Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/19 E. 2021/580 K. 06.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/19 Esas
KARAR NO : 2021/580
DAVA: Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/09/2019
KARAR TARİHİ : 06/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasında yapılan açık yargılama sonunda dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı—– sayılı dosyasıyla davacı aleyhine icra takibini başlattığını ve davacının yurt dışında bulunması nedeniyle icra takibinin kesinleştiğini, bu suretle davalı tarafından davacının aracına ve banka hesaplarına haciz konulduğunu, ticaret hayatının sekteye uğradığını, davacının davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davalıdan—- bulunduğunu, davacı ile davalı——– tasarım sözleşmesinin imzalandığını, davacının üstlendiği proje yazılımının genel mahiyeti ise günümüzde çok popüler olan hatta —– geçtiğimiz senelerde üzerinde çalıştay başlattığı ———- satılmasını sağlayan bir yazılım olduğunu, davacının davalıya davaya konu ———- dışına kaçtığını , ne davalının ailesi ne de davacının belirli bir süre kendisinden haber dahi alınamadığını, davalının yurt dışına kaçması akabinde , davalının ——- girişini, engellediğini, veritabanları çalarak, kopyalayarak — sitesinin uzantılarını değiştirdiğini, davacının binbir emekle ve zahmetle geliştirdiği yazılımın ve verilen hizmetin bedeli davalı tarafından ödenmediğnii, davalı tarafından davacının yazılımını yazdığı ve geliştirdiği —— siteyi kullanan bir çok kullanıcının da mağdur edildiğini, davacının davalının icra takibine konu edilen bir borcu olmadığının tespit edilmesine, – ——takibinin iptaline, davalının haksız ve kötü niyetli icra takibi yapmış olması nedeni ile alacak miktarının %20 si üzerinden kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, haksız ve kötü niyetle açılan icra takibinin teminatsız olarak durdurulmasına, davacının yaşadığı mağduriyetin de göz önünde bulundurularak % 15 teminat ile icra takibinin tedbiren durdurulmasına, bu iki seçeneğe ilişkin mahkemenin aksi kanaate varması halinde ise icra dosya borcunun kapatılması ve % 15 teminat ile tedbiren icra takibinin durdurulmasına, icra dosyasına yatırılacak olan paranın alacaklıya ödenmemesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; — tarihinde davalı ile davacı ———-imzalandığını , bu sözleşme kapsamında taraflar hizmetin içeriği, süresi , ücreti gibi konularda mutabık olduklarını, davalı verilen bu hizmet karşılığı sözleşmede kararlaştırıldığını miktar olan ——ödediğini, davalı , davacı tarafından tasarlanan sitenin düzgün çalışması ve yapım aşamasındaki hataların giderilmesi için davayı uyardığını, bu hataların giderilmesi için birtakım düzenlemeler yapıldığını, bu düzenlemeler asla bir köklü değişiklik niteliğinde olmayıp, zaten sözleşme kapsamında sunulması gereken hizmetlerinin olduğunu, davacı tarafın ileri sürdüğü şekilde sözleşmeden bağımsız bir ön ödeme yapılmamış olup— tarihinde yapılan ödeme kararlaştırılan bedelin ilk taksiti niteliğinde olduğunu, dava dilekçesinde taraflar arasında sözleşme dışı ———- ödeneceği hususunda anlaşıldığı iddiasını kabul etmediklerini, davacı hem sözleşmeyi gereği gibi ifa etmemiş hem de zaten sunması gerektiği hizmetler için ekstra ücret beklentisine girdiğini, davalının verilen hizmet karşılığı tek bir sözleşme imzaladığını ve ödemeyi taahhüt ettiği miktarı ödediğini, davalı davacıdan yenilik ve değişikliklerin zamanında yapılmasını defaatle istemişse de bu borç gereği gibi ifa edilmediğini, zaman bakımından sarkmalar meydana geldiğini, bu sarkmalar neticesinde de davalı ——- akışını kaybettiğini,—— üzerinden ticari iş yapılan her ortamda müşteriyi elde tutmak kazanç için ana şart olduğunu, müşteri akışının kaybedilmesinden dolayı davalının zarara uğradığını, kardan yoksun kaldığını, davanın reddine, kötü niyetle hareket ederek davalının ticari hayatına zarar veren davalının % 20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dava ve cevap dilekçesi, — takip dosyası, —– kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasıdır.
Mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş ve tarafların sulh olmaması ve arabuluculuğa da başvuırmaması nedeniyle uyuşmazlık belirlenerek işin esasının incelemesine geçilmiştir.
Davaya konu—————– sayılı icra dosyası getirtilerek incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile örtüştüğü görülmüştür.
Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, taraflar arasında —– imzalandığı ve bu kapsamda davalı tarafından bahse konu sözleşmeye istinaden davacı tarafın yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle ilamsız icra takibi başlattığı, bunun üzerine davacı tarafından bahse konu icra takibinde borcunun bulunmadığı iddia edilerek Mahkememiz nezdinde işbu davayı açmış olduğu anlaşılmıştır.
Tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ve ——– Sayılı dosyası üzerinden menfi tespit davası açıldığı, bu dava sonucunda Mahkeme tarafından davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Kararın gerekçesinde ise şu ifadelere yer verilmiştir:
“Dosyanın, davacının ve davalının iş yerinde bilgisayarlarda yapılacak inceleme ile sözleşmeye konu hizmetin verilip verilmediği, davacının davalıya ait yazılım ve programları kopyalamak sureti ile ticari menfaat elde edip etmediği hususlarında rapor hazırlaması için —-bilgisayar mühendisi bilirkişisine tevdi edilmesine karar verilmiş, dosya bilgisayar mühendisi bilirkişileri —- edilmiş, bilirkişilerin ——- tarihinde dosyaya sundukları raporda: ——- incelendiğinde, sitenin ———yönlendirildiği, diğer —- —- sitenin bulunmadığı, —— tarihinde site yayınının sona ereceği ve son olarak sitede —- tarihinde güncellendiğini, —– aralığında aktif olarak çalıştığı, —- siteye erişimin — tarafından engellendiğini, ilgili —– yer sağlayıcı bilgileri ve tescil bilgileri incelendiğinde,—– adına tescil edildiği bilgisinin yer almadığını, sitenin —- tarihinde—– sona ereceği ve son olarak sitede —– tarihinde güncellendiği, dosya kapsamında yer alan taraflar arasında imzalanan sözleşme incelendiğinde, sözleşmenin —tarihinde imzalandığı ve sözleşme süresinin —-olduğu, dava dosyasında yer alan —— tarihlerini içerdiği ve yazışmaların—- olması gereken, değişmesi —– nasıl değişeceği, nelerin eklenip eklenmeyeceği ile ilgili yazışmalar olduğu, davalının adresinde bulunan yerel makine de yer alan —- incelendiğinde, dosyaların —–tarihine ait olduğu ve söz konusu tarihin sözleşme tarih aralığı içerisinde yer aldığı, her ne kadar sözleşme metninde hangi——– ne amaçla oluşturulacağına dair net bir şekilde teknik şartname ve isterler belirtilmemiş olsa da sözleşmede çerçevesi çizilen hizmetin verildiği,—- adına tescil ettirdiği belirlenemediğinden, davacının davalıya ait yazılım ve programları kopyalamak suretiyle ticari menfaat elde ettiği hususunun kesin olarak tespit edilemediği, bu konunun uluslararası boyutu da düşünülerek—– tarafından incelenmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığı görülmüştür.
Mahkememizin —— tarihli celsesinde davalı vekilinin, sözleşmede belirlenen ——- müvekkiline ödendiğini, ancak sözleşme kurulumundan sonra davacı tarafın müvekkilinden ekstra talepleri olduğunu ve bu ek işler nedeniyle ——yeni bir tutar ortaya çıktığını, bu hususun rapordan da anlaşıldığını, yapılan ek işlere yönelik yeniden rapor alınmasını, ayrıca sözleşmenin imzalandığı tarihten önceye ait para gönderimine ilişkin — dekont taraflar arasındaki anlaşmaya göre alınan bir ön ödeme olduğunu beyan ettiği görülmüştür.
Dosyanın, önceki raporda sözleşmede yer alan şartla hizmetin davalı tarafından davacıya verildiği tespit edilmiş ise de davalı tarafın beyanlarına göre sözleşme bedeli olan —- davacı tarafından ödenmiş olmakla takibe konu —- ek işlere yönelik olduğunu beyan ettiğinden, sözleşme haricinde ek iş olarak yapılan başka bir hizmetin verilip verilmediği, sunulan deliller, dosya ve davacı tarafın bilgisayar ve teknik cihazlarında yerinde inceleme yapılarak ek rapor alınması için yeniden bilgisayar mühendisi bilirkilerine tevdi edilmesine karar verilmiş, dosya bilgisayar mühendisi bilirkişileri — edilmiş, bilirkişilerin —tarihinde dosyaya sundukları ek raporda: Davacının ———– adreste —- incelendiği, söz konusu—-dava konusu yazılımlara ve ek hizmetlere dair herhangi bir veri tespit edilemediği, ön bilgide de bahsedilen —- sitesi hizmeti verilmiş olsa dahi söz konusu —– yayınlanmasının da mümkün olduğu, dolayısıyla sözü edilen —— bilgisayarlarda yüklü olmaması bu hizmetin yerine getirilmediği sonucunu doğurmadığı sonuç ve kanaatine varıldığını bildirdiği görülmüştür.
