Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/5 E. 2020/358 K. 23.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/5 Esas
KARAR NO: 2020/358
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/09/2019
KARAR TARİHİ: 23/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında cari hesap ilişkisinin mevcut olduğunu, borçlunun—– tarihi sonunda toplam ——- borcu bulunduğunu, borçlunun müvekkili olduğu şirket tarafından defaatle yapılar şifahi talepleri karşılıksız bıraktığını, ödeme hususunda herhangi bir olumlu dönüşte bulunmadığını, bu hususta arabulucuya başvurma şarıtnın gerçekleştirdiklerini, bu görüşmede de olumlu bir sonuç alınamadığını, bu nedenlerle herhangi bir ödeme yapmayan davalı taraf için ————- sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP : Davalı vekili tarafından vekaletname sunulmuş ve cevap dilekçesi vermek için ek süre talep edilmiş ve verilen ek süreye rağmen davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER : ——– sayılı dosyası ,Ticari Defter ve Belgeler, Bilirkişi Raporu, Arabuluculuk Tutanağı, dosyadaki diğer bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava , İtirazın İptali ve tazminat (Ticari Satından Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş ve tarafların sulh olmaması nedeniyle uyuşmazlık belirlenmiş ve tahkikata geçilerek sonuca gidilmiştir.
2004 Sayılı İİK.’nın 67.maddesi; ———- Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. ——- Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın ———— yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.——Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.———– Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmüne amirdir.
Davaya konu——- sayılı dosyası getirtilerek, incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile uyumlu olduğu görülmüştür.
Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre ——— sayılı dosyasından davalı hakkında cari hesap ilişkisine bağlı olarak icra takibi başlatıldığı ,takibe yapılan itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğu ve bir senelik yasal süre içerisinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce davacı tarafından gösterilen deliller toplanmış ve dosya bilirkişi raporu düzenlenmesi için bir mali müşavir bilirkişiye verilmiştir. Bilirkişi Mali Müşavir ——- tarafından hazırlanan rapor taraflara tebliğ edilmiştir. Bilirkişi tarafından davacı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda hazırlanan işbu rapora göre davacının davalıdan icra takibine konu edildiği üzere —– alacaklı olduğunun bildirildiği görülmüştür. Bu kapsamda alınan bilirkişi raporunun denetimi yapılmış ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafın davasını TMK’nın 6. HMK’nın 190 ve 222 . maddeleri nazarında usulüne uygun olarak tutulan ve karşı tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi nedeniyle kendi lehine delil delil olarak kabul edilen ticari defter ve kayıtları ile açıkça ispat ettiği anlaşılmıştır. Bu kapsamda dosyaya mübrez işbu bilirkişi raporunun gerekçeli, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ve yerinde olduğu kabul ve takdir edilerek davacının davasının kabulü ile davalının ———- sayılı dosyasına karşı yapmış olduğu itirazının İİK’nın 67/1. maddesi gereğince iptali ile İcra takibinin asıl alacağa takip tarihinden itibaren %19,50 oranında ve değişen oranlarda işleyecek avans faizi uygulanmak suretiyle aynen devamına karar verilmiştir.
Davacının İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise —– kararlılık kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nın 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlunun itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması, başka bir ifadeyle borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Somut olayda davalının borcunun varlığı ve miktarı davacının ticari defterlerine göre açık ve net olarak belirli, bilinir ve tespit edilebilir durumdadır. Bu nedenlerle alacak likit bulunmakla davalının itirazının haksızlığına karar verildiğinden İcra İflas Kanununun 67/2.maddesi gereğince koşulları oluştuğundan asıl alacağın %20’si olan ——— icra inkar tazminatının da davalıdan alınarak davacıya verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, 326/1. Maddesi gereğince tamamen davalı taraf sorumlu tutulmuştur. Ayrıca bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi ——–bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilerek 6100 Sayılı HMK’nın 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KABULÜNE,
2-)İİK’nın 67/1 Maddesi gereğince davalının ———-sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın İPTALİ ile icra takibinin asıl alacağa takip tarihinden itibaren %19.50 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle aynen DEVAMINA,
3-)İİK’nın 67/2 maddesi gereğince asıl alacağın %20’si olan 1.039,41 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 251,08 TL karar ve ilam harcınına 62,77 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 188,31 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca ——bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-)Davacı tarafından yapılan 44.40 TL başvurma harcı 62,77 TL peşin harç ve 43,00 TL posta masrafı ve 700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 850,17 TL yargılama giderinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca 3.400,00 TL nispi/maktu vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda 6100 sayılı HMK.’nın 341/2. maddesi gereğince karar tarihi itibariyle kararın miktar yönünden —–İstinaf kanun yoluna başvuru sınırının altında kaldığı anlaşılmakla, KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/09/2020