Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/515 E. 2020/281 K. 09.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/515 Esas
KARAR NO : 2020/281

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/10/2019
KARAR TARİHİ : 09/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasında yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firma tarafından borçlu davalı firmaya——– jeneratör için yakıt deposu satışı yapıldığını, bu satışa ilişkin 28.03.2018 tarihinde —–bedelli faturanın kesildiğini, davalı borçlu firmanın işbu alım satıma ilişkin olarak müvekkili firmaya—- yapıldığını, bu satışlara ilişkin olarak davalı borçlunun cari hesapta müvekkili firmaya 30.230,72 TL borçlu olduğunu, davalı borçlu adına İstanbul Anadolu — İcra müdürlüğünün —- Esas sayılı dosyasında takip yapıldığını, bu takibe borçlunun haksız şekilde itiraz ettiğini, haksız itirazın iptali ile yasal faiziyle birlikte ödemelerine ve takip konusu alacağın % 20 ‘sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından icra takibine konu edilen alacak iddiasının yerinde olmadığını, müvekkil şirket tarafından ticari satımdan kaynaklanan tüm bedellerin ödendiğini ve kesin kabul işlemleri bitmeyen proje bakımından son tahakkukların kesinleşmediğinden yapılan itirazın haklı ve yerinde olduğunu, bu sebeple davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü —- Esas sayılı dosyası ,Ticari Defter ve Belgeler, Bilirkişi Raporu, Arabuluculuk Tutanağı, Faturalar ve dosyadaki diğer bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava , İtirazın İptali ve tazminat ( Ticari Satımdan Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş ve tarafların sulh olmaması nedeniyle uyuşmazlık belirlenmiş ve tahkikata geçilerek sonuca gidilmiştir.
—– Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: —–.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:——–) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır—–Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.— Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmüne amirdir.
Davaya konu İstanbul AnadoluAnadolu—. İcra müdürlüğünün —– Esas sayılı dosyası getirtilerek, incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile uyumlu olduğu görülmüştür.
Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre İstanbul Anadolu —–. İcra müdürlüğünün—Esas sayılı dosyasından davalı hakkında cari hesap ilişkisine dayalı olarak icra takibi başlatıldığı ,takibe yapılan itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğu ve bir senelik yasal süre içerisinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce taraf delilleri toplanmış tarafların bağlı bulundukları vergi dairesi müdürlüklerinden—- formları celp edilmek suretiyle dosya bir mali müşavir bilirkişiye verilmiştir. Bilirkişi —– tarafından hazırlanan rapor taraflara tebliğ edilmiş ve taraflar bilirkişi raporuna karşı beyan, itirazlarını bildirme imkanı verilmiştir. Bilirkişi tarafından her iki tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda hazırlanan işbu rapora göre davacının davalıdan icra takibine konu edildiği üzere—alacaklı olduğunun bildirildiği görülmüştür. İcra takibinin Türk Parası üzerinden başlatılması ve takip tarihi ile rapor tarihi arasındaki kur farkından doğan fazlalığın sonuca bir etkisi görülmemiştir. Bu kapsamda alınan bilirkişi raporunun denetimi yapılmış ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu ve davacı tarafın davasını her iki tarafın usulüne uygun olarak tutulan ticari defter ve kayıtları ile açıkça ispat ettiği anlaşılmıştır. Bu kapsamda dosyaya mübrez işbu bilirkişi raporunun gerekçeli, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ve yerinde olduğu kabul ve takdir edilerek davacının davasının kabulü ile davalının İstanbul Anadolu —İcra Dairesinin ——- Esas sayılı dosyasına karşı yapmış olduğu itirazının İİK’nın 67/1. maddesi gereğince iptali ile İcra takibinin asıl alacağa takip tarihinden itibaren %19,50 oranında ve değişen oranlarda işleyecek avans faizi uygulanmak suretiyle devamına karar verilmiştir.
Davacının İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise —kararlılık kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nın 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlu itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması böylece borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması başka bir ifadeyle borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Somut olayda davalının borcunun varlığı ve miktarı taraf ticari defterlerine göre açık ve net olarak belirli olup bu nedenle davalının itirazının haksızlığına karar verildiğinden İcra İflas Kanununun 67/2.maddesi gereğince asıl alacağın %20’si olan 6.046,00 TL icra inkar tazminatının da davalıdan alınarak davacıya verilmesi de uygun bulunmuştur.
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, 326/1. Maddesi gereğince tamamen davalı taraf sorumlu tutulmuştur. Ayrıca bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilerek 6100 Sayılı HMK’nın 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KABULÜNE,
2-)İİK’nın 67/1 Maddesi gereğince davalının İstanbul Anadolu —–. İcra Dairesi’nin —Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın İPTALİ ile İcra takibinin asıl alacağa takip tarihinden itibaren %19,50 oranında ve değişen oranlarda işleyecek avans faizi uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
3-)İİK’nın 67/2 maddesi gereğince asıl alacağın %20’si olan —- icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine ,
4-)Harçlar Kanunu gereğince alınan 2.065,08 TL karar ve ilam harcın peşin alınan 365,12 TL harcın ve ilamsız icra takibinde alınan 151,15 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.551,81 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile —- uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-)Davacı tarafından yapılan 44.40 TL başvurma harcı 365,12 peşin harç ve 48,25 posta masrafı ve 650,00 bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.107,77 TL yargılama giderinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ….—. 13/1 uyarınca 4.534,61 TL nispi vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye mahkemesinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup , usulen anlatıldı