Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/496 E. 2020/198 K. 12.05.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/496 Esas
KARAR NO : 2020/198

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/10/2019
KARAR TARİHİ : 12/05/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı firma çalışanlarının müvekkil firmadan belirli günlerde yemek hizmeti aldığını buna mahsuben faturalar kesildiğin, ancak müvekkilinin hizmet sunmasına rağmen davalı tarafın bu hizmetten kaynaklı fatura borcunu ödemediğini, davalı tarafın edimini yerine getirmediğini, bu nedenle İstanbul Anadolu——-. İcra Müdürlüğü’nün —— sayılı dosyası ile aleyhinde icra takibi başlatıldığını, davalının süresi içinde takibe itiraz ettiğini, ancak davalının itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, borcunu ödediğine dair makbuz sunmadığını, bu nedenle davalının borca ilişkin itirazının iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Borca ilişkin herhangi bir delil bulunamamış olduğunu, bu nedenle davanın reddine, dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 13/03/2020 tarihli beyan dilekçesinde özetle; Tarafların, aralarında düzenlenen 26/02/2020 tarihli sulh sözleşmesi ile sulh olduklarını, davacı taraf ile söz konusu faturalar hakkında mahsuplaşıldığını, takibe konu 1.172,00 TL asıl alacak olmak üzere kapak borcu yaptırılarak 1.296,00 TL borcun ödenmiş olduğunu, alacağın tespiti ve ifasına ilişkin olarak açılmış davanın konusuz kaldığını, yargılama giderlerinin davacı yan üzerinde bırakılacağının kararlaştırıldığını, her iki tarafın avukatlarının da vekalet ücreti talebi olmadığını beyan etmiştir.
Deliller
İlgili icra müdürlüğü dosyası dosya arasına alınmıştır.
———————— tarihli sulh sözleşmesi dosyaya sunulmuştur.
İlgili icra müdürlüğünün dosyanın infazen kapatıldığına dair yazısı dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava itirazın iptali davasıdır.
6100 sayılı HMK 313.maddesinde:”(1) Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir.
(2) Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir.
(3) Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir.
(4) Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir.”
6100 sayılı HMK 314.maddesinde:”1) Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.”
6100 sayılı HMK 315.maddesinde:”(1) Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.
(2) İrade bozukluğu ya da aşırı yararlanma hâllerinde sulhun iptali istenebilir.” denmektedir.
Dava dilekçesi, beyan dilekçeleri ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; tarafların sulh olduklarının anlaşıldığı, 6100 sayılı HMK 313 ve devamı maddeleri gereği sulhün hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği, sulhün, ilgili bulunduğu davayı sona erdirdiği ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğu, mahkemenin taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre karar vereceği, tarafların sulh sözleşmesine göre karar verilmesini talep etmedikleri anlaşılmakla konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Ayrıca tarafların birbirinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığından yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmış, yargılama gideri kapsamında Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. maddesi ile Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/1-ç ve 326. Maddeleri de gözetilerek dava öncesi Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen arabuluculuk ücreti de yargılama gideri olarak hesaplanmış, taraf vekilleri lehine vekalet ücreti takdir edilmemiştir.
Ayrıca sulh ön inceleme aşamasından sonra yapılmış olduğundan Harçlar Kanunu 22.maddesi gereği karar ve ilam harcının 2/3’ü alınmıştır
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6100 sayılı HMK 315 maddesi gereği tarafların sulh oldukları anlaşılmakla konusuz kalan dava bakımından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 36,26 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubuyla arta kalan 8,14 TL harcın dosyanın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile ——-uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Tarafların beyanları doğrultusunda vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi