Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/397 E. 2020/484 K. 16.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/397 Esas
KARAR NO: 2020/484
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 14/10/2019
KARAR TARİHİ : 16/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasında yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı — tanınmış bir şirket olduğunu, davacı şirketin gerek kendi araçlarıyla gerekse de anlaştığı alt nakliyeciler vasıtasıyla müşterilerine ait ürünlerin taşıma ve teslimat işlemini gerçekleştirdiğini, davacı — davalı firma arasında —- akdedildiğini, — tarihinde Davacı şirketin müşterisi—- Tarafından üretilen — ürünler, üretildiği —– bulunan şubesine sevk edilmek üzere sürücü —– sevk ve idaresinde —- araca yüklendiğini, ancak gönderici tarafından bildirilen sevkıyat değişiklikleri sebebiyle taşınan emtiaların ilgili depolara sevkıyatı yapılamadığını ve—– — tarihinde davacı şirketin davalının deposunun hemen bitişiğinde olan deposuna geldiğini , tırların davacı şirket personelinin yönlendirmesi ile davalı —- deposuna boşaltıldığını ve ürünlerin firma yetkilisi —tarafından sevk irsaliyesinin imzalanmasına mukabil taraflarına teslim edildiğini,—- emtianın —- plakalı —- idaresindeki araçlara yüklendiğini ve ——–adresinde bulunan —–gönderildiğini ifade ettiğini, davalı taraftan malların yüklendiği araç ve sürücülere ait bilgi ve belgelerin verilmesi talep edildiğinde araç ve sürücülere ilişkin hiçbir iblgi ve belgenin alınmadığının bildirildiğini, sürücüler tarafından imzalandığı iddia edilen iki adet sevk irsaliyesi fotokopisinin verildiğini, emtiaların teslim edildiği iddia edilen —– aleyhinde—— şikayette bulunulduğunu, zayi olan emtia bedelinin davalıdan tahsili yoluna gidileceğine ilişkin ilk olarak ——— Yev. Nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini,——–arafından davacı tarafa — Seri nolu — bedelli ve —- tarihli, ———-bedelli – adet fatura düzenlendiğini ve toplam —- bu bedelin davacının mal sahibi firmadan olan alacağından mahsup edilerek ödendiğini, davacı tarafından davalıya —- tarihli — bedelli ve—— tarihli — bedelli yansıtma faturaları düzenlenerek ————–Yev. Nolu ihtarnamesi ekinde tebliğ edildiğini, zararın bir kısmı sigortadan karşılanmış ise de muafiyet tutarı sebebiyle davacı tarafın tüm zararı sigorta tarafından karşılanmadığını, davacı tarafın müşterisi olan —— yapmış olduğu ödemeden bakiye —–kaldığını, taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklı —- cari hesap alacağı da bulunmakta olduğunu, davacı taraftan davalı tarafın aleyhine icra takibinin başlatıldığını, davalı tarafın itirazı ile takibin durduğunu ve arabulucuya başvurulduğunu, davalının davacı şirket ile arasındaki sözleşmeye aykırı olarak emtiayı yetkisiz kişilere teslim etmekte kusurlu olduğunun sabit olduğunu, likit durumdaki alacağı ödemeye yanaşmayarak itiraz etmesinin kötü niyetli olduğunu, ——- Sayılı dosyasından başlatılan ilamsız icra takibindeki takip konusu tüm borca karşı yaptığı haksız ve mesnetsiz itirazın iptaline, takibin—- asıl alacak ile ——- işlemiş faiz üzerinden devamına, takibe haksız ve kötü niyetli itiraz eden davalının takip konusu alacağın %20’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkûm edilmesine, Faiz, masraflar ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER: —– sayılı icra dosyası, Arabuluculuk son tutanağı, bilirkişi raporu, —–, dosyadaki sair diğer bilgi ve belgeler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) istemine ilişkindir.
Mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş ve tarafların sulh olmaması nedeniyle uyuşmazlık belirlenerek işin esasının incelemesine geçilmiştir.
2004 Sayılı İİK.’nın 67.maddesi; —–Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.—–Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın —–yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. —-Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. —- Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmüne amirdir.
