Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/217 E. 2022/119 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/217
KARAR NO: 2022/119
DAVA: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 24/09/2019
KARAR TARİHİ: 09/02/2022
Tarafları yukarıda belirtilen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından ibraz edilen dava dilekçesi ile —– ile uğraştığı belirtilen davacı ile davalı arasında bir kısım ticari ilişkiler kurulduğu, davalı tarafından davacı hakkında haksız olarak birçok icra takibi başlatıldığı; öncelikle— tarihine kadar olan —— takip dayanağı gösterilerek —- yönünden icra takibi yapıldığı, bu takibe —- üzerine açılan itirazın iptali davasının—-dosyası üzerinden işlem gördüğü ve halen derdest olduğu halde davalı tarafça aynı cari hesabı takip dayanağı göstermek suretiyle başka bir şerh ve izahı olmadan, tahsilde tekerrür olmaması kaydı düşülmeden,— —– üzerinden davacı hakkında haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine başlandığı, takibin mükerrer açıldığı da sebep gösterilerek borca itiraz edildiği halde davalı tarafça takipten vazgeçilmediği gibi bu konuda icra dosyasına bir beyanda da bulunulmadığı ileri sürülerek davacının davalıya —– mükerrer takip yönünden borçlu olmadığının tespitine, bu takibin davacı açısından iptaline ve %20 oranında kötü niyet tazminatına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davacı vekili duruşmada da dilekçesini tekrar etmiştir.
Davalı vekili tarafından ibraz edilen ve duruşmada da tekrar edilen cevap dilekçesinde taraflar arasında—– sayılı dosyası üzerinden görülen derdest bir dava olduğu ve yeniden dava açılmasının hukuken mümkün olmadığı ileri sürülerek derdestlik itirazına bağlı olarak dava şartı yokluğu sebebi ile davanın usulden reddine karar verilmesi istenmiş ve esas bakımından da taraflar arasındaki ticari ilişki sebebi ile davalının davacıdan alacaklı olduğu, borcun ödenmemesi ve borca karşılık verilen senetlerin geçersiz olması üzerine —- üzerinden takip başlatıldığı, itirazın kötü niyetli olduğu ileri sürülerek davanın reddine karar verilmesi istenmiştir.
İbraz edilen —— göre —— yapılan başvurunun taraflarla ilgili olduğu, tarafların davete uyduğu ancak anlaşma sağlanamadığına dair ——– tarihli son tutanak düzenlendiği belirlenmiştir.
Celp edilip incelenen söz konusu—- bu konuda yapılan yazışmalara göre taraflarla ilgili olduğu, —asıl alacak miktarı üzerinden takip yapıldığı, dayanak olarak —- gösterildiği ve itiraz üzerine takibin durduğu, mükerrer takip itirazında bulunulduğu ve—- tarihinde takipsizlik ile kapatılmış olduğu, takip tarihinin — tarihi olduğu anlaşılmıştır.
Celp edilip incelenen —-içeriğine ve bu konuda yapılan yazışmalara göre taraflarla ilgili olduğu, — asıl alacak miktarı üzerinden takip yapıldığı, dayanak olarak —- tutarında cari hesap bakiyesi cari hesap alacağı—— itiraz üzerine takibin durduğu, takibin derdest olduğu, takip tarihinin —- tarihli olduğu anlaşılmıştır.
— gerekli kısımları celbedilen — sayılı dosyası üzerinden işlem gören davanın taraflarla ilgili olduğu,—- sayılı takibine yapılan itirazın iptaline ilişkin dava olduğu ve davanın kısmen kabul edilerek söz konusu takibin ——-verildiği belirlenmiştir.
Ön inceleme duruşmasında derdestlik itirazı yönünden yapılan irdelemede davalara dayanak icra takiplerinin farklı olması ve konu alacağın mükerrer olup olmamasının esasa ilişkin yargılamayı gerektirmesi nedeni ile derdestlik itirazının reddine karar verilerek belirlenen itilaf noktalarına göre ön inceleme duruşması tamamlanarak tahkikat aşamasına geçilmiş olup, deliller toplandıktan sonra ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilerek davanın niteliği yönünden oluşturulan bilirkişi heyetinden rapor temini yoluna gidilmiştir.
