Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/252 E. 2019/46 K. 04.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/399
KARAR NO: 2019/62
DAVA: Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/10/2019
KARAR TARİHİ: 11/11/2019
Tarafları yukarıda belirtilen davanın Mahkememizce tensiben yapılan incelemesi sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile konusu dilekçede ayrıntılı olarak belirtilen şekilde müvekkili ve davalı arasında —— tarihinde ———–parsel numarasında kayıtlı — nolu bağımsız bölüme ilişkin adi yazılı şekilde —— imzalandığını, müvekkilinin sözleşme kapsamında —— TL ödeme yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirdiğini, devir bedelini eksiksiz olarak ödediğini, ancak davalının satış vaadi sözleşmesi kapmasında yükümlülüklerini yerine getirmediğini ileri sürerek ve fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak müvekkilinin uğradığı zararın tazminini güvence altına almak için şimdilik ——-TL’ye kadar davalıların menkul ve gayrimenkul malları ile hak ve alacaklarının teminatsız olarak ihtiyaten haczine, ihtiyati haciz taleplerinin kabul edilmemesi durumunda teminatlı ihtiyati haczine, adi yazılı şekilde imzalanan satış vaadi sözleşmesinin geçerli olmasının kabulü halinde taşınmazın —- tarihindeki rayiç değerinin şimdilik —– TL’Lik kısmının mehil süresinin sonu olan —– tarihinde işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, sözleşmeyle belirlenen teslim tarihi olan —– tarihinde taşınmazın fiilen teslim tarihi olan —– kadar mahrum kalınan kira bedellerinin şimdilik —— kısmının ait oldukları dönemden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, adi yazılı şekilde imzalanan satış vaadi sözleşmesinin geçerli olmadığının kabulü halinde terditli olarak şimdilik sebepsiz zenginleşme kapsamında taşınmaz bedeli ve aidat ödemelerinin denkleştirici adalet ilkesine göre karşılığı olarak şimdilik —– TL’lik ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Dava satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasıdır.
Davanın bu niteliğine bağlı olarak dava dilekçesi ve eklerine göre dava şartı niteliğinde arabulucuya başvuru şartı yönünden irdeleme yapılması gerekmiş olup:
19.12.2018 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak, yürürlüğüne giren 7155 Sayılı Kanunun 20. maddesi ile 6102 Sayılı TTK. ‘nın ( 5. ) maddesine eklenen 5/A maddesi gereğince ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmasından önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak düzenlenmiş olması ve 7155 Sayılı Kanunun ( 23. ) maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa eklenen 18/A ( 2 ) maddesi ile “Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmakszın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir” hükmü,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/(2). maddesine göre, ”Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır” hükmü,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 115. maddesindeki; Mahkemenin, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmasına ve dava şartı noksanlığını tespit etmesi halinde davanın usulden reddine karar vermesi gerektiğine ilişkin düzenlemesi,
birlikte değerlendirildiğinde zorunlu arabulucuya başvuruda bulunulmamış olması halinde herhangi bir ihtara gerek olmadan ve tensiben gerekli usuli kararın verilmesi gerektiği ve bunda bütün ihtimaller yönünden yarar bulunduğu; yargılamanın çabukluğu ilkesi ve her iki tarafın hukuki yararının da bunu gerektirdiği sonucuna varılmıştır.
Dava dilekçesine ve tüm dosya kapsamına göre eldeki davanın zorunlu arabulucuya başvuruda bulunulmadan açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Sonuç olarak yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere, bu dava yönünden tespit edilen söz konusu duruma, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114 (2) ve 115. Maddelerine ve dosya kapsamına nazaran dava açılmadan önce zorunlu arabulucuya başvurulmadan açılan bu davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varıldığından bu doğrultuda aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Zorunlu arabulucuya başvurulmadan açılan davanın DAVA ŞARTI YOKLUĞUNA bağlı olarak USULDEN REDDİNE,
2-Peşin harçtan maktu karar harcının mahsubu ile artan 5.591,00 TL harcın kararkesinleştikten sonra ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Artan avansın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
İlişkin olmak üzere dosya üzerinden tensiben yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 11/11/2019