Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/309 E. 2020/365 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/309 Esas
KARAR NO : 2020/365

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/10/2019
KARAR TARİHİ : 24/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasında yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin davalı şirketten olan alacağı nedeniyle T.C. İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü —–. Sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, 22/08/2019 tarihinde borçlu tarafından itiraz edilerek durdurulduğunu, 22/09/2019 tarihli arabuluculuk son tutanağında davalı borçlu taraf ile anlaşma sağlanamadığını, davalı tarafın itirazının iptaline, takibin devamına , haksız ve kötüniyetli itiraz nedeniyle % 20′ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP : Davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER : İstanbul Anadolu—-. İcra Dairesinin ——Esas sayılı dosyası ,Bilirkişi raporu, Arabuluculuk Tutanağı, —–Kayıtları, Vergi Dairesi Kayıtları, irsaliyeli faturalar, dosyadaki sair bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava , İtirazın İptali ve tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş ve tarafların sulh olmaması nedeniyle uyuşmazlık belirlenerek işin esasının incelemesine geçilmiştir.
2004 Sayılı İİK.’nın 67.maddesi; “(Değişik fıkra: ——- md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: —– md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:—-.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. (Mülga fıkra:—–.md.)Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. (Ek fıkra—.md.) Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmüne amirdir.
Davaya konu İstanbul Anadolu —-. İcra Dairesinin —– Esas sayılı dosyası getirtilerek incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile örtüştüğü görülmüştür.
Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, taraflar arasında mal ve hizmet alım-satımına dayalı ticari ve hukuki ilişki bulunduğu ve bu kapsamda davacı tarafından cari alacaktan kaynaklı alacağının davalı tarafından ödenmemesi üzerine davacı tarafından bu cari alacağa ilişkin olarak ilamsız icra takibi başlatmış ve davalının vaki itirazı nedeniyle takip durmuş ve yasal süresi içinde işbu dava açılmıştır.
Davacı tarafın bildirdiği tüm deliller toplanmış ancak davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen ne davaya ne davaya cevap vermiş ne de ticari defterlerini hazır etmesi için inceleme gününde hazır bulunmuştur.. Böylelikle dosya taraflar arasındaki alacağın varlığı ve miktarına ilişkin rapor verilmesi için bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişi tarafından verilen rapor taraflara tebliğ edilmiş ve denetimi yapılmıştır. Yapılan incelemede davacı tarafından usulüne uygun olarak tutulan ticari defterlerinin alacağın varlığını aynen tevsik ettiğine yönelik görüş bildirildiği görülmüştür. — raporda açıklandığı gibi dosya kapsamında davalı şirketi yetkililerinin imzalarının bulunduğu fatura ve irsaliyeler uyarınca da davalı şirketi yetkililerinin imzalarının bulunduğu fatura ve irsaliyeler uyarınca davalının ürünlerin tamamını teslim aldığı ve borcu kabul ettiği görülmüş, davacı tarafın incelenen kayıtlarında davalının davacıya 7.616,89 TL tutarda borçlu bulunduğu ve davacının alacağının varlığını ispat ettiği anlaşılmıştır. Dosyaya mübrez işbu bilirkişi raporunun dosya kapsamı ile uyumlu, gerekçeli, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ve yerinde olduğu kabul ve takdir edilerek davacının davasının kabulü ile davalının İstanbul Anadolu—. İcra Dairesinin —– Esas sayılı dosyasına karşı yapmış olduğu itirazının İİK’nın 67/1. maddesi gereğince iptali ile takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle devamına karar verilmiştir.
Davacının İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nın 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlu itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması böylece borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Olayımızda davalının borcunun cari hesap ve ticari defterlere göre açık ve net olarak belirli ve belirlenebilir olduğundan İcra İflas Kanununun 67/2.maddesi gereğince asıl alacağın %20’si olan 1.524,00 TL icra inkar tazminatının da davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderleri, 326/1. Maddesi gereğince tamamen davalı taraf sorumlu tutulmuştur. Ayrıca bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinın 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilerek HMK’nın 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KABULÜNE,
2-) İİK ‘nın 67/1 Maddesi gereğince davacının İstanbul Anadolu—– İcra dairesinin —— Esas sayılı takip dosyasını yapmış olduğu itirazın iptali ile icra takibinin asıl alacağı takip tarihinden itibaren % 19,50 ve değişen oranlarda işleyecek avans faizi uygulanmak suretiyle devamına ,
3-) İİK ‘nın 67/2 Maddesi gereğince asıl alacağın % 20 ‘ si olan 1.524,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 520,31 TL karar ve ilam harcına peşin alınan 92 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 428,31 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-) Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile —– uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
6-) Davacı tarafından yapılan 44.40 TL başvurma harcı 92 TL peşin harç ve 46,20 TL posta masrafı 500 TL Bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 682,60 TL yargılama giderinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-) Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan—- 13/1 uyarınca 3.400,00 TL nispi/maktu vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-) HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye mahkemesinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı.