Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/386 E. 2022/193 K. 25.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/386 Esas
KARAR NO: 2022/193
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/10/2019
KARAR TARİHİ: 25/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalı şirkete —- aylarından —- bütün bu—– hizmet verdiği, davalı şirketin dava tarihi itibarı ile İstanbul genelinde unlu mamüllerini ürettiği bir fabrikası ve yaklaşık —- şubesinin bulunduğunu, davalı şirkete fırın hizmeti olarak fırınlarda yer alan bilgisayar ups, switch cihazların kurulum ve teknik destek hizmeti verildiğini, ayrıca 3. kişi konumundaki, davalının ticari ilişkide olduğu firmalara —- muhatabın müvekkili olarak gösterildiğini,—–davalıya — şubelerden gelen satış bilgilerinin merkeze aktarılması, ——— verildiğini, müvekkilinin davalıya sunduğu —–kapsamında düzenlenen faturaların karşılıklarının düzenli olarak ödenmekte iken, müvekkilinin davalıya düzenlediği toplam bedeli olan — adet faturanın ödenmediğini, bunun üzerine, davalıya — ihtarname gönderildiğini, davalının kanuni süre içerisinde faturaların miktar ve muhteviyatına ilişkin herhangi bir itirazda bulunmadığını, alacağın tahsilini teminen — dosyası ile takip yapıldığını, davalı şirketin takibe itiraz ederek takibi durduğunu beyan ederek icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin —- üzerinden devamına, itirazın haksız olması nedeni ile davalının asgari %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, ihtarnamenin tebliğinden itibaren bankalarca uygulanmakta olan en yüksek ticari reeskont faizine hükmedilmesine, avukatlık vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Başlangıçta vekil ile temsil edilen dosyada, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile müvekkili arasında bir kısım hizmet tedariki için mutabakata varıldığını, müvekkili şirket kayıtlarında dava konusu bir kısım fatura karşılığı hizmetin tesliminin yapılmadığının anlaşıldığını, dava dilekçesinde sözleşmeye konu hizmetlerin müvekkili şirketin hangi işletmelerine ve kime teslim edildiği konusunda bir açıklama yer almadığını, dilekçe ekinde ve delil listesinde de herhangi bir sevk irsaliyesine ve/veya hak edişe rastlanmadığını, müvekkilinin dava tarihinde herhangi bir şubesinin bulunmadığını, müvekkiline ait marka lisansı ile bağımsız işletmeleri işleten firmaların sayısının ondan az olduğunu, bu nedenle davacının iddia ettiği hizmetleri kimler için ne şekilde ifa ettiğini açıklaması ve belgelemesi gerektiğini, müvekkilinin alım satım ilişkisini kabul etmediğini, bu nedenle davacının fatura deliline dayanabilmesi için, faturada yazılı malı davalıya teslim ettiğini, faturanın bu ilişki sonucu düzenlenmiş olduğunu genel ispat kurallarına göre kanıtlaması gerektiğini, tebliğ edilen faturaya sekiz gün içinde itiraz edilmemiş olması halinin, faturada yazılı malın alıcıya teslim edildiğini göstermediğini, bu nedenle davacının talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu beyan ederek davanın reddine, %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; İcra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin — üzerinden devamına, itirazın haksız olması nedeni ile davalının asgari %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller
Tarafların—— sorguları dosya arasına alınmıştır.
—-sayılı dosyası dosya arasına alınmıştır.
— sayılı dosyanın —– kayıtları dosya arasına alınmıştır.
—- sayılı dosyasının —— kayıtları dosya arasına alınmıştır.
—-yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
— yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Mali müşavir bilirkişi raporu dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. Maddesine göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, cevap dilekçesi,— dosyası, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında cari hesap alacağına dayalı ticari ilişki mevcut olduğu, davacı tarafça alacağına ilişkin — esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyada, davalı taraf başlangıçta vekil ile temsil edilmiş, davalı vekili tarafından —–karar sayılı dosyası ile iflasına karar verildiği, iflas kararı sonrasında —- dosyası ile iflas dosyasının açıldığı bu sebeple davanın iflas idaresine ihbarına karar verilmesi talepli beyan dilekçesi sunması üzerine gerekli yazışmalar yapılmış, tasfiye işlemlerinin —– tarafından yürütüldüğü anlaşıldığından, ilgili ——eklenmiş, iflas idaresine usulüne uygun tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmış, davalı tarafın iflas idaresi ile temsil edilmesine bağlı olarak TBK 513 maddesi gereği davalı vekilinin görevinin iflas nedeni ile kendiliğinden sona erdiği, aşamalarda — taraf teşkili yönünden gerekli tebligatların yapıldığı anlaşıldığından vekalet görevi sona eren davalı vekilinin —- silinmesine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Dosyada, açılış tarihi itibariyle davanın, tensip tutanağında her ne kadar yazılı usule tabi olduğu belirtilmiş ise de, 7251 sayılı kanun değişikliğinde de belirtildiği gibi, kanun değişikliğinden sonra miktar itibariyle ——- altında kalan iş bu davanın, 6100 sayılı HMK’nın 320’inci maddesi gereğince basit yargılamaya tabi olduğu ve HMK uyarınca dava hakkında HMK’nın 316-322 maddelerinde düzenlenen basit yargılama usulünün uygulanması gerektiği anlaşıldığından, 7251 sayılı kanun değişikliği ile birlikte yargılamaya, basit yargılama usulüne göre devam olunmuştur.
