Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/390 E. 2020/190 K. 31.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/390 Esas
KARAR NO : 2020/190

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/10/2019
KARAR TARİHİ : 31/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davalı arasında ————yapılması konusunda anlaştıklarını, buna karşılık müvekkilinin —————– içinse ödemeleri de imzaladığı 60 adet bono ile yapmayı taahhüt ettiğini, 10.09.2018 tarihinde —————— Şubesi’nden davalının banka hesabına havale etmek suretiyle ödediğini, ancak müvekkili projenin ne aşamada olduğunu görmek için proje alanına gittiğinde inşaata başlanmadığını fark edince davalı ile görüşerek inşaata başlanmaması halinde geri kalan senetleri ödemeyeceğini bildirdiğini, davalı şirket yetkilisi de inşaat faaliyetlerine en kısa zamanda başlanacağını, o zamana kadar vadesi gelmiş senetleri ödeme yapılmamasını da kabul ettiğini söylediğini, daha sonraki süreçte müvekkilinin davalı şirket yetkilisi ile görüştüğünde şirketin maddi gücünün projeyi gerçekleştirmede yeterli olmadığını, bu nedenle projenin gerçekleşmeyeceği müvekkiline bildirildiğini, bunun üzerine sözleşmenin feshi ile müvekkilce imzalanan senetlerin taraflarına iadesi imza altına alındığını, her ne kadar davalı ile müvekkil arasında davalının edimini yerine getirememesi sebebiyle borcun bulunmadığı ve müvekkilce imzalanan bonoların müvekkile iadesi konusunda anlaşılmış olsa da dava konusu senetler müvekkile teslim etmediğini, sözleşmelerin feshi halinde taraflar karşılıklı olarak aldıklarını iade ile yükümlü olduğunu, davaya konu senetleri ————— borcuna teminat olarak verdiğinden senetleri müvekkile iade etmediğini, bu nedenle müvekkil borçlu olmadığı senetler için sürekli olarak icra takibi tehdidi altında olduğundan imzaladığı bonolar için teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, dava şartı olan arabuluculuk şartına istinaden arabuluculuğa gidilmiş ancak sonuç alınamadığını, bu nedenle davaya konu bonolar için müvekkilinin uğrayacağı zarar da göz önüne alınarak teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davaya konu bonoların protestosunun dava sonuna kadar ————— bildirilmemesine ve icra takibine konu edilmemesine, davanın kabulü ile dava konusu bonoların toplam 238.000 TL bedelli 56 adet bononun karşılıksız kaldığının, bu bonolar nedeniyle müvekkilin davalıya borcu bulunmadığının tespitine ve bonoların iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket yetkilisi ————— tarihli beyan dilekçesinde özetle; davacı ile aralarında akdedilen sözleşmenin temsilcisi olduğu şirkete ait borç olan inşaatın yapılamaması ve devredilememesi sebebi ile feshedildiğini, bu nedenle davacının davalı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, davacıya borcu yoktur kağıdı verilmiş olmasına rağmen senetlerin tahsili için bıraktığı dava dışı bankanın senetleri davacıya teslim etmediğini, bu nedenle huzurdaki davayı kabul ettiğini ve davacının yetkilisi bulunduğu şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller
Tarafların ticaret sicil sorguları dosya arasına alınmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava kambiyo senedinden kaynaklanan menfi tespit davasıdır.
Dava dilekçesi, davalı şirket yetkilisinin kabul beyanı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davalı şirket yetkilisinin sunmuş olduğu beyan dilekçesi ile dava dilekçesine konu edilen toplam——- sebebiyle davacının kendisine borcu olmadığını belirterek davayı kayıtsız şartsız kabul ettiği, 6100 sayılı HMK 308 ve devamı maddeleri gereği kabulün hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği, kabulün hüküm ifade etmesinin karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmadığı ve kabulün kayıtsız ve şartsız yapılmış olduğu anlaşıldığından davanın kabul sebebiyle kabulüne, davacının dava dilekçesinde belirtilen toplam ————- dolayı davalıya borcu bulunmadığının tespitine; davanın niteliği, dosyanın tarafı olmayan 3. kişiler yönünden aleyhlerine sonuç doğurmaması hususları bir bütün olarak gözetilerek davacının bonoların iptali talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karar vermek gerekmiştir.
