, davalının takibe itirazının haksız ve kötü niyetli olduğu ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi sonucu ispatlanacağı, Davanın kabulü ile davalının itirazının iptaline, takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket ile müvekkili davalı şirket arasında toplam— adet sözleşme akdedildiğini, sözleşme konusu ———– ilişkin işler tamamlandığını, davacının her ne kadar sözleşme gereği müvekkili şirkete verdiği teminat mektuplarının kendisine iade edildiğini iddia etmekte ise de söz konusu teminat mektuplarının hepsinin süreli verildiğini, süresi biten teminat mektuplarının yerine yenisi verilmediği için müvekkili şirketin nakdi teminat tutmak zorunda kaldığını, toplam — sözleşmenin toplam hakediş bedelinin —– olduğunu, müvekkili şirketin söz konusu tutardan sadece sözleşme hükümleri gereği henüz kesin hesabı yapılmayan iki sözleşmeye istinaden, davacının teminat mektubu vermemesi üzerine nakdi teminat kesintisi yapmak zorunda kaldığını, bakiye yaklaşık —- tamamını davacıya ödediğini, müvekkili şirket davacının iddia ettiği gibi kötü niyetli olsa davacıya ——— alacağını ödemeyeceğini, bu nedenlerle asıl kötü niyetli olan henüz iadesi için koşullarının oluşmadığı halde teminat olarak tutulan tutarın ödenmesi için huzurdaki davacı açan davacı olduğunu, bu nedenle haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile müvekkili şirket lehine alacağın %20 sinden az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER: ——- sayılı dosyası , ——-dosyadaki diğer bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava , İtirazın İptali ve tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş, uyuşmazlık belirlenmiş ve vaki davete karşın tarafların sulh olmak istememeleri üzerine tahkikata geçilerek tahkikat işlemleri yerine getirilmiş ve karar duruşmasına katılan taraf vekillerinin son sözleri dinlenerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Davaya konu ——- sayılı dosyası getirtilerek, incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusuyla uyumlu olduğu görülmüştür. Dosyaya mübrez Arabuluculuk tutanağına göre de zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere ; 2004 Sayılı İİK.’nın 67.maddesinde ———- Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. ——- Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın ———– yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. ——-Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.——— Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmü bulunmaktadır.
Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre——– sayılı dosyasından davalı hakkında eser sözleşmesi kapasımında düzenlenen faturalara ve cari hesap ilişkisine göre icra takibi başlatıldığı ,takibe yapılan itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğu ve bir senelik hak düşürücü süre içinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce yukarıda açıklanan usul işlemlerine müteakiben taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve dosya bilirkişi raporu düzenlenmesi için bir mali müşavir bilirkişiye verilmiştir. Bilirkişi ——- tarafından her iki tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda hazırlanan işbu raporda taraflar arasında ticari ve akdi ilişki tespit edilerek; davacı kayıtlarına göre —- tarihi itibariyle — alacaklı olduğu, davalının — tarihi itibariyle —- teminat tutarını borç kaydettiği ve böylece davacının borçlu durumuna geçtiği yönünde tespit ,hesap ve görüş bildirilmiştir. Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş ve taraflara beyan ve itirazlarını bildirmeleri için gerekli yasal süre tanınmış ve buna ilişkin beyanlar ve itirazlar da değerlendirilmiştir. Bu kapsamda alınan bilirkişi raporunun denetimi yapılmış ve dosya kapsamıyla genel olarak uyumlu olduğu değerlendirilmiştir. Somut olayda taraflar arasında düzenlenen —– tarihli protokol ile davalının toplam borcunun — olduğu kararlaştırılmış ve—- halinde ödeme planı belirlenmiş ve bu plan doğrultusunda ödeme gerçekleştiğinde tarafların birbirini ibra etmiş olacağı görülmüştür. Davalının bu protokol çerçevesinde bir kısım ödemeler yaptığı sabittir. Hal böyleyken davalı tarafın bakiye borcu ödemesi yerine işbu potokol ve sözleşme ilişkisine göre iş teslim edildiği ve teminatı gerektirir hiçbir husus kalmadığı ve iade edildiği halde birden ticari defter ve kayıtlarına teminat tutarı olarak —– miktarı kaydederek davacıyı borçlu duruma düşürmesi sözleşme ilişkisine ve illaki dürüstlük kuralına açıkça aykırı bulunmuştur. Zira herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kuralına uygun davranmak zorundadır. Filvaki mevcut deliler karşısında temel sözleşme ilişkisi, kesilen faturalar, protokol kapsamında ödenen miktarlar karşısında usulüne uygun olarak tutulan her iki taraf ticari defter ve kayıtlarına ve bilhassa bilirkişi raporuna göre davacı şirketin davasını TMK’nın 6, HMK’nın 190 ve 222/3 maddeleri nazarında takibe konu asıl alacak toplamı yönünden ispat ettiği sonuç ve kanaati hasıl olmuştur. Binaenaleyh dosyaya mübrez bilirkişi raporunun gerekçeli, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ve yerinde olduğu da kabul ve takdir edilerek davacının davasının kısmen kabul; kısmen reddi ile, davalı-borçlunun —sayılı takip dosyasına —– asıl alacak kısmına yapmış olduğu itirazın iptali ile icra takibinin, tarafların ticari şirket olması hasebiyle tacir olmaları ve temerrüt durumunun ihtar sonrası yapılan ödemeler karşısında bakiye ve asıl alacak olarak gösterilen borç için icra takibiyle oluştuğu kanaatiyle işbu asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans işlemlerinde uygulanan —– oranlarda ticari temerrüt faizi işletilmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin —– talebin ise reddine karar verilmiştir.
