Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/380 E. 2021/998 K. 27.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/380 Esas
KARAR NO: 2021/998
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 11/10/2019
KARAR TARİHİ: 27/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Asıl borçlu —- müvekkil tarafından Ticari Kredi Sözleşmesi doğrultusunda kredi kullandırıldığını, yapılan sözleşmeyi —- müşterek borçlu-müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını , ancak sözleşmeye uygun olarak borcun ödenmemesi nedeniyle asıl borçlu ve müşterek borçlu ve müteselsil kefıllere, —-yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderildiğini, vadesinde ödenmeyen taksitlerin ödenmesi aksi halde tüm borcun muaccel kılınacağı ve yasal yollara başvurulacağı bildirildiğini, buna rağmen kredi borcunu demeyen borçlular hakkında—- dosyasından ilamsız takibe geçildiğini, ancak davalı/borçlular söz konusu takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ederek ve takibin haksız olarak durdurulmasına sebebiyet verdiği, Davalının borçlu olmadıklarına ilişkin vaki itirazı yerinde olmamakla birlikte, haksız ve kötü niyetli olup itirazının iptali ile takibin devamına, davalının % 20′ den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP: Davalılara usulüne uygun davetiyeye rağmen duruşmalara katılmamış cevap da vermemiştir.
DELİLLER:Dava dilekçesi, Kredi Sözleşmesi, — dosyası, bilirkişi raporları, Arabuluculuk Tutanağı, dosyadaki diğer bilgi ve belgeler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasıdır.
Basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş, uyuşmazlık belirlenmiş ve vaki davete karşın tarafların sulh olmak ve arabuluculuya başvurmak istememeleri üzerine tahkikata geçilerek tahkikat işlemleri yerine getirilmiş ve karar duruşmasına katılan davacı vekilinin son sözleri dinlenip zapta geçilerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Davaya konu —– esas sayılı dosyası getirtilerek, incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile uyumlu olduğu görülmüştür. Dosyaya mübrez Arabuluculuk tutanağına göre de zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere; 2004 Sayılı İİK.’nın 67.maddesinde —– Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.—- Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın—- yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. —-Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.—- Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmü bulunmaktadır.
Mahkememizce dava dilekçesi, —- sayılı takip dosyası, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında kredi sözleşmesinden kaynaklanan ticari ilişki mevcut olduğu, davacı tarafça alacağına ilişkin —- sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalılar tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya, mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, dosyadaki bilgi, belge ve genel kredi sözleşmesi ışığında, bilirkişinin —- tarihli raporunda özetle; Davacının defter ve belgelerinin incelenmesinde, uyuşmazlık konusu alacağın davacının — davalılara kullandırdığı kredilerin ödenmeyen taksitlerinden kaynaklı cari hesap alacağından kaynaklandığı, yapılan incelemede; davacı —– kredi sözleşmesi imzalandığı, kredi sözleşmesinin konusunun —-olduğu, krediye teşkil tutarın aylık — oluştuğu, davalılar — müteselsil kefil sıfatıyla kredi sözleşmesini imzaladıkları, davacının —- gecikmiş olan borcun ödenmesi konusunda ve borcun ödenmemesi halinde ise —tüm borcun muaccel hale geleceği hususunda—tarihi itibariyle davalı —- tutarında alacaklı olduğunun tespit edildiği beyan ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporunun taraflara usulüne uygun bir şekilde tebliğ edildiği, rapora karşı davacı vekilinin itiraz etmesi üzerine ek rapora gönderildiği, bilirkişinin — tarihli ek raporunda özetle; Kök raporda tespiti yapılan — davacı alacağına dava tarihi itibariyle— faiz hesaplandığı, böylelikle davacının alacağının —olduğu beyan ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi ek raporunun taraflara usulüne uygun bir şekilde tebliğ edildiği, rapora davacı vekilinin beyan dilekçesi verdiği, ancak dava konusu alacağa ilişkin mali müşavir bilirkişiden rapor alındığı, dosyanın niteliği itibariyle kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak olduğu, bu durumun ise teknik bilgi gerektirdiği anlaşılmakla, HMK 281/3 maddesi uyarınca dosyanın Mahkememizce —– re’sen seçilen bankacılık konusunda uzman bir bilirkişiye tevdi edildiği, bankacı bilirkişinin — tarihli raporunda özetle; davacı ile davalı — akdolunduğu ve davalılar —- müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu bulundukları, kefalet sözleşmesinin —- göre uygun olduğu, kefalet sözleşmesinin yazılı yapıldığı, kanuna uygun olarak davalı kefillerin sorumlu olduğu azamî miktarın, kefalet tarihinin ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen ibarenin el yazısı ile yazılı olduğu, davacı ile davalılar arasındaki akdi ilişki doğuran — söz konusu kredinin kredi lehtarı —- adına araç alımından kullanıldığı ve teminat kapsamında, işbu kredi kullandırılarak satın alınan— kredi veren davacı lehine rehin tahsis edildiği, davalı kredi lehtarı borçlu — davacı alacaklı ile akdedilmiş menkul rehni — sözleşmesi olduğu, davalılar — asıl borçlu lehine kullandırılan kredilerden dolayı davacıya karşı sorumlu oldukları, davalı asıl borçlunun — sözleşmesine ait hesap ekstresi ve ödeme planları incelendiğinde,—-ilgili vadesinde tam yapılmadığından temerrüt oluştuğu, davacı tarafından, davalı asıl borçlu ve davalı kefillere — yevmiye numaralı ihtarname ile hesap kat edildiği, ve dosyaya sunulu tebliğ mazbatalarından tebligatların yapıldığı, bahse konu ihtarnamelerin; asıl borçlu kredi lehtarı —- tebliğ edildiği; işbu davalı yönünden ihtarnamede verilen — günlük mehil sonunda — tarihinde temerrüt oluştuğu; müteselsil kefiller —- tarihinde tebliğ edildiği, işbu davalılar yönünden ihtarnamede verilen— tarihinde Temerrüt oluştuğu; dosyaya sunulu — sözleşme nolu kredi ile ilgili — adet taksidin gecikmede olduğu, henüz vadesi gelmemiş – adet taksitlerin anapara toplamının —olduğu görülmüş olup, Noter ihtar tarihi itibariyle toplam alacak miktarının — olduğu, davacı tarafından davalı asıl borçlu şirket lehine tahsis ve kullandırılan nakdi kredinin noter ihtar tarihi itibariyle — toplam alacak miktarı üzerinden, — noter ihtar tarihinden — esas alınmak suretiyle temerrüt tarihi itibariyle talep edilebilecek toplam alacak miktarının — olduğu, davacı tarafından davalı asıl borçlu şirket lehine tahsis ve kullandırılan kredinin noter ihtar tarihi itibariyle —- temerrüt tarihine kadar, — alınmak suretiyle temerrüt tarihi itibariyle kefillerden talep edilebilecek toplam alacak miktarının –olduğu, temerrüt tarihi itibariyle – toplam alacak tutarları üzerinden, —– takip tarihi arasında, söz konusu krediden, sözleşmede gösterilen temerrüt faiz oranı esas alınmak suretiyle takip tarihi itibariyle davacının davalı asıl borçludan talep edilebilecek toplam alacak miktarının — olduğu, temerrüt tarihi itibariyle — toplam alacak tutarları üzerinden, — tarihi arasında, söz konusu krediden, sözleşmede gösterilen temerrüt faiz oranı esas alınmak suretiyle takip tarihi itibariyle davacının davalı kefillerden talep edilebilecek toplam alacak miktarının — olduğu, davacının takip tarihini itibariyle davalı asıl borçludan —- talep edebileceği beyan ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş ve denetimi yapılmıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içerisine alınan bilirkişi raporlarına ve tüm dosya kapsamına göre; davacı — davalı asıl borçlu—- imzalandığı ve davalılar — sözleşmede toplamda azami — kadar müteselsil kefil sıfatıyla bahse konu sözleşmeyi imzaladıkları, davacı ile davalılar arasındaki akdi ilişki doğuran —söz konusu kredinin kredi lehtarı —– araç alımından kullanıldığı ve teminat kapsamında, işbu kredi kullandırılarak satın alınan– aracın kredi veren davacı lehine rehin tahsis edildiği, ancak borçlu —- kredi borcunu ödememesi üzerine davacı tarafından—- sayılı ihtarname ile davalı asıl borçlu — davalı müteselsil kefiller —- tarihi itibariyle hesabın kat edildiği, ihtarnamenin — tarihinde kefillere,—- tebliğ edildiği, ihtarnamede verilen— günlük mehil sonunda davalı asıl borçlu şirket yönünden temerrütün –tarihinde, davalı müteselsil kefiller yönünden –tarihinde oluştuğu, anlaşılmış olup, bankacı bilirkişinin —tarihli raporunda yapılan hesaplama Mahkememizce de denetime elverişli, gerekçeli ve hükme esas alınmaya uygun bulunmuş ve bilirkişi raporuna göre ve Davanın kısmen kabulüne, davalıların—- Esas sayılı takip dosyasına yaptıkları itirazın kısmen iptaline, icra takibinin toplam —-Davalı borçlu kefiller — üzerinden takibin devamına, asıl alacak —- oranında temerrüt faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan davacı tarafça davalılardan icra inkar tazminat talebinde bulunulmuş olup alacağın likid olması karşısında 2004 sayılı İİK’da yer alan İcra İnkar Tazminatının yasal koşulları oluştuğundan talebin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalıların — sayılı takip dosyasına yaptıkları İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, icra takibinin toplam —üzerinden takibin devamına, asıl alacak —- oranında temerrüt faizi uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-) Asıl alacak —- icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.167,47 TL karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 388,26 TL harcın mahsubu ile 1.779,21 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-) Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı , 388,26 TL peşin harç, 6,40 TL vekalet ücreti 359,75 TL posta masrafı ve 1.300,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.098,81 TL yargılama harç ve giderinden davanın kabul ve red oranına göre 2.071,58 TL harç ve yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalan masrafların davacı üzerine bırakılmasına,
5-) Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-) Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —- bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden davanın kabul ve ret oranına göre 1.302,88 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, 17,12 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
7-) Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Uyarınca 5.100,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
😎 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek dilekçe ile —— Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/12/2021