Bu arada belirtmek gerekir ki dava konusu icra takibine itirazla takibin durmuş olması ve devamında takipsizlik nedeni ile takibin kapatılmış olmasının eldeki davanın görülmesine engel bir etkisi olmayıp, takibin yenilenme ihtimali olduğu gibi davacı tarafın söz konusu takip nedeni ile borcunun olmadığını dava etmesinde her halde hukuki yararı bulunmaktadır.
Tayin edilen defter inceleme günü davalı defterleri ibraz edilmediğinden—- tutanağa ve duruşmada alınan ilgili ara karar gereklerine bağlı olarak bu yönden dosya kapsamı ile yetinilmek suretiyle bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen — işlem tarihli raporda davacı defterleri yönünden inceleme yapılmak suretiyle söz konusu —-dosyası üzerinden verilen karar ve dayanak bilirkişi raporu da irdelenmek suretiyle diğer davaya dayanak takip tarihi itibari ile davalı tarafın— alacaklı olduğu, tahsilde tekerrür olmaması gözetilmek kaydıyla mükerrerlik anlatımının ve söz konusu diğer —-sayılı kararın kesinleşmesinin beklenmesi hususunun Mahkemenin irdelemesi içinde kaldığı açıklanmış ise de; raporda davanın niteliği gözden kaçırılarak tarafların—– karıştırılmış ve buna bağlı olarak ifade hataları bulunmuş olması ile davacı vekilinin itirazları gözetilerek ek rapor temini yoluna gidilmiş olup, aynı heyet tarafından düzenlenen—– işlem tarihli ek raporda itirazlar aydınlatılarak ve diğer davaya dayanak takipten sonra davalı tarafın aynı cari hesaba dayalı olarak, başka hiçbir şerh ve izah olmadan, tahsilde tekerrür olmaması kaydı düşülmeden, eldeki davaya dayanak —– dosyası üzerinden aynı borç için mükerrer icra takibine girmiş olduğunun tespit edildiği belirgin hale getirilerek kök rapora atıf yapılıp kök rapor teyit edilmiştir.
Ek rapora karşı davalı vekili tarafından ibraz edilen—–tarihli dilekçeler ibraz edilerek cari hesaba ilişkin —— ibraz edilip tekerrür olmadığı ileri sürülerek bu konuda ısrar edilmek suretiyle senet verildiği ve senetlerin sahte olması nedeni ile gündeme getirilmeyip cari hesap ilişkisi olarak alacağın takibe konulduğu ileri sürülerek ek rapora itiraz edilip başka bir heyetten rapor alınması talep edilmiş ise de temin edilen rapor, ek rapor, diğer dava hakkında verilen karar, dayanak rapor ile yukarıda içerikleri özetlenen her bir icra takibine ilişkin takip talepleri ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde itirazlar yönünden yapılması gereken bir tahkikat işlemi olmadığına karar verilmiştir.
Her ne kadar davalı vekili tarafından ibraz edilen —- tarihli dilekçe ile cevap dilekçesine atıf yapılarak yemin deliline dayanılmış ise de bu konuda —tarihli duruşmada yapılan irdeleme ve alınan beyanlar:
—–Davalı vekili tarafından ibraz edilen—-tarihinde sunulduğu belirtilen cevap dilekçesinde yemin deliline dayanılmış olduğu ileri sürülerek oluşturulan yemin metnine göre yemin teklifinde bulunulması talep edilmiş ise de söz konusu dilekçede belirtilen şekilde ——- tarihli cevap dilekçesinde yemin deliline dayanılmamış olduğu anlaşılmakla bu hususlar yönünden davalı vekilinden soruldu:
Davalı vekili: zapta geçen hususlar doğrudur, bir diyeceğimiz yoktur, dilekçede kasdedilen cevap dilekçesi olup, genel olarak cevap dilekçelerinde yemin deliline de dayanılmış olduğumuzdan bu dosyaya sunulan cevap dilekçesinde de yemin deliline dayanmış olduğumuz esas alınarak söz konusu dilekçe sunulmuş ve atıf yapılan cevap dilekçesinin tarihinin yılında maddi hata yapılmış olduğuna şimdi huzurunuzda dosyayı yeniden incelediğimde anladım, zapta geçen tespit yönünden bir diyeceğimiz yoktur, sair hususlar yönünden önceki beyanlarımızı tekrar ederiz dedi.
Davacı vekili söz aldı: zapta geçen tespit doğrudur bir diyeceğimiz yoktur, ihtimale göre de —-tarihli dilekçede ileri sürülen yemin teklifi süresinde olmadığından muvafakat etmiyoruz, dedi.
