Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/483 E. 2021/77 K. 28.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/483 Esas
KARAR NO : 2021/77
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 22/10/2019
KARAR TARİHİ : 28/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- dosyası ile ödenmeyen kaçak elektrik kullanım bedelinin tahsili için borçlu davalı için —– tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlunun ise itiraz dilekçesi ile işbu icraya kötü niyetli olarak itiraz ettiğini belirterek davalının haksız ve yersiz itirazın iptaline , takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP/TALEP : Davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER : —- dosyası, ——-, dosyadaki diğer tüm bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava ,İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) istemine ilişkindir.
Basit yargılama usulüne tabi işbu davada dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak gönderilen ve yapılan davetiyeler sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş ve tarafların sulh olmaması nedeniyle uyuşmazlık belirlenmiş ve tahkikata geçilmiştir. Bu aşamada deliler toplanıp incelenip değerlendirilerek tahkikat tamamlanmış ve duruşmaya katılan taraf vekilinin son sözleri dinlenerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Davaya esas —– dosyası getirtilerek, incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile uyumlu olduğu, davanın bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.Dosyaya mübrez Arabuluculuk tutanağına göre de zorunlu arabuluculuk şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davanın yasal dayanığının hatırlatılmasında yarar vardır; 2004 Sayılı İİK.’nın 67.maddesi; —– talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. —– Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın—–yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.—–Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.—— Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmüne amirdir.
Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre uyuşmazlığa konu olayda ——– sayılı dosyasından davalı hakkında elektrik borcuna bağlı olarak icra takibi başlatıldığı ,takibe yapılan itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğu ve bir senelik yasal süre içerisinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce davacı tarafından gösterilen deliller toplanmış ve dosya bilirkişi raporu verilmesi için elektrik konusunda uzman nitelikli hesaplamalar uzmanı bir bilirkişiye verilmiştir. Bilirkişi —— tarafından hazırlanan rapor taraflara tebliğ edilmiş ve bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlar da değerlendirilmiştir. Bu kapsamda bilirkişider ek rapor alınmış ve yine tebliğ yoluyla tarafların bilgisine sunulmuştur. Bilirkişi tarafından dosya kapsamında yapılan inceleme sonucunda hazırlanan işbu rapora göre davacının davalıdan —– alacaklı olduğu yönünde hesap yapılıp görüş bildirildiği görülmüştür. Bu kapsamda alınan bilirkişi raporunun denetimi yapılmış ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu ve davacı tarafın davasını usulüne uygun olarak ispat ettiği anlaşılmıştır. Bu kapsamda dosyaya mübrez işbu bilirkişi raporunun gerekçeli, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ve yerinde olduğu kabul ve takdir edilerek davacının davasının kısmen kabulü ile, İİK’nın 67/I Maddesi gereğince davalının — takip dosyasına yapmış olduğu itirazın İPTALİ ile icra takibinin asıl alacağa —takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık —– değişen oranlarda faizi ve faize —-uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya— ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafın İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise; —– kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nın 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlunun itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması, başka bir ifadeyle/ borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Somut olayda davalı yönünden borcun miktarı belli ve belirlenebilir, bir başka anlatımla likit ve muayyen olmadığından koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında 6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden sorumluluk, aynı yasanın 326/2 Maddesi gereğince tarafların haklılık durumu esas alınarak belirlenmiştir. Bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi —- bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin de kabul ve red oranına göre karşılıklı olarak taraflardan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK’nın 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KISMEN KABUL;KISMEN REDDİNE,
2-)İİK’nın 67/I Maddesi gereğince davalının —-sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın İPTALİ ile icra takibinin asıl alacağa — takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık – değişen oranlarda faizi ve faize —– oranında —- uygulanmak suretiyle DEVAMINA, fazlaya —- ilişkin talebin REDDİNE,
3-)Davacının, İİK’nın 67/II maddesi gereğince icra inkar tazminatı talebinin, koşulları oluşmadığından REDDİNE,
4-)Harçlar Kanunu gereğince kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 1.465,48 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 235,69 TL harç ile ilamsız icra takibinde alınan 161.08 TL harcın mahsubuyla bakiye 1.068,71 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —- bütçesinden ödenen kabul edilen miktar (%92) üzerinden hesaplanan 1.218,88 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca—–bütçesinden ödenen red edilen miktar (%08) üzerinden hesaplanan 101,12 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
8-)Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı 235,69 TL peşin harç ve 93,05 TL posta ücreti ve 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 973,14 TL yargılama giderinden davanın kabul (%92) ve red (%08) oranına göre 898,59 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerine bırakılmasına, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-)Davacı kendisini Avukat ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan …Ü.T. 13/1, maddeleri uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı; davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile ———– Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/01/2021