Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/470 E. 2021/612 K. 13.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/470 Esas
KARAR NO: 2021/612
DAVA: Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ: 20/10/2019
KARAR TARİHİ: 13/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle;Müvekkil şirket yetkilisinin kuzeninin sahibi bulunduğu ——– nedeniyle —-adresindeki ——-yılına ait ticari deftreleri ve tüm ticari evraklarını da yanlarına alarak —— bulunan şirket merkezinden ayrıldıklarını taşınmayı —– olan borçları yüzünden hacizlerin üst üste gelmesi nedeniyle buradan ayrılmaya karar verdiklerini Müvekkil şirket buradan da ayrılarak mobilyalı olarak kiraya verilen —— adresine taşındığını ve şirkete ait eşyalarını daha sonra alabileceği kendilerine —- yetkilileri tarafından söylendiğini Defalarca eşyalarını almak için söz konusu şirket yetkililerini aradıklarını ancak tüm çabalara rağmen ulaşılamadığını — müvekki şirket yetkilileri ile birlikte —- konusu adrese gidilmiş ve binanın kilitli olduğunu Müvekkil şirket yetkililerinin binada bulunmadıkları sırada yine —-alacaklıları tarafından binaya hacze gelen avukatlar ve haciz memurları tarafından müvekkil şirkete ait evraklar daha kolilerden çıkarılmaya fırsat bulunamadığından diğer eşyalar ile birlikte muhafaza altına alındığı söylendiğini ancak bütün aramalara rağmen bulunamadığını bu nedenlerle müvekkil şirkete —-yılına ait tüm ticari defterlerin faturaların vergiye esas her türlü belgelerimizin zayi olması nedeniyle — tüm defter, fatura ve sair belgelerin zayi olduğuna zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER: Türk Ticaret Kanunu 82/7 maddesi ve ilgili yasal mevzuat, —– içerisine getirtilen icra dosyaları, dosya kapsamındaki sair tüm bilgi ve belgeler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6102 sayılı TTK’nin 82/7 maddesi gereğince zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nin 382 vd. maddeleri gereği zayi belgesi verilmesi talebi çekişmesiz yargı işi olup, TTK’nin 82. maddesi uyarınca işbu talep ticari işletmenin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden istenebileceğinden Mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmıştır. Dava dilekçesine göre hukuki dinlenilme hakkı kapsamında davacıya defterlerin kaybolmasına ilişkin açıklama yapması için süre verilmiş, duruşma açılmış ve TTK’nin 82/7 uyarınca şirketin bağlı bulunduğu —— şirkete ilişkin bilgi ve belgeler istenerek değerlendirilmiştir. Ayrıca davacı vekili tarafından sunulan şirketin karar defterinin açılışına ilişkin noter evrakı da delil olarak gözetilmiştir.
Davacı tanığı —– tarihli duruşmadaki beyanında; davacı şirkette herhangi bir görevinin olmadığını, şirket defterlerinin nerede saklandığını bilmediğini, ancak şirket defterlerinin haczedilmesi üzerine eşi avukat — ile birlikte haczedilen yer olan—- katlı yeri dolaştıklarında her yerin boş olduğunu, yerlerde bez parçaları olduğunu, koliler içerisinde evraklar olduğunu, evrakları kontrol ettiğinde —- olduğu faturaların olduğunu gördüğünü, davacı şirketin defterlerinin orada olduğunu görmediğini, davacı şirketin defterlerinin nerede kaybolduğunu bilmediğini beyan etmiştir.
