Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/514 E. 2021/781 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/514 Esas
KARAR NO: 2021/781
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 24/10/2019
KARAR TARİHİ: 26/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı —- dava dışı sürücü —- sevk ve idaresinde iken yine dava dışı sürücü —- sevk ve idaresinde bulunan ve kendi adına kayıtlı olup davalı sigorta şirketine ——plaka sayılı —- karışmış olduğu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasından dolayı maddi hasar ve değer kaybına uğramış olduğundan bahisle, —-değer kaybı olarak şimdilik —- üzere toplam — davalı sigorta şirketine başvuru tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının—— şartları düzenlemeleri gereği riziko ve hasarı ihbar edip gerekli bilgi ve belgeleri sigorta şirketine iletmesi ve zorunlu haller dışında, rizikonun gerçekleştiği yer veya şeylerde bir değişiklik yapmaması gerekirken, tam aksi yönde davranmasının yükümlülüklerin kasten ihlali niteliğinde olduğunu, başvuranın meydana geldiğini ileri sürdüğü hasarın taraflarına ihbarda bulunmadan anlaşmalı eksperine hesaplattırdığını ve onarımı gerçekleştirdiğini, dolayısıyla müvekkili şirketin gerçek zararı tespit edebilme imkânının ortadan kalktığını, araç üzerinde taraflarınca ekspertiz incelemesi yapılmadan zararın tespitinin ve denetiminin mümkün olmayacağını, başvuran tarafından denetim imkânlarının kötüniyetli bir şekilde kasten ortadan kaldırıldığını, itiraz yöneltme ve savunma haklarının kasten önüne geçildiğini beyan ederek davacının kötü niyetli ve haksız tazminat davasının usulden ve esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili —– tarihli talep artırım dilekçesinde özetle; Dosyada toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda değer kaybı tazminatını arttırmak suretiyle, —olan değer kaybına ilişkin alacak taleplerini bilirkişi raporu doğrultusunda —- arttırarak — değer kaybı alacağının sigorta şirketi yönünden başvuru tarihinden itibariyle işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller
Davalının—– dosya arasına alınmıştır.
Davalı sigorta şirketine yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—– sayılı dosyasın uyap kayıtları dosya arasına alınmıştır.
——yazılan müzekkere cevapları dosya arasına alınmıştır.
—— yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Trafik kusuru konusunda uzman bilirkişi raporu dosyaya sunulmuştur.
Hasar ve değer kaybı konusunda uzman bilirkişi kök ve ek raporu dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava,—- tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle davalı şirket nezdinde sigortalı bulunan — plakalı aracın davacıya —- plakalı araç ile çarpışması sonucu, —–plakalı araçta hasar ve değer kaybı olup olmadığı ve buna bağlı olarak HMK 107.maddesi uyarınca açılmış maddi tazminat davasıdır.
Dosyada bulunan delil ve tüm belgelerden davamıza konu trafik kazasında —-plakalı aracın sürücüsünün, kavşakta, önceden görünür vaziyette bulunan—– uyarak sola dönme eyleminde bulunmaması, varlığı tehlike habercisi olmakla birlikte, ihlali tek başınal kaza nedeni olmayan bu işaret levhasına rağmen yaptığı sola dönüş eyleminde de, kavşağa gelmeden—— önce sola sinyal verip geriden gelen araç olup olmadığını kontrol ederek yolun gidişe ayrılmış kısmının soluna yaklaşması ve bu vaziyette geleceği kavşaktan sola dönüşünü yapması gerekirken, bu levhaya uymamanın yanında kazaya etken davranışlar olarak, sağ şeridi takiben geldiği kavşakta, sol gerisinden gelmekte olan motosikletin varlığını dikkate almadan. kontrolsüzce sola dönüş manevrası yaparak, sol gerisinden gelmekte olan motosikletin hareket alanını kapatarak gelip kendisine çarpmasına sebebiyet verdiği,—–maddelerini ihlal ettiği, bu sebeplerle davalı sigorta şirketine sigortalı olan —- plakalı araç sürücüsünün olayda asli ve %75 kusurlu olduğu,—- plakalı araç sürücüsünün ——Kavşaklara yaklaşırken hızını düşürmemek” maddesini ihlal etmesi sebebiyle tali ve %25 kusurlu olduğu, trafik kusuru konusunda uzman bilirkişi tarafından rapor edilmiş, mahkememizce de denetime elverişli ve gerekçeli bu rapora itibar etmek gerekmiştir.
Dava konusu araçta kaza tarihinden önce herhangi bir hasar yok ise; aracın kazasız piyasa rayici belirlenip buna göre hasarlı hali arasındaki fark değer kaybı kabul edilmelidir.
