Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/494 E. 2021/134 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/494 Esas
KARAR NO : 2021/134

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/10/2019
KARAR TARİHİ : 02/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı ile 2014 yılından beri süren ticari ilişkisinin olduğunu, müvekkili tarafından satılan ürünlere ilişkin davalı tarafından müvekkiline ——borcu bulunduğunu, ancak davanın açıldığı zamana kadar bakiye ödeme yapılmadığını, bu nedenle İstanbul —–Esas kaydı ile takip başlatıldığını, ödeme emrine karşı davalı tarafından itiraz edildiğini, bu nedenle takibin durduğunu, arabuluculuğa müracaat edildiğini, ancak davalı tarafından ödenmesi gereken borç süresinde ödenmediği gibi haksız ve mesnetsiz olarak icra takibine itiraz etmiş ve arabuluculuk görüşmelerine hiç katılmadığını, İstanbul —— esas sayılı dosyasında yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve hukuki mesnetten yoksun yapılan itiraz nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun olarak tebligat yapılmış, davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
Deliller
Davacı tarafın ——–kayıtları dosya arasına alınmıştır.
İstanbul —-.İcra Müdürlüğünün —— sayılı dosyası uyap üzerinden gönderilmiş olup dosya arasına alınmıştır.
————— yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
————— yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. Maddesine göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, İstanbul ——takip sayılı dosyası, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında mal alım satımına dair ticari ilişki mevcut olduğu, davacı tarafça alacağına ilişkin İstanbul — esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya, defter inceleme günü belirlenerek ve gerekli ihtaratlar yapılarak mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş; defter inceleme gün ve saatinde davacı yanın defterlerini hazır bulundurduğu, davalı yanın defter ibraz etmediği, bu hali ile HMK 222.madde uyarınca defter ibrazından kaçınmış sayılması gerektiği nazara alınarak, — tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge, faturalar ve ibraz edilen ticari defterler ışığında, davacı tarafa ait 2014 ve 2015 yılına ait ticari defterlerin TTK hükümleri uyarınca usulüne uygun tutulmuş olmadığı, defter kayıtlarına göre davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 1.435,66 TL alacaklı olduğu, davacı tarafın ticari defterlerini usulüne uygun tutmadığından, davalı yana verilen ürün ve hizmetlerin davalı yana teslimine ilişkin başkaca bilgi ve belge sunulması halinde davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 1.435,66 TL alacaklı olabileceği görüş ve kanaatinin edinildiği görülmüş olup, ——– tarihli celsede davacı taraf tanık dinletme talebinde bulunmuş, duruşmada;
“…G.D:Davacı tarafın tanık deliline dayandığı, ancak verilen kesin süre içerisinde tanıkların isim adres ve dinlenme sebebinin açıkça belirtilmemiş olduğu anlaşılmakla HMK 240/2 uyarınca tanık deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına karar verilerek tefhimle açık yargılamaya devam olundu.
Dosyanın tetkikinde davacı tarafın yemin deliline dayanmış olduğu anlaşılmakla yemin delili hatırlatıldı.
Davacı vekilinden soruldu: Biz yemin deliline dayanmıştık, yemin teklifini sunmak üzere tarafımıza süre verilsin, dedi.
Dosya incelendi.
G.D:
1-Davacı tarafın yemin deliline dayandığı anlaşılmakla yemin delili hususunda açıklama yapması ve yemin metnini dosyaya sunması için 6100 sayılı HMK 225 vd.maddeleri uyarınca iki hafta kesin süre verilmesine, aksi takdirde yemin deliline başvurmaktan vazgeçilmiş sayılacağının ihtarına,(ihtarat yapıldı)
2-Bir üstteki ara karar gereği kesin süresi içinde ara karar gereği yerine getirildiği takdirde davalı tarafa 6100 sayılı HMK 228.maddesi uyarınca yemini eda etmek üzere meşruhatlı davetiye çıkarılmasına, çıkarılacak yemin davetiyesine “HMK’nın 228. Maddesi uyarınca ekli yemin metninde yemin teklif edilen hususlar gösterilmiştir. Geçerli bir özrünüz olmaksızın yemin için tayin edilen gün ve saatte mahkemeye bizzat gelmediğiniz veya gelip de yemin eda etmediğiniz veya yemini eda etmekten kaçındığınız takdirde yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılacağınız ihtar olunur.” hususlarının şerh edilmesine,”
Şeklinde ara kararlar oluşturularak davacı taraf tanık deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılmış, dayanılan yemin delilinin hatırlatılması üzerine duruşmada kurulan ara kararlar gereği süresinde yemin metni dosyaya sunulmuş, davalı tarafa HMK 228 ihtaratlı duruşma gün ve saatini bildirir yemin metni tebliğ edilmiş, davalı tarafın yemin edası için duruşmada hazır bulunmadığı, herhangi bir mazeret de bildirmediği anlaşılmış olmakla, yasa gereği yemin metnindeki tüm vakaları ikrar etmiş sayılması gerektiği göz önüne alınarak ve neticede bu usuli işleme bağlı olarak davacı tarafın davasının kabulüne, 3095 sayılı yasaya göre faaliyetin ticari iş sayılması ve avans faizi talep edilebilmesinin mümkün olduğu tespitiyle beraber, davalının İstanbul —– Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, asıl alacak 1.435,66 TL üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan davacı tarafça davalıdan icra inkar tazminat talebinde bulunulmuş olup alacağın likid olması karşısında 2004 sayılı İİK’da yer alan İcra İnkar Tazminatının yasal koşulları oluştuğundan talebin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
2-Davalının İstanbul —-.İcra Müdürlüğünün —-esas sayılı takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, asıl alacak 1.435,66 TL üzerinden takibin devamına, alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
3-İİK 67/2. maddesi gereğince 1.435,66 TL asıl alacak üzerinden %20 oranında belirlenen 287,13 TL icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 98,07 harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubuyla bakiye 53,67 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL harç gideri ve 650,00 TL bilirkişi ücreti ve 88,75 TL posta masrafı olmak üzere gideri olan toplam 783,15 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan—- vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile —– uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
8-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK 341/2 maddesi uyarınca miktar itibarıyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı