Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/51 E. 2020/328 K. 10.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2019/51 Esas
KARAR NO: 2020/328
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 06/09/2019
KARAR TARİHİ: 10/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA-TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ——- plakalı aracın maliki olduğunu, mülkiyeti davalı —– ait olan ——- plakalı aracın müvekkiline ait araca çarptığını, davalı aracın trafik kurallarını ihlal ederek ve tam kusurlu olarak müvekkiline ait araca çarparak maddi hasar oluşmasına sebep olduğunu, taraflarınca ——- Sulh Hukuk mahkemesinden delil tespiti talebinde bulunulduğunu, bilirkişi Makine Yüksek Mühendisi——— tarafından tanzim edilen raporda araçta ———- maddi zarar saptandığını, müvekkilinin tüzel kişi olduğunu, aracı ticari amaçla kullandığını, bu kaza sonucu müvekkile ait aracın işten geri kaldığını, müvekkil firmanın dava konusu aracı hasarlı olarak —— tarihinde ——bedel karşılığında sattığını belirterek öncelikle davalı —— adına kayıtlı aracın devrinin engellenmesi amacı ile üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, ——– zararın ve —— tarihinden itibaren reeskont faiz, yargılama giderleri ve vekalet ücreti masraflarının davalılardan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP -TALEP : Davalı ———- vekili cevap dilekçesinde özetle ; davacı tarafın delillerinin kendilerine tebliğ edilmesini talep ettiklerini, dava konusu edilecek olay ile ilgili dava ikamesinden önce sigorta şirketine başvurulması gerektiğini ancak davacı tarafın hiçbir başvuruda bulunmadığını bu sebeple davanın dava şartı yokluğundan reddedilmesi gerektiğini, dosyanın kusur bilirkişisine tevdi edilmesi gerektiğini, davacı tarafın yokluğunda almış olduğu bilirkişi raporu var ise bu raporun kabulünün mümkün olmadığını, dava konusu olan davacıya ait aracın —– konusunda bilirkişiye gönderilmesini talep ettiklerini, somut uyuşmazlıkta davacı vekili tarafından onarıma ilişkin herhangi bir belgenin sunulmadığını, davacı tarafının tazminat talebinin haksız fiilden kaynaklandığını belirterek davanın usulden reddine, usulden reddin kabul edilmemesi halinde kusur yokluğu, ve cevap dilekçesindeki sair nedenlerden ötürü esastan reddine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
DELİLLER: —– Sulh Hukuk Mahkemesinin—– sayılı dosyası, —– Cumhuriyet Başsavcılığının — sayılı kararı, Araç Kayıtları, — Senedi, —- Bilirkişi Raporu, Arabuluculuk Tutanakları , Tespit ve Tutanaklar, Dosya kapsamındaki sair bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava, Trafik Kazası nedeniyle (haksız fiil) davacının aracında meydana gelen hasar ve kullanım yoksunluğu nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş, uyuşmazlık belrlenimiş ve tarafların sulh olmaması nedeniyle tahkikata geçilmiştir. Tahkikat aşamasında ise deliller incelenip tartışılmış ve duruşmaya katılan tarafların son beyanları alınarak sonuca gidilmiştir.
Bilindiği üzere Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmaktadır. Haksız fiilin unsurları ise eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak gösterilmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğmalı, zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ile zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir. Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Yukarıdaki genel açıklama ışığında olaya baktığımızda davacı şirkete ait ——- plaka sayılı araç ile davalı davalı — adına kayıtlı araçların ———– tarihinde trafik kazasına karıştığı davalı —— ait aracın kaza sınasında sürücüsünün diğer davalı —– olduğu ,davalı —— ise davlıya ait aracı kaza tarihine kapsar şekilde sigortacısı olduğu ilgili kayıt ve belgelerle sabit olup uyuşmazlık konusu değildir. Öte yandan davacı şirket tarafından —- plaka sayılı araç ——– tarihinde satıldığı da sabit olup kaza tarihi olan —– ila satış tarihi olan —– tarihleri arasında araç —- davacıda kalmıştır. Öncelikle davalı ——- zamanaşımı ve dava şartına yönelik usulü itirazları değerlendirilmiş ve davanın süresinde açılması ve sigorta şirketine başvurunun yapılmış olması ile zorunlu arabuluculuk sürecinden geçilmesi nedeniyle dinlenmemiştir. Davacı tarafından hasara ilişkin olarak açılan —- Sulh Hukuk Mahkemesinin ——- sayılı dosyası da getirtilerek dosya arasına alınmış ve incelenmiştir. Yapılan incelemede olaya ilişkin olduğu ve bilirkişi raporu alındığı anlaşılmıştır. ———–
Yukarıda yapılan açıklamalar, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre somut olayda; uyuşmazlığın temelinin meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle kusur ve hasar üzerinde yoğunlaştığı anlaşılmıştır. Bu kapsamda taraf beyanları alınmış ve delileri toplanıp, usulü işlemler yerine getirilerek dosya hasar ve kusuru ilişkin rapor düzenlemesi için resen seçilen Makine Mühendisi bir bilirkişiye verilmiştir. Bilirkişi —— tarafından verilen —— tarihli raporda kazada kusurun % -100 oranında davalı — sigortalanan ——— Plaka sayılı araç sürücü — olduğu bildirilmiştir. Ayrıca davacıya ait araçta ——– hasar meydana geldiği, aracın kısa bir süre sonra satılması nedeniyle kullanılamadığı günler için tazminat istenemeyeceği yönünde görüş bildirilmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş beyan ve itirazlar değerlendirilmiştir. Bu kapsamada öncelikle davalı tarafların sorumluluğu altındaki aracın davacıya ait araca park halindeyken