Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/284 E. 2020/88 K. 12.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/284
KARAR NO: 2020/88
DAVA: Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ: 01/10/2019
KARAR TARİHİ: 12/02/2020
Tarafları yukarıda belirtilen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından ibraz edilen dava dilekçesinde ——— numarasında kayıtlı —————- ünvanlı şirketin TTK. Geçici 7. Maddesi uyarınca resen terkin edildiği ancak şirketin ——– alacağı nedeni ile ——– İcra Müdürlüğünün ———– Esas sayılı dosyası üzerinden takip olduğu ve ayrıca söz konusu dernek ile ilgili olarak arabuluculuk bürosuna da başvuruda bulunulduğu; yine söz konusu şirketin ——- alacağı nedeni ile ——— İcra Müdürlüğünün ———– Esas sayılı dosyası üzerinden takip yapıldığı açıklanarak ve alacakların tahsili için yeni dava açılması, satışa girilmesi ve sair işlemlerin yapılması için şirketin ihyasının gerekli olduğu ileri sürülerek söz konusu şirketin ihyasına ve davacının başvurusu yapılan arabulucu toplantısına katılması, başkaca alacakları bakımından arabulucuya başvuru yapılması ve arabulucu sonunda uzlaşılamaması halinde bu konuya ilişkin olarak şirket adına dava açılması amacıyla tarafına vekalet verilebilmesi için davacıya yetki belgesi verilmesi hususlarında tedbire karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Tensiben yapılan irdelemeye bağlı olarak ———– tarihinde oluşturulan gerekçeli ara karar ile yerinde görülmeyen tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Taraf teşkili sağlanmış olup davalı vekili cevabında TTK.Madde 32 ve ———- Yönetmeliğinin 34. Madde hükümleri uyarınca işlem yapıldığı ve davalı tarafın davaya sebep olmadığı gibi yasal hasım konumunda olduğu savunularak davanın reddine karar verilmesi ve yargılama giderinin karşı tarafa yüklenmesi talep edilmiştir.
Davacı vekili ön inceleme duruşmasında imzalı beyanında yukarıda özetlenen dava dilekçesini tekrar ederek dava dilekçesinde belirtilen icra dosyalarının bilgi mahiyetinde ve talebe dayanak olacak şekilde ileri sürüldüğü açıklanarak bu davada şirketin tam ihyasını karar verilmesini istediklerini ifade ederek talebi bu şekilde belirginleştirmiştir.
——- İcra Dairesi’nin —– tarih ve ——— Esas sayılı cevabı yazısı ve eklerine göre alacaklısının ihyası talep edilen şirket ve borçlusunun ————— olduğu ve takibin devam ettiği anlaşılmıştır.
Dava TTK. Geçici 7. Maddesi uyarınca ticaret sicilinden resen terkin edilmiş olan ————————-şirketin tam ihyasının gerekip gerekmediği hususunun aydınlatılmasına yöneliktir.
—————- cevabına göre söz konusu şirketin TTK. Geçici 7. Maddesine göre ———- tarihinde resen terkin edildiği, şirketin adresinin ——————— olduğu ve Mahkememizin yargı alanı içinde kaldığı, davacı ————- şirketi münferiden temsile yetkili olduğu belirlenmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7. Maddesinin 2. fıkrası:
”(2) Davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz.”
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7. Maddesinin 15. fıkrası:
”(15) Bu maddede düzenlenmeyen hususlarda ilgili kanun ve esas sözleşmelerde öngörülen usullere göre hareket edilir. Bu madde gereğince tasfiye edilmeksizin unvanı silinen şirket veya kooperatiflerin ortaya çıkabilecek malvarlığı, unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra ——— eder. ——-bu şirket ve kooperatiflerin borçlarından sorumlu tutulmaz. Tasfiye memurlarının sorumlulukları konusunda, özel kanunlardaki sorumluluğa ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun veya Kooperatifler Kanunu hükümleri uygulanır. ————— kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.”
Şeklinde olup yukarıya aynen alınmıştır.
Terkin işleminin ————— tarihinde yapılmış ve davanın ————tarihinde açılmış olması karşısında davanın söz konusu 15. Fıkra düzenlemesine göre 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu belirlenmiştir.
Bilindiği üzere şirketlerin tüzel kişiliği——— terkin ile sona ermektedir. Ancak tüzel kişiliğin sona erebilmesi için şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir. Eksik veya hatalı işlem sonucu şirketin sicilden tasfiye sonucu terkinine karar verilmiş ise, bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir.
Eldeki dava yönünden, söz konusu şirket hakkında takipler olduğu halde tasfiyenin şeklen ve eksik olarak ticaret sicil kayıtlarına yansıdığı ancak eldeki bu dava ile şirketin kalıcı olarak ve tam ihyasının talep edilmiş olması karşısında bu yönden irdeleme yapılması gerektiği ve buna göre söz konusu yasal düzenlemeler, temsilci adına davanın açılmış olması, geçici 7. Maddeye göre resen terkin işleminin maddi gerçeklikle örtüşmediğinin anlaşılmış olması, davacı vekilinin ön inceleme duruşmasındaki imzalı beyanı, davacı tarafın şirketin varlığını herhangi bir tasfiye şartına bağlanmadan sürdürmesi yönündeki iradesi ve bu konuda davacı tarafın hukuki yararının bulunduğunun esas olması ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacı şirketin 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. Maddesinin 15. Fıkrası uyarınca tam ihyasına karar verilmesi için gerekli yasal ve maddi şartların olayda gerçekleştiği sonuç ve kanaatine varıldığından bu doğrultuda aşağıdaki karar verilmiş olup şirket temsilcisi tarafından açılan ihya davası ve sebebine göre bir nevi terkin işleminin iptali ile şirketin tekrar faaliyetlerine devam edecek olmasına göre TTK’nın 547/2. maddesine göre ek tasfiye memuru atanmasına gerek görülmemiştir.
Yargılama gideri yönünden yapılan irdelemeye bağlı olarak: davalı ———– yasal hasım konumunda olması ve şirket hakkında söz konusu takipler ile bunlara bağlı diğer sorunları bilecek durumda olmaması nedeni ile sorumluluğu bulunmadığından yargılama giderinden sorumlu tutulmamıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın kabulü ile;
a)———-numarasında kayıtlı iken tasfiyesi kapatılmış olan———– ünvanlı şirketin ——— ihyası ile şirketin ——– yeniden tesciline,
b)Kararın ————- tescil ve ilanına,
2-Maktu karar harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 10 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Gerekçede açıklanan nedenlerle:
a)Davalı ——— müdürlüğünün yargılama giderinden sorumlu tutulmasına yer olmadığına,
b)Davacı tarafça yapılan harç ve giderin üzerinde bırakılmasına,
c)Davacı vekili yararına avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
d)Davalı tarafça masraf yapılmadığından bu konuda başkaca bir karar verilmesine yer olmadığına,
4-Artan avansın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
İlişkin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı aleni olarak yapılan yargılama sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde —————- Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.12/02/2020