Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/25 E. 2022/220 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/25 Esas
KARAR NO: 2022/220
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ: 04/09/2019
KARAR TARİHİ: 03/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; — birlikte fiyat tespit etmek amacıyla kartel oluşturduğunun tespit edildiğini, bu tespit sonucu verilen para cezası kararının — tarafından da onandığını, söz konusu— bankanın içerisinde müvekkilinin kredi kullanmış olduğu davalı bankanın da bulunduğunu. davalı bankadan — tarihinde düzenlenen kredi sözleşmesi ile kredi kullanmış olduğundan kartel faizi sebebiyle müvekkilinin zarara uğradığını, —- sayılı rekabetin korunması hakkındaki kanunun— Her kim bu kanuna aykırı olan eylem, karar, sözleşme veya anlaşma ile rekabeti engeller, bozar ya da kısıtlarsa yahut belirli bir mal veya hizmeti piyasalardaki konumunu kötüye kullanırsa bundan zarar görenin her türlü zararını tazmine mecburdur.” ifadesinin yer aldığını, yine aynı kanunun 58. Maddesinde de—– engellenmesi bozulması veya kısıtlanması sonucu bundan zarar görenler ödedikleri bedelle rekabet sınırlanmasaydı ödemekte olacakları bedel arasındaki farkı zarar olarak talep edebilir.—sınırlanmasından etkilenen rakip teşebbüsler bütün zararlarının tazminini rekabeti sınırlayan teşebbüs ya da teşebbüslerden talep edebilir. Zararın belirlenmesinde zarar gören teşebbüslerin elde etmeyi umdukları bütün karlar geçmiş yıllara ait bilançolar da dikkate alınarak hesaplanır. Ortaya çıkan zarar tarafların anlaşması ya da kararı veya ağır ihmalin olduğu hallerden kaynaklanmaktaysa, hakim zarar gören tarafın talebi üzerine uğranılan maddi zararın ya da zarara neden olanların elde ettiği veya elde etmesi muhtemel olan karların — katı oranında tazminata hükmedebilir” maddeleri gereği kartel faizi sebebiyle müvekkilinin uğramış olduğu zararın —- katı tutarında tazminatın müvekkilinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, kredi kullanım tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte müvekkiline ödenmesini ve dava ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP ;Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin—– ihlal ettiği iddiası başta olmak üzere, davacı tarafından dava dilekçesinde ileri sürülen hususları kabul etmediklerini, söz konusu kararın öncelikle yürütmesinin durdurulması ve ardından iptali, ayrıca ödenen idari para cezasının faiziyle birlikte iadesi talebiyle —– dosyasına kayden dava açıldığını, ancak davacı tarafından dayanak gösterilen —– kesinleşmediğini, ticari/ihtiyaç/konut/mortgage kredilerine uygulanan faiz konusunda müvekkile isnat edilen herhangi bir ihlal iddiası bulunmadığını,—– kararına dayanak olarak alınan belgelerin hiç birisinde—- müvekkil bankanın konut, taşıt veya ihtiyaç kredileri ile kredi kartı faiz oranlarının belirlenmesinde diğer bankalarla uzlaşma içinde olduğunu gösterir bir delil olmadığını ve tam aksine raporun dayanağını teşkil eden belgelerin, müvekkil bankanın tespit edildiği belirtilen uzlaşmanın içinde olmadığını açıkça teyit ettiğini, —– görülen davada verilen karar ve temyiz incelemesi sonucunda verilen kararda müvekkil—— her türlü kredi ve kredi kartı faizlerinin belirlenmesine yönelik bir uzlaşmanın içerisinde yer almadığının açıkça anlaşılacağını, bu nedenlerle müvekkilinin bu davada davalı sıfatına sahip olmadığını, huzurdaki davanın; davayı somutlaştırma ilkesine aykırı olarak açıldığını, davacı tarafın zararının ne şekilde ve ne miktarda oluştuğuna ilişkin açıklama yapmadığını. Husumet itirazında bulunduklarını, kabul edilmemesi halinde rekabet kurulu kararı aleyhine açılan iptal davasının sonucunun hmk md. 165 gereğince bekletici mesele yapılmasını talep ediyoruz, davacı tarafından ileri sürülen kartel iddiasının, davacının tek dayanağı olan rekabet kurulu kararında dahi yer almadığını, davacının talebi zamanaşımına uğradığını, haksız fiilden doğan tazminat sorumluluğunun şartlarının oluşmadığını, —– kararları idari yargı denetimine tabi olduğundan kesin delil niteliği taşımadığını, dolayısıyla, rekabete aykırı fiilin varlığının ispatı için rekabet kurulu kararının yeterli olmadığını, müvekkilinin davacıya banka mevzuatına göre indirimli oranlarda kredi verdiğini