Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/392 E. 2022/176 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/392 Esas
KARAR NO: 2022/176
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/10/2019
KARAR TARİHİ : 22/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkili şirket arasında—–akdedildiğini ve taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, muhatapların, müvekkili şirketin dağıtımını yapabileceği —— kullanım amaçları bakımından eş ürünleri şirketten satın almak suretiyle, işlettiği satış noktasında müşterilerine yeniden satacağı, bu ürünlerin tanıtımına ilişkin reklam ve sair malzemeyi satış noktasında bulunduracağı ve bu ürünlerin tanıtımını yapacağı hususlarında karşılıklı olarak mutabakata varıldığını, davalı tarafın müvekkil şirket ile akdettikleri sözleşmeye aykırı davranarak satış noktasını müvekkili şirkete hiçbir ihtar yahut bildirimde dahi bulunmadan kapattığını, bu hususun müvekkili şirket tarafından haricen öğrenildiğini ve mahkeme aracılığıyla tespiti için —-dosyası ile delil tespiti talebinde bulunulduğunu, mahallinde gerçekleştirilen keşif neticesinde tanzim olunan —- tarihli bilirkişi raporu ile belirtilen adreste davalının ve davalıya ait işletmenin bulunmadığını, davalının faaliyetlerine son verdiği ve belirtilen adreste davalıya ait herhangi bir ticari işletme bulunmadığının tespit edildiğini, bu tespit ile, davalı tarafın sözleşmeye aykırı olarak müvekkili şirkete bildirimde bulunmaksızın satış noktasındaki faaliyetlerine son verdiğini ve başkasına devrettiğini, müvekkili şirket tarafından, davalının Sözleşme hükümlerine süresi boyunca uyacağı, sözleşmenin devamlılığı inancıyla, davalı şirkete pazarlama faaliyetlerine katılım sağlamak amacıyla davalı tarafından düzenlenen fatura mukabilinde —- pazarlama faaliyetlerine katılım bedeli ödendiğini, davalının taraflar arasında —- eklerine aykırı davrandığı ve sözleşmenin süresinden önce sona ermesine sebebiyet vermesinden dolayı müvekkili şirketçe kendisine ödenen —-faaliyetlerine katılım bedelinin—- hesabı ile belirlenen — taraflar arasında — cezai şart hükmü uyarınca —- tahsili amacıyla müvekkili şirket tarafından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, alacaklarına müvekkili şirketin ihbar ve ihtarına rağmen ödemediği ve icra takibini durdurma amacı güderek ödeme emrine kötü niyetli olarak itiraz edildiğini beyan ederek davanın kabulü ile davalının —–dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamına, davalı tarafça haksız ve kötü niyetle yapılmış olan itiraza karşılık davalı aleyhine hükmolunan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Sözleşmeye dayanak başlatılan takip ve sonrasında açılan iş bu davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, öncelikle yetki itirazlarının bulunduğunu, müvekkiline gönderilen ödeme emrinde, borç muhtevasında sözleşmeye aykırılık sebebi ile cezai şart alacağından kaynaklanan alacak olarak belirtildiğini, ödeme emrine ek olarak sözleşme veya hangi halin ihlal edildiği konusunda belirleyici bir açıklama yapılmadığını, dava dilekçesi ve eklerinin uyaptan incelendiğini ve yurt dışında yaşamakta olan müvekkiline resimli mesaj olarak gönderildiğini, müvekkilinin anılan sözleşmeyi incelemesi neticesinde sözleşmedeki imzanın kendisine ait olmadığını belirttiğini, bu nedenle davaya konu sözleşmede bulunan imzanın müvekkili —- ait olmadığı gerekçesiyle imza inkarında bulunduklarını, davaya konu sözleşme taraflarının, —- olduğunu, sözleşme dikkatlice incelendiğinde sözleşmede — imza bulunduğunu, diğer yandan sözleşme eki olarak sunulan—- nolu İmza beyannamesinde —- kabul edildiğini, dilekçe eklerinde sunmuş oldukları —– maddesinde açıklandığı üzere zarardan ortakların şirketteki hisseleri oranında sorumlu olduğunu, yine sözleşmenin idare ve temsil yetkisini, düzenleyen maddesinde —- müşterek imza ile temsil ve ilzama yetkili kılındığını, müvekkilinin