Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/211 E. 2021/124 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/211 Esas
KARAR NO : 2021/124
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan )
DAVA TARİHİ : 05/04/2017
KARAR TARİHİ: 25/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkiline ait —- plaka sayılı aracın ——– plaka sayılı araçla karışmış olduğu————- tarihli kaza ile ilgili olarak haksız fiil neticesinde oluşan hasarın ve dolayısıyla müvekkilinin uğradığı zararların haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile ——— plaka sayılı aracın başkalarına satışını ve üzerinde bir hak tesisini engellemek amacıyla trafik kaydına dava kesinleşinceye kadar ihtayati tedbir konulmasına, —— dosyasında yapılan ———– delil tespiti harç ve giderlerinin işbu davadaki yargılama eklenmek suretiyle davalılara yüklenmesine ve davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP :
1- Davalı ————- vekilleri cevap dilekçesinde özetle; davanın sigorta yönünden esas hakkında inceleme yapılmaksızın usulden reddine karar verilmesini, söz konusu maddi teminat miktarı davalı sigorta şirketinin poliçeden doğan sorumluluğunun üst limiti olduğunu, sigorta şirketinin kazaya karışan sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında doğan zarardan sorulduğu olduğunu, — tespit tutanağında belirtildiği üzere söz konusu kazada araç sürücüsünün kusuru olmadığını , ——– plakalı araçta bulunan davacının %100 kusurlu olduğunu,———- Mahkemesinde yapılan tespitin taraf katılımı olmadan tek taraflı olarak yapıldığını, bu nedenler ile davacının sigorta şirketi yönünden reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
2-Davalı ———– vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davanın sigorta yönünden esas hakkında inceleme yapılmaksızın usulden reddine karar verilmesini, söz konusu maddi teminat miktarı davalı sigorta şirketinin poliçeden doğan sorumluluğunun üst limiti olduğunu, sigorta şirketinin kazaya karışan sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında doğan zarardan sorulduğu olduğunu, tramer kaza tespit tutanağında belirtildiği üzere söz konusu kazada araç sürücüsünün kusuru olmadığını—— plakalı araçta bulunan davacının %100 kusurlu olduğunu,——– yapılan tespitin taraf katılımı olmadan tek taraflı olarak yapıldığını, bu nedenler ile davacının sigorta şirketi yönünden reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER:——–sayılı dosyası, ——————, dosyadaki sair tüm bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava ,Trafik kazası sonucunda davacıya ait araçta meydana gelen hasar nedeniyle oluşan zararın davalılarca tazmin edilmesi istemine ilişkindir.
Dosya Mahkememize —————ilamı ile verilen görevsizlik kararı sonucunda gelmiştir. Mahkememizce basit yargılama usulüne tabi işbu davada taraflara davetiye gönderilerek duruşma açılmış, deliller toplanmış değerlendirilmiş ve böylece tahkikat işlemleri tamamlanmak suretiyle duruşmaya katılan taraf vekillerinin son beyanları alınarak aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır. Öte yandan yargılama sırasında verilen süreye göre 2918 sayılı KTK’nın 97.maddesi gereğince sigorta şirketine başvuru şartının da yerine getirildiğinin ve bir sonuç alınamadığının anlaşılması üzerine yargılamaya devam edildiği de kaydedilmelidir.
