Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/186 E. 2021/893 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/186 Esas
KARAR NO: 2021/893
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/09/2019
KARAR TARİHİ: 30/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili —– davalı — tutarında fatura düzenlendiğini, iş bu faturaya ilişkin olarak davalı şirket tarafından — tutarında ödeme yapıldığını, bakiye — borcun süresinde ödenmediğini ve ödeneceği vaadiyle müvekkilinin oyalandığını, ancak müvekkilinin iyi niyetinin suistimal edildiğini anlayınca —- sayılı dosyası ile davalı aleyhine ilamsız takip başlatıldığını, icra takibine karşı davalı tarafından borca itiraz edilerek takibin durduğunu, davalı şirketle arabuluculuk görüşmeleri yapıldığını ve görüşmelerin sonucunda uzlaşılamadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, davalının yapmış olduğu kötüniyetli haksız itirazın iptaline ve takibin devamına, alacağın yüzde yirmisinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın teslim ettiği tüm ürünlerin ayıplı çıktığını, asıl amacı için kullanılamadığını, son kullanıcı tarafından tüm ürünlerin iade edildiğini, ayıpların ilk incelemede anlaşılmadığını, son kullanıcıya teslim edildikten sonra ortaya çıktığını, ayıplar, ortaya çıkar çıkmaz whatsaap mesajlarıyla karşı tarafa bildirildiğini, karşı tarafla sözleşmenin de whatsaap mesajlarıyla kurulduğunu, yerinde bilirkişi incelemesi yapılarak ürünlerdeki ayıpların tespitini ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller
Tarafların —— sorguları dosya arasına alınmıştır.
—- sayılı dosyası dosya arasına alınmıştır.
—- yazılan müzekkere cevapları dosya arasına alınmıştır.
—–bilirkişi raporu dosyaya sunulmuştur.
—- dosyasının —- dosya arasına alınmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. Maddesine göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, cevap dilekçesi—- sayılı dosyası, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında ticari alım satıma dair dair ticari ilişki mevcut olduğu, davacı tarafça alacağına ilişkin—–sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyada davalı tarafça, tanık dinletme talebinde bulunulmuş, davanın mahiyeti, HMK 200 ve devamı maddeleri uyarınca davanın tanıkla ispat sınırının çok üzerinde olması, davacı tarafın tanık dinletmeye açıkça muvafakat etmemesi sebepleriyle tanık dinlenmesi mümkün olmamıştır.
Yine dosyada davalı tarafça, ayıplı olduğu iddia edilen mallar yönünden keşif yapılması talep edilmiş ve ayrıca bu hususa ilişkin mahkememiz yargılaması devam ederken —- yaptırılan delil tespiti dosyaya ibraz edilmiş, tarafların basiretli tacir olmanın gereği gibi davranmak zorunda olmaları da nazara alınarak, davadan önce ayıp ihbarına ilişkin yasal usul—– uyulmadan yapılan ayıp ihbarına itibar edilemeyeceği, karşı tarafın da bu hususa açıkça muvafakat etmemesi sebebiyle, keşif yapılmasının dosyaya bir yenilik katmayacağı anlaşıldığından talebinin reddine karar vermek gerekmiş, sunulan delil tespitine de itibar edilmemiştir.
Dosya, defter inceleme günü belirlenerek ve gerekli ihtaratlar yapılarak mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş; her ne kadar davacı tarafın—- davacı vekili tarafından, defterlerin —- sunulabileceği beyan edilmiş, defter inceleme gün ve saatinde davacı yanın defterlerini hazır bulundurduğu, davalı yanın defter ibraz etmediği, bu hali ile HMK 222.madde uyarınca defter ibrazından kaçınmış sayılması gerektiği nazara alınarak, — rapora göre dosyadaki bilgi, belge, fatura ve ibraz edilen ticari defterler ışığında, davacı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve lehine delil teşkil ettiği, davalı yana ait — göre, —- olarak beyan edildiği, takip konusu bakiye alacağa dayanak — adet faturanın, davalı tarafından —- beyan edildiği, bu haliyle taraflar arasında ticari ilişkinin kurulduğunun kabulü gerekeceği, taraflar arasında dava konusu ürünlerin teslim edilip edilmediği hususu uyuşmazlık konusu olmadığından mal/hizmetin eksiksiz teslim edildiği, TTK.’nın 23/1c maddesi gereğince malın ayıplı olduğu açıkça belli ise alıcının iki gün içerisinde durumu satıcıya ihbar etmesi gerektiği, açıkça belli değil ise malı teslim aldıktan sonra—– gün içinde incelemek veya inceletmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlü olduğu, TBK.’nın 223. maddesinde, alıcının gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal etmesi halinde satılanı kabul etmiş sayılacağının düzenlendiği, dava konusu uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklı olduğu, eserin açıkça veya örtülü olarak kabulünden sonra, yüklenicinin her türlü sorumluluktan kurtulduğu ancak, onun tarafından kasten gizlenen ve usulüne göre gözden geçirme sırasında fark edilemeyecek olan ayıplar için sorumluluğunun devam ettiği, iş sahibinin, gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal etmişse eseri kabul etmiş sayıldığı, sonuç olarak —- bedelli fatura karşılığı, davalı tarafından — ödeme yapıldığı, davalının, takip tarihi itibariyle fatura bakiye borcunun —- olduğu rapor edilmiş olup, bilirkişi raporunun bu yönleriyle gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınabilir nitelikte bulunduğu, 3095 sayılı yasaya göre taraflar arasındaki faaliyetin ticari iş sayılması ve avans faizi talep edilebilmesinin mümkün olduğu tespitiyle beraber davanın kabulü ile—- üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan davacı tarafça davalıdan icra inkar tazminat talebinde bulunulmuş olup —- asıl alacağın likid olması karşısında 2004 sayılı İİK’da yer alan İcra İnkar Tazminatının yasal koşulları oluştuğundan talebin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Son olarak belirtmek gerekir ki, bilirkişi raporu dosyaya sunulduktan sonra davacı tarafça ihtiyati haciz talebinde bulunulmuş, Mahkememizin —-tarihli ihtiyati haciz talebine ilişkin değişik iş kararı gereğince %20 teminat mukabilinde ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiş, davalı vekili tarafından —- tarihli beyan dilekçesi ile ihtiyati hacze ilişkin ara karardan rücu edilmesi talep edilmiş ve talep —- tarihli duruşmada değerlendirilmiş olup, ileri sürülen sebeplerin yasada belirtilen ihtiyati hacze itiraza ilişkin sınırlı itiraz sebepleri dışında genel mahiyette itirazlara yönelik olması, İİK. Madde 265/1 düzenlemesinde sınırlı olarak belirtilen itiraz sebepleri ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde itirazların yerinde olmadığı sonucuna varıldığından yerinde görülmeyen itirazın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
2-Davalının —- takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, asıl alacak — üzerinden takibin devamına, alacağa takip tarihinden itibaren yıllık —- oranında ve değişen oranlarda ticari faiz uygulanmasına,
3-İİK 67/2. maddesi gereğince —asıl alacak üzerinden %20 oranında belirlenen —– icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Yasal şartlar oluşmadığından davalı vekilinin ihtiyati haciz kararına itirazının REDDİNE,
5-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 3.893,67 TL harçtan peşin alınan 973,42 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.920,25 TL davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan 973,42 TL harç gideri, 600,00 TL bilirkişi ücreti ve 81,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.654,92 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca——bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 8.210,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde——- Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/11/2021