Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/24 E. 2023/374 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/24 Esas
KARAR NO: 2023/374
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 04/09/2019
KARAR TARİHİ: 23/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin iştigal konusu doğrultusunda 03.02.2014 tarihli —— ili, —— Projesi’nin —– etabının İnce İnşaat İşleri kapsamında davalı ile anlaştığını, anılan eser sözleşmesi kapsamında tüm edimlerini yerine getirmiş olmasına rağmen, borçlu firmanın 338.697,22 TL bakiye borcunu ödemediğini, bunun üzerine ——- sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin 27.08.2016 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini ve yasal süreler akabinde takibin kesinleştiğini, takip kesinleştikten sonra davalı şirket hakkında 27.12.2016 tarihli Ticari ve İktisadi Bütünlük Kararı bulunduğunu ve —— devredildiğinin ilgili icra dosyasına bildirildiğini ve —— vekilinin 22.12.2016 tarihli itirazının süresinde görülmeyerek reddedildiğini, bilahare borçlu firma tarafından ——- sayılı dosyası ile usulsüz tebligata ilişkin şikayet yoluna başvurulduğunu, Mahkemece,—— sayılı kararı ile tebligatın usulsüzlüğüne ve öğrenme tarihinin 21.12.2016 tarihi olduğunun tespitine karar verildiğini, —— tarafından yapılan itirazın süresinde olduğundan bahisle, ——- sayılı dosyası ile başlatılan takibin durdurulmasına karar verildiğini, müvekkilinin alacağına kavuşamadığını, bu hususun 678 Sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 33.maddesinde belirtildiğini beyan ederek, davanın kabulü ile, itirazının iptali ve takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki davada yetkili mahkemenin —— olduğunu, müvekkili şirketin —— kadar —— terör örgütü tarafından teröre finansman sağlamak amacı ile kullanıldığını, müvekkili şirket hakkında müsadere kararı verildiğini, bu nedenle şirketin gerçekte kime ne kadar borçlu olduğunun bilinmediğini, dolayısıyla alacağın likit olmadığını, nitekim birçok şirket ve şahıs üzerinden hayali ihracat yapıldığının da tespit edildiğini, bu nedenle öz kaynakları boşaltılmış müvekkili şirket hakkında —— tarafından verilen Ticari ve İktisadi Bütünlük Kararının bulunduğunu, davacının dava dilekçesinde belirttiği hususların somut bir delile dayanmayan ve tamamen soyut iddialarından ibaret olduğunu, davacı tarafından başlatılan icra takibinin kötü niyetli olduğunu beyan ederek, davanın reddine, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Deliller:
Tarafların ——- dosya arasına alınmıştır.
——- sayılı dosyası dosya arasına alınmıştır.
——- sayılı dosyası dosya arasına alınmıştır.
——- yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
——- yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—— yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
——- yazılan talimat cevabı dosya arasına alınmıştır.
Mali müşavir bilirkişi, inşaat mühendisi ve sözleşme yorum ve denetim uzmanı bilirkişi heyeti kök ve ek raporları dosyaya sunulmuştur.

Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:Dava, taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca tarafların edimlerini eksiksiz olarak yerine getirip getirmediği, bunun sonucunda davalı tarafça —– sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptali davasıdır.Mahkememizce dava dilekçesi, cevap dilekçesi,——- sayılı dosyası, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında sözleşmeden kaynaklı ticari ilişki mevcut olduğu, davacı tarafça alacağına ilişkin ——- sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Davalı taraf davacıya borcu olmadığını iddia etmiştir.28.07.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 58. maddesi ile değiştirilen 6102 sayılı TTK’nın 4/2 ile dava değerinin 500.000,00 TL’den az olması nedeniyle, başlangıçta heyet halinde işe vaziyet edilen iş bu dosya, üye hakime tevdi edilerek, HMK’nın 316. vd. maddeleri gereğince basit yargılama usulüne göre yargılamaya devam olunmuştur.Dosyada, davalı tarafın yetki ilk itirazı ön inceleme duruşmasında değerlendirilmiş, davanın 6100 sayılı HMK 6 ve 10. maddeleri uyarınca yetkili mahkemede açıldığı anlaşılmakla itirazın reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.Davacı tarafın bildirdiği tanıklara usulüne uygun tebligat yapılmış, 13.07.2021 tarihli celsede tanıklar duruşmaya katılmamış, aynı celse davacı vekili, tanıkları bir sonraki celse hazır edeceklerini beyan etmiş, aynı celse, tanıkların bir sonraki celse hazır edilmeleri halinde dinlenilmelerine, aksi takdirde dinlenilmelerinden vazgeçilmiş sayılacağına ilişkin ihtarat yapılmış, 02.11.2021 tarihli bir sonraki celsede tanıklar hazır edilmediğinden, ilgili ara karar uyarınca, tanıkların dinlenilmesinden vazgeçilmiş sayılarak yargılamaya devam olunmuştur.Dosya, mali müşavir bilirkişi, inşaat mühendisi ve sözleşme yorum ve denetim uzmanı bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, 03.01.2022 tarihli rapora göre, tarafların dosyada mübrez BA-BS formlarının incelenmesi neticesinde, davacı yanın 2016 yılında, davalı yandan KDV hariç 7.703,00 TL tutarında mal/hizmet alımı yaptığı, yine aynı dönemde davalı yana KDV hariç 38.996,00 TL tutarında mal/hizmet satışı yaptığı, davalı yanın 2016 yılında davacı yana KDV hariç 7.703,00 TL tutarında mal/hizmet satışı yaptığı, dolayısı ile davacı yanın, davalı yana KDV hariç 38.996,00 TL tutarındaki mal/hizmet satış bildiriminin, davalı yana ait bildirim alış formlarında görünmediği, borç-alacak ve bakiye durumunun, tarafların ticari defterlerinden kaydi olarak tespitinin mümkün olabileceği rapor edilmiş olup, tarafların rapora karşı itirazlarının irdelenmesi ve şirket merkezi —— bulunan davacı yanın defterlerinin incelenmesi amacıyla, 6100 sayılı HMK 222. maddesi uyarınca Mahkemenin, ticari defterlerin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebileceği hükmü gereği, gerekli ihtaratlar yapılarak, aynı bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış, sunulan 11.06.2022 tarihli ek rapora göre, davacıya ait 2016 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tuttulmuş olduğu ve sahibi lehine delil teşkil ettiği, taraflar arasında bir eser sözleşmesi ilişkisinin var olduğu, davacı ile davalı arasındaki son cari hesap hareketinin 06.06.2016 tarihinde gerçekleştiği, davacı şirketin ticari defter kayıtlarına göre, davalı yandan 06.06.2016 tarihi ve yine takip tarihi olan 09.08.2016 tarihi itibari ile kaydi olarak 338.697.22 TL alacaklı olduğu, davalı şirketin düzenlemiş olduğu bir iade faturasına, fatura muhteviyatını ve faturayı kabul etmediğine dair bir ihbanameye ve de ayıp ihbarına dosyadaki mübrez belgeler arasında rastlanmadığı, tarafların birbirlerine keşide ettiği bir ihtamameye dosyadaki mübrez belgeler arasında rastlanmadığı, davacının davalıya düzenlediği faturaları ilgili dönem BS formlarında ——- beyan ettiği rapor edilmiştir.Dosyada, davalı tarafın şirket merkezinin ——- bulunmasından dolayı defterlerinin incelenmesi amacıyla ——- talimat yazılmış, talimat mahkemesince gerekli ihtaratlar yapılarak dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, davalı tarafça defterler hazır bulundurulmuş ve mali müşavir bilirkişi raporunu sunmuştur. 09.01.2023 tarihli bilirkişi raporuna göre, davalıya ait 2016 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tuttulmuş olduğu ve sahibi lehine delil teşkil ettiği, dosyada mevcut belgeler ışığında, dava ve takip konusunda cari hesap kayıtlarındaki işlemlerin davalının ticari defter kayıtlarına genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine ve vergi usul kanununa göre kaydedildiği, davalı şirket ile davacı şirket arasındaki ticari ilişkinin 26.04.2013 tarihinde başlamış olduğu tarafların, 2016 yılında karşılıklı olarak ticari ilişkilerini birbirlerine elektronik fatura düzenleyerek tamamladığı, tarafların son cari işleminin 06.06.2016 tarihinde gerçekleştiği, davalı şirketin ticari defter kayıtlarına göre davacı tarafa 06.06.2016 tarihi itibari ile kaydı olarak 348.757,92 TL borçlu olduğu, davalın davacıdan gelen ve kendisinin davacıya düzenlediği faturaları yasal süresi içinde usule uygun olarak Form BA ve BS ile kayıtlı bulunduğu vergi dairesine bildirdiği rapor edilmiş olup, mahkememizce aldırılan bilirkişi heyeti ek raporu ile talimat yoluyla aldırılan mali müşavir bilirkişi raporunun birbirini teyit ettiği, her iki bilirkişi raporunun bu yönleriyle gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınabilir nitelikte bulunduğu, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisine bağlı olarak, tarafların ticari defter ve kayıtları ile sabit olduğu üzere, davacının, davalıdan toplam 338.697,22 TL alacağı bulunduğu, 3095 sayılı yasaya göre tarafların tacir olduğu dikkate alınarak faaliyetin ticari iş sayılması ve avans faizi talep edilebilmesinin mümkün olduğu tespitiyle beraber davanın kabulü ile davalının ——- sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, toplam 338.697,22 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, 338.697,22 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %10,50 oranında ve değişen oranlarda avans faizi (icra takibindeki taleple bağlı kalınarak) uygulanmasına karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan davacı tarafça davalıdan icra inkar tazminat talebinde bulunulmuş olup 338.697,22 TL asıl alacağın likid olması karşısında 2004 sayılı İİK’da yer alan İcra İnkar Tazminatının yasal koşulları oluştuğundan talebin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
2-Davalının ——- sayılı takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, toplam 338.697,22 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, 338.697,22 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %10,50 oranında ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
3-İİK 67/2. maddesi gereğince 338.697,22 TL asıl alacak üzerinden %20 oranında belirlenen 67.739,44 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 23.136,41 TL harçtan 5.784,11 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 17.352,30 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan, peşin alınan 5.784,11 TL peşin harç, 4.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 326,65 TL posta masrafı olmak üzere toplam 10.610,76 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 50.417,61 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde —— Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/05/2023