Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/237 E. 2021/331 K. 31.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/237 Esas
KARAR NO: 2021/331
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 25/09/2019
KARAR TARİHİ: 31/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı emtia sahibi———- —– alıcısına taşınarak teslim edilmesi için emtia sahibi — tarafından davacı şirketin sigortalısı olan —- irtibata geçildiğini ve taşıma işinin yapılması için tarafların mutabakata vardıklarını, davacı şirketin sigortalısı olan dava dışı—— — olarak faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, —— —– hizmet verdiğini, davacı şirketin —- işiyle uğraşan sigortalısı —- sorumluluk sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirketi olduğunu, Davacı tarafın ——, fiili taşımanın yapılması için davalı —– isimli şahısla anlaştığını ve anlaşma kapsamında emtianın davalıya ait —— yine davalının sevk ve idaresinde taşınacağı hususunda mutabık kalındığını, taşıma hizmeti için davalı tarafından davacı şirketin sigortalısı olan ——– şekilde toplamda — numaralı ——– tarihli fatura düzenlendiğini, davalının taşımayı yaptığı ve taraflar arasında geçerli bir taşıma sözleşmesi olduğu hususu işbu nakliye faturasının da kanıtladığı üzere ——– erdiğini, emtia davalıya ait ——-plakalı ———- adresinde tam ve eksiksiz olarak yüklendiğini, sevk irsaliyesi düzenlendiğini, davalı ——- taşıyıcı sıfatının haiz olduğunu, taşımayı gerçekleştirdiği sırada emtianın bir kısmının ziyana uğradığının ortada olduğunu, davacı şirket tarafından öncelikle ————- dosyasında davalı aleyhine ilamsız icra takibinin başlatıldığını, borçlu tarafından bu takibe itiraz edildiğini , bunun sonucunda takibin durdurulduğunu, davalı borçlular tarafından icra takibine yapılan haksız itiraz neticesinde işbu davanın açılması ve davalı borçluların itirazları hukuki dayanaktan yoksun, haksız ve kötü niyetli olduğundan, davalı borçlu aleyhine % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etme zorunluluğunun doğduğunu, ——–sayılı dosyasında davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini ve haklı davanın kabulüne , davalıların haksız ve yasal dayanaktan yoksun itirazlarının iptali ile takibin ile takip çıkış miktarı olan ——– üzerinden takibin kaldığı yerden devamına ve oluşan alacağa ilişkin başlatılan takibin itiraz ile durduğundan takip tarihinden başlayarak ticari avans faizi uygulanmasına, haksız ve yasal dayanaktan yoksun olarak takibe itiraz edilmesi nedeniyle, davalı aleyhine ayrı ayrı % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine , yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı asil cevap dilekçesinde özetle; Davalı tarafın Davacı tarafın açmış olduğu davaya ve tüm iddialara itiraz ettiğini, davacı sigorta kurumu tarafından hakkında daha önceden yapılan icra takibine tamamen haklı sebeplere dayalı olarak itirazını yaptıklarını, dava konusu araç olan ——– plaka konu aracın çalındığını, daha sonra bulunduğunu, aracın tamamen hurda vaziyetinde olduğu nedeniyle hurda fiyatına sattığını, açılan davaya itiraz ettiğini, davalı tarafın—– ikamet ettiğini, maddi ve manevi yönden duruşmaya katılmak için ——— gidip gelmenin olanaksız bulunduğundan bu nedenle ifadesinin talimatlı olarak ——- Asliye Ticaret Mahkemesinden alınması ile açılan davaya itiraz edildiğinden davanın reddini yargılama giderlerinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
— sayılı dosyası,——— esas sayılı dosyası, ———– kayıtları ,Bilirkişi Raporu, dosyadaki diğer bilgi ve belgeler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava eşya taşımasında taşımaya konu emtianın çalınması üzerine sigortacı tarafından zararın ödenmesi üzerine rücuen tazminata dayalı itirazın iptali isteminden kaynaklanmaktadır.
