Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/26 E. 2021/675 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/26 Esas
KARAR NO: 2021/675
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 05/09/2019
KARAR TARİHİ: 28/09/2021
Birleşen —-Tarafları
ESAS NO: 2020/495
KARAR NO: 2020/194
DAVA:Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 12/06/2020
BİRLEŞTİRME KARAR TARİHİ: 17/06/2020
KARAR TARİHİ: 28/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) ve birleşen Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan davalarının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ——— akdedildiğini; sözleşme gereğince müvekkili tarafından, davalı şirketin yapmakla mükellef olduğu ——-üstlendiğini; edimlerini eksiksiz yerine getiren davacının tamamlanan işlere ilişkin —– tarihli faturanın düzenlendiğini ve fatura bedelinin ödemesini davalı şirketten talep edildiğini; davalı şirketin, faturayı müvekkiline iade ettiğini; davalı şirketin faturayı iade etmiş olmasına rağmen düzenlenen fatura bedeline karşılık sadece —— banka kanalı ile müvekkili hesabına ödeme yaptığını; fatura bedelinin akdedilen sözleşme uyarınca yapılan işe göre belirlendiğinden davalı tarafından gönderilen bedelin, müvekkilince davalıya iade edildiğini; davalı şirketin sözleşme uyarınca üzerine düşen edimini ifa etmediğini; fatura bedelini müvekkiline ödemediğini; şifahi görüşmelerin de neticesiz kaldığını, davalı aleyhine —sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını ve ödeme emrinin borçluya—- tarihinde tebliğ edildiğini; davalı borçlu vekilinin, —–tarihinde, takibin konusu alacağa ve fer’ileri ile icra dairesinin yetkisine itiraz ettiğini ve takibin bu nedenle durduğunu; davalı borçlunun takip konusu asıl alacak ve fer’lerine yapmış olduğu itirazın gerekçe ihtiva etmeyen soyut beyanlar olduğunu, taraflar arasında eser sözleşmesinden kaynaklanan hukuki bir ilişkinin bulunduğunu beyan ederek, davanın kabulü ile, davalının icra takibine haksız itirazının iptaline, alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının —–dosyası ile müvekkili aleyhinde icra takibi başlattığını, bu haksız takibin yetkiye ve borca yapılan itiraz nedeni ile durdurulduğunu, müvekkili şirketin adresinin—- içinde olduğundan —-maddeleri gereğince yetkili icra dairesi ve mahkemelerin —-İcra ve Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle, esasa girilmeksizin yetkisizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, taraflar arasında akdedilmiş bir sözleşme olmadığını, icra takibine dayanak ve iş bu davaya konu fatura karşılığı davacıdan herhangi bir hizmet alınmadığını, takibe dayanak fatura içeriği de taraflarınca kabul edilmediğini, davacı tarafça iş bu fatura müvekkile usulüne uygun şekilde tebliğ dahi edilmediğini, taraflar arasında geçerli biçimde kurulmuş bir sözleşme de olmadığını, işin ivediliğine binaen, taraflar arasında iş görüşmeleri henüz devam etmekte iken müvekkili davacıya —- avans olarak gönderildiğini ancak sonrasında taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını, herhangi bir sözleşme de akdedilemediğini, davacı yan, dava dilekçesinde müvekkili tarafından gönderilen —-bedelin müvekkile iade edildiğini beyan etmiş ise de müvekkiline böyle bir iadenin yapılmadığını, müvekkilin davacıdan — alacağı bulunduğunu beyan ederek —- Mahkemeleri yetkili olduğundan öncelikle yetki itirazlarının kabulü ile yetkisizlik kararı verilmesini, haksız ve kötü niyetle açılan iş bu davanın reddine, davacı aleyhine asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosya davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davalı şirketin, —- konusunda görüşmelere başladığını, işin ivediliğine binaen, taraflar arasında iş görüşmeleri henüz devam etmekte iken müvekkil şirketin, —- avans olarak gönderdiği ancak sonrasında taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını, herhangi bir sözleşme de akdedilemediğini, söz konusu işin davalı şirket tarafından yapılmadığını, — takibin ve itirazın iptali davasının haksız olduğunu, her iki davanın birleştirilmesi gerektiğini, — taraflarına iade edilmediği, bu nedenlerle davanın kabulü ile avans olarak ödenen —- ödeme tarihinden itibaren—– işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dava yönünden birleşen dosya davalısına usulüne uygun tebligat yapılmış, birleşen dava yönünden davaya cevap verilmemiştir.