Taraflar arasında sözleşmenin kurulduğu tarih itibariyle yürürlükte bulunan —- maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi bulunduğu anlaşılmaktadır. —- kurulup sorunsuz şekilde teslimi kararlaştırılmıştır—- yüklenicinin edimi bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin edimi ise, karşılığında bedel ödemeyi üstlenmesidir. —— yüklenici sonucu garanti etmektedir. Burada sözleşme yapılmasının nedeni belli bir sonucun ortaya çıkmasıdır. Eser yüklenicinin sanat ve becerisini gerektiren bir emek sarfı ile gerçekleşen sonuç olup, yüklenici eseri iş sahibinin yararına olacak şekilde ve ona hiçbir zarar vermeden meydana getirmek yükümlülüğü altındadır.
Diğer yandan yüklenicinin borçları —- maddesinde düzenlenmiş olup, “(1)Yüklenici, üstlendiği edimleri iş sahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır. (2) Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kurallara uygun davranışı esas alınır.” denilmiş olup, yüklenici olan davalının da bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere edimini sadakat ve özenle ifa etmek yükümlülüğü bulunmaktadır. Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunda benzer alanlardaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kuralların esas alınacağı da açıklanmıştır.
Dosyaya sunulan bilirkişi raporu ve ek rapor birbiriyle örtüşmekte olup raporlara göre hangi —– ne amaçla oluşturulacağına dair net bir şekilde teknik şartname ve isterler belirtilmemiş olsa da sözleşmede çerçevesi çizilen hizmetin verildiği, —– hizmetinin —–herhangi bir sunucuda yayınlanmasının da mümkün olduğu, dolayısıyla sözü edilen —- sayfalarına ait verilerin davacının gösterdiği bilgisayarlarda yüklü olmaması bu hizmetin yerine getirilmediği sonucunu doğurmadığı tespit edilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmeye göre davalıya toplam ——- ödeneceğinin kararlaştırıldığı, dava dilekçesinin ekinde yer alan ödemeleri gösterir dekontların — tanesinin taraflar arasında imzalanan sözleşmenin tarihi olan —- önceye ait olduğu, bu ödemelerin sözleşmeye istinaden yapılmış olabileceği, —- arasında davacının hesabından davalıya gönderilen meblağı gösteren hesap hareketlerinden— davalıya ödendiği, —- yazıya verilen cevaba göre davalı adına kayıtlı bir işletmenin bulunmadığı, bakiye miktarın gönderildiği bildirilen —- davalının bir irtibatının tespit edilemediği, sözleşme ve ekinde belirlenen bakiye kısmın ödenmediği, takibin bakiye alacağa ilişkin olduğu, davalının dava tarihi itibarıyla başka bir işle iştigal etmesi nedeniyle teknik incelemeye materyallerinin konu edilemediği, —– yazışmalarına göre sözleşme harici olarak davacının bir takım isteklerinin de bulunduğu, davalının ek işler dahil olmak üzere edimini yerine getirdiği, nitekim davacının işin yarım bırakıldığı, tamamlanmadığı ve başka birine yaptırıldığına dair yazılı delil sunmadığı anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Mahkemenin işbu kararına karşı,— istinaf yoluna başvurulmuş ve —- kararı kaldırılmıştır.—- vermiş olduğu kararın gerekçesinde ise şu ifadelere yer verilmiştir:
“Taraflar arasında imzalanan ——- tarihli sözleşmenin incelenmesinde; ——-sözleşme konusu — yapıyı yeniden değiştirmeyecek tasarım değişiklikleridir.——– taksit ———– tarihi olacak şekilde kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşme —-tasarımına ilişkindir. Taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi olduğu konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşme ilişkisi kurulduğuna göre Yargıtay uygulamalarına göre işin yapılıp teslim ettiğini yüklenici, bedelin ödendiğini de iş sahibi kanıtlamalıdır.
