Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/426 E. 2023/56 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/426 Esas
KARAR NO: 2023/56
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/10/2019
KARAR TARİHİ: 24/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı firma ile müvekkili şirket arasında —-akdedildiğini, sözleşmenin — aşamadan oluştuğunu, —-aşama için kararlaştırılan — ödemenin davalıya ödendiğini, projenin —aşaması için davalıya, çalıştıracağı taşeronlara vermek üzere toplamda ———- ödeme yapıldığını, ancak davalı tarafın, taşeronlara ödemesi gereken tutarı, taşeronlara ödemeyerek uhdesinde tutması sebebiyle haklı nedenle sona erdirilen sözleşme kapsamında davalı tarafın haksız şekilde uhdesinde tutması sebebiyle, alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine, davalı tarafından itiraz edildiğini, bu nedenlerle borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptaline ve takibin devamına, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Sözleşme kapsamında müvekkili şirketin üzerine düşen tüm edimlerini yerine getirdiğini, davacı yanın ödeme yapmış olmasının bu duruma karine teşkil ettiğini, bu hususun mahallinde yapılacak keşif ile açıklığa kavuşacağı, davacı yanın, sulh görüşmelerinde borcun taraflarınca kabul edildiğini iddia ettiğini ancak iddianın gerçek dışı olduğunu, takibin——– olmasının, ——— göre mümkün olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller
Tarafların —– sorguları dosya arasına alınmıştır.
——sayılı dosyası dosya arasına alınmıştır.
Mali müşavir bilirkişi, sözleşme yorum ve denetim uzmanı ile iç mimar bilirkişi heyeti kök ve ek raporları dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. Maddesine göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, cevap dilekçesi, —– takip sayılı dosyası, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında—- kaynaklanan ticari ilişki mevcut olduğu, davacı tarafça alacağına ilişkin —– sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davanın tensip tutanağında her ne kadar yazılı usule tabi olduğu belirtilmiş ise de, 7251 sayılı kanun değişikliğine göre dava, 6100 sayılı HMK’nın 320’inci maddesi gereğince basit yargılamaya tabi hale gelmiş olup, değişiklikten sonra dava hakkında HMK’nın 316-322 maddelerinde düzenlenen basit yargılama usulü uygulanmıştır.
Dosya, pandemi sürecine bağlı olarak, bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilerek ve gerekli ihtaratlar yapılarak sözleşme yorum denetim uzmanı bilirkişi, iç mimar bilirkişi ve mali müşavir bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; defter incelemesinde davacı yanın defterlerini hazır bulundurduğu, davalı yanın defter ibraz etmediği, bu hali ile HMK 222.madde uyarınca defter ibrazından kaçınmış sayılması gerektiği nazara alınarak, —– tarihli ön rapora göre, davacı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve lehine delil teşkil ettiği, davacı ticari defterlerinde kayıtlı, davalı tarafından düzenlenen —— adet fatura toplamının —- olduğu, davacı tarafından yapılan ödemeler toplamının —- olarak davacı defterlerine kaydedildiği, davalı faturaları ile davacı kayıtlarında davalıya yapıldığı belirtilen ödemeler arasında —— fark oluştuğu, dava konusu uyuşmazlık ve sözleşme kapsamında işlemlerin hangilerinin davalı sorumluluğunda, hangilerinin taşeronlar sorumluluğunda olduğu, taşeronların sorumluluğunda olan ve yapılacak işlemlerin bedelinin davalıya ödenip ödenmeyeceği, davalının üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirip getirmediği hususlarının değerlendirilmesinin heyet üyesi iç mimar bilirkişinin teknik incelemesinden sonra mümkün olabileceği, iç mimar bilirkişinin covid hastalığı nedeniyle karantina altında olması sebebiyle teknik bilirkişi incelemesi yapılamadığı, gerek bahsi geçen hususların teknik inceleme gerektirdiği, gerek davalı ticari defterlerinin sunulmamış olması nedeniyle kayıtlarının incelenemediği ve gerekse dosyanın teknik inceleme tamamlanıp hukukçu bilirkişiye tevdi edilemediği, bu sebeple de sözleşmelerin ve dosyanın hukukçu bilirkişi tarafından incelenemediği, taraflar arasındaki borç alacak durumunun mevcut durum itibariyle netleştirilemediği ön rapor olarak sunulmuş olup, covid sürecine bağlı olarak mahkememizce alınan celse ara kararları uyarınca kök raporun düzenlenmesi amacıyla dosyanın heyete atanan bilirkişilere tevdi edildiği, —– tarihli kök rapora göre, dosyadaki bilgi, belge, sözleşme ve ibraz edilen ticari defterler ışığında, davacı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve lehine delil teşkil ettiği, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre işin anahtar teslimi yapılması halinde karşı tarafa ödenecek toplam tutar —-olduğu, dosyada mübrez delil tespit raporuna göre, keşif tarihine kadar — karşı taraf olan yüklenici firma tarafından yapılan işlerin toplam tutarı —-olduğu, sözleşmeye göre yapılmayan işlerin — tarihi itibariyle toplam bedelinin —- olduğu, —- tarihinde yer teslimi yapıldığından toplam iş teslim süresi — gün olarak belirlendiği ve —- keşif tarihi itibari ile sözleşme süresinin tamamlanmış olduğu, işin anahtar teslim hale gelebilmesi için gereken sürenin yaklaşık —- günü olduğu, davalı tarafından düzenlenen — adet fatura toplamının — olduğu, davacı tarafından yapılan ödemeler toplamının —- olduğu, davalı faturalarına karşılık, davacı tarafından—– fazla ödeme yapıldığı, sözleşme kapsamında yapılması öngörülen iş ve işlemlerden projenin 1. aşaması ve bunun için yapılan ödemeler konusunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığından, projenin —— aşaması için öngörülen ve yüklenici tarafından üstlenilen iş ve hizmetlerin yapılıp yapılmadığının, yapılmış ise hangi oran ve tutarda yapılmış olduğunun, buna göre de, davacı tarafından yapıldığı ileri sürülen —— fazla ödemenin gerçeği yansıtıp yansıtmadığının belirlenmesinin gerektiği, bu konuda da heyetteki mimar bilirkişi tarafından —- tarihinde mahalline gidilerek inceleme yapıldığı, aradan geçen zaman ve mevcut durum sebebiyle —- tarihinde mahallinde yapılan delil tespitine ilave bir tespit yapılamadığı, heyetçe, anılan tespitteki görüşlere iştirak edildiği,
rapor edilmiş olup, her ne kadar davalı tarafça keşif yapılması talebinde bulunulmuş ise de, davanın mahiyeti, niteliği, davadan önce D.İş dosyası ile yerinde yapılan tespitler, iş bu dosyamızda bilirkişilere verilen yerinde inceleme yetkisi ile yapılan tespitler, bu tespitlere göre keşif yapılmasının dosyaya bir yenilik katmayacağının anlaşılmış olmasına bağlı olarak keşif yapılmasına yer olmadığına karar verildiği, davalı tarafın rapora karşı itirazlarının aydınlatılması amacıyla dosya aynı bilirkişi heyetine tevdi edilerek ek rapor alınmış, itirazlar aydınlatılarak sunulan —— tarihli ek rapora göre, bilirkişilerin kök rapordaki görüş ve kanaatleri ile ek rapordaki görüş ve kanaatlerinin aynı olduğu anlaşılmış olup; bilirkişi kök ve ek raporunun bu yönleriyle gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınabilir nitelikte bulunduğu, davacı tarafın usulüne uygun tutulan ticari defter ve kayıtlarına, yerinde yapılan tespitlere göre, davalı tarafın sözleşme hükümlerini gereği gibi yerine getirmemesine bağlı olarak, davacı yanın davalı yandan—– alacağı olduğu, yerleşik içtihatlar uyarınca hizmeti gereği gibi ifa etmeyen davalının, bu sebeple sorumluluğu doğduğu, 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca —— mevduatlarına uyguladıkları yasal faizin talep edilebilmesinin mümkün olduğu tespitiyle beraber davanın kabulüne, davalının ——sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, —- asıl alacak üzerinden takibin, fiili ödeme tarihindeki —- karşılığının ödenmesi suretiyle devamına karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan davacı tarafça davalıdan icra inkar tazminat talebinde bulunulmuş olup —- asıl alacağın likid olması karşısında 2004 sayılı İİK’da yer alan İcra İnkar Tazminatının yasal koşulları oluştuğundan—— talebin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.(Dava tarihi olan —- tarihi itibariyle efektif satış kuru —– olup harç ve vekalet ücreti hesabında bu kur esas alınmıştır).

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
2-Davalının —— sayılı takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, ——– asıl alacak üzerinden takibin, fiili ödeme tarihindeki —— karşılığının ödenmesi suretiyle devamına, asıl alacak —–takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun madde 4/a uyarınca——- mevduatlarına uyguladıkları yasal faiz uygulanmasına,
3-İİK 67/2. maddesi gereğince ——- asıl alacak üzerinden %20 oranında belirlenen —– (takip tarihindeki efektif satış kuru nazara alınarak) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 24.226,82 TL harçtan peşin alınan 5.788,39 TL harcın mahsubu ile bakiye 18.438,44 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 5.788,39 TL harç gideri,2.250,00 TL bilirkişi ücreti ve 193,25 TL posta masrafı olmak üzere toplam 8.231,64‬ TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca—— bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 52.652,40  TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde——Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. E-duruşmaya son verildi. 24/01/2023