Deliller
Tarafların——dosya arasına alınmıştır.
—- yazılan müzekkere cevapları dosya arasına alınmıştır.
—- esas sayılı dosyası dosya arasına alınmıştır.
——– heyet raporu dosyaya sunulmuştur.
SAFAHAT
—–dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE, mahkememiz dosya esasın bu şekilde kapatılmasına,
2-Yargılamaya birleştirilen —-dosyası üzerinden devam edilmesine,
3-İhtiyati Tedbir Talebi, harç, masraf ücreti, vekalet tayin ve takdirinin birleşen davada nihai kararla değerlendirilmesine,” karar verilmiş olup birleşen dosya mahkememiz asıl dosyası arasına alınmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Asıl dava —– Maddesine göre açılmış itirazın iptali davası, birleşen dava taraflar arasında eser sözleşmesinin bulunup bulunmadığı, bunun sonucunda birleşen dosya davacısının alacağı olup olmadığına dair tazminat davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçeleri, cevap dilekçesi,—- dosyası, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, asıl dava dosyasında davacı tarafça iddia edilen alacağına ilişkin——- dosyası ile icra takibi başlattığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememiz asıl davası yönünden; Dosyada davalı tarafın yetki itirazı ön inceleme duruşmasında değerlendirilmiş, mahkememizin yetkili olduğu kabulü ile yargılamaya devam olunmuş, dosya, sözleşme yorum ve denetim uzmanı bilirkişi, elektrik elektronik mühendisi bilirkişi ve mali müşavir bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; —-tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge, faturalar ve ibraz edilen ticari defterler ışığında, tarafların incelemeye ibraz ettiği —- yılına ait ticari defterlerin açılış ve yevmiye defterinin kapanış tasdiklerinin bulunduğu görüldüğünden, lehe delil vasfına sahip olduğu, davacı alıcılar hesabında davalı şirkete —içerisinde bir adet fatura karşılığı ——–mal ve hizmet satış kaydının olduğu, davalı hesaplarında satıcılar hesabında davalı şirkete ait herhangi bir mal veya hizmete ait alım faturası kaydının olmadığı, davalı tarafından davacı hesabına —-ödeme yapıldığı, davacı şirkete yapılan ödemenin verilen sipariş avansları hesabında olduğu, davacı şirketin, — beyanında davalı şirket ile ilgili bildiriminin ——- mal ve hizmet satış bildirimi yaptığı, davalı şirketin —beyanında davacı şirkete ait herhangi bir mal ve hizmet alımına ait bildirim yapmadığı, davacının— davalı şirket ile — ——işini üstlendiğini ve buna istinaden davalıya—tutarlı fatura düzenlediği, davalı birleşen dosya davacısının— söz konusu işi kendisinin yaptığını, diğer taraf ile görüşme aşamasında avans olarak —- ödendiğini, diğer tarafın işi yapmaması nedeniyle avans olarak ödenen tutarın kendilerine iadesine karar verilmesini talep ettiği, taraflar arasında işin yapımına ilişkin yazılı bir sözleşme bulunmaması, davacı tarafından sunuları belgelerin işin yapıldığına dair kanaat oluşturmaya yeterli olmaması nedenleriyle sözleşmenin mevcudiyeti ve işin kim tarafından yapıldığı konusunda kesin bir kanaate ulaşılamadığı rapor edilmiş olup, bilirkişi tarafından sunulan raporun bu yönleriyle denetime elverişli, gerekçeli ve hükme esas alınabilir mahiyette olduğu, her ne kadar davacı tarafça yapıldığı iddia edilen iş sebebiyle itirazın iptali talepli dava açılmış ise de, işin davacı tarafça yapıldığı kesin ve net bir şekilde ispatlanamadığı, buna ilişkin taraflar arasında akdedilmiş herhangi bir sözleşme vs.bulunmadığı, davanın niteliği, miktarı ve HMK 200 vd maddeleri, usul ekonomisi ve yargılmada hedef süre hususları bir bütün olarak değerlendirilip, mahkememizce tanık dinlenilmesine gerek görülmeyerek davacının sübut bulmayan davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan davalı tarafça kötü niyet tazminatı talep edilmiş olup, İİK 67/2. maddesindeki şartlar oluşmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Birleşen —- sayılı davası yönünden;— tarihli rapora göre davalı/birleşen dosya davacısı—-tarafından, davacı/birleşen dosya davalısı—- ödemenin, —— iade edildiğinin iddia edilmesine rağmen buna ilişkin bir bilgi, belgenin dosyada bulunmadığı, bu nedenle söz konusu ödeme her ne kadar—- ticari defterlerinde kayıtlı değil ise de ödemenin —- yapıldığının kabulü gerekeceği, bu ödemeyi davalı/birleşen dosya davacısı —– tarafından avans ödemesi olarak nitelendirildiği, davalı/birleşen dosya davacısının bu ödemeyi avans ödemesi olarak değil, yapılan işin karşılığı olarak davacı/birleşen dosya davalısı —— yaptığının kabulü gerekeceği, davalı/birleşen dosya davacısının, davacı/birleşen dosya davalısından bir alacağı bulunmadığının tespit edildiği rapor edilmiş olup, her ne kadar bilirkişi raporunda birleşen dosya davacısının alacağı olmadığı az yukarıda aktarılan farklı bir gerekçe ile tespit edilmiş ise de, birleşen dosya bakımından yapılan —– ödemenin bir avans ödemesi olmadığı, taraflar arasında şifahi görüşmelere bağlı olarak yapılmış bir ödeme olduğu, davaya konu işin bir şekilde yapıldığı ancak birleşen dosya davacısının da işi kendilerinin yaptığını kesin ve net bir şekilde ispat edemediği, taraflar arasında işin yapımına ilişkin yazılı bir sözleşme bulunmaması, birleşen dosya davacısı tarafından sunuları belgelerin işin kendileri tarafından yapıldığına dair kanaat oluşturmaya yeterli olmaması nedenleriyle sözleşmenin mevcudiyeti ve işin kim tarafından yapıldığı konusunda kesin bir kanaate ulaşılamadığı, ortada yazılı bir sözleşme yok iken, gönderilen— geri alınmasının hukuken mümkün olmadığı, tarafların basiretli tacir gibi davranması gerektiği gerekçesi ile her ne kadar davacı tarafça ——geri ödenmesi talepli dava açılmış ise de, iddianın ispatlanamadığı, buna ilişkin taraflar arasında akdedilmiş herhangi bir sözleşme vs.bulunmadığı, davanın niteliği, miktarı ve HMK 200 vd maddeleri, usul ekonomisi ve yargılmada hedef süre hususları bir bütün olarak değerlendirilip, mahkememizce tanık dinlenilmesine gerek görülmeyerek birleşen dosya davacısının sübut bulmayan davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-Asıl dava bakımından;
1-Sübut bulmayan davanın REDDİNE,
2—— maddesindeki şartlar oluşmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken —- karar ve ilam harcından peşin alınan — harcın mahsubuyla arta kalan —harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4——- arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca —-vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
B-Birleşen—– sayılı davası bakımından;
1-Sübut bulmayan davanın REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 341,55 TL harcın mahsubuyla arta kalan 282,25 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde birleşen dosya davacısına iadesine,
3——- arabuluculuk ücretinin birleşen dosya davacısından alınarak hazineye irad kaydına,
4-Birleşen dosya davacısı tarafından yapılan yargılama giderlerinin birleşen dosya davacısı üzerinde bırakılmasına,
5-Birleşen dosya davalısı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin birleşen dosya davacısından tahsili ile birleşen dosya davalısına verilmesine,
6-Birleşen dosya davalısı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı-birleşen dosya davalı vekilinin ve davalı-birleşen dosya davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde —— Adliye Mahkemesi ——— nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. ——– son verildi. 28/09/2021