Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/497 E. 2021/974 K. 20.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/497 Esas
KARAR NO: 2021/974
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/10/2019
KARAR TARİHİ: 20/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket nezdinde sigortalı
bulunan — plakalı araç ile
dava dışı — plakalı aracın karışmış
olduğu çift taraflı ve ölümlü trafik kazasında davacının annesi —- tarihinde destekten yoksun kalma tazminat talebi ile başvuruda
bulunulduğu, şirket tarafından müvekkili adına —ödeme yapılmışsa da bu tutarın
müvekkilinin zararını tam olarak karşılamaması nedeniyle öncelikle eksik ödemenin
tamamlanması talebinde bulunulduğu, —
tarihinde başvuru yapıldığı, —– sınırı
içinde karar verilemediği ve buna bağlı başvurularının iade edildiği, desteğin ölümüne neden olan trafik kazasında kaza tespit tutanağından şirket nezdinde —- sürücüsü—- maddesini ihlal ettiği, diğer sürücü — kusurunun bulunmadığının belirtildiği, sigorta şirketi tarafından ödenen tazminatın eksik olduğu,
ödemenin yetersizliği aktüer bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağı, dikkat çekilmesi gereken hususun müteveffanın destekten yoksun kalanlar içerisinde sayılmaması ve sadece müteveffanın — çocuğunun tazminat dağılımında gözetilmesi gerektiği ileri sürülerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik — destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalı şirketten alınarak taraflarına ödenmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; — tarihinde meydana
gelen trafik kazasına karışan — sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, — vefatından dolayı desteğinden yoksun kalan—-ödeme yapıldığı,
şirket nezdinde başkaca sorumluluk kalmadığı, sigorta şirketinin teminat limiti ve kusur
oranına göre sorumlu tutulabileceği, kusur oranını tespiti için dosyanın —-gönderilmesi gerektiği, müteveffanın gelirinin resmi belgelerle kanıtlanması gerektiği aksi halde asgari ücret olarak alınması gerektiği, aktüer bilirkişi tarafından
tazminat hesaplanması gerektiği, kusur ile zarar arasındaki illiyet bağının ispat edilmesi
gerektiği, faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiği belirtilerek davanın usul
ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dava ve cevap dilekçeleri, —- bilirkişi raporu, bilirkişi ek raporları ile dosyadaki tüm bilgi ve belgeler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; 6098 Sayılı Borçlar Kanunu’ nun 53. ve 56. Maddeleri ile, 2918 Sayılı Yasa’ nın 85 ve takip eden maddeleri uyarınca açılmış ” maddi tazminat ” davası niteliğindedir.
Dosyada mübrez kayıtlardan — plakalı aracın kaza tarihinde —- sigortalandığı görülmüştür.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, dava dosyası tarafların kusur oranlarını ve yoksunluk hesaplarının yapılması hususunda bilirkişilerden rapor alınmıştır.
— soruşturma nolu dosyasına sunulan— kusur raporundan özetle; kazanın meydana gelmesinde Şüpheli— asli kusurlu olduğu, şüpheli sürücü —– kusursuz olduğu kanaatinin belirtildiği, yine — dosyasına sunulan — tarihli trafik polis memuru bilirkişi raporunda sürücü — tamamen asli kusurlu, —- kusur ve kabahatinin olmadığı belirtildiği, bu nedenlerle —- karar sayı ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmıştır.
Aktüerya Uzmanı — tarihli bilirkişi raporunda özetle: Meydana gelen kaza neticesinde davacının talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatı yönünden; Sigorta şirketi tarafından — tarihinde davacı — tazminat ödemesi yaptığı, ödeme tarihi itibariyle davacının zararının –olduğu, zararın — karşılandığı, ödenen ile hesaplanan tutar arasında — oranında tazminatın fahiş fark olup olmadığı hususunun takdir ve değerlendirmesinin Mahkeme’ye ait olacağı, rapor tarihi itibariyle davacı—- destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı, hesaplanan bu bakiye tutarın sigorta şirketinin teminat limiti içerisinde kaldığı, — tarihinde ihbar yapılmış olması halinde — tarihinde temerrüde düştüğü beyan ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporuna davacı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine dosya ek rapor için bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişinin — raporunda özetle; Sigorta şirketi tarafından — tazminat ödemesi yaptığı, ödeme tarihi itibariyle davacının zararının — olduğu, zararın — karşılandığı, ödenen ile hesaplanan tutar arasında — tazminatın fahiş fark olup olmadığı hususunun takdir ve değerlendirmesinin Mahkeme’ye ait olacağı, Rapor tarihi itibariyle—— destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı, hesaplanan bu bakiye tutarın sigorta şirketinin teminat limiti içerisinde kaldığı beyan ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi ek raporuna davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine güncel — doğrultusunda rapor düzenlemesi için dosya ek rapor için bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişinin — tarihli ek raporunda özetle; Sigorta şirketi tarafından — tazminat ödemesi yaptığı, ödeme tarihi itibariyle davacının zararının— olduğu, zararın — kısmının karşılandığı, ödenen ile hesaplanan tutar arasında — oranında tazminatın fahiş fark olup olmadığı hususunun takdir ve değerlendirmesinin Mahkeme’ye ait olacağı, Rapor tarihi itibariyle — — bakiye — destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı, hesaplanan bu bakiye tutarın sigorta şirketinin teminat limiti içerisinde kaldığı, Sigorta şirketine –tarihinde ihbar yapılmış olması halinde — sonrası olan — tarihinde temerrüde düştüğü beyan ve rapor edilmiştir.