—–
şeklinde olup yukarıya aynen aktarılan tutanak içeriğindeki tespite ve davalı vekilinin bu konudaki beyanına göre yemin deliline dayanılmamış olması karşısında sözlü yargılama hüküm duruşması yapılarak yargılama bitirilmiştir.
İlgili yasal düzenlemeler:
”6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu:
…TİCARİ DEFTERLERİN İBRAZI VE DELİL OLMASI
Madde 222 – (1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi—– yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. —–Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.
2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu:
A İTİRAZIN İPTALİ :
Madde 67 – —–Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
—Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın —- yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
—–
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının ——- alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
—-Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun madde 18/A düzenlemesinde yargılama gideri yönünden yer alan ilgili fıkralar:
Dava şartı olarak arabuluculuk
Madde 18/A- —–
(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.

(11) Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.
(12) Tarafların arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaları hâlinde, arabuluculuk ücreti, Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesinin eki —- göre aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde karşılanır. Bu durumda ücret, ——–Kısmında belirlenen iki saatlik ücret tutarından az olamaz.
—– faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı————— bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak —– Kısmına göre karşılanır.—- bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır.
—–Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere —- bütçesinden karşılanır.
—–
şeklinde olup yukarıya aynen aktarılmıştır.
Sonuç olarak yukarıya aynen aktarılan yasal düzenlemeler, davalı tarafın defter ibraz etmemiş olması karşısında kesin süreye ilişkin ara karar gerekleri, celbedilip incelenen—-dosyasının gerekli——- içeriği, o davada verilen karar, o karara dayanak rapor, o davaya ve eldeki bu davaya dayanak olup yukarıda gerekli kısımları özetlenen her iki icra takibine esas takip taleplerinin içeriği, her iki takibin de cari hesaba dayalı olduğunun açık olması, esasen derdestlik itirazı da gözetildiğinde taraflar arasında bu konuda bir ihtilaf bulunmaması, temin edilen rapor ve ek rapora göre de eldeki davaya dayanak icra takibinin aynı alacağa ilişkin mükerrer takip olduğunun belirlenmiş olması, eldeki davaya dayanak takibin diğer takipten sonraki tarihli olması, takip talebinde tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ifadesine de yer verilmediği gibi her iki takibin de aynı nitelikte genel haciz yoluyla takip olması karşısında bu nüansın da önem arz etmemesi, varsa senetlere ilişkin alacağın ayrı takip ve dava konusu edilmesi gereği ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde eldeki davaya dayanak takibin aynı alacağa ilişkin mükerrer takip olduğu ve bu nedenle davacının davalıya bu mükerrer takip yönünden borcunun olmadığı; diğer takip konusu alacak yönünden diğer Mahkemece tespit edilen alacağa ilişkin hükmün kesinleşmesinin beklenmesine de gerek olmadığı ve davanın sübuta erdiği sonuç ve kanaatine varıldığından davanın kabulüne ilişkin olmak üzere aşağıdaki hüküm kurulmuş olup, davalının dosya kapsamına yansıyan savunmaları, takibin takipsiz bırakılmış olması ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davalının kötü niyeti sabit görülmediğinden davalı aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmemiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın kabulü ile —– sayılı icra dosyası üzerinden yapılan takibin mükerrer takip olması nedeni ile bu takip yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Davalı tarafın kötü niyeti sabit görülmediğinden davalı aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmesine yer olmadığına,
3-Kabule konu dava değeri üzerinden hesaplanan 36.472,98 TL nispi karar harcından Mahkeme veznesine yatan 9.118,25 TL peşin harcın mahsubu ile —— davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun madde 18/A-(13) ve (14) düzenlemelerine ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine bağlı olarak ———- karşılanan 1.320,00 TL zaruri giderin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından Mahkeme veznesine yatırılan söz konusu peşin harçlar da dahil olmak üzere davacı tarafından yapılan toplam 11.275 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça yapılmış bir gider olmadığından bu konuda başkaca bir hüküm oluşturulmasına yer olmadığına,
7-Kabule konu değer üzerinden davacı vekili yararına tarife gereğince hesap ve takdir edilen 43.747 TL nispi avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Artan avansın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
İlişkin olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı aleni olarak yapılan yargılama sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——– Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/02/2022