Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/27 E. 2023/206 K. 13.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/27 Esas
KARAR NO: 2023/206
DAVA: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 05/09/2019
KARAR TARİHİ: 13/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili——-, davalı firmanın talebi üzerine; görsel, katalog, fotoğraflama, video çekimi vb. hizmeti vermesine rağmen ödeme alamadığı, tüm hizmetler için 85.000 TL + KDV bedelinde anlaşıldığı ancak davalı firmanın muhasebe görevlisi ile görüşüldüğünde firmanın o an için bu tutarı ödeyemeyeceğini söylemesi ve indirim talep etmesi üzerine müvekkili davacı —– emeğini heba etmemek amacıyla anlaşılan tutar üzerinden 35.000TL indirime gitmeyi kabul ederek 50.000 TL + KDV (59.000 TL) tutarında fatura kesip bu faturayı davalı firmaya gönderdiği ancak müvekkilinin gene de ödeme alamadığını, tüm hizmetlerin o dönem firma —— tarafından yönetim kuruluna da sunularak onaylandığını, onaylanan tutarların ve verilecek hizmetlerin mailler aracılığı ile kanıtlanabileceği bununla birlikte firma yetkilisi —— el yazısıyla verilen hizmetlere revize (yeniden düzenleme) verdiğini ve bu el yazısı örneğinin de dosyaya kanıt olarak sunulacağını, verilen hizmetlerin davalı tarafından kullanıldığı ve kullanılan görsellerin çeşitli mecralarda yayınlandığına dair görsellerin de dava dosyasına sunulacağını beyan ederek müvekkilinin davalıya teslim ettiği çekim ve katalog vb. tüm dijital materyallere dair alacağına istinaden başlatmış olduğu ——–No’lu dosyasına vaki itirazın iptali ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile devamına, peşin ödeneceği vaadiyle iskonto ettirilen faturada yer almayan bedelin ödeme yapılmadığından eda talebiyle alacak talebine eklenmesi yönünden alacak (şimdilik 1.000 TL’lik kısmı için) ve takibe konu alacak likit olması nedeniyle alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacı tarafın——-sayılı dosyasındaki haksız takibine yasal süre içerisinde itiraz edildiğini, müvekkili şirketin ———- davacı şirketin iddiasının aksine davaya konu tutar bakımından herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı tarafın oluşturulan faturayı tek taraflı olarak oluşturduğu ve ispatının gerektiğini, davacı tarafın davalı firmanın talebi doğrultusunda, sunmuş olduğu faturadaki hizmetin müvekkili şirkete verildiğinin iddia edildiği ancak bahsi geçen hizmeti verdiğini ispatlar nitelikte bir delil sunulmadığını, ayrıca davacı tarafın —– yapılan katalog
ve çekimlere dair istediği revizeleri kendi el yazısı ile katalogların ——üzerinden eklediği notları müvekkiline ilettiğini ve bu kapsamda düzeltme ve editlemeler gerçekleştirilmiştir.” şeklinde gerçeğe aykırı açıklamalarda bulunduğunu, davacı tarafın —— yapılan mail görüşmelerini kanıt olarak sunduğunu ancak bu maillerde herhangi bir kabul beyanı bulunmadığını, anlaşmanın —– yapıldığının varsayılması halinde bile——-göre imza yetkisinin bulunmadığını, ——- tarafından işten ayrılmasının ardından — mail göndermiş olduğunu, bu mailin dahi müvekkilinin böyle bir durumdan haberinin olmadığının göstergesi olduğunu, davacı tarafından talep edilen 85.000 TL + KDV ve iskontolu talep edilen 50.000 TL + KDV’lik tutar arasında ciddi bir çelişki olduğunu, böyle bir hizmetin kabul edilmemekle birlikte mahkeme tarafından kabul edilse bile verilmiş olduğu iddia edilen hizmetin 50.000
TL + KDV tutarında olmasının mümkün olamayacağını, 50.000 TL + KDV’lik tutarın piyasanın çok üzerinde bir tutar olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.

DELİLLER:
—– sayılı icra dosyası,—–cevapları, bilirkişi raporu ile dosya kapsamındaki sair belgeler.
SMMM bilirkişi, Fotoğrafçı bilirkişi ve nitelikli hesap uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunun incelenmesinde; taraf ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı taraf ticari defter ve kayıtlarına göre davacı tarafın davalı taraftan 59.000,00 TL alacaklı göründüğü, davalı taraf ticari defter ve kayıtlarında ise herhangi bir kayda rastlanmadığının belirtildiği, davacıya ait ——– kayıtlı olduğu, 1 adet belge sayısıyla toplamda KDV hariç 50.000,00 TL hizmet satışının kayıtlı olduğu, davalı tarafın —- kayıtlarında ise davacı taraf ait herhangi bir kayıt bulunmadığı, davacı tarafından davalıya kesilmiş—– sayılı fatura incelendiğinde, işbu faturanın defter kayıtlarında yer aldığı, faturanın toplam bedelinin 59.000,00 TL olduğu,——–ihtiva ettiği, faturanın davalı tarafa tebliğ edildiği ancak 8 günlük süre içerisinde iade edildiği, dosyaya sunulan fotoğraflar ve video incelendiğinde verilen hizmetlerin davacı ve ekibi tarafından verildiğine dair herhangi bir şüphe olmadığı, davacının çekim yaptığı makineden çıkan ham (işlenmemiş, dokunulmamış sadece çekimi yapan kişide ve paylaştığı kişilerde örneği olan dijital dosya biçimi) verilerle çeşitli platformlarda yayınlanmış olan video ve fotoğraflarla karşılaştırılmış ve hizmeti davacının verdiğinin tespit edildiği, davalı tarafın ——– şeklindeki beyanlarının yerinde olmadığı, onaylanmamış bir video ve fotoğraf hizmetinin, söz konusu mekânda izinsiz verilmesinin mümkün olmadığı, bir otelde video ya da fotoğraf çekimi yapılacağı zaman bundan tüm işletme çalışanlarının ve yöneticilerinin haberdar olacağı, çünkü oteldeki neredeyse tüm iş akışının video ve fotoğraf çekimine göre şekillendiği, video ve fotoğraf çekimin 3 tam gün sürdüğü düşünüldüğünde bu çekime onay verilmemiş olmasının imkansız olduğu, çekime onay verilmemiş olsaydı, “bu çekimler otelin aktif hizmet veren tüm tesislerinde nasıl 3 gün sürebilirdi?” sorusunun akıllara geleceği, onay verilmemiş ve yöneticisinin haberi olmayan bir çekimin bir otelin tesislerinde 3 gün boyunca yapılması ve bunun yanında ekibin otelde konaklamasının mümkün olmadığı, bu doğrultuda video ve fotoğraf çekiminden otelin tüm yönetiminin haberi olduğu şeklinde değerlendirme yapıldığı——- ekipmanlarla, gerekli tecrübeye sahip profesyonel ekiplerle yapılabildiğinden yüksek bütçe gerektiren işler olduğu, bu doğrultuda yapılan işlerin kalitesi, kullanılan ekipman, çalışan ekip ve çekimin —– yılında yapıldığı düşünüldüğünde davacı tarafından verilen tüm hizmetler için ancak 40.000 TL + KDV uygun bir fiyat olarak değerlendirildiği belirtilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava; davacı tarafça davalı aleyhine başlatılan———- dosyasına vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
Somut olayda; taraflar arasında video prodüksiyon ve fotoğraf çekim hizmeti hususunda 08.09.2018 tarihinde mail yazışmalarının başladığı, 08.09.2018 tarihli mail içeriğinde —— toplantı yapıldığı ve bu toplantıya istinaden davacı tarafından yapılması kararlaştırılan çekimler hakkında fiyat vs. konularında davalıya teklifte bulunulduğu, devam eden süreçte (teknik inceleme ile de tespit edildiği üzere) çekim işlemlerinin yapıldığı, böylece taraflar arasında dava konusu işin yapılması hususunda anlaşmaya varıldığı, ancak fiyat konusunda——— sağlanamadığı, davalının onayı, bilgisi ve hazırlığı olmadan bu çekimlerin otelde yapılmasının mümkün olmadığı, davacı tarafından yapılan çekimlerin anlık çekimler olmadığı uzun bir süreç ve çalışma ile çekildiği, anlaşma sağlanan işlerin tamamlanarak davalıya teslim edildiği, bilirkişi incelemesi ile yapılan tespitlere göre davalı tarafından internet sitelerinde kullanıldığı tespit edilmiştir.
“Öncelikle belirtilmelidir ki, taraflar arasında sözlü olarak akdedilen sözleşme, hukuki nitelikçe 818 sayılı Borçlar Kanunu (BK) ’nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen istısna (eser) sözleşmesidir.
Eser sözleşmelerinde akdin en önemli unsuru işin bedeli olup; bu bedel taraflarca götürü olarak, birim fiyat esasına göre ya da başka bir şekilde kararlaştırılabilir. Taraflarca akit serbestisi ilkesine uygun olarak kararlaştırılan ve kabul edilen bedelin, sözleşmenin imzalanmasından sonra aynen uygulanması zorunludur. Sözleşme düzenlenip, işe başlandıktan sonra bazı istisnalar dışında (bedel dahil) sözleşmenin tüm hükümleriyle birlikte, işin başlangıcından, bitimine (teslime) kadar uygulanması zorunludur.
Sözleşmenin gerçekleşmesinden sonra değişen şartlara göre sözleşme koşullarında değişiklik yapılması da, tarafların iradesine bağlı olarak imkan dahilindedir. Bunun dışında BK.nun 365. maddesinde belirtilen şartlar varsa, bu hakka dayanılarak da sözleşmenin, bu arada işin bedelinin değiştirilmesi talep olunabilir. Aksi halde yüklenici işi sözleşmede kararlaştırılan bedel ve şekilde yapıp teslim etmekle yükümlüdür.
Taraflar arasında kararlaştırılmış bir iş bedelinin varlığının ve miktarının kanıtlanamaması halinde ise iş bedelinin BK’nın 366. maddesi hükmü uyarınca işin yapıldığı tarihteki serbest piyasa rayiçlerine göre belirlenmesi gerekir.” —–
TBK’nın 481. Maddesine göre; “Eserin bedeli önceden belirlenmemiş veya yaklaşık olarak belirlenmişse bedel, yapıldığı yer ve zamanda eserin değerine ve yüklenicinin giderine bakılarak belirlenir.”
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki mail yazışmaları, mail yazışma içerikleri doğrultusunda hazırlanan video ve fotoğraflar ile işbu video ve fotoğrafların davalı internet sitesinde yayınlanmış olması ve tanık beyanları dikkate alındığında taraflar arasında sözlü olarak eser sözleşmesi kurulduğu, bu haliyle davacı tarafın akdi ilişkinin varlığını ispat etmiş sayılacağı, her ne kadar davalı taraf davacı tarafla aralarında sözleşmesel bir ilişki bulunmadığı, iddia edilen hizmetin kendilerini verilmediğini iddia etmiş ise de bilirkişi incelemesi ile dava konusu fotoğraf ve video çekimlerinin davalı tarafa ait otelde 3 günlük bir süre içerisinde gerçekleştirildiği, bu kapsamda dava konusu işin davalı tarafın rızası ve bilgisi dışında gerçekleşmesinin mümkün olmadığı, aksi yöndeki kabulün hayatın olağan akışına akışına aykırılık teşkil edeceği, yapılan bilirkişi incelemesi ile davacının dava konusu işi yerine getirdiğinin tespit edilmiş olması karşısında davalı tarafın savunmalarının TMK’nın 2. maddesi gereği iyi niyet ve dürüstlük kuralı ile çelişeceği, taraflar arasında yapılan işin bedelinin net olarak kararlaştırılmadığı ve davacı tarafça ileri sürülen iş bedelinin varlığı ve miktarının ispat edilemediği, TBK’nın 481. Maddesi gereği davacının yaptığı işin ——yılı itibariyle rayiç bedelinin 40.000 TL+KDV olmak üzere toplam 47.200 TL olacağı, bu haliyle davacının davasında kısmen haklı olduğu kanaati ile likit alacağa vaki haksız itiraz nedeniyle davalı yan aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davalı borçlunun——–sayılı icra takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile takibin 47.200,00 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Davalının takibe itirazı haksız görüldüğünden hüküm altına alınan 47.200,00 TL’nin % 20 si olan 9.440,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.224,23 TL karar ve ilam harcından baştan alınan 712,58 TL peşin harcın mahsubuyla bakiye 2.511,65‬ TL karar ve ilam harcının davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 712,58 TL peşin harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yargılama gideri olarak yapılan 2.336,9‬0 TL nin kabul red oranına göre 1.869,52‬ TL lik kısmının davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye bedelin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
7-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca ——- bütçesinden ödenen 1320 TL nin kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.056‬,00 TL lik kısmının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
8-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca ——- bütçesinden ödenen 1320 TL nin ret edilen miktar üzerinden hesaplanan 264,00 TL lik kısmının davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
9-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,)
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 sayılı HMK’nın 341/1,342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince iki hafta içinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle —— Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/03/2023