ileri sürerek husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, zamanaşımı itirazlarımızın kabulü ile davanın zamanaşımı bakımından reddini. davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılması nedeniyle dava dilekçesinin usulden reddine, husumet ve diğer usuli itirazımız kabul edilmez ise, —– gerekçeli kararı aleyhine açtığımız iptal davasının kesinleşmesinin bekletici mesele yapılmasına, usule ilişkin itirazları kabul edilmez ise, davacı tarafın haksız, hukuki dayanaktan yoksun ve açık olmayan tüm taleplerinin davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine, karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER :Arabuluculuk Tutanağı,—- dosyadaki sair bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ :
Dava, 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davanın niteliğine ve değerine göre 6100 Sayılı HMK’nın 316-322 maddelerinde düzenlenen basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş, uyuşmazlık belirlenmiş ve vaki davete karşın tarafların sulh olmak istememeleri üzerine tahkikata geçilerek tahkikat işlemleri yerine getirilmiş ve karar duruşmasına katılan davacı vekilinin son sözleri dinlenip zapta geçirilerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Davaya konu —– kararı getirtilerek, incelenmiştir.
Dosyaya mübrez Arabuluculuk tutanağına göre de zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili, davacı şirketin davalı bankadan kullandığı kredi nedeniyle işbu krediye uygulanan kartel faizi nedeniyle davalıdan tazminat talep etmektedir.
Binaenaleyh uyuşmazlık;—- kararına göre davalı bankanın da aralarında bulunduğu — şekilde rekabet ihlalinde bulunup bulunmadığı ve uygulanan yüksek faiz nedeniyle davacının bir zararının bulunup bulunmadığı, tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı ve tazminat miktarı üzerinde toplanmaktadır.
Dosya kapsamından, davacı şirket ile davalı bankanın ——- düzenledikleri ve davacı şirketin bu kapsamda ticari kredi kullandığı anlaşılmaktadır.
——— ve hizmet piyasalarındaki rekabeti engelleyici, bozucu veya kısıtlayıcı anlaşma, karar ve uygulamaları ve piyasaya hakim olan teşebbüslerin bu hakimiyetlerini kötüye kullanmalarını önlemek, bunun için gerekli düzenleme yaparak rekabetin korunmasını sağlamak olarak tanımlanmıştır. —- — üst başlığı ile dava konusu ve —— düzenlenmiştir. İlk fıkrada, belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası anlaşmalar, uyumlu eylemler ve teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemlerin hukuka aykırı ve yasak olduğuna yer verilmiştir. —– yükü düzenlenmiştir.
Dava, —-dayanılarak açılmıştır. ——– eylem, karar, sözleşme veya anlaşma ile rekabeti engeller, bozar ya da kısıtlarsa yahut belirli bir mal veya hizmet piyasasındaki hakim durumunu kötüye kullanırsa, bundan zarar görenlerin her türlü zararını tazmine mecburdur. Zararın oluşması birden fazla kişinin davranışları sonucu ortaya çıkmış ise bunlar zarardan müteselsilen sorumludur.” aynı Kanunun —- engellenmesi, bozulması veya kısıtlanması sonucu bundan zarar görenler, ödedikleri bedelle, rekabet sınırlanmasaydı ödemekte olacakları bedel arasındaki farkı zarar olarak talep edebilirler. —– sınırlanmasından etkilenen rakip teşebbüsler, bütün zararlarının tazminini rekabeti sınırlayan teşebbüs ya da teşebbüslerden talep edebilir. Zararın belirlenmesinde, zarar gören teşebbüslerin elde etmeyi umdukları bütün karlar, geçmiş yıllara ait bilançolar da dikkate alınarak hesaplanır. Ortaya çıkan zarar, tarafların anlaşması ya da kararı veya ağır ihmalinin olduğu hallerden kaynaklanmaktaysa, hakim, zarar görenlerin talebi üzerine, uğranılan maddi zararın ya da zarara neden olanların elde ettiği veya elde etmesi muhtemel olan karların üç katı oranında tazminata hükmedebilir.” şeklinde düzenlemelere yer verilmiştir. Kanunun 57.maddesinde tazminat hakkını doğuran eylem haksız fiildir. İşbu dosya kapsamında haksız fiilin ispatı açısından——kararının, davacının krediyi kullandığı banka açısından da tespitler içermesi ve bu tespitlerin kesinleşmiş olması kesin delil teşkil edecektir. Ancak bu durumda dahi davacının zararının oluşması, oluşan zararı ile haksız fiil arasında nedensellik bağının bulunması, zararın davalının kusurundan kaynaklanması gerekmektedir.
