Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/49 E. 2021/442 K. 21.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/49 Esas
KARAR NO : 2021/442

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/09/2019
KARAR TARİHİ : 21/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin———- numaralı——– elektrik kullandığı tespit edildiğini ve davalının kast ile davacı şirketi zarara uğratması sebebiyle işbu zararın tazmin edilmesi amacıyla—- dosya üzerinden borçlu aleyhine takibe geçildiğini, alacaklı dava şirketçe tahakkuk ettirilen —-borcuna ödeme bildirimine davalı tarafından kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, davalı her ne kadar borcu olmadığın iddia etse de davacı şirket nezdinde yapılan araştırma ve incelemeler neticesinde belirtilen borç miktarı tahakkuk ettirildiğini, davalının iddialarının aksine herhangi bir ödeme kaydına rastlanılmadığını, tüm bu nedenlerle ——-icra dosyası ile başlatılan takibe davalının yapmış olduğu haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali ile takibin devamına , davalı borçlunun işbu haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER:
——– dosyadaki sair diğer bilgi ve belgeler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasıdır.
Mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş ve tarafların sulh olmaması nedeniyle uyuşmazlık belirlenerek işin esasının incelemesine geçilmiştir.
———- incelendiğinde; davalının kaçak elektrik kullandığının 25/09/2010 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağı ile tespit edildiği; bu tespite istinaden davacı tarafından davalı aleyhine gecikme faizi ve kdv de dahil olmak üzere 1.065,15 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı nedeniyle takibin durduğu ve eldeki davanın süresinde açıldığı belirlenmiştir.
Davacı——— adresinde kaçak elektrik kullandığı tespit edilmiştir.
Taraf iddia savunmaları ve bilirkişi raporu ve dosya kapsamı bir bütün olarak incelendiğindiğinde; dava, kaçak elektrik kullanım bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, davalının yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde——- Yönetmeliğinin 28. maddesinin hükmüne göre hesaplama yapılması gerektiği kuşkusuzdur.
Bu —— mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi ——- tarafından 30/02/2021 tarihli raporda davacı —– tarafından tanzim olunan tutanak ve dosya kapsamına göre —– kararına göre dava konusu mahalde kurulu olan tesisattan davalının—-akdetmeden kaçak elektrik kullandığı, yönetmelik ve —- gelir düzenleyici —- göre kullanılan kaçak elektrik bedelinin 1.193,44 TL olduğu, davacı tarafından tespit edilen kaçak tüketim bedelinin fahiş olmadığı ve yasa ve yönetmeliklere uygun olduğu, beyan ve mütalaa etmiştir. Bilirkişi tarafından yapılan bu teknik inceleme —- ve— uygun bulunduğundan mahkememizce de hükme esas kabul edilmiştir.
Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamasına göre; —– ödemelerde gecikme olması hâlinde, 6183 sayılı kanun da belirtilen gecikme zammının istenebilmesi için, gecikme zammına ilişkin şartın açık, anlaşılabilir ve oranları da belirtilmek suretiyle yazılması gerekir. Soyut olarak, salt kanun ve yönetmelik—hâlinde gecikme zammı —- alacağın geç ödenmesi hâlinde 6183 sayılı kanunda belirtilen gecikme zammı uygulanacağına dair bir hüküm yoksa alacağa gecikme zammı değil yasal faiz ilave olunur.—–; 6183 sayılı Kanunda belirtilen gecikme zammı oranının uygulanacağına yönelik bir hüküm yoksa, borç ödenmediği takdirde, normal tüketim bedeline 6183 sayılı Kanunda belirtilen gecikme zammı değil, abonenin sıfatına (mesken ise yasal faiz, ticarî ise TTK’nuna tabi aboneler için ticarî faiz, diğer aboneler için yasal faiz) faiz uygulanacaktır.—– sayılı ilâmlarında da aynı ilkeler benimsenmiştir.) Bu nedenle, davacının gecikme zammı ve gecikme zammı — yerinde değildir.
Ne var ki, çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince gecikme zammı isteminin aynı zamanda yasal faiz uygulanması gerektirdiği gözetilerek, ödenmeyen bedele yönelik olarak yasal faiz uygulanması gerekmektedir. Bu nedenle, davacının gecikme zammı talebi, yasal faiz olarak değerlendirilerek, bilirkişi raporu hüküm verilmeye elverişli bulunmuş, alacak likit bulunmadığından icra inkar tazminatı taleplerinin reddi gerekmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderleri, 326/1. Maddesi gereğince tamamen davalı taraf sorumlu tutulmuştur. Ayrıca bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinın 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi—– arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilerek HMK’nın 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KABULÜ ile, davalının —– Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın İPTALİNE, icra takibinin asıl alacak 1.065,15 TL’ye takip tarihinden itibaren %16,80 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle aynen DEVAMINA,
2-) Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin şartları oluşmadığından REDDİNE,
3-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 72,76 TL karar ve ilam harcına peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 28,36 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-) Davacı tarafından yapılan 44.40 TL başvurma harcı, 44,40 TL peşin harç, 6,40 TL vekalet harcı ve 220,50 TL posta masrafı ve 350 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 665,70 TL yargılama giderinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-) Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —— uyarınca 1.065,15 TL nispi/maktu vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-) Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile ——– uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
7-) HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda 6100 sayılı HMK.’nın 341/2. maddesi gereğince karar tarihi itibariyle kararın miktar yönünden İstinaf kanun yoluna başvuru sınırının altında kaldığı anlaşılmakla, KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.