Bilindiği üzere Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmaktadır. Haksız fiilin unsurları ise eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak gösterilmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğmalı, zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ile zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir. Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Yukarıda yapılan açıklamalar, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre somut olaya bakıldığında; ———— tarihinde davacıya ait —-plakalı araç ile davalı ————sevk ve idaresindeki davalı şirket adına kayıtlı ——- Plaka sayılı araçların karıştığı trafik kazası meydana geldiği, davalı sigorta şirketinin ise diğer davalı şirket adına kayıtlı aracın kaza tarihini kapsar şekilde ———- olduğu hususları tartışmasızdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın temelinin meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle tarafların özellikle kusur durum ve oranları ile hasar ve zarar üzerinde yoğunlaştığı anlaşılmıştır. Bu kapsamda öncelikle kusur irdelemesi yapılması gerekecektir. Dosya kapsamına alınan ———- sayılı dosyasından alınan ve itiraza uğrayan bilirkişi raporuna göre taraflar —— kusurlu görülmüştür. Olaya ilişkin Bilirkişi ———– tarafından hazırlanan rapora ise davacı — davalı araç sürücüsü —– oranında kusurlu görülmüştür. Yapılan itiraz sonucu hazırlanan ek raporda ise bu oran %80 davacı %20 davalı araç sürücüsü olarak değişmiştir. Mahkememizce bu sefer rapor için dosya ——–gönderilmiş ve ——– verilen raporda ise davacı sürücü %80 davalı sürücü %20 oranında kusurlu bulunmuştur. Bu rapordaki oran davacı vekilince itiraz edilmemiş ve dava bu kapsamda ıslah edilmiştir. Bir kısım davalılar vekili tarafından ise işbu rapordaki kusur durum ve oranına da itiraz edilmiştir. Mahkememizce mevcut raporlar, tespitler ve kaza tespit tutanağı, görüntüler kapsamında kusur durum ve oranın tespitinin mahkememizce yapılması gerektiği düşüncesiyle başkaca rapor alınmasına gerek görülmemiştir. Davaya konu kaza dosyada bulunan fotoğraflardan/görüntülerden çok açık bir şekilde görüldüğü üzere davacıya ait araç sürücüsününü hatalı manevra yaparak davalı araç sürücüsünün seyir yönünü kapatması nedeniyle meydana gelmiştir. Davalı araç sürücü ———- bilirkişi raporlarında atfedilen kusur durum ve oranı tamamen subjektif bir kısım yorum ve düşüncelere dayanmaktadır. Söz gelimi davalı araç sürücüsünün zamanında otomobili fark etmemesi ,görüş alanını kontrol altında bulundurmasının gerekmesi, hız limitine uymaması, yolu ortalayarak seyretmesi vb hususların somut olayda kazanın meydana gelmesine hiçbir etkisi görülmemiştir. Zira teknik olarak dosyada bu hususlara ve bu hususların kazaya etkisine müteallik hiçbir veri ve delil yoktur. Mahkememizce bilirkişi raporlarında yer alan bu tespit ve yorumların somut olay açısından yalnızca sürücünün kaza dışındaki genel sürüş ehliyet ve yeteneğine yönelik bir kısım eleştiriler olarak değerlendirilebileceği düşünülmüştür. Filhakika olayda ilk ve temel haksız hareket davacı araç sürücüsüne ait olup davacı hareketini sorunsuz şekilde tamamlamayı düşünmüş ancak murat edilen gerçekleşmemiştir. Bir başka anlatımla davacı dönüş yaptığı sırada yolda seyir halinde araç olmasa kaza da geçekleşmeyecektir. Kaldı ki hayatın olağan akışı içinde trafik kazalarının tamamına yakını şiirde anlatıldığı gibi ‘iğneleri teker teker kırılan terzi / dikerim sandı yazgısını, ——-sonucunda gerçekleşmektedir. Binaenaleyh meydana gelen trafik kazasında kusurun külliyen davacıya ait olduğu ve böylece haksız fiilin unsurlarının davacı lehine gerçekleşmediği sonuç ve kanaatiyle hasara ve maddi zarara ilişkin taleplere ilişkin bir değerlendirme yapılmasına da gerek görülmeyerek davanın esastan reddine karar verilmiştir.————
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, aynı yasanın 326/1. Maddesi gereğince tamamen davacı sorumlu tutulmak suretiyle 6100 Sayılı HMK’nın 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Yapılan yargılama giderlerinin ve ————dosyasına konu tespit giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 31.40 TL harç ve 91,35 TL ıslah harcından mahsubuyla bakiye 63,45 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
4-)Davalılar kendisini Avukat ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 3/2, 13/1 maddeleri uyarınca davalılar müteselsil sorumlu ve ret sebebi ortak olduğundan 4.080,00 TL nispi/maktu vekalet ücretinın davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider/delil avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin ve davalılar ——-vekilinin yüzüne davalı sigorta şirketi vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçeyle ———- Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/02/2021