—- sayılı kararında; incelemenin bankacılık sektöründe faaliyet gösteren —– çeşitli bankacılık hizmetlerine yönelik uygulanan faiz oranlarını ve ücretleri birlikte belirlemek üzere rekabeti sınırlayıcı nitelikte eylemlerde bulundukları, eylemlerin mevduat —–, kredi ve kredi kartı hizmetlerini konu edinen bir uzlaşma kapsamında vuku bulduğu, bahse konu uzlaşmanın tespit edilebilen ilk ve son belgeler esas alınmak suretiyle —- tarihleri arasında gerçekleşen ve kredi, mevduat ve kredi kartı hizmetleri alanında geçerli olan, soruşturmaya taraf —— tamamının dahil olduğu anlaşmaları ve/veya uyumlu eylemleri içerdiği, elde edilen belgelere göre uzlaşmanın ortak planını fiyat stratejilerinin birlikte belirlenmesinin oluşturduğu, bahse konu uzlaşmanın unsurlarının belirlenmesi, uzlaşmanın uygulanması ve takibinin ise taraflar arasında gerçekleştirilen bir dizi iletişim, bilgi paylaşımı ve mutabakat vasıtasıyla ifa edildiği belirtilmiştir. Kararda bankaların ——- alanında rekabeti sınırlayıcı nitelikte eylemlerde bulundukları belirlenmiş, hangi hizmete ilişkin rekabet ihlalinden dolayı cezalandırıldıkları ayrıca belirtilmeksizin uzlaşmaya dahil oldukları süreler dikkate alınmak suretiyle cezalandırılmalarına karar verilmiştir.
—- tarihli kararının —–“GEREKÇE VE HUKUKİ DAYANAK” başlıklı kısmında —-paragraftan itibaren tespitler aşağıdaki gibidir;
—Soruşturma kapsamında elde edilen deliller incelendiğinde, bankacılık sektöründe faaliyet gösteren — teşebbüsün; çeşitli—- yönelik uygulanan faiz oranlarını ve ücretleri birlikte belirlemek üzere rekabeti sınırlayıcı nitelikte eylemlerde bulundukları görülmektedir. Söz konusu eylemler mevduat—— kredi ve kredi kartı hizmetlerini konu edinen bir uzlaşma kapsamında vuku bulmuştur.
—Bahse konu uzlaşma, tespit edilebilen ilk ve son belgeler esas alınmak suretiyle, —- tarihleri arasında gerçekleşen ve kredi, mevduat ve kredi kartı hizmetleri alanında geçerli olan, soruşturmaya taraf — tamamının dahil olduğu anlaşmaları ve/veya uyumlu eylemleri içermektedir. Sözü edilen hususa yönelik elde edilen belgelere göre, uzlaşmanın ortak planını fiyat stratejilerinin birlikte belirlenmesi oluşturmaktadır. Bahse konu uzlaşmanın unsurlarının belirlenmesi, uzlaşmanın uygulanması ve takibi ise taraflar arasında gerçekleştirilen bir dizi iletişim, bilgi paylaşımı ve mutabakat vasıtasıyla ifa edilmiştir.