Davacının İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise —– kararlılık kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nın 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlunun itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması, başka bir ifadeyle borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Bu açıklamalar ışığında Somut olayda asıl alacağın gerçek miktarı belli olmasının yanında, davalı taraf da borcunun varlığı ve miktarını açık ve net olarak sözleşme ilişkisi, protokol ve yaptığı ödemelere göre belirleyip tespit edebilir durumdadır.——- davalının itirazının haksızlığına karar verildiğinden ve davalı-borçlu yönünde takibi konu alacak/borç muayyen olduğundan İcra İflas Kanunu’nun 67/2.maddesi gereğince şartları oluşmakla asıl alacağın %20’si olan —– icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmesi gerekmiştir.
Davalı vekilinin İcra İflas Kanununun 67/2.maddesi gereğince kötü niyet tazminatı talebi ise, yargılama sonucunda takibin ve alacaklı/davacının kısmen de olsa haklı çıkması ve davacı-alacaklının takipte kötü niyetli olarak hareket ettiğine müteallik hiçbir delil bulunmadığından dinlenmemiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında 6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden sorumluluk, aynı yasanın 326/2 Maddesi gereğince tarafların haklılık durumu esas alınarak belirlenmiştir. Bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi———bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin de kabul ve ret oranına göre karşılıklı olarak taraflardan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek ve maddi hataya müteallik yazım hataları düzeltilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK’nın 26 ve 297/2 maddeleri gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KISMEN KABUL;KISMEN REDDİNE,
2-)2004 sayılı İİK’nın 67/I maddesi gereğince davalı-borçlunun —— sayılı takip dosyasına ——- asıl alacak kısmına yapmış olduğu itirazın İPTALİ ile icra takibinin, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans işlemlerinde uygulanan——- değişen oranlarda ticari temerrüt faizi işletilmek suretiyle DEVAMINA, fazlaya ilişkin ———- talebin REDDİNE,
3-)Davacının, 2004 sayılı İİK’nın 67/II maddesi gereğince icra inkar tazminatı talebinin kabulüyle; asıl alacağın — % 20’si olan — icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-)Davalının, 2004 sayılı İİK’nın 67/II maddesi gereğince haksız ve kötü niyetli takip tazminatı talebinin REDDİNE,
5-)Harçlar Kanunu gereğince kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken ———– karar ve ilam harcından ; başlangıçta peşin alınan—- ilamsız icra takibi dosyasına yatırılan – harcın mahsubuyla bakiye —- karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca—– bütçesinden ödenen kabul edilen miktar (%77) üzerinden hesaplanan —– arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca——-bütçesinden ödenen ret edilen miktar (%23) üzerinden hesaplanan 303,60 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
8-)Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 6,40 TL vekalet harcı ve 3.239,85 TL peşin harç olmak üzere toplam 3.290,65 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-)Davacı tarafından yapılan 70,65 TL posta ücreti ve 750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 820,65 TL yargılama giderinden davanın kabul (%77) ve red (%23) oranına göre 631,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın ——— davacı üzerine bırakılmasına, davalı tarafından vekil dışında yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-)Davacı kendisini davada vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan …Ü.T. 13/1, maddeleri uyarınca kabul edilen—- miktar üzerinden hesaplanan —- nispi vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-)Davalı kendisini davada vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan …Ü.T. 13/1, maddeleri uyarınca reddedilen –miktar üzerinden hesaplanan 8.689,92 TL nispi vekalet ücretinın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
12-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 sayılı HMK’nın 341/1 ve 345/1 maddeleri gereğince iki hafta içinde mahkememize verilecek dilekçeyle ——- Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/06/2021