Dosya, bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilerek ve gerekli ihtaratlar yapılarak mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş; defter incelemesinde tarafların defterlerini hazır bulundurduğu, — tarihli bilirkişi raporuna göre dosyadaki bilgi, belge, faturalar—- ticari defterler ışığında, tarafların ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu ve kendileri adına delil teşkil ettiği, icra takip tarihi itibariyle davalının davacıya kaydi olarak — borcu olduğu, ——–gelen cevap yazılarının ekinde bulunan alış ve satış bildirimlerine göre, davacı tarafından davalıya kesilen e-faturaların hem davacının hem de davalının söz konusu bildirimlerinde beyan edildiği, davalı tarafından kendisine kesilen ticari fatura senaryosundaki e-faturaların iptal edilmediği ve dolayısıyla bu faturaları kabul ettiği, bilirkişi raporunun bu yönleriyle denetime elverişli, gerekçeli ve hükme esas alınabilir nitelikte olduğu, 3095 sayılı yasaya göre tarafların ticari şirket olması sebebiyle ticari faiz talep edilebilmesinin mümkün olduğu, ancak her ne kadar davacı tarafça ihtarnamenin tebliğinden itibaren faize hükmedilmesi talep edilmiş ise de, dosya kapsamına göre davacı tarafından davalıya gönderilmiş ihtarnamenin tebliğ şerhi mevcut olmadığından, takip tarihi itibariyle temerrüdün oluştuğu kabul edilerek, takip tarihinden itibaren faiz işletilebileceği, yine her ne kadar icra takibi —- üzerinden yapılmış ise de davacının dava dilekçesindeki talebinin — asıl alacağa ilişkin olduğu ve dava açılırken harca esas değerin bu değer olarak gösterildiği tespitiyle beraber davanın kabulü ile —sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline asıl alacak —– üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan davacı tarafça davalıdan icra inkar tazminat talebinde bulunulmuş olup —- asıl alacağın likid olması karşısında 2004 sayılı İİK’da yer alan İcra İnkar Tazminatının yasal koşulları oluştuğundan talebin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Son olarak belirtmek gerekir ki 492 Sayılı Harçlar Kanununun;”…
İLAMSIZ TAKİPLERDE PEŞİN HARÇ:
Madde 29 – İlama dayanmıyan takip isteklerinden alacak miktarının binde beşi peşin alınır.
Peşin harçlar takip sonunda alınacak asıl harca mahsup olunur.
İlama dayanmıyan takiplerde alacaklı mahkemeye müracaata mecbur kalırsa, peşin alınan harç kendisine iade olunur. Veya alacaklının isteği üzerine mahkeme harçlarına mahsup edilir.
şeklindeki ilgili maddesinde yer alan söz konusu düzenleme, derkenar yazısı ve icra dosyası kapsamına göre davacı tarafın takibi başlatırken—peşin harç yatırmış olması, eldeki davanın söz konusu derkenara bağlı olarak açılmış olması karşısında söz konusu takip için yatırılan peşin harç miktarı da işleme tabi tutulmuş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
2-Davalının —-sayılı takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, asıl alacak — üzerinden takibin devamına, —asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık bankalarca uygulanmakta olan en yüksek değişen oranlarda ticari faiz uygulanmasına,
3-İİK 67/2. maddesi gereğince 131.408,85 TL asıl alacak üzerinden %20 oranında belirlenen 26.281,77 TL icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Gerekçede açıklanan sebeple, karar tarihi itibariyle alınması gereken 8.976,54 TL nispi karar harcından, Mahkeme veznesine yatan 1.531,38 TL peşin harç ile İcra veznesine yatan söz konusu 712,76 TL’nin toplamını oluşturan 2.244,14 TL’nin mahsubu ile EKSİK 6.732,40 TL’nin davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Gerekçede açıklanan sebeple davacı tarafından İcra veznesine ve Mahkeme veznesine yatırılan söz konusu peşin harçlar da dahil olmak üzere davacı tarafından yapılan toplam 2.244,14 TL harç gideri, 850,00 TL bilirkişi ücreti ve 92,70 TL posta masrafı olmak üzere toplam 3.186,84 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 16.433,84 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ——Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/02/2022