— İşaret edilen uzlaşmaya ilişkin ilk delil, — yapılan yerinde incelemelerde elde edilen — tarihli belgedir. Sözü edilen belgede — arasında konut kredisine uygulanacak olan faiz oranı hususunda bir iletişim gerçekleştiği anlaşılmaktadır. —- —— mevduata uygulanacak maksimum faiz oranının birlikte belirlenmesi ve söz konusu orandan daha yüksek fiyatlama yapılmaması hususunda bir centilmenlik anlaşması gerçekleştirdiklerini ortaya koymaktadır. Böylelikle, bahsi geçen –adet piyasa yapıcı büyük banka tarafından, kredi ve mevduat hizmetlerine yönelik fiyat tespiti hususunda bir uzlaşmanın tesisi edildiği ve belirtilen uzlaşmanın, tespit edilen ilk belge esas alınarak, — tarihinden itibaren uygulanmaya başlandığı görülmektedir.
—yılına ait ilk delil olan —- bankacılık hizmetlerine yönelik bazı konuları görüşmek amacıyla toplantı düzenlediklerini ortaya koymaktadır.—- katılımıyla gerçekleştirilen,—- iştirak edemediği ancak yapılan görüşmelerden haberdar edildiği anlaşılan toplantının kapsamı ise– numaralı belgede yer alan ifadeler neticesinde anlaşılmaktadır. Nitekim —üst düzey yöneticileri arasında—tarihinde gerçekleştirilen yazışmayı içeren belgede, —-kurduğu, mevduat faizlerinde %20’nin üzerinde fiyatlama yapılmaması hususunda centilmenlik anlaşması teklifinde bulunduğu ve— teklifi kabul ettiği ifade edilmektedir. Belgede yer alan —– anlaşmaya uymasını beklemekle beraber” ifadesi uyarınca adı geçen iki bankanın da anlaşmaya taraf olduğu görülmektedir. ,
— Bununla birlikte, —- oranında faiz uyguladığının öğrenilmesi üzerine söz konusu tarihin geçiş günü olması sebebiyle iletişimde aksama olduğundan şüphelenildiği ve genel müdürler düzeyinde centilmenlik anlaşmasının geçerli olduğunun teyit edildiği anlaşılmaktadır. İlgili belgede, anlaşmanın geçerliliğinin teyit edilmesine ek olarak,— da anlaşmaya taraf olup olmadığının araştırıldığı, bunun üzerine— belirtilen bankaların da centilmenlik anlaşmasına iştirak ettiğinin öğrenildiği ifade edilmektedir. Dolayısıyla —tarihli belgeler uyarınca yedi teşebbüs arasında varıldığı anlaşılan uzlaşmanın—– ayında ve sonrasında uygulanmaya devam ettiği görülmektedir.
— dört belge ile ortak planı somut olarak ortaya konulmuş olan uzlaşma, ilerleyen tarihlerde soruşturmaya taraf olan bankaların tamamı arasında gerçekleştirilen çeşitli iletişim ve fiyatlara ilişkin bilgi değişimlerini kapsayan mutabakatlarla sürdürülmüştür. Öyle ki başta —- üzere çeşitli seviyelerdeki yöneticiler ve çalışanlar arasında vuku bulan çok sayıda iletişim vasıtasıyla, kredi ve mevduat faizi oranlarının, ücretlerin ve komisyonların birlikte arttırılması yahut oran değişikliklerine yönelik stratejilerin birlikte belirlenmesi hususunda anlaşmalar kurulduğu, ——duyarlı bilgilerin paylaşılması yoluyla uyumlu eylemler gerçekleştirildiği, böylelikle ortak planın uygulanmasına devam edildiği anlaşılmıştır.
——– yönelik bu uzlaşmanın tarafları, uzlaşmayı tesis eden yedi banka ile sınırlı kalmamış; — tarihlerde belirli hizmet türleri bakımından söz konusu uzlaşmaya dahil olmuştur. Ayrıca—- numaralı belgeye göre, en azından belirtilen tarihten itibaren uzlaşmanın kapsamı kredi kartı hizmetlerini de içerecek şekilde genişletilmiştir. Böylelikle uzlaşmanın, soruşturmaya konu olan — arasında ve kredi, mevduat ve kredi kartı hizmetlerine ilişkin uygulamaya konulacak fiyatların birlikte belirlenmesi hususunda gerçekleştirildiği tespit edilmiştir.
