Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/418 E. 2022/501 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2019/418
KARAR NO:2022/501
DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:15/10/2019
KARAR TARİHİ:15/06/2022
Tarafları yukarıda belirtilen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından ibraz edilen ve gerekli-yeterli kısımları:
”——– tarihinde ——Esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibine——- tarihinde itiraz edilmiştir. Söz konusu itiraz haksız ve dayanaktan yoksundur. Şöyle ki;Müvekkil şirket ile davalılar arasında; ——– müvekkil şirket lehine, her türlü nedenden doğmuş/doğacak bütün borç ve taahhütlerden kaynaklı, ferileri de kapsayacak şekilde düzenlenen—— tarihinde ——– yevmiye numarası ile yetkili müdür yardımcısı ———– huzurunda akdedilmiştir.Söz konusu ipotek sözleşmesi gereği davalı maliki olduğu; ——- yer alan taşınmaz üzerinde; müvekkil şirket lehine süresiz,—-bedelli, yıllık —- faiz oranında, —— bildirinceye kadar geçerli olmak üzere, üst limit ipoteği tesis etmiştir. Davalı malikin eşi —— tarihinde ——– yevmiye numaralı işlemi ile eşi tarafından teminat olarak senette belirtilen malların; müvekkil şirkete satımını, müvekkil şirket tarafından malların fekki bildirilinceye kadar süresiz olarak ipotek tesisine muvafakat ettiğini kabul ve beyan etmiştir.Öte yandan davalı şirketin imzaladığı—– kabulü, feragat ve ibranameye göre;”—– olan mal alım satımı ticari alışverişten, borçlusu veya cirantası olduğu senetlerden veya teminat cirosuyla verdiği senetlerden, bu sayılanlar dışında her türlü sözleşme, kefalet, haksız fiil, sebepsiz zenginleşmeden, yoksun kalınan kar, munzam zararlarından, kanundan, diğer her türlü nedenden doğmuş/doğacak bilcümle bütün borç ve taahhütlerinden———tutarındaki kısmının ana para kısmı ile bu meblağa ilaveten ve ayrıca bu borçlarla ilgili olarak doğacak değişken oranlardaki merkez bankası reeskont avans faizi, icra takip, yargılama giderleri ve temerrüt faizleri ve her türlü harç, cezaevi harcını da kapsayacak vaziyette bu borçların tümünün teminatını karşılamak için mülkiyeti——– almakta olan taşınmaz malın tamamını—–tarafından bildirilinceye kadar süresiz olarak ipotek etmiş olması ve yine —— meblağında teminat mektubu vermiş/verecek olması yanı sıra doğmuş ve doğacak olan borçlarına mukabil —– günde bir düzenli olarak elinde bulundurduğu müşteri çeklerini de ciro etmek suretiyle —— teslim edecektir.” denilmiş ve akabinde; “Vadesi gelmiş ve gelecek olan tüm hak ve alacaklarının muaccel kılınmış ve alacakların tahsili için teminatların nakde tahvili vb. işlemlere karşı itirazda bulunmayacağını, peşinen gayrıkabilirücu olarak tüm itiraz ve defi ileri sürme haklarından feragat ettiğini, yoksun kalınan kar, munzam zarar vb. tüm hak ve dava haklarından da yine peşinen gayrıkabilrücu olarak feragat ettiğini ve —– beyan, kabul ve taahhüt etmiştir.
Buna karşın müvekkil şirket ile davalı şirket arasında cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacak, müvekkil şirkete ödenmemiştir. Hal böyle olunca tarafımızca, davalılara —— tarihinde——- borç bakiyesinin müvekkil şirkete ödemesini, aksi takdirde ipotek sözleşmesine konu taşınmazın satışının isteneceğini, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatılarak taşınmazın satışının gerçekleşeceği ve bu hususta tüm yasal yollara başvurulacağı belirtilen ihtarname, ———tarihinde gönderilmiştir. Ancak keşide edilen ihtarnameye bir cevap gelmediği gibi herhangi bir ödeme de yapılmamıştır.Müvekkil şirket ile davalılar arasında —— yüklü miktarda —-iş söz konusudur. Yapılan ihtara rağmen, müvekkil şirkete borcunu ifa etmeyen davalılara karşı—- alacak için —–sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatılmıştır. Fakat davalı —–tarihinde haksız ve kötü niyetli olarak, hiçbir borcu olmadığı iddiası ile takibe itiraz etmiş ve takibin durmasına neden olmuştur.Tarafımızca yapılan başvuru üzerine —– tarihinde—–Arabuluculuk Numarası ile ticari uyuşmazlıklarda zorunlu arabuluculuk süreci görülmeye başlanmış ancak davalıların görüşmelere dahi katılmaması üzerine ——– tarihinde “Anlaşmama” sonucu ile son tutanak düzenlenmiştir.