Davaya konu ——- sayılı icra dosyası getirtilerek incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile örtüştüğü görülmüştür.
Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, taraflar arasında taşıma sözleşmesinden kaynaklı ticari ve hukuki ilişki bulunduğu bu kapsamda yansıtma bedeli faturalardan kaynaklı alacağının davalı tarafından ödenmemesi üzerine davacı tarafından bu alacağa ilişkin olarak ilamsız icra takibi başlattığı, davalının vaki itirazı nedeniyle takibin durduğu ve yasal süresi içinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafın bildirdiği tüm deliller toplanmış ancak davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen ne davaya ne davaya cevap vermiş ne de ticari defterlerini hazır etmesi için inceleme gününde hazır bulunmuştur.. Böylelikle dosya taraflar arasındaki alacağın varlığı ve miktarına ilişkin rapor verilmesi için bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişi tarafından verilen rapor taraflara tebliğ edilmiş ve denetimi yapılmıştır. Yapılan incelemede davacı tarafından usulüne uygun olarak tutulan ticari defterlerinin alacağın varlığını aynen tevsik ettiğine yönelik görüş bildirildiği görülmüştür.—– açıklandığı gibi davacı ile davalı arasında dava konusu malların taşınması hususunda—- akdedildiği, davacı tarafından davalıya bu kapsamda malların teslim edildiği, ancak davacının bilgisi ve rıazsı dışında bahse konu malların davalı tarafından taşınması nedeniyle zayi olan emtia bedeline ilişkin —tarafından davacı tarafa —-Seri nolu —- bedelli ve —- Seri nolu—- bedelli – adet fatura düzenlendiği ve toplam — bu bedelin davacının mal sahibi firmadan olan alacağından mahsup edilerek ödendiği, davacı tarafından davalıya —- tarihli —- nolu —- bedelli yansıtma faturaları düzenlenerek ————-Yev. Nolu ihtarnamesi ekinde tebliğ edildiği, zararın bir kısmı sigortadan karşılanmış ise de muafiyet tutarı sebebiyle davacı tarafın tüm zararı sigorta tarafından karşılanmadığı, davacı tarafın müşterisi olan —- yapmış olduğu ödemeden bakiye—–kaldığı, ayrıca taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklı —- cari hesap alacağı olduğu, davacının alacağının varlığını ispat ettiği anlaşılmıştır. Dosyaya mübrez işbu bilirkişi raporunun dosya kapsamı ile uyumlu, gerekçeli, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ve yerinde olduğu kabul ve takdir edilerek davacının davasının kabulü ile davalının———sayılı dosyasına karşı yapmış olduğu itirazının İİK’nın 67/1. maddesi gereğince iptali ile takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle devamına karar verilmiştir.
Davacının İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise ——kararlılık kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nın 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlu itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması böylece borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Olayımızda davalının borcunun cari hesap ve ticari defterlere göre açık ve net olarak belirli ve belirlenebilir olduğundan İcra İflas Kanununun 67/2.maddesi gereğince asıl alacağın %20’si olan —— icra inkar tazminatının da davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderleri, 326/1. Maddesi gereğince tamamen davalı taraf sorumlu tutulmuştur. Ayrıca bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinın 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi —— bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilerek HMK’nın 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kabulüne;
2-İİK ‘nın 67/1 Maddesi gereğince davalının —– sayılı takip dosyasını yapmış olduğu itirazın iptali ile icra takibinin asıl alacağı takip tarihinden itibaren % 19,50 ve değişen oranlarda işleyecek avans faizi uygulanmak suretiyle devamına,
3-İİK ‘nın 67/2 Maddesi gereğince asıl alacağın % 20’ si olan 14.130,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.826,36 TL karar ve ilam harcına peşin alınan 976,05 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.850,31 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-) Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 976,05 TL peşin harç ve 129,95 TL posta masrafı 700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.850,40 TL yargılama giderinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-) Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ——— 13/1, 13/2 maddesi uyarınca 9.985,00 TL maktu/nispi vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-) Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile —–bütçesinden ödenen —— arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
😎 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile ——- Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/11/2020