— İşaret edilen belgeler uyarınca, bankacılık sektöründe faaliyet gösteren —- arasında fiyat tespiti amacını taşıyan bir uzlaşma kurulmuş, bu uzlaşmanın ortak planının uygulanması ise; kredi, mevduat ve kredi kartı hizmetleri kapsamındaki pek çok ürüne yönelik faiz oranlarının ve ücretlerin tespitinde koordinasyon içerisinde hareket etmek üzere icra edilen bir dizi mutabakat ile hayata geçirilmiştir. Yapılan mutabakatların taraf sayısı değişkenlik arz etmekle birlikte, bahse konu —- bankanın önemli bir bölümü, söz konusu mutabakatların çoğunluğuna düzenli olarak iştirak etmiştir.”
—- yukarda verilen bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; ” Sonuç başlığı altındaki ——- Mevduat, kredi ve kredi kartı hizmetleri alanında;
a) ——ihlal ettiklerine OYBİRLİĞİ ile,
b)—-ifadeleri bulunduğu görülmektedir.
Ancak — davalı ——–ile ilişkili delil olarak belirtilen belgelerin içeriği ve tarihleri konusundaki verilen bilgiler değerlendirildiğinde; her ne kadar karar konusu —— bankanın kredi, mevduat ve kredi kartı hizmetleri kapsamındaki faiz oranı ve ücret tespiti konusunda uzlaşmaya gidildiği belirtilmiş olsa da davalı—— ilişkili delillerin sadece mevduat, özellikle kamu kurumları mevduat faiz oranlarının belirlenmesine yönelik olduğu ve dolayısıyla davalı —— karar kapsamındaki —- uzlaşmasına mevduat ve özellikle kamu kurumları mevduatı faizleri yönünden katılmış olduğu anlaşılmaktadır.
Söz konusu karara karşı karar düzeltme başvurusu sonucu —-Nitekim, dava konusu — kararının sonuç kısmında soruşturmaya taraf olan — tamamının mevduat, kredi ve kredi kartı hizmetleri alanında ——- ihlâl ettikleri sonucuna varılmış ise de; dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgeler incelediğinde, bazı bankaların sadece tek bir hizmet yönünden ihlâle katıldığı —- bazı bankaların ise bazı hizmetler yönünden hiçbir şekilde İhlâle katılmadığı —- dolayısıyla — bankanın tamamının bütün sektörlerdeki —– ihlâle katıldığından bahsedilmeyeceği görülmekte olup, — bankanın tamamının farklı sektörlere ilişkin olarak farklı bankalar arasında gerçekleşen ihlâllerin tamamından sorumlu tutulmasında hukuka uygunluk bulunmamaktadır” ifadesine yer verilmiştir.
Davalı banka tarafından —- yoluna başvurulduğu ve—- düzeltme talebinin kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararı bozularak mahkemesine iade edildiği, bu hali ile ilk derece idare mahkemesi kararının henüz kesinleşmediği anlaşılmış ise de —- tarihli kararı incelendiğinde,— ilişkin uzlaşmaya katıldığına dair bir tespit bulunmadığı,— sorumluluğu sadece mevduat faizine ilişkin ve mevduat faizinde uzlaşmaya yönelik olduğu, bu nedenle davanın konusunu oluşturan, davacının kullanmış olduğu ticari krediden kaynaklanmış —- kararında bahsi geçen rekabetin ihlali ile kartel oluşumuna dayalı zararının oluştuğu sübut bulmadığından davanın reddine karar verilmiştir.—–
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, 326/1. maddesi gereğince tamamen aleyhine hüküm verilen davacı şirket sorumlu tutulmuştur. Ayrıca bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi —– bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK’nın 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Yapılan Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 44,40 TL peşin ve 427,00 TL tamamlama harcından mahsubuyla bakiye 390,70 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine ,
4-)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1, 13/2 maddeleri uyarınca hesaplanan 5.000,00 TL nispi vekalet ücretinın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-)Davalı tarafından vekille temsil dışında yapılmış yargılama gideri bulunmadığından işbu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320.00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansın yatırana iadesine, ———
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda ; 6100 sayılı HMK’nın 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; ———Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/03/2022