Bilindiği üzere itirazın iptâli davası müddeabihi, takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan bir eda davasıdır. Bu davanın takip hukuku içinde ve takip talebiyle sıkı sıkıya bağlantılı olarak ele alınması gerekir ve sonucu itibarıyla takibin devamına etkili bir davadır. Bu nedenle takip talepnamesinde dayanılan borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıldır. Davada her türlü delille ispat edilecek alacak da yine takip talepnamesine konu olan ve borçlu yanca itiraza uğrayan alacaktır. Bunun sonucu olarak takip ve dava konusu olmayan taleplerin bu davada dikkate alınamayacağı hakimin iddia ve savunmayla bağlı olduğu kuralının bir gereğidir —–
Takip talebinde ilave işlerin talep edildiğine dair bir istem bulunmamaktadır. Buna göre davalı alacaklının talebi takibe konu ettiği —- ilişkindir. Davalı taraf cevabında sözleşme bedelinin —-olduğunu savunmuş, davacı taraf da davalının bu talebine açıkça muvafakat etmemiştir. Davalı süresinde cevap vermediğinden talebi ——-maddesinde düzenlenen iddia ve savunmanın genişletilmesi kapsamında olup, dinlenilmesi mümkün değildir. İş bedelinin——— fazla olduğu iddiası bu davanın konusunu teşkil etmemektedir. Dava konusu olan takip talebiyle ilgili olarak davalı tarafa —- havale tarihli dilekçesinden anlaşılmaktadır. İİK’nın 67/II. maddesinde itirazın iptâli istemiyle açılan bir davada itirazının haksızlığına karar verilirse borçlunun, takibinde haksız ve kötüniyetli görülmesi halinde ise alacaklının red veya hükmolunan meblağın %20’ından aşağı olmamak üzere uygun bir tazminata mahkum edileceği düzenlenmiştir. Madde metninde açıkça belirtildiği gibi, alacaklının kötüniyet tazminatıyla sorumlu tutulabilmesi için de takibinde hem haksız, hem kötüniyetli olması gerekir. Somut olayda, dava reddedilmekle alacaklının takipte haksız olduğu anlaşılmış ise de kötüniyetli olduğu kanıtlanamadığından mahkemece davalı vekilinin kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesinde bir hata bulunmamaktadır.
Buna göre sözleşme bedelinin ödendiği anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne, davacının——– dosyasında borçlu olmadığının tespitine, kötüniyet tazminatının reddine karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile,———– istinafa konu kararının kaldırılması ile yeniden hüküm kurulması gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE;—– Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK nun 353/1-b-2 madde gereğince esas hakkında yeniden karar verilmek üzere KALDIRILMASINA,
2-Davanın KISMEN KABULÜNE, davacının ——— sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine,
3-Davacı vekilinin kötüniyet tazminat talebinin REDDİNE,”
———yukarıda bahsedilen gerekçelerle vermiş olduğu karar ile, ——– dosyası ile icra takibine konu edilen alacağın, takip talebinde açıkça belirtilmemiş olması ve takip hukuku içinde ve takip talebiyle sıkı sıkıya bağlantılı olarak ele alınması gerektiği ve bu suretle ilave bedel alacaklarının takip talebinde ayrıntılı olarak belirtilmemesi nedeniyle icra takibine devam edilmesi halinde tekerrür ödeme olacağını belirterek, ——- sayılı kararı kaldırılmış ve icra takibinin iptaline karar verilmiştir.
Tüm bu nedenlerle İstinaf Mahkemesi’nce taraflar arasında imzalanan — istinaden edimleri davacı tarafından yerine getirildiği ve bu suretle davalı tarafından da ödemenin yapıldığı ve——– dosyasında dosyaya sunulan bilirkişi raporuna ve Mahkemenin gerekçesine itibar edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememiz işbu davasına konu davalı tarafından davacı aleyhine dava konusu eser sözleşmesine istinaden davacı tarafından edimlerinin yerine getirilmemesi nedeniyle davalının yapmış olduğu ödemelerin iadesinden kaynaklı ——— dosyasında yukarıda anlatılan gerekçelerle davacı edimlerini yerine getirdiği tespit edilmiş olup davacının bahse konu takip dosyasında davalıya borçlu olmadığına karar verilmiştir. Dosyanın ———- bilirkişiye gönderilmiş olması, bilirkişinin kapsamlı, ayrıntılı, gerekçeli ve hüküm kurmaya elverişli rapor sunması ve bilirkişi raporunun istinaf incelemesinden geçmiş olması ve yargılamanın en çabuk, en hızlı ve en az masrafla yapılması ilkeleri de göz önüne alınarak tekrar bilirkişi incelemesine dosya gönderilmemiştir.
Davalının kötü niyeti ispat edilemediğinden davacının kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KABULÜNE, davacının ——–sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine,
2-) Davacı tarafın kötüniyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-) Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 1.181,00 TL den başlangıçta peşin alınan 295,27 TL harcın mahsubu ile bakiye 885,73 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-) Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 295,27 TL peşin harç, 6,40 TL vekalet ücreti, 129,95 TL posta masrafı olmak üzere toplam 476,02 TL yargılama giderinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-) Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1, 13/2 maddeleri uyarınca 4.080 TL nispi vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-) 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek dilekçeyle——— Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/09/2021