Bu kapsamda 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18/A-11 gereği mazeretsiz —– ilk oturumuna katılmayan davalıların, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek üzere, davada kısmen veya tamamen haklı çıksa dahi yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulacağı ve lehine vekâlet ücretine hükmedilemeyeceği hükmü kapsamında davalıların her türlü yargılama giderinden sorumlu olacakları ve lehlerine vekalet ücreti doğmayacağı da açıktır.Açıklanan nedenlerle, haksız ve dayanaksız itirazın iptali ile takibin devamına yönelik işbu davanın açılması gereği doğmuştur. Bu kapsamda davalılar icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmelidir. Zira takip tarihi itibariyle borçlular, ——- asıl alacak ve——-işemiş faiz olmak üzere toplamda —–borçlarını ifa etmemiş ve buna rağmen borca itiraz etmiştir. Asıl borç miktarının—–olduğunu gösterir ——- tarihli cari hesap ekstresi ektedir.
Taraflar arasındaki ticari işin niteliği ve boyutunun tespiti bakımından, HMK m.193 kapsamında, İpotek Sözleşmesinin 13. maddesi ile müvekkil şirketin ticari defterlerinin, kayıtlarının ve müstenidatlarının geçerli delil olarak yeterli olacağı kabul edilmiştir. Dolayısıyla taraflar arasındaki münhasır delil sözleşmesi gereği; sadece müvekkil şirketin ticari defterleri, fatura ve cari hesap ekstrelerinin incelenmesi suretiyle hüküm kurulmasını talep ederiz. Kaldı ki taraflar arasında yapılan iş neticesinde düzenlenen tüm faturalar irsaliyeli fatura olup mal teslimi yapıldığı takdirde karşı tarafça imza alınarak tanzim edilmiştir ve söz konusu faturalardan hiçbirine yasal süresi içerisinde itiraz edilmemiştir.
Öte yandan borca itiraz dilekçesinde yer alan, faizin fahiş olduğu yönündeki iddialar da gerçeği yansıtmamaktadır. Zira taraflar arasındaki ilişkinin ticari iş olduğu ve bu nedenle asıl alacağa işletilecek faizin, ticari temerrüt faizi olduğu açıktır. Ancak tarafımızca iyi niyetli olarak——- oranında faiz talep edilmiş olup taleple bağlılık ilkesi gereği bu oran üzerinden hüküm kurulması yerinde olacaktır.
Tüm bunların yanında davalı tarafça yapılan yetki itirazı; İİK m.50’nin, HMK m.19’a yaptığı atıf doğrultusunda hukuka aykırıdır. Şöyle ki; yetki itirazı yapan tarafın itirazında yetkili—— de bildirmesi gerekir. Ancak davalıların yetki itirazında buna ilişkin herhangi bir beyan yoktur. Kaldı ki taşınmazın bulunduğu yer icra müdürlüğü nezdinde başlatılan icra takibinde yetkiye ilişkin herhangi bir duraksama olmayacaktır. Dolayısıyla yetki itirazı yönünden de itirazın iptaline karar verilmelidir. şeklinde olup yukarıya aynen aktarılan dava dilekçesi ile taraflar arasındaki ticari ilişki ve cari hesap ilişkisine bağlı olarak——— alacağın ödenmemesi üzerine ve —–sözleşmesine de dayanılarak davalılar aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği, itiraz üzerine takibin durduğu, bunun üzerine ——başvurulduğu ancak anlaşma sağlanamadığı, itirazın haksız ve kötü niyetli olduğu, yetki itirazının da usulüne uygun olmadığı ileri sürülerek —– Esas sayılı icra dosyası üzerinden yapılan takibe itirazın iptaline, takibin devamına ve —— aşağı olmamak üzere davalıların icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.Davacı vekili duruşmada da dilekçesini tekrar etmiştir.
Davalılara yapılan—–rağmen davalılar adına cevap verilmemiştir.İbraz edilen Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı —–Tutanağına göre —– tarihinde yapılan başvurunun taraflarla ilgili olduğu, davalıların davete uymamaları nedeni ile anlaşma sağlanamadığına dair —— tarihli son tutanak düzenlendiği belirlenmiştir.Celp edilip incelenen söz konusu ——–Esas sayılı icra dosyasının ——içeriğine ve bu konuda yapılan yazışmalara göre taraflarla ilgili olduğu,—– asıl alacak,——- işlemiş faiz olmak üzere toplam —— üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla——- tarihinde takip başlatıldığı, her iki davalı yönünden de süresinde yapılan itirazla takibin durduğu, itiraz dilekçesi içeriğinde yetkiye de itiraz edildiğine ilişkin ifadeye yer verildiği ancak yetki itirazına açıklık getirilmediği ve yetkili icra dairesinin bildirilmediği anlaşılmıştır. Ön inceleme duruşmasında icra dairesinin yetkisine itiraz yönünden yapılan irdelemede; itiraz dilekçesinde yetkili icra dairesi bildirilmemiş olduğundan usulüne uygun olmayan yetki itirazının kaldırılmasına ve borca itirazın esası yönünden ön inceleme duruşmasına devam edilmesine karar verilmek suretiyle borca itirazın esası yönünden ihtilaf noktaları belirlenerek ön inceleme duruşması tamamlanarak tahkikat aşamasına geçilmiş olup, deliller toplandıktan sonra öncelikle davacı defterlerinin bulunduğu yer mahkemesi aracılığıyla talimatla——incelemesi yaptırılıp, rapor temin edilmiş olup, bu rapora karşı herhangi bir beyanda bulunulmamıştır. Davacı defterleri yönünden talimatla rapor temininden sonra davalı defterlerini de incelemek suretiyle nihai rapor düzenlemesi için—— incelemesi yoluna gidilerek nihai rapor temin edilmiş olup, temin edilen söz konusu —– tarihli nihai raporda talimatla alınan rapor da irdelenip değerlendirilmek suretiyle raporda belirtilen sebeplerle davalı ticari defterlerinin davalı lehine delil kabiliyeti bulunmadığı, davalının ticari defterlerinde mesnetsiz ödeme kayıtlarının olduğu, davacı ticari defterlerinin esas alınması gerektiği ve söz konusu ödeme kayıtlarının davalı tarafça ispatlaması gerektiği ancak davalının söz konusu ödemeleri ispatlayamadığı, takip tarihi itibari ile davacının davalı şirketten kaydi olarak——- alacaklı olması gerektiğinin tespit edildiği, davacının davalı adına düzenlemiş olduğu ——yıllarındaki tüm faturaların davalı tarafından ilgili —– bildirildiği, tarafların ——-bildirimlerinin birbiri ile uyumlu olduğu ihtarnamelere ve tebliğ tarihleri ile tanınan süreye göre temerrüdün——tarihinde gerçekleştiği ve buna göre takip tarihine kadar işlemiş faiz miktarının —— olduğu hesaplanarak değerlendirmeler yapılmak suretiyle ulaşılan kanaat açıklanmıştır.Davacı vekili rapora karşı ibraz ettiği dilekçede HMK. Madde 193 düzenlemesi ve dayanılan—– sözleşmesinin 13. Maddesinde öngörülen münhasır delil sözleşmesi hatırlatılarak raporun iddialarını teyit ettiğini belirtmekle birlikte gerekli görülmesi halinde —— formları için yeniden müzekkere yazılarak cevap geldikten sonra ek rapor alınabileceği belirtilmiştir.Davalılar vekili rapora karşı ibraz ettiği —— tarihli dilekçe ile rapora genel olarak itiraz edilerek davalı defterlerinde yer alan lehe hususlar ile makbuzların nazara alınmadığı ve yeterli inceleme yapılmadığı ileri sürülerek itiraz edilmiş ve daha sonra ibraz edilen tarihsiz bir dilekçe ile aynı mahiyette hususlar tekrar edilerek dilekçede belirtilen dava dışı şirkete yapılan bazı virman işlemlerinin davalı şirketle ilgili olmadığı, şirkete ait olmayan borçların haksız bir şekilde aktarılarak borç oluşturulduğu ileri sürülerek —–tarafından bu hususların irdelenmesi gerektiği ileri sürülmüştür.
Taraflar arasında ihtilafsız——sözleşmesi ve bu sözleşmenin 13. Maddesinde yer alan davacı şirketin defterlerinin delil olacağına ilişkin delil sözleşmesi hükmü,—– sözleşmesinde imzası bulunan davalı .—– kaydına göre davalı şirketin temsilcisi olması, tarafların bildirdiği ——- bildirimlerinin uyumlu olması ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde temin edilen raporun davanın aydınlatılmasına yeterli olduğu, ileri sürülen itirazlar yönünden yapılması gereken bir tahkikat işlemi bulunmadığı ve bu kapsamda ek rapor alınmasında hukuki yarar bulunmadığı, —— raporunda davalının dilekçeleri kapsamında olan hususlar yönünden de gerekli ve yeterli irdelemenin bulunduğu ve esasen ileri sürülen itirazların davacı şirketle de ilgili olmadığı değerlendirilerek ek rapor alınmasına gerek görülmeyip tahkikat tamamlanmıştır.İlgili yasal düzenlemeler: ”6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu:
TİCARİ DEFTERLERİN İBRAZI VE DELİL OLMASI Madde 222 – (1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi—— yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. ———- Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4)Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5)Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.