çarptığı ve araçtaki hasarın ağırlı gözetildiğinde kusurun tamamen —— plakalı araç sürücüsünde olduğu tartışmasızdır. Hasar bedeline gelince, gerek tespit dosyasından alınan bilirkişi raporunda gerekse mahkememizce alınan bilirkişi raporunda hasar bedelinin —-olduğu bildirilmiştir. Ancak esasında aracın — toplam hasar bedeli olduğu belirlenmesine karşın her iki bilirkişi de özetle aracın tamir edilmesinin uygun olmayacağı, aracın ——– olması nedeniyle gerçek hasar bedelinin —tenzil edilerek —— olabileceği yönünde görüş beyan etmişleridir. Ancak davacı tarafın istediğinde aracı tamir ettirebileceği, hasarlı olarak satabileceği ve bu durumda gerçek hasar bedeli oranında zarara uğrayacağı anlaşılmakla bilirkişilerin aksi yöndeki görüşlerine itibar edilmemiş ve bu yönüyle raporla bağlı kalınmamıştır. Kaldı ki davacı taraf davasını yaptırmış olduğu delil tespiti ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda açmış olup bu bilirkişi raporunda ve servis teklif formundaki hasar onarım bedeline göre belirlilik ve hukuk güvenlik ilkeleri kapsamında da çelişkili ve geçerli ve yeterli gerekçe içermeyen bu kısımlar yönünden bilirkişi rapor içerikleri yersiz bulunmuştur. Anılan hususların teknik bilgi gerektirmediği, öyle olsa bile günümüzün iletişim ve İnternet olanakları yanında Hakimlik bilgi ve tecrübesiyle de çözülebileceği değerlendirilerek aradaki farkın düşük bir miktar olması da değerlendirilerek faklı bir bilirkişiye başvurulması da düşünülmemiştir. Yine bu kapsamda her iki bilirkişi tarafından aracın tamirde kaldığı/kalacağı süre boyunca davacının zararının doğmayacağı şeklinde özetlenebilecek görüşleriyle de bağlı kalınmamıştır. Davacının aracını sattığı tarih ile kaza tarihi arasındaki yaklaşık iki ayılık süre ,aracın —— olacak kadar hasara uğraması, günümüzün ekonomik ve sosyal koşulları ve ikame araç bedelleri, olayın ve sonrasında yaşanacakların kusursuz davacı üzerinde yarattığı ve yaratacağı psikolojik ve sosyolojik etki ve sonuçları gibi objektif olgular birlikte değerlendirildiğinde aracın kullanımından yoksunluk için talep edilen —– kısmında hüküm altına alınmasının hukuken ve hak yönüyle gerekli olduğu sonuç ve kanaati hasıl olmuştur. Böylece davacı şirketinin TBK,49, KTK,91/1,85/1-son ,Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-5 nazarında TMK, 6 ve HMK, 190. maddeleri nazarında davasını ispat ettiği ve davasında haklı olduğu sonuç ve kanaatiyle davanın kabulü ile kaza tarihinde davacıya ait ——— plaka sayılı aracın onarım bedeli (hasar ve işçilik) için kaza tarihi olan —— tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte —— işbu zarardan sorumlu tüm davalılardan ———- müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine ve —— plaka sayılı aracın kullanılamadığı zaman için kaza tarihi olan —-tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ——- işbu zarardan sorumlu davalılar———– müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, 326/1. Maddesi gereğince tamamen davalılar sorumlu tutulmuştur. Yargılama giderleri hasara ilişkin asıl davaya bağlı olarak yapıldığından ve davalı gerçek kişilerin ayrıca sorumlu tutulduğu miktarın azlığı da gözetilerek davalılar arasında yargılama giderleri yönünden bir ayrıma gidilmemiş ve HMK,326/3 geerğince tüm davalılar müştereken ve müteselsilen tamamından sorumlu tutulmuştur. Yine delil tespiti dosyasından yapılan giderlerde HMK’nın 323/1-ç ve 22/03/1976 gün ve 1/1 sayılı İBK gereğince yargılama gideri olarak davalılara yüklenmiştir. Ayrıca yargılama gideri kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi——– bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin de davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilerek 6100 Sayılı HMK’nın 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-)Davanın KABULÜNE,
2-)——- plaka sayılı aracın onarım bedeli (hasar ve işçilik) için kaza tarihi olan —tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte —- tüm davalılardan——— müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-)—- plaka sayılı aracın kullanılamadığı zaman için kaza tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte — davalılar ——– müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.176,44 TL karar ve ilam harcınına 794,11 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.382,33 TL karar ve ilam harcının davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca——– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan alınarak hazineye irad kaydına,
6-)Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı 794,11 TL peşin harç ve 119,00 TL posta masrafı ve 700,00 TL Bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.657,51 TL yargılama giderinın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-)—-Sulh Hukuk Mahkemesinin ——- sayılı Delil Tespiti dosyasında davacı tarafından yapılan 20,40 TL başvurma harcı 73,10 TL peşin harç, 6,40 TL vekalet harcı , 33,50 TL posta masrafı ve 500,00 TL Bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 633,40 TL yargılama giderinın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-)Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddeleri uyarınca 6.845,00 TL nispi vekalet ücretinın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı davalı—- vekilinin ve davalılar—– yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——– Adliye mahkemesinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup , usulen anlatıldı.10/09/2020