Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/182 E. 2022/738 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/182 Esas
KARAR NO: 2022/738
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 01/02/2018
MAHKEMEMİZE
TEVZİ TARİHİ :19/09/2019
KARAR TARİHİ: 01/11/2022
——- Karar sayılı yetkisizlik kararı üzerine mahkememize tevzi edilen ve görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının adresine göre — yetki kuralları ve ——gereği—– Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davanın,—— olan alacak hakkının müvekkiline temlik edilmesi neticesinde ortaya çıktığını, söz konusu alacağın, temlik eden tarafın şirket olması ve aracın —–vasfına sahip olması ve ticari amaçla kullanılıyor olması nedeniyle Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu, kazanın, davalı şirkete sigortalı ———- hasar meydana geldiğini, ——- davalıya sigortalı olduğunu, —-,—– gereği —-hasar tutarının tamamından sorumlu olduğunu, somut olayda davacı aracının, davalının anlaşmalı olmadığı —— karşılığında tamir ettirmiş olduğunu, buna ilişkin faturaların mevcut olduğunu, davalı nezdinde düzenlenen ekspertiz raporunda parça bedelinden——- yapılarak hasar tespit edildiğini, davalı ile anlaşmalı ya da yetkili servisleri arasında yapılan anlaşmalara göre ——- uygulanmasının, davacı —– bağlamayacağını, davacının aracını kendi imkanları ile bir başka serviste tamir ettirdiğini ve bu servis tarafından— yapılmadığını, dosya kapsamına göre, ekspertiz raporunda belirtilen —– yapılmadan, davacının gerçek zararının tespiti gerektiğini, hasar alan parçaların tespiti ile hasar bedelinin tespiti için ekspertiz raporu alınmak zorunda kalındığını ve bu rapor için —– ekspertiz ücreti ödendiğini, davalı sigorta şirketine, araçta meydana gelen hasar bedelinin, alacağın temliki sözleşmesine uygun olarak taraflarına ödenmesi için — tarihinde başvuru yapıldığını. davalının —– tarihinde temerrüde düştüğünü, —— davalı sigorta şirketinden alacağını BK. m.183 vd maddeleri gereği, hukuka uygun olarak ve şekil şartlarını da sağlamak suretiyle alacağın temliki yoluyla müvekkili şirkete devrettiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik—- hasar bedeli ile —-ekspertiz ücretinin poliçe limitleri dahilinde muhatap şirketin temerrüt tarihi olan —– tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, her türlü başvuru, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil ——- şirketinin —– bulunduğu için iş bu davada yetkili mahkemenin, müvekkil —— —- adresinