Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/262 E. 2021/822 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/262 Esas
KARAR NO: 2021/822
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 27/09/2019
KARAR TARİHİ: 09/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket tarafından —- tarihinde davalılardan——araçla seyir halinde iken yoldan çıkarak müvekkili şirkete sigortalı araca çarparak trafik kazasına neden olduğunu, kaza neticesinde sigortalısı olan araçta oluşan hasarı müvekkil şirketin karşıladığını, kaza nedeniyle toplam — ödeme yapıldığını, meydana gelen kazada—plakalı araç sürücüsünün —- oranında kusurlu olduğunu, hasara ilişkin olarak —- ödeme yapıldığını, bakiye bedelin ödenmemesi üzerine davalılar hakkında —— takip başlatıldığını, başlatılan takibin davalılar tarafından itirazı sonrası durduğunu, itiraz üzerine girişilen arabuluculuk sürecinden bir sonuç elde edilemediğini, bu nedenlerle davanın kabulüne, davalıların itirazının iptaline ve takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın reddinin gerektiğini, müvekkili sigorta şirketinde —- nolu trafik sigortası poliçesi — başlangıç -bitiş tarihli sigorta poliçesinde maddi sigorta teminatı araç başına— kaza başına —-olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin sigortalısı —– plaka sayılı aracın karışmış olduğu kaza neticesinde sigortalısının kusurunun— olduğu tespit edilerek dava öncesinde —- ödeme yapıldığını ve poliçe dolayısıyla kendisine yüklenebilinecek bir sorumluluk olmadığını, müvekkili sigorta şirketi yapmış olduğu ödeme nedeni ile sorumluluğunu yerine getirmiş olduğundan dolayı aleyhine yapılan icra dosyasına yapmış olduğu haklı itiraz nedeni ile de sorumlu tutulamayacağını, dava konu edilen olayda temerrüde düşmüş olmadığını, —- plaka sayılı araç için trafik sigorta poliçesinde yazılı teminatların belli olduğunu ve kusur oranına göre ödemenin yapıldığını belirterek müvekkili sigorta şirketi hakkında açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesine, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri, masraf ve ücreti vekaletin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —– cevap dilekçesinde özetle; Meydana gelen kazada kusurunun olmadığını, davacının yapmış olduğu kazanın tamamen davacının kendi kusurundan kaynaklandığını bu nedenle kazada sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, kendisinin sevk ve idaresindeki —-plaka sayılı aracı ile yolun sağından seyir halindeyken, yoldan çıkmak suretiyle önce yolun sağında bulunan istinat duvarına çarptığını, daha sonra da sipin atıp yolun orta kısmına geçtiğini, bu sırada kendisinin aracıyla aynı istikamette seyir halinde bulunan — plaka sayılı çekici araç ve bu çekiciye bağlı —- aracın, kendisinin aracına çarpmamak için manevra yaparken, çekici aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun sağında bulunan istinat duvarına çarparak makasladığı ve bu şekilde durduktan sonra iki araçlı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini ve bu kazanın oluşunda kendisine —- kuralını ihlal ettiğini, yine— plaka sayılı çekici ve bu çekiciye bağlı —- plakalı yarı römorklu aracı kullanan araç sürücüsü——- kuralını ihlal ettiğinden kusur verildiğini, —- plakalı aracın sürücüsünün güvenli takip mesafesini korumadığından kendi kazasında kusurlu olduğunu, kendi aracı ile kayarak istinat duvarına çarpmış olmasının tamamen kendi ile alakalı olduğunu, davacının yapmış olduğu kazanın tamamen davacının kendi kusurundan kaynaklı olduğunu, mevcut olay ile kendisinin yapmış olduğu kaza arasında illiyet bağı bulunmadığını belirterek, icra yoluyla talep edilen miktarın iptal edilmesine, davanın kendisi yönünden reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller
Tarafların ——sorguları dosya arasına alınmıştır.
—– dosyamız arasına alınmıştır.
—- yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—— yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—– raporu dosyaya sunulmuştur.
Sigorta hukuku alanında uzman aktüer bilirkişi raporu dosyaya sunulmuştur
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, davalılar tarafından ——sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, cevap dilekçeleri, —— değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında, trafik kazasından kaynaklı alacağa ilişkin —— dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalılar tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyada bulunan delil ve tüm belgelerden davamıza konu trafik kazasında, sürücü —–, sevk ve idaresinde bulunan —- meskun dışı mahalde seyri sırasında gerekli dikkat ve özeni yola vermesi, bahse konu kaza mahalline geldiği esnada seyrine istikamet yolunu takiben müteyakkız şekilde devam etmesi gerekirken bu hususlara riayet etmeden kontrolsüz şekilde seyri sırasında sevk ve idare hatası sebebiyle direksiyon hakimiyetini kaybedip yolun sağından kaplamadan çıkarak istinat duvarına çarpması akabinde tekrar yol içerisinde yönelerek yolun sağ şeridini dik şekilde kesecek vaziyette durması neticesinde gerisinden gelerek aynı istikamete doğru hareket halinde olan çekicinin seyir durumunun bozulmasına neden olması sonucu gerçekleşen kazada %60 (yüzde altmış) oranında asli kusurlu olduğu, sürücü —-, sevk ve idaresinde bulunan çekici ve çekiciye bağlı —— mahalde seyri sırasında gerekli dikkat ve özeni yola vermesi, kaza mahalli yol bölümüne geldiği esnada görüş alanını kontrol altında bulundurması, ön ilerisinde aynı istikamete doğru seyir halindeyken kaza yaparak sağ şeridi kapatacak şekilde duran araç nedeniyle zamanında kendi seyir yolu içerisinde kalacak şekilde etkili tedbir alması ve seyrini müteyakkız şekilde sürdürmesi gerekirken bu hususlara riayet etmeyip almış olduğu tedbirde yetersiz kalması sonucu sağ şerit üzerinde duran aracın sol tarafından geçmesi akabinde direksiyon hakimiyetini kaybederek kaplama dışı kalıp istinat duvarına çarpması ile sonuçlanan olayda %40 (yüzde kırk) oranında tali kusurlu olduğu —- rapor edilmiş olup, yeniden rapor alınması dosyaya yenilik katmayacağından ve kusur konusunda en yetkin kurum olan —– rapor alındığından, mahkememizce de denetime elverişli ve gerekçeli bu rapora itibar etmek gerekmiştir.
—–Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.” belirtilmektedir.
Yukarıda anılan kanun maddesi uyarınca davacı sigorta şirketinin, sigortalısının aracında meydana gelen hasar yönünden, ödediği miktar uyarınca sigortalısının haklarına halef olduğunun kabulü gerekmiş olup, davalı taraf 6102 sayılı TTK’nın 1472.maddesine göre sorumlu kabul edilmiştir.
Mahkememizce aldırılan gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda, dava konusu olayda davacı sigorta şirketi ile dava dışı —- arasında akdedilen başlangıç tarihi —- sigortalandığı, davacı sigorta şirketi tarafından —– ödeme yapıldığı, %60 kusur sebebi ile davacının halefiyet talebinin yerinde olduğu, davalı sigorta şirketi kazaya neden olan aracın —- olup, olay tarihi itibariyle davalının, —- olduğu, bu limite kadar sorumluluğunun devam edeceği, kusura isabet eden miktarın —- olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından hasara ilişkin — ödendiği, tespit edilen —hasar tutarından tenzili sonrasında, bakiye zararın — olduğu, davalı sigorta şirketinin teminat Kapsamında kaza tarihi itibariyle — limitiyle sorumlu olduğu anlaşıldığından davalı sigorta şirketinin yapmış olduğu —- tenzili sonrası davalıların birlikte sorumlu olduğu bakiye teminat limitinin —olduğu, —- üzerinden ise kusur oranına öre —- tek başına sorumlu olduğu miktar olduğu, sonuç olarak, söz konusu tutardan davalı sigorta şirketi ile diğer davalının teminat kapsamında —- kısmından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, aşan —– yönünden ise davalı sigorta şirketi dışında kalan diğer davalının sorumlu olduğu, rapor edilmiş, mahkememizce de raporun bu yönleriyle hükme esas alınmaya uygun, gerekçeli ve denetlenebilir bulunduğu, davacının bahse konu kazadan kaynaklı —alacağı bulunduğu hesaplanmış ise de, takip talebinin — asıl alacak ve — işlemiş faiz olmak üzere — üzerinden başlatılmış olmasına rağmen, davaya esas değerin —- olarak gösterildiği ve bu miktar yönünden itirazın iptalinin talep edildiği anlaşıldığından, taleple bağlılık ilkesi uyarınca ve davacının takip talebinde yasal faiz isteminde bulunduğu tespitiyle beraber, davanın kabulü ile —- takip dosyasında asıl alacak — üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiştir. —-
Öte yandan davacı tarafça davalılardan icra inkar tazminat talebinde bulunulmuş olup —- asıl alacağın likid olması karşısında 2004 sayılı İİK’da yer alan İcra İnkar Tazminatının yasal koşulları oluştuğundan talebin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.—–
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
2-Davalıların —- esas sayılı takip dosyasına yaptıkları İTİRAZIN İPTALİNE, asıl alacak —- üzerinden takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, —-
3-İİK 67/2. maddesi gereğince —icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,—–
4-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 1.308,13 TL harçtan peşin alınan 229,12 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.079,01 TL davalılardan müştereken tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 229,12 TL harç gideri, 850,00 TL bilirkişi ücreti, 132,90 TL posta masrafı, 700,00 TL ATK rapor ücreti olmak üzere toplam 1.912,02 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.980,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin, davalı sigorta şirketi vekilinin ve davalı —— yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ——— Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/11/2021