Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/434 E. 2021/928 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/434
KARAR NO : 2021/928

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/10/2019
KARAR TARİHİ : 08/12/2021

Tarafları yukarıda belirtilen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile davacı — Sözleşmesine dayalı olarak kredi kullandırıldığı; davalının ise bu — Sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı; borcun ödenmemesi üzerine dava dışı borçluya ve davalıya — alacağın ödenmesi için ihtar gönderildiği halde borcun ödenmemesi üzerine davalı hakkında — üzerinden verilen 22/08/2019 tarihli ihtiyati haciz kararı alındığı ve müşterek borçlu ve müteselsil kefil olan davalı aleyhine — dosyası üzerinden takibe geçildiği, itiraz üzerine takibin durduğu, bunun üzerine —-halde anlaşmama tutanağı düzenlendiği ve bunun üzerine dava açmak durumunda kalındığı, sözleşmede yetki şartı bulunduğu ve bankanın — nedeni ile yetki itirazı da dahil olmak üzere itirazın haksız olduğu ileri sürülerek söz konusu icra takibine itirazların iptaline, takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesi talep ve dava edilmiş ise de henüz ön inceleme duruşması yapılmadan önceki aşamada davalı vekili tarafından gönderilen 08/11/2021 tarihli dilekçe ile taraflar arasında — protokole göre tarafların —-ihtarnamenin içeriği olan borç yönünden 1.138.369,11 TL üzerinden mutabık kalındığı ve protokole ekli ödeme planı doğrultusunda — ödenmesinin kararlaştırıldığı, buna uygun olarak ilk 14 taksitin gününde ödendiği ve bakiye borcun da ödeneceği belirtilerek söz konusu protokol ve ödeme planı örneğinin ibraz edilmesi üzerine ve ibraz edilen protokole göre son taksit tarihinin 15/09/2023 olduğunun ve bu protokole göre davanın konusuz kalmış olabileceğinin anlaşılması üzerine davacı vekilinin bu konudaki süre talebi karşılanarak protokole ve ödeme planına karşı inceleyip beyanda bulunması sağlanmış olup, davacı vekili tarafından ibraz edilen 03/12/2021 tarihli dilekçe ile protokol ve ödeme planı kabul edilmekle birlikte davanın konusuz kalmadığı belirtilerek yargılamanın son taksit tarihi olan 15/09/2023 tarihine kadar bekletilmesine karar verilmesi talep edilerek Mahkemece aksi kanaatte olunması halinde yargılama gideri ile ücretli vekaletin karşı tarafa yükletilmesi istenmiştir.
Celp edilip incelenen icra dosyasına göre 28/08/2019 tarihinde takibe geçildiği, 09/09/2019 tarihinde süresinde itiraz üzerine takibin durduğu, işlemiş faizi ile birlikte takibe konu toplam miktarın 886.400,14 TL olduğu, ipotek limiti ile sınırlı olarak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla talepte bulunulduğu, ayrıca 60.900 TL tutarlı gayri nakdi kredi bedelinin bloke edilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
İbraz edilen ve ihtilafsız olan protokole göre taraflar arasında dava konusu borç yönünden 16/09/2020 tarihinde protokol imzalandığı ve mutabık kalınan bakiye 1.138.369,11 TL’nin ödeme planına bağlandığı ve son taksitin 15/09/2023 olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı vekili bu şekilde protokol düzenlenmesinin davayı konusuz kılmayacağı ve son taksit tarihine kadar davanın yargılamasının bekletilmesi ileri sürülmüş ise de taraflar arasında ihtilafsız olan protokole ve ödeme planına bağlı olarak davanın konusuz kaldığı, son taksit tarihi de gözetildiğinden ödeme planının sonuna kadar beklenmesinin de usulen ve fiilen mümkün olmadığı ve esasen protokol ve ödeme planı akibetine bağlı olarak icra dosyası üzerinden her zaman usulen mümkün talep ileri sürülerek takip ve dava imkanı mevcut olacağından eldeki bu dava yönünden sürecin beklenmesi tarafların belirsizlik yaşamasından başka bir etkisi de olmayacağından son taksitin beklenmesinde öncelikli hukuki yarar görülmeyerek konusuz kalan dava hakkında gerekli usuli kararla yargılamanın sonlandırılması uygun görülmüş olup, yargılama gideri yönünden yapılan irdelemede taraflar arasında imzalanan protokol ve tarihinden de anlaşılacağı üzere davalı tarafın davaya sebep olduğu anlaşıldığından yargılama giderlerinden davalı taraf sorumlu tutulmuştur.
Ayrıca belirtmek gerekir ki arabuluculuk son tutanağa göre taraflar arasında anlaşma sağlanamamış olduğundan konuya ilişkin yasal düzenleme gereği zaruri giderden de davalı sorumlu tutulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Kararın mahiyetine nazaran icra tazminatına karar verilmesine yer olmadığına,
3-Mahkeme veznesine yatan 15.137,50 TL peşin harçtan, 59,30 TL maktu harcın mahsubu ile artan 15.078 TL harcın kararın kesinleşmesine bağlı olarak ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından Mahkeme veznesine yatırılan toplam 110,10 TL harç dahil olmak üzere davacı tarafından yapılan toplam 156 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılmış bir gider olmadığından bu konuda başkaca bir karar oluşturulmasına yer olmadığına,
6-Kararın mahiyeti ve davanın konusuz kalma aşaması da gözetilerek davacı vekili için tarife gereğince belirlenen maktu avukatlık ücretinin yarısı olan 2.550 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun madde 18/A-(13) ve (14) düzenlemelerine ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine bağlı olarak —- — zaruri giderin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
8-Artan avansın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı aleni olarak yapılan yargılama sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.