2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu:
A İTİRAZIN İPTALİ :
Madde 67 —— Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın ——– olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.——Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.———– Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun madde 18/A düzenlemesinde yargılama gideri yönünden yer alan ilgili fıkralar: Dava şartı olarak ———Madde 18/A- ——
(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(11) Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.
(12) Tarafların arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaları hâlinde, arabuluculuk ücreti, Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesinin eki Arabuluculuk Ücret Tarifesinin İkinci Kısmına göre aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde karşılanır. Bu durumda ücret, Tarifenin Birinci Kısmında belirlenen —– saatlik ücret tutarından az olamaz.
(13) Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya —- saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, —– ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre —— bütçesinden ödenir. —–saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. ——— bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır.
(14) Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere ——– bütçesinden karşılanır”şeklinde olup yukarıya aynen aktarılmıştır.Sonuç olarak yukarıya aynen aktarılan yasal düzenlemeler, icra dosyası, takibin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe ilişkin olması, davalı gerçek şahsın ipotek nedeni ile müteselsil sorumluluğu, rapora karşı itirazlara ilişkin yukarıda yapılan irdeleme, —– delil şartı, ticaret sicil kayıtları, ihtar ve tebliğe ilişkin belgeler, nüfus kayıtları, —tesisi yönünden eş muvafakati, temin edilen raporlar, dosya kapsamına uygun ve davanın aydınlatılması yönünden mahkememizce de yeterli kabul edilen nihai rapor ve isabetli görülerek iştirak edilen —- kanaati, tarafların birbiriyle uyumlu ——- bildirimleri ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davanın sübuta erdiği sonuç ve kanaatine varıldığından davanın kabulüne ilişkin olmak üzere aşağıdaki hüküm kurulmuştur.Davacı tarafın icra inkar tazminatı adı altında talep ettiği icra tazminatı yönünden yukarıya aynen alınan İcra ve İflas Kanunu’nun 67.maddesinin 2. Fıkrası hükmü, bu konuda yerleşen yargısal uygulama, davanın niteliği, davalının takibe itirazının haksız çıkması, kabule konu asıl alacak yönünden alacağın davalı tarafça hesaplanabilir-bilinebilir olması nedeni ile likit ve belirli olması ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davalı aleyhine icra tazminat şartlarının somut olayda gerçekleştiği anlaşıldığından kabule konu asıl alacak miktarı üzerinden —– oranında icra tazminatına da karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmış olup, söz konusu asıl alacak miktarının —– oranına tekabül eden ——– icra tazminatına da hükmolunmuş ise de, teselsül talebi olmadığı için davalılardan müştereken tahsili yönünde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın kabulü ile——–Esas sayılı icra dosyası üzerinden yapılan takibe itirazların iptaline ve takibin devamına,
2-Takibe konu asıl alacak miktarı üzerinden hesaplanan —-icra tazminatı —– davalılardan müştereken alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-Kabule konu dava değeri üzerinden hesaplanan—— nispi karar harcından Mahkeme veznesine yatan —— peşin harcın mahsubu ile EKSİK ——- davalılardan müteselsilen alınarak —– kaydına,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun madde 18/A-(13) ve (14) düzenlemelerine ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine bağlı olarak Arabulucuk Bürosu tarafından yapılan ve ——- Bütçesinden karşılanan ——- zaruri giderin davalılardan müteselsilen alınarak ——kaydına,
5-Davacı tarafından Mahkeme veznesine yatırılan söz konusu peşin harçlar da dahil olmak üzere davacı tarafından yapılan toplam ———yargılama giderinin davalılardan müştereken alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça yapılmış bir gider olmadığından bu konuda başkaca bir hüküm oluşturulmasına yer olmadığına,
7-Kabule konu değer üzerinden davacı vekili yararına tarife gereğince hesap ve takdir edilen——- nispi avukatlık ücretinin davalılardan müştereken alınarak davacıya verilmesine,
8-Artan avansın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
İlişkin olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı aleni olarak yapılan yargılama sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren—– hafta içinde—— yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.