Ayrıca her ne kadar dava kabul ile sonuçlanmış olsa da 6100 sayılı HMK 312. maddesi gereği davalı davayı açmaya sebebiyet vermiş olduğundan yapılan yargılama giderleri ile hesaplanan harç davalı taraf üzerine bırakılmış, davanın ön inceleme aşamasında kabul edildiği gözetilerek Harçlar Kanunu 22.maddesi gereği karar ve ilam harcının 1/3’ü alınmış ve yargılama gideri kapsamında Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. maddesi ile Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/1-ç ve 326. Maddeleri de gözetilerek dava öncesi Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen arabuluculuk ücreti de yargılama gideri olarak hesaplanmıştır.
Öte yandan her ne kadar iş bu dosyaya ön inceleme günü tayin edilmiş ise de tüm dünyayı etkisi altına alan coronavirüs sebebiyle taraflar duruşmaya gelememiş, duruşmada alınan ara karar uyarınca; “…1-Davanın niteliği, davalının davayı kabul etmiş olduğu göz önüne alınarak HSK’nın 30/03/2020 tarihli duyurusu kapsamında ve mahkemece yapılan değerlendirme ile 27/03/2020 tarih ”Kamu Sağlığı Acil Durum Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Tutanak-2” başlıklı alınan karar da ilgi tutularak, kabul edilen iş bu davanın ”istisna” kapsamına alınmasına,
2-Davacı taraf hazır olmamış olsa dahi HSK’nın 30/03/2020 tarihli duyurusu kapsamında olağanüstü şartlar gereği HMK 150. Maddesinin mağduriyetlere yol açmaması amacıyla işletilmemesine, davacı tarafın vekil-müvekkil arasında sonuç doğurmak ve talik sebebi olmamak üzere mazeretinin kabulüne, davalının mazeretli sayılmasına karar verilerek tefhimle açık yargılamaya devam olundu.”…;
Şeklinde ara karar kurularak, yargılamada hedef sürenin sağlanması, duruşmanın ileri bir tarihe ötelenmek suretiyle sürüncemede kalmaması ve mağduriyetlere yol açmaması gerekliliği nazara alınıp, davanın davalı tarafça kabul edildiği de gözetilerek tarafların yokluğunda yapılan inceleme sonucu karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK 308.maddesi uyarınca kabul sebebiyle KABULÜ ile, davacının dava dilekçesinde belirtilen toplam 238.000 TL tutarlı 56 adet bonodan dolayı davalıya borcu bulunmadığının tespitine,
2-Davanın niteliği, dosyanın tarafı olmayan 3. kişiler yönünden aleyhlerine sonuç doğurmaması hususları bir bütün olarak gözetilerek davacının bonoların iptali talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 5.419,26 TL harçtan peşin alınan 4.064,45 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.354,81 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 4.064,45 TL harç gideri ve 171,25 TL posta masrafı olmak üzere toplam 4.235,70 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,(Yargılama giderleri hesabında, ihtiyati tedbir kararının itirazen Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi sonucu davacı tarafın istinaf başvurusu İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi —–.Hukuk Dairesi ——————-sayılı ilamıyla esastan reddedilmiş olup istinaf incelemesi için yapılan giderlerin istinaf talebinde bulunan üzerinde bırakılmasına karar verildiğinden, istinaf incelemesi için yapılan 23,50 TL dosya gönderme posta masrafı, 14,00 TL fotokopi masrafı ile 24,50 TL istinaf ilamının tebliği masrafından oluşan toplam 59,00 TL istinaf gideri davacı yan üzerinde bırakılarak davalı yana yüklenmemiştir.)
5-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile —————- uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-Davacı vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ————-6.madde gereğince 12.550,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.