Davacı tanığı — tarihli duruşmadaki beyanında; davacı şirketin muhasebesinde çalıştığını, —– paylaştıklarını, — hakkında haciz işlemleri başladığını duyduklarını, bunun üzerine başka bir ofise çıkmaya karar verdiklerini,—-yerden ayrıldıklarını, ancak şirketlerine ait evraklar önceki yerde depo olan yerde daha sonra almak üzere durduğunu, defterleri almak için girişimde bulunduğuklarında icradan gelip haczedildiğini söylediklerini, bunun üzerine avukatlarla birlikte——yere gittiklerini, bu yerde birkaç masa dışında hiç bir şey olmadığını, depodaki evrakların da olmadığını gördüklerini, haczedildiğini ve her şeyi alıp götürdüklerini söylediklerini, —– olduğunu, bunların da haczedildiğini orada gördüklerini, gittiklerinde şirketlerine ait hiçbir evraka rastlamadıklarını beyan etmiştir.
TTK’nin 82. maddesinde belgelerin saklanması ve saklama süresi başlığı altında düzenleme yapılmış bu kapsamda her tacirin ticari defterlerini sınıflandırılmış şekilde saklamakla yükümlü olduğu belirtilmiştir. TTK’nin 64/3 maddesinde yevmiye defteri, defteri kebir defteri ve envanter ticari defterlerinin ticari defter olarak tanımlanmıştır. TTK’nin 82. maddesinin 7. fıkrasında defter ve belgelerin bir afet veya hırsızlık sebebiyle kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün gün içinde ticari işletmenin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilmektedir. TTK’nin 18/3 maddesine göre ise her tacirin, ticarethanesine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekmektedir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında toplanan delillerden davacının dava dilekçesine ekindeki belgelere ve tüm dosya kapsamına göre, davacı——– yılına ait ticari deftreleri ve tüm ticari evraklara ilişkin zayi belgesi verilmesini talep etmiş ise de; davacının ilgili şirketin ticari defterlerinin zayi olduğuna dair herhangi bir somut delil ve belge ibraz etmediği, dava dışı ——- yapılan haciz işlemleri sırasında davaya konu ticari defter ve kayıtların haczedilmediği, dosya içerisine alınan icra dosyalarında da herhangi bir delil ve belge bulunmadığı, ticari defter ve kayıtların haciz edilmesinin yasal olarak mümkün olmadığı, dava dilekçesindeki açıklamadaki olayların gerçekleşme biçimine göre tacir sıfatına haiz olan davacının tacir olmanın hüküm ve sonuçları bakımından basiretli bir iş adamı gibi davranma yükümlülüğünü yerine getirmediği çok açıktır. Zira zayi olduğu iddia edilen ticari defterin özenle korunması ve saklanması zorunludur. Öte yandan davacı şirketin maddi kayıplar yaşama ihtimali ve işlerini yürütebilmesi de zayi belgesi verilme koşulu olarak yasada düzenlenmemiştir. Yine davacı şirketin saklamakla yükümlü olduğu dava konusu ticari defterlerin şirket merkezi dışında başka bir yerde saklanması TTK m.82 bağlamında yükümlülüğünü de ihlal sonucunu doğuracağı gibi Kanunun saklanması zorunlu ticari defterin kaybolduğu iddiasının TTK’nin 82/7. fıkrasında düzenlenen doğal afetler ( yangın, su baskını, yer sarsıntısı) veya hırsızlık kavramlarına girmediği açıktır. Yine dosya içerisinde dinlenen davacı tanıklarının beyanları ve dosyaya ibraz edilen icra dosyaları incelendiğinde davacının iddialarının doğrulanmadığı ortadadır. Bu nedenlerle dosya kapsamına göre davanın aydınlandığı anlaşılmakla başkaca araştırma yapılmasına ve delil toplanmasına gerek görülmemiştir. Kaldı ki, zayi nedeniyle ticari defter ve belgelerin iptal edilebilmesi için yaklaşık ispat yeterli olmayıp tam ispat aranmaktadır. Binaenaleyh, TTK’nin 82/7. fıkrasına dayanmayan ve bu kapsamda yerinde bulunmayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Yapılan yargılama giderlerinin davanın mahiyetine göre davacı üzerinde bırakılmasına,
3-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcın peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 14,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-)6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine, bu konuda —– maddesi gereğince—– tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek dilekçe ile ——– Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/09/2021