Mahkememizce davanın dayanağı ———- Esas sayılı dosyası getirtilerek incelenmiştir. Yapılan incelemede davaya esas teşkil ettiği ve davanın tarafları ve konusuyla uyumlu olduğu davacının davalı borçlu aleyhine rucuen tazminat alacağı için ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçlu davalıya tebliğinin üzerine davalının süresinde borca itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
2004 Sayılı İİK.’nın 67.maddesi;———-Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. ———-Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın ——- yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.——–Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler ——— alacağını dava etmek hakkı saklıdır.———— Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmüne amirdir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi heyetinin —-tarihli raporunda; davacının——–doğrudan emtia zararı bakımından katlandığı tüm tazminatı davalıya rücu edebileceği belirtilmiştir.
TTK’nın 875/1 maddesinde “Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.” denilmek suretiyle taşıyıcının sorumluluğu düzenlenmiş, sorumluluktan kurtulma halleri 876 ve 878 maddelerinde, sorumluluğun sınırı ise 882 maddede belirtilmiştir. 886. madde de ” Zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı veya 879 uncu maddede belirtilen kişiler, bu Kısımda öngörülen sorumluluktan kurtulma hâllerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaz.” denilmiştir.
Dosya incelendiğinde, davacı sigorta şirketine —- sigortalı bulunan—– emtianın, ——-nakliyeci davalı tarafından —— plakalı aracı ile taşınması esnasında aracın ve yükün —- alanının önünde—————- çalındığı, kamyonun daha sonra bulunduğu, çalınan ürün bedeli olarak davacı tarafça dava dışı sigortalıya ——– ödendiği, davacının bunun üzerine ödediği bedeli ———— sayılı dosyasında rücuen davalıdan talep ettiği, dosyaya alınan dosya kapsamına ve bilimsel gerçekleri uygun olması sebebiyle itibar edilen bilirkişi raporunda davaya konu eşya taşıma işinde davalının %100 kusurlu olduğunun, davacının sigortalısının zarar miktarının ——–olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda, davacı asıl taşıyıcı ile dava dışı taşıtan arasında taşıma sözleşmesi yapıldığı, sözleşme kapsamında taşıtanın mallarının alıcısına taşınması işini davacının üstlendiği, söz konusu taşıma işinin fiili taşıyıcı davalı tarafından yerine getirildiği, taşıma eşyasının alıcısına teslim edilmeden park edildiği yerden araç ile birlikte çalındığı, davacının taşıtanın zararlarını giderdiği çekişme konusu değildir.
Davaya konu eşya, fiili taşıya davalının gözetimi altında iken aracın —– yerine korunaksız yere park edilmesi sonucu araç ile birlikte çalınmış ve zarar bu şekilde meydana gelmiştir. Zararın meydana gelmesine davalının TTK 886. maddesinde öngörülen pervasızca bir davranışla ve zararın meydana gelme ihtimalinin bilinci ile aracı gerekli tedbirleri almadan park etmesi neden olduğundan sorumluluktan kurtulma hallerinden ve sınırlandırmadan yararlanamayacaktır.
Tüm dosya kapsamından taşımaya konu emtiada zarar oluşmasında davalının nezaret yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmediği, bu sebeplerle zararın oluşmasında davalının tam kusurlu olduğu, zarar miktarının ise —– kanaatine varılarak davacının davasının kabulüne karar verilmiştir.
Davacının İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise —— kararlılık kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nın 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlu itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması böylece borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Olayımızda ise her ne kadar davacı tarafça davalıdan icra inkar tazminat talebinde bulunulmuş ise de alacağın teknik inceleme ile ortaya çıkması, likid olmaması karşısında 2004 sayılı İİK’da yer alan İcra İnkar Tazminatının yasal koşulları oluşmadığından talebin reddine karar verilerek HMK’nin 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KABULÜ ile, davalının ——- takip dosyasına yapmış olduğu itirazın İPTALİNE, icra takibinin asıl alacak ——–takip tarihinden itibaren —–değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle aynen DEVAMINA,
2-) Şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 9.277,69 TL karar ve ilam harcından; başlangıçta peşin alınan 1.632,25 TL harcın peşin harcın mahsubuyla bakiye 7.645,44 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-) Davacı tarafından yapılan 44.40 TL başvurma harcı 1.632,25 TL peşin harç, 6,40 TL vekalet harcı, 121,15 TL posta masrafı ve 1.400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.204,20 TL yargılama giderinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca hesaplanan 16.852,66 TL nispi vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-) Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca ——- bütçesinden arabulucuya ödenen 1.320 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
7-) HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı asilin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile ————- Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/05/2021