Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/190 E. 2021/733 K. 11.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/190 Esas
KARAR NO: 2021/733
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/09/2019
KARAR TARİHİ: 11/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
DAVA;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete ile müvekkil şirket arasında ticari bir ilişki olduğunu ticari ilişkiden doğan cari hesap ekstresinde davalı firmanın borçlu olduğunu, bu nedenle — dosyası ile aleyhine açılan ödeme emrine itiraz edildiği,—- dosyasına konu alacağa borçlunun faiz oranına ve işlemiş faize ilişkin itiraz ettiği yapılan itirazla takibin durduğu ileri sürülerek davanın kabulü ile —- dosyasındaki takibin devamına, davalı borçlunun %20 den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesi, yargılama masrafi ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP: Dosyada cevap dilekçesi bulunmamaktadır.
DELİLLER: — sayılı dosyası, —–
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasıdır.
Mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş ve tarafların sulh olmaması ve arabuluculuğa da başvurmaması nedeniyle uyuşmazlık belirlenerek işin esasının incelemesine geçilmiştir.
2004 Sayılı İİK.’nın 67.maddesi; —- Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.—- Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın —- aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. —-Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. —- Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmüne amirdir.
Davaya konu — icra dosyası getirtilerek incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile örtüştüğü görülmüştür.
Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, taraflar arasında mal ve hizmet alım-satımına dayalı ticari ve hukuki ilişki bulunduğu ve bu kapsamda davacı tarafından cari alacaktan kaynaklı alacağının davalı tarafından ödenmemesi üzerine davacı tarafından bu cari alacağa ilişkin olarak ilamsız icra takibi başlattığı, davalının vaki itirazı nedeniyle takibin durduğu ve yasal süresi içinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafın bildirdiği tüm deliller toplanmış, davalı taraf ise ne davaya cevap vermiş, ne de ticari defterlerini bilirkişi incelemesine esas olmak üzere hazır etmiştir. Dosya taraflar arasındaki alacağın varlığı ve miktarına ilişkin rapor verilmesi için bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişi tarafından verilen kök ve ek rapor taraflara tebliğ edilmiş ve denetimi yapılmıştır.
Bilirkişinin —- tarihli kök raporunda; Davacı şirkete ait, —-yıllarına ait yevmiye, defteri kebir ve envanter defterlerinin açılış onaylarının yasal süresinde olduğu, yevmiye defterlerinin dönem sonunda yaptırılması gereken kapanış onayının yasal süresinden olduğu, — özellikleri itibariyle; Davacı şirkete ait — yıllarına ait ticari defterlerin; — usulüne uygun tutulmuş olduğu kanaatine varıldığı, davacı yana ait — beyan edildiği, davalı yana ait—– tutarın beyan edildiği, —- beyan edilen fatura adet ve tutar bilgisi ile, davalı —- beyan edilen fatura adet ve tutar bilgisinin aynı olduğu, cari hesapta —adet görülen faturaların, —- faturanın aynı fatura olduğu,— adet faturanın da beyan sınırının altında kaldığı, davaya dayanak yapılan cari hesapta yer alan —- davalı tarafa tebliğ edildiği, davalının faturaları kabul ederek— —- bildirdiği, fatura içeriği ürün ve hizmete yönelik süresi içinde usulünce bir itirazının bulunmadığı/sunulmadığı üzere; davalının iş bu faturaları —— bildirerek iş bu faturaları teslim aldığı ve benimsediğinin kabulü gerektiği, her ne kadar —— karşılaştırılması neticesinde — yılına ait davacı faturalarının davalı tarafa teslim edildiği kanaatine varılmakla birlikte, —- dosyada bulunmaması nedeniyle davacı taraftan —- fatura içeriği ürün ve hizmetlerin teslimine ilişkin belgeler talep edilmiş ancak ilgili belgeler rapor yazım tarihine kadar olan süreçte ibraz edilmediği, davacı firmanın —- toplam bedelli fatura düzenlendiği, davalı tarafından ise toplam —ödeme yapıldığı, buna göre; davacı yanın, davalı yandan, — fatura bedelleri —– olduğu, davacı tarafından —— tutarlı faturaların içeriği ürün veya hizmetin, davalı yana teslimine ilişkin herhangi bir belge ibraz edilmediği, davacının usulüne uygun tutulmuş ticari defter kayıtlarına göre; davacının, davalıdan ——– edilmiştir.
Bilirkişi raporuna karşı davacı tarafın itirazı üzerine bilirkişiden ek rapor aldırılmış olup bilirkişinin —– tutarlı faturaların içeriği ürün veya hizmetin, davalı yana teslimine ilişkin herhangi bir belge ibraz edilmediğine ilişkin değerlendirme ve takdirin Mahkemeye ait olduğu,” , hususu belirtildiği üzere davacı tarafından —- faturalara dayanak ürün ve hizmetin davalı yana teslimine ilişkin sevk irsaliyelerinin sunulduğu, —— —- kısımlarında herhangi bir kaşe ve imzanın bulunmadığı, fatura dayanağı sevk irsaliyesinde yazılı ürün ve hizmetin davalı yana teslimine ilişkin kesin bir belge sunulmadığı kanaatine varılmışsa da —– sıra numaraları aralığında —- irsaliyesinin sunulduğu, kök raporda değerlendirilmesi yapılan taraflara ait ———- birbirini doğrular nitelikte olduğu tespiti ile —- kısımlarında da kaşe ve imza bulunmaması nedeniyle —- —– tutarlı faturaların içeriği ürün veya hizmetin davalı yana teslim edildiği kanaatine varıldığı tespit edilmiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, alınan bilirkişi raporlarına ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında cari hesaptan kaynaklı alacak – borç ilişkisi bulunduğu, bilirkişi kök ve ek raporunda da tespit edildiği üzere dava ve takibe konu faturaların davacı tarafından sevk irsaliyesi ile birlikte davalıya teslim edildiği, davacının malın teslim olgusunu ispat ettiği ve bu kapsamda da davalının davacıya —- tutarda borçlu bulunduğu ve davacının alacağının varlığını ispat ettiği anlaşılmıştır. Dosyaya mübrez işbu bilirkişi raporunun dosya kapsamı ile uyumlu, gerekçeli, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ve yerinde olduğu kabul ve takdir edilerek davacının davasının kabulü ile davalının —— sayılı dosyasına karşı yapmış olduğu itirazının İİK’nın 67/1. maddesi gereğince iptali ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa avans faiz uygulanmak suretiyle devamına karar verilmiştir.
Davacının İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise ——kararlılık kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nın 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlu itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması böylece borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Olayımızda davalının borcunun cari hesap ve ticari defterlere göre açık ve net olarak belirli ve belirlenebilir olduğundan —-.maddesi gereğince asıl alacağın %20’si olan —– icra inkar tazminatının da davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
—– gereğince tamamen davalı taraf sorumlu tutulmuştur. Ayrıca bu kapsamda —- bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilerek HMK’nın 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KABULÜNE,
Davalının—-sayılı takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, icra takibinin asıl alacak—- takip tarihinden itibaren —- değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle aynen DEVAMINA,
2-) Asıl alacağın —-icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken —- harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-) —–arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-) Davacı tarafından yapılan —–yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-) Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca takdir edilen 4.856,00 TL nispi vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-) 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine; bu konuda Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek dilekçe ile——— Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/10/2021