Kusur oranı yönünden raporu, gerek ceza soruşturmasında alınan gerek — gerekse trafik bilirkişisinin raporu kapsamıyla — olayda asli kusurlu olduğu sabittir.
Kazaya karışan — — yapıldığı, poliçede poliçe limitlerinin talep edilen toplam maddi tazminatı kapsar şekilde — tanzim edildiği anlaşılmıştır.
Müteveffa —- dosyada mübrez bilirkişi raporlarında atfedilen kusur oranlarına ilişkin raporlar ve otopsi raporundan anlaşıldığı üzere; tam kusurlu olarak neden olduğu kaza neticesinde vefat ettiği dosya kapsamıyla sabittir.
Desteklenen — kimsenin BK. 45 gereğince tazminat isteme hakkının doğabilmesi için, destek sayılan kimsenin ya fiilen ilgiliye bir yardımda bulunması, bakması veya ileride böyle bir yardım veya bakma ihtimalinin ciddi olarak muhtemel olması lâzım ve yeterlidir. Bir kimseye kanun hükmü veya akdî bir mükellefiyet icabı ileride bakması çok muhtemel olanlar da destek sayılırlar . Doktrin bu tür desteklere—- vermektedir. Bundan maksat, ölenin ölmemiş olması halinde davacıya bakma hususunda kanunî bir yükümlülük altında bulunmasıdır. Ölüm zamanında ölenin fiilen bakmakta olduğu kimselerin tazminat isteme hakları her halde mevcuttur.Karı da kocası için destek sayılabilir; zira o da münasip şekilde —- katılmak zorundadır — Ayrıca ev hizmetleri gören veya kocasının iş yerinde çalışan bir kadın, onu kaybeden koca için bir destektir —-Hatta kadın ilerisi için de farazî bir destektir. O halde şimdi değilse bile ileride koca, karısının yardımına muhtaç olabilir — erkeğe nazaran daha genç olması halinde bu ihtimal daha da fazladır. Hastalık veya yaşlılık nedeniyle kazanma imkânını kısmen veya tamamen kaybetmiş olan kocanın yerini ileride kadının doldurması mümkündür —çalışan, kazanç sağlıyan bir kadının koca için bir destek olduğu kolayca kabul edilir—–
Kanun koyucu, davaya dayanak edilen 6098 Sayılı Borçlar Yasası madde 49′ da; kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar verenin, bu zararı gidermekle yükümlü olduğunu belirtmiştir.
Öte yandan, 2918 Sayılı Kanunun 85 maddesi” Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” şeklinde düzenlenmiş olup, meydana gelen olaydan araç maliki- işleteni olarak sorumludur.
Aynı kanunun 91. Madde——- yollamasıyla 85. Maddede sayılan sorumluluklarının karşılanması üzere —- poliçeleri kapsamında hükmedilen maddi tazminattan sorumlu olup, aracın— davalı –, işletenin ve dolayısıyla sürücünün üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğuna göre, davalı — zarardan müşterek ve müteselsilen sorumlu olacağından, davacı, davalı —- destekten yoksun kalma tazminatı isteyebileceklerdir.
Davacı vekili maddi tazminata ilişkin talebini raporda tespit edilen miktara göre ıslah etmiş, harcını tamamlamıştır.
— tarihli bilirkişi raporunda yapılan hesaplama Mahkememizce denetime ve hüküm kurmaya uygun bulunduğundan davacının destekten yoksun kalmasına ilişkin olarak talep ettiği maddi tazminata yönelik davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KABULÜNE,
—- tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.322,94 TL karar ve ilam harcına peşin alınan 44,40 TL peşin harç ile 145,20 TL tamamlama harcın mahsubu ile bakiye 2.133,34 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-) Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı 44,40 TL peşin harç, 145,20 TL tamamlama harcı, 6,40 TL vekalet harcı, 161,55 TL posta ve dosya masrafı ve 900,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.301,95 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-) Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca 5.100 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-) Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —- bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
6-) HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek dilekçe ile ——Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/12/2021