Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/187 E. 2022/312 K. 28.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/187 Esas
KARAR NO: 2022/312
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/09/2019
KARAR TARİHİ: 28/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında —- cari hesap alacağı için ödenmesi gereken borcun davalı tarafından ödenmediği, bu nedenle davalı aleyhine —– icra kabininin başlatıldığı, davalının takibe itiraz ettiği ve itirazında hiçbir haklı neden de bildirmediği, davalının itirazında haksız olduğu ileri sürülerek, davalarının kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi, alacağın ticari reeskont faizi ile işlemiş ve işleyecek faizin davalıdan tahsili , yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının, davacı şirketten herhangi bir mal alımı yapmadığı, icra dosyasına yapılan itirazlarında haklı oldukları, taraflar arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığı, taraflar arasında telefon, mail, mesajlaşma yada başka bir şekilde herhangi bir iletişime geçilmediği, davacının dava konusu malzemeyi davalıya teslim ettiğini ispat etmesi gerektiği savunularak davanın reddi ile davacı aleyhine en az %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesi, tüm mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı —-tarihli duruşmada yeminli beyanında: kendisinin elektrik mühendisi olduğu, —– ticari faaliyette bulunduğu, dava ve takip konusu faturaya konu bedelinin davacı şirket tarafından talep edilmesi üzerine haberdar olduğu, davacı şirket ile herhangi bir—— bulunmadığı, söz konusu faturaya konu malları da teslim almalarının söz konusu olmadığı, davacı şirkete herhangi bir borçlarının olmadığı, herhangi bir ticari ilişkilerinin de olmadığı, neden böyle bir fatura düzenlediklerini bilmediği, davacı tarafa herhangi bir borcunun olmadığı beyan edilmiştir.
DELİLLER:
Dava ve cevap dilekçeleri, bilirkişi raporu,—– dosyası, dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler
DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasıdır.
Mahkememizce davanın dayanağı—- sayılı dosyası getirtilerek incelenmiştir. Yapılan incelemede davaya esas teşkil ettiği ve davanın tarafları ve konusuyla uyumlu olduğu davacının davalı borçlu aleyhine alacağı için ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçlu davalıya tebliğinin üzerine davalının süresinde borca itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
———-Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.—- Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın—- yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.——– itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. —– Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmüne amirdir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişinin —- tarihli raporunda özetle; Davacı ve davalı tarafından tutulan yasal ticari defterlerin mevzuata göre usulüne uygun olarak tutulduğu, davaya konu alacağın kaynağının —– bedelli fatura olduğu, davalının işbu faturayı işletme defterine işlemediği, davacı şirketin işbu alacağı —-yaparak kapattığı, davacı şirket tarafından dava konusu faturaya istinaden düzenlenen —– irsaliyede fatura muhteviyatı malzemeyi teslim alan ve teslim eden bölümünde imzanın olmadığı, davacı tarafından bu fatura muhteviyatı malzemeyi davalıya teslim ettiğini ispatlaması gerektiği, davacının böyle bir belge ibraz etmediği beyan ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş ve denetimi yapılmış ve davacının bildirmiş oldukları tanıklar duruşmada dinlenmiştir.
Davacı tanığı —- tarihli celsede beyanında;—ayından bu yana ve halen davacı şirkette muhasebe biriminde çalışmakta olduğunu, davacı şirketin —yaptığını, davalının net hatırlamamakla birlikte —- veya —- firmalarından mal almaya geldiğini, firma olarak kendisine fiyat teklifi verdiklerini, fiyatlarda uzlaştıklarını, malzemeleri şantiyelerine göndermelerini istediklerini, malzemeleri teslim aldıktan sonra 1 hafta içinde ödeme yapacaklarını söylediklerini, söz konusu malları kendisine gönderdiklerini, şantiyelerine teslim ettiklerini, bu durumlarda dışarıdan araç çağırıp bu araçla malzemeleri alıcıya gönderdiklerini, bildiklerinin bu malzemenin kendi depolarından çıktığı olduğunu, fiilen teslim olayını görmediğini, ama malzeme teslim edildiğine dair telefon görüşmeleri olduğunu, buna istinaden bizde alıcıya faturaları kestiklerini, malzemeyi götüren taşıyan kişinin kimliğini bilmediğini beyan etmiştir.
Davacının yemin deliline dayanması nedeniyle davacıya yemin delili hatırlatılmış, davacı yemin deliline başvuracaklarını bildirmesi üzerine davalı —-yemin davetiyesi çıkartılmıştır. Davalı—- tarihli celsede yemin davetiyesi üzerine beyanı alınmıştır.
Davalı —– beyanında; elektrik mühendisiyi olduğunu, —bölgesinde elektirk işleriyle ilgili ticari faaliyette bulunduğunu, dava ve takip konusu faturaya konu bedelin davacı şirketin kendisinden talep edilmesi üzerine haberdar olduğunu, davacı şirket ile herhangi bir ——olmadığının, dolayısıyla söz konusu faturaya konu malları da teslim almamız söz konusu olmadığını, davacı şirkete herhangi bir borcunun olmadığını, herhangi bir ticari ilişkilerinin de olmadığını, neden böyle bir fatura düzenlediklerini bilmediklerini, davacı tarafa herhangi bir borcunun olmadığını beyan etmiştir.
Yapılan yargılamaya, alınan bilirkişi raporuna, dinlenen tanığa ve tüm dosya kapsamına göre, her ne kadar davacı tarafından davalı aleyhine fatura ve cari hesaba ilişkin işbu takip başlatılmış ve davalı tarafından takibe itiraz edilmesi üzerine işbu dava açılmış ise de, söz konusu faturaya ilişkin düzenlenen irsaliyede teslim alan kısmında isim ve imza bulunmadığı, davalının söz konusu faturayı defterlerine işlemediği anlaşılmıştır. Duruşmada dinlenen davacı tanığı ise söz konusu malların davalıya teslim edildiğini anacak kim tarafından teslim alındığına ilişkin bilgisinin bulunmadığını beyan etmiş, davacı tanığının teslim olgusuna ilişkin beyanı soyut nitelikte olduğundan teslime ilişkin vicdani kanaati oluşturacak nitelikte değildir. Davacının yemin deliline dayanması üzerine davalı taraf duruşmada yeminli beyanında davaya konu faturadan haberdar olmadığını, davacı ile ticari ilişkilerinin olmadığını ve davacıya da borcunun bulunmadığını ifade etmiştir.
Bilindiği üzere tek başına fatura düzenlemek faturaya konu malların teslim edildiği anlamına gelmez. Malın teslim edildiğini davacının yazılı delillerle ispat etmesi gerekir. Tüm dosya kapsamında ise davacının malın teslim edildiği olgusunu ispat edemediğinden davanın reddine karar verilmiştir.
Yine her ne kadar davalı taraf kötü niyet tazminat talebinde bulunmuş ise de, davacınını işbu takibi kötü niyetli yaptığı hususu ispat edilemediğinden davalı vekilinin kötü niyet tazminat talebinin de reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın REDDİNE,
2-)Davacının kötü niyeti ispat edilemediğinden davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2-)Alınması gerekli 80,70 TL harcın davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 63,18 TL harçtan mahsubu ile bakiye 17,52 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
3-)Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-)Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 4.169,15 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
6-) Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-) HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK.’nın 341/2. maddesi gereğince karar tarihi itibariyle kararın miktar yönünden İstinaf kanun yoluna başvuru sınırının altında kaldığı anlaşılmakla, KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/03/2022