Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/224 E. 2021/871 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/224 Esas
KARAR NO: 2021/871
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 24/09/2019
KARAR TARİHİ: 23/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu aleyhine ——- dosyası ile muhtelif tarih ve sayılı faturaya bağlı alacak bakiyesi talebiyle ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun iş bu ilamsız icra takibine karşılık yasal itiraz süresi içerisinde haksız ve kötü niyetli olarak takibe, borca ve ferilerine itiraz etmek suretyile takibin durmasına sebebiyet vermiş olduğunu, tarafların ticari defterleri ve faturalar incelendiğinde davalının itirazlarının haksız ve yersiz olduğunun anlaşılacağını, yasal zorunluluk gereği ticari uyuşmazlıklarda dava şartlarından olan arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşmaya varılamadığını, bu nedenlerle davanın kabulüne, icra takibine yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, tüm yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
Davalı—– tarihli ön inceleme duruşmasındaki beyanında;”Ben düzenlenen faturalardaki imzaya itiraz ediyorum. Ben — firmasında çalışıyordum, ancak —- yılında ayrıldım, —– bildiğim kadarıyla hala o firma ile çalışmaktadır. Benim o tarihlerde herhangi bir borcum bulunmadan borçsuz bir şekilde çalıştığım yerden ayrıldım. İmza incelemesi yapılmasını talep ederim.” demiştir.
Deliller
Tarafların ——– sorguları dosya arasına alınmıştır.
—- sayılı dosyası dosya arasına alınmıştır.
—- yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—-yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Mali müşavir bilirkişi raporu dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. Maddesine göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, —-sayılı dosyası, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında cari hesap alacağına dayalı ticari ilişki mevcut olduğu, davacı tarafça alacağına ilişkin —– sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Davalı taraf davacıya borcu olmadığını iddia etmiştir.
Dosyada davalı taraf, —- tarihli ön inceleme duruşmasında, düzenlenen faturalar yönünden imza inkarında bulunduğundan, bu husus ön sorun olarak ele alınmış;
— tarihli celsede;
“…
2-Davalı tarafın imza inkarında bulunduğu anlaşılmakla bu hususun ön sorun olarak ele alınıp çözümlenmesine,
3-Davalı tarafın imza incelenmesine esas alınmak üzere sağ el ayakta, sağ el oturarak , sol el ayakta ve sol el oturarak yeteri kadar imza örneklerinin kalem personelince alınmasına,
4-Davalı tarafa imza incelemesine esas olmak üzere imza asıllarının bulunduğu kurum ve kuruluşları bildirmek üzere iki haftalık kesin süre verilmesine, aksi taktirde imza inkarında bulunulmamış sayılacağının ihtarına—–
—-nolu ara kararı gereği bildirimde bulunulduğu taktirde ilgili kurum ve kuruluşlardan imza asıllarının incelendikten sonra iade edilmek üzere celbine,
———-dairesine müzekkere yazılarak imza incelemesine esas olmak üzere ve imza asılları incelendikten sonra iade edilmek üzere takibe konu fatura asıllarının dosyamıza gönderilmesinin istenmesine,
7-Tüm ara kararlar yerine getirildiği ve imza asılları dosyaya girdikten sonra takibe konu faturalardaki imza ile davalının imzaları arasında karşılaştırma yapılması ve imza incelemesi hususunda rapor düzenlenmesi için dosyanın — gönderilmesine, —- gidiş dönüş masrafı ile rapor ücretinin davalı tarafça iki haftalık kesin süre içerisinde karşılanmasına, aksi taktirde imza inkarında bulunulmamış sayılacağının ihtarına—–
…”
Şeklinde ara kararlar oluşturularak yukarıya aynen aktarılmıştır.
Yukarıya aktarılan ara kararlar yönünden davalı taraf yalnızca tatbikamedar imza asıllarını sunmuş olup, mukayese imzaları ile ilgili diğer — kararları yerine getirmediğinden, oluşturulan ara karara göre imza inkarından vazgeçmiş sayılmasına karar vermek gerekmiş ve —- tarihli duruşmada bu hususta karar verilmiştir.
Her ne kadar—- tarihli duruşmada davalı vekili tarafından imza incelemesi yapılması yeniden talep edilmiş ise de, davalı tarafın kendisine verilen kesin süreli ihtarata rağmen imza inkarına dair bir kısım ara kararları yerine getirmediği, ——– tarihli celse ara kararları gereğince imza inkarından vazgeçilmiş sayılmasına karar verilerek, mali müşavir bilirkişi incelemesine dair tahkikat işlemlerine devam olunduğundan, aynı celsede talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Dosya, defter inceleme günü belirlenerek ve gerekli ihtaratlar yapılarak mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş; defter inceleme gün ve saatinde davacı yanın defterlerini hazır bulundurduğu, davalı yanın defter ibraz etmediği, bu hali ile HMK 222.madde uyarınca defter ibrazından kaçınmış sayılması gerektiği nazara alınarak,—- havale tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge, faturalar ve ibraz edilen ticari defterler ışığında, davacı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve lehine delil teşkil ettiği, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre — tarihi itibariyle davalıdan —- alacağı olduğu rapor edilmiş olup, bilirkişi raporunun bu yönleriyle denetime elverişli, gerekçeli ve hükme esas alınabilir nitelikte olduğu, —- göre taraflar arasındaki ilişkinin ticari ilişki olması sebebiyle ticari faiz talep edilebilmesinin mümkün olduğu tespitiyle beraber, her ne kadar icra takibi — işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam — üzerinden yapılmış ise de davacının dava dilekçesindeki talebinin —- asıl alacağa ilişkin olduğu ve dava açılırken harca esas değerin bu değer olarak gösterilmesi sebebiyle davanın kabulü ile — sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline asıl alacak —- üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan davacı tarafça davalıdan icra inkar tazminat talebinde bulunulmuş olup — asıl alacağın likid olması karşısında —- oluştuğundan talebin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Son olarak belirtmek gerekir ki 492 Sayılı Harçlar Kanununun;
”…
İLAMSIZ TAKİPLERDE PEŞİN HARÇ:
Madde 29 – İlama dayanmıyan takip isteklerinden alacak miktarının binde beşi peşin alınır.
Peşin harçlar takip sonunda alınacak asıl harca mahsup olunur.
İlama dayanmıyan takiplerde alacaklı mahkemeye müracaata mecbur kalırsa, peşin alınan harç kendisine iade olunur. Veya alacaklının isteği üzerine mahkeme harçlarına mahsup edilir.
…”
şeklindeki ilgili maddesinde yer alan söz konusu düzenleme, derkenar yazısı ve icra dosyası kapsamına göre davacı tarafın takibi başlatırken —- peşin harç yatırmış olması, eldeki davanın söz konusu derkenara bağlı olarak açılmış olması karşısında söz konusu takip için yatırılan peşin harç miktarı da işleme tabi tutulmuş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
2-Davalının — sayılı takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, asıl alacak — alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
3-İİK 67/2. maddesi gereğince —- icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Gerekçede açıklanan sebeple karar tarihi itibariyle alınması gereken —- nispi karar harcından, Mahkeme veznesine yatan —- peşin harç ile İcra veznesine yatan söz konusu —- davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Gerekçede açıklanan sebeple davacı tarafından İcra veznesine ve Mahkeme veznesine yatırılan söz konusu peşin harçlar da dahil olmak üzere davacı tarafından yapılan toplam 78,27 TL harç gideri, 850,00 TL bilirkişi ücreti ve 200,60 TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.128,87 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.582,66 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK 341/2 maddesi uyarınca miktar itibarıyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/11/2021