şahsi olarak kefaleti veya sorumluluğu bulunmadığını, davacı şirketin kendi muhasebe kayıtlarında müvekkilinin adına kesilmiş herhangi bir fatura veya irsaliye bulunmadığını beyan ederek öncelikle likit alacaklardan sayılmayan sözleşme üzerindeki imzanın müvekkile ait olmadığının tespiti ile davanın reddine, mahkeme aksi kanaatte ise TBK 182. maddesince cezai şartın oluşumunun araştırılması ile müvekkilimin kusurunun tespit edilerek bilirkişi raporu ve sosyal durum araştırması neticesinde sözleşmenin hangi durumda ihlal edildiğinin ve cezai şartın hakkaniyet ölçüsünde belirlenmesine, müvekkil hakkında haksız dava açılmış olduğundan %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücrtetinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller
Tarafların —-sorguları dosya arasına alınmıştır.
— sayılı dosyası dosya arasına alınmıştır.
—- sayılı dosyasının—- kayıtları dosyamız arasına alınmıştır.
—-müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
— yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—- yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—–yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan talimat cevabı dosya arasına alınmıştır.
Davaya dayanak sözleşme aslı dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. Maddesine göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, cevap dilekçesi, —- dosyası, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında sözleşmeden kaynaklanan ticari ilişki mevcut olduğu, davacı tarafça alacağına ilişkin —- esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyada, davalı tarafça yetki itirazında bulunulduğu, ön inceleme duruşmasında itirazın değerlendirildiği, dosyaya sunulan yetki sözleşmesi uyarınca mahkememizin yetkili olduğu kabulüyle yargılamaya devam olunmuştur.
Davaya ve takibe konu—— imzanın, davalı tarafça inkar iddia edilmesi nedeni ile imza inkarının HMK uyarınca ön sorun olarak kabul edilip çözümlenmesine karar verilmiştir.
—esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Davalının imza asıllarının toplanması için —— müzekkerelere istinaden davalının imza asıllarını içerir evraklar dosyamız içerisine alınmıştır.
İmza incelemesine esas olmak üzere davalının yeteri kadar imza örneği alınması amacıyla davalının ikamet adresi olan —- yazılmış, davalının yurt dışında bulunması ve pandemi sebebiyle ülkeye giriş yapamamasından kaynaklı fiili imkansızlık sebebiyle talimat mahkemesince imza örneği alınamamıştır.
İmza İncelemesi için—- gönderilmiş ve yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan raporda aynen; —-kaşe izi üzerine atılı imzalar ile —- mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği hususlarını bildirir kanaat raporudur” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, —–tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davalı tarafça takibe konu sözleşme üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığı belirtilerek imzaya ve borca itiraz edilmiş olup, takibe konu sözleşme üzerindeki imzanın davalı —-sabit olduğu anlaşılmış olup, davalı tarafın davacı tarafa takibe konu sözleşme yönünden herhangi bir borcu olmadığından ve —–yöntemince hazırlandığından, yeniden imza incelemesi yapılması cihetine gidilmeyerek, davacının takibe konu sözleşme sebebiyle davalıdan herhangi bir alacağı olmadığından sübut bulmayan davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan her ne kadar davalı tarafça kötü niyet tazminatı talebinde bulunulmuş ise de, yasal koşullar oluşmadığından talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-İİK 67/2. maddesindeki şartlar oluşmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 980,77 TL harcın mahsubuyla arta kalan 900,07 TL harcın dosyanın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 8.265,90 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde —- Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/02/2022