Davacıya ait araçta meydana gelen gerçek zararın belirlenmesi için mahkemece yapılacak iş, aracın kaza tarihindeki hasarsız piyasa değeri ve hasarlı haldeki piyasa değeri arasındaki farkı belirlemek için konusunda uzman bilirkişiden ayrıntılı denetime açık ve gerekçeli rapor alınarak, davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı nispetinde tazminata hükmedilmesi olmalıdır.
Mahkememizce dosya hasar ve değer kaybı konusunda uzman bilirkişisine tevdi edilmiş, —– plakalı araca ait —– sunulması halinde ek rapor düzenlenebileceği belirtilmiş, ilgili kayıtlar celbedildikten sonra aldırılan gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınan— tarihli hesap bilirkişi ek raporunda,—–yazılan müzekkereye verilen cevabi yazı ekinde, dava konusu trafik kazası nedeniyle düzenlenen eksper raporu suretinin sunulduğu, eksper raporunda, davacının maliki olduğu —- plakalı, —- olduğu, araç piyasa değerinin — olarak belirlendiği,—— tarihinde alınan hasar ihbarına istinaden araç yetkilisi ile görüşüldüğünü, ancak tazminat talebine konu aracın onarımının tamamlanarak gönderildiği bilgisinin edinildiğini, söz konusu motosikletin. onarımının sigorta şirketi tarafından yapılan—- tarihli ihbar bildiriminden yaklaşık —— tamamlandığı bilgisinin edinildiğini, bu sebeple ancak evraklar üzerinden değerlendirme yapılarak raporun tanzim edilebildiğini, fili ekspertiz imkanı sağlanamayan ve de görülemeyen araç zararı ile ilgili raporlarında yapılan değerlendirmeler hasar olduğu varsayımı üzerinden hareket edilerek yapılan tespitler olduğunun” açıklamasında bulunulduğu, dava konusu kaza nedeniyle, davacının maliki olduğu—- plakalı araçta meydana gelen hasar bedelinin işçilik ve —- olabileceğinin bildirildiği, aracın hasar kaydı sorgulandığında, dava konusu —– tutarında tramer kaydının bulunduğu, davacı taraf dava dilekçesinde her ne kadar, dava konusu trafik kazası nedeniyle müvekkilinin maliki olduğu motosiklette —- tutarında hasar meydana geldiğini bildirmiş ise de, iddiasını ispatlar nitelikte dosya içerisinde herhangi bir belgenin bulunmadığı, dosya içerisinde yalnızca —- kaşesinin bulunduğu ve—— tutarında hasar bulunduğunu gösterir fatura suretinin bulunduğu, ilgili faturanın dava konusu trafik kazası nedeniyle davacının maliki olduğu motorda meydana gelen hasar olduğuna dair davacı tarafından herhangi bir delil veya ilgili tutarın davacı tarafça ödendiğine dair ödeme dekontuna veya makbuza rastlanılmadığı, dosyada mevcut görgü tespit tutanağına göre, dava konusu tralik kazası nedeniyle davacının maliki olduğu——ön çamurluk sağ tarafında kırık olduğu, direksiyon far koruma demirinin eğilmiş olduğu, sol sinyal camının kırık olduğu, siperlik kısmının bulunmadığının bildirildiği, dosyada bulunan tüm bilgi ve belgeler, tramer kaydı, eksper raporu ve görgü tespit tutanağı birlikte değerlendirildiğinde, görgü tespit tulunağındaki beyanlarla eksper raporunda değişmesi gereken işçilik parçalarının birbiri ile uyumlu olduğu, yine eksper raporunda belirtilen parça ve işçilik tutarlarının emsal parça ve işçilik tutarları ile kadri maruf değer taşıdığı, ancak eksper raporunda bulunan işçilik ve parça toplam tutarının—– olduğu, dava konusu trafik kazası nedeniyle davacının maliki olduğu motosiklette meydana gelen hasar bedelinin belirlenmesi için ilgili işçilik ve parça tutanma —- eklenmesi gerektiği, dolayısıyla dava konusu trafik kazası nedeniyle davacının maliki olduğu ——parça ve işçilik tutarının ——olabileceği sonuç ve kanaatine varıldığı, motosiklette, kaza sonrasında yapılan tamirat ve değişimler sonucunda, bu değişimlerin yapıldığı aracın —— bağlantı yerlerinde değişim ve oynama olacağı için araç orijinalitesini yitireceği, hasarlı parçaların yenisi ile değişmesi veya parçalar üzerinde tamir edilmesi durumunda dahi dava konusu aracın kazalı duruma düşeceği, dolayısıyla piyasadaki hasarsız mevcut emsallerine göre mevcut değerinde azalma meydana geleceği, araç üzerinde yapılan inceleme ile piyasa rayiç bedelinin belirlenmesinde ——çıkacak hasar miktarı, hasar aldığı bölgeler, hasarlı parçaların yetkili serviste tamir cdilme durumu.—— rol aldığı, yapılan tramer sorgulamasında dava konusu —-, dava konusu trafik kazasından önce— tarihinde yapmış olduğu bir kazasının bulunduğu, ilgili kaza nedeniyle —- tutarında tramer kaydı bulunduğu, dosyada mevcut —- tarihli kaza nedeniyle davacının maliki olduğu motosikletin; —–kısımlarında hasar meydana geldiği, dava konusu trafik kazasında hasarlanan —- tarihili trafik kazasında da hasarlanarak değişiminin yapıldığı, dava konusu trafik kazası nedeniyle hasarlanan —–hasarların daha önce oluşmadığı değerlendirilerek hesaplama yapıldığı—- hasarsız muadillerine göre serbest piyasa koşullarında rapor tarihindeki rayiç değerinin ortalama —- olabileceği, kaza tarihindeki rayiç değerinin hesaplanması için enflasyon oranına göre indirim yapılması gerektiği, enflasyon oranına göre indirim yapıldığında, dava konusu trafik kazasının meydana geldiği—- el rayiç değerinin —— olabileceği,
——

—- hasar bedeli ve —- değer kaybı olmak üzere davacının talep edebileceği miktarın —–olarak belirlendiği rapor edilmiş, davacının, bu bedelleri esas alarak talep artırımında bulunduğu, ancak bilirkişi raporunda kusur oranlaması yapılmadığı ve sigorta şirketinin sorumluluğunun, sigortalısının kusuru oranında olması gerektiği nazara alınarak, bahse konu hesaplamanın basit bir matematik hesabını gerektirmesi, yargılamanın en az masrafla ve en kısa sürede çözümlenmesine dair usul ekonomisi ilkesi ve yargılamada hedef süre hususları gözetilerek, ek rapor alınması cihetine gidilememiş, mahkememizce %75 kusur oranı üzerinden hesap yapılmak suretiyle toplam—–davacının, davalıdan talepte bulunabileceği, kaza tarihinde poliçenin yürürlükte olduğu, aracın uğradığı hasar ve değer kaybı yönünden, sigorta poliçesi teminatı kapsamında olması sebebiyle davacının talebinin kısmen yerinde olduğu anlaşılmıştır.
—– sayılı ilamında:”Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulüne, davalının icra takibine itirazının —- asıl alacak üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava,——-kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Trafik kazaları, nitelikleri itibariyle haksız fiillerdendir. Haksız fiillerde temerrüt tarihi, haksız fiilin meydana geldiği tarih olup, zarar sorumlusunun ayrıca ihbar ve ihtar edilmesine gerek yoktur. Sigorta ettirenin dava hakkı, tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder. Ödeme tarihi aynı zamanda 3. şahsa rücu edebilme tarihidir. Bu nedenle işleten ve sürücünün faizden sorumluluğunun başlangıcının halefiyet başlangıcı olan ödeme tarihi olarak kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece, hükmedilen tazminata ödeme tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Davacı tarafça temerrüt faizi olarak avans faiz istenilmiştir. Davalının işleteni olduğu araç —–olup ticari araçtır. O halde, davada temerrüt faizi olarak ticari faiz niteliğindeki avans faizine hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesi de doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgıların giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK.nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK.nun 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.” belirtilmiştir.
Kazanın meydana geldiği tarihte yürürlükte bulunan KTK’nın 97. maddesine göre sigorta şirketinin temerrüdü kendisine müracaat tarihinden sekiz iş günü sonra başlayacağından ve dosya kapsamına göre sigorta şirketine eksiksiz evrakla başvuru yapılmadığı anlaşıldığından dava öncesinde davalı temerrüde düşürülmemiş olup, faiz, dava tarihinden itibaren başlatılmıştır. Ayrıca yukarıda anılan içtihat uyarınca her ne kadar davacı tarafça ticari faiz talebinde bulunulmuş ise de kazaya neden olan araç ticari araç olmayıp hususi araç olduğundan ve davacı da tacir olmadığından yasal faize hükmetmek gerekmiş ve davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan her ne kadar dava kısmen kabul edilmiş ve davalı taraf vekille temsil edilmiş ise de, dava konusu uyuşmazlıkla ilgili olarak yapılan arabuluculuk görüşmelerine davalının katılmadığı, mazeret de göndermediği anlaşıldığından Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 25/9 ve 26/2. Maddeleri gözetilerek yargılama giderlerinden davalı taraf sorumlu tutulmuş, davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş ve dava öncesi —– bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile toplam — tazminatın dava tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken — harçtan peşin alınan —- harcın mahsubu ile bakiye —– harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3—– ıslah harcının toplamı olan —– yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4———- bütçesinden ödenen —– arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca ——vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Her ne kadar davalı kendisini vekille temsil ettirmiş ise de,—–gereğince davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-Davalı tarafından yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde———— Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/10/2021