Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/370 E. 2021/668 K. 27.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/370 Esas
KARAR NO : 2021/668

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 28/03/2019
KARAR TARİHİ : 27/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı dava dilekçesinde özetle; Davacı tarafa ait———-numarası kimlik numarası ile işlem gören — numaralı fıkra uyarınca mahkemeden davacı tarafa fatura ve sair belgelerin zayi olduğuna zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER: —– Karar sayılı görevsizlik kararı, dosya kapsamındaki sair tüm bilgi ve belgeler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6102 sayılı TTK’nin 82/7 maddesi gereğince zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 382 vd. maddeleri gereği zayi belgesi verilmesi talebi çekişmesiz yargı işi olup, TTK’nın 82. maddesi uyarınca işbu talep ticari işletmenin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden istenebileceğinden Mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmıştır. Dava dilekçesine göre hukuki dinlenilme hakkı kapsamında davacıya defterlerin kaybolmasına ilişkin açıklama yapması için süre verilmiş, duruşma açılmış ve TTK’nın 82/7 uyarınca şirketin bağlı bulunduğu —- şirkete ilişkin bilgi ve belgeler istenerek değerlendirilmiştir.
TTK’nın 82. maddesinde belgelerin saklanması ve saklama süresi başlığı altında düzenleme yapılmış bu kapsamda her tacirin ticari defterlerini sınıflandırılmış şekilde saklamakla yükümlü olduğu belirtilmiştir. TTK’nın 64/3 maddesinde yevmiye defteri, defteri kebir defteri ve— defterlerinin ticari defter olarak tanımlanmıştır. TTK’nın 82. maddesinin 7. fıkrasında defter ve belgelerin bir afet veya hırsızlık sebebiyle kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün gün içinde ticari işletmenin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilmektedir. TTK’nın 18/3 maddesine göre ise her tacirin, ticarethanesine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan hususlar ve anılan yasal düzenlemelere göre somut olaya bakıldığında, davacı tarafça, zayi olduğu bildirilen davacı şirketiniş ——faturasına yönelik olarak doğal afet ya da hırsızlık iddiasında bulunmadığı görülmektedir. Davacı taraf bahse konu defterlerin kaybolduğunu ve şirket merkezinde tüm aramalara rağmen bulunamadığını iddia etmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamadaki olayların gerçekleşme biçimine göre tacir sıfatına haiz olan davacının tacir olmanın hüküm ve sonuçları bakımından basiretli bir iş adamı gibi davranma yükümlülüğünü yerine getirmediği çok açıktır. Zira zayi olduğu iddia edilen ticari defterin özenle korunması ve saklanması zorunludur. Öte yandan davacı şirketin maddi kayıplar yaşama ihtimali ve işlerini yürütebilmesi de zayi belgesi verilme koşulu olarak yasada düzenlenmemiştir. Öyleyse kanunun saklanması zorunlu ticari defterin kaybolduğu iddiasının TTK’nın 82/7. fıkrasında düzenlenen doğal afetler ( yangın, su baskını, yer sarsıntısı) veya hırsızlık kavramlarına girmediği açıktır. Bu nedenlerle dosya kapsamına göre davanın aydınlandığı anlaşılmakla başkaca araştırma yapılmasına ve delil toplanmasına gerek görülmemiştir. Kaldı ki, zayi nedeniyle ticari defter ve belgelerin iptal edilebilmesi için yaklaşık ispat yeterli olmayıp tam ispat aranmaktadır. Binaenaleyh, TTK’nın 82/7. fıkrasına dayanmayan ve bu kapsamda yerinde bulunmayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın REDDİNE,
2-) Yapılan yargılama giderlerinin davanın mahiyetine göre davacı üzerinde bırakılmasına,
3-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcın peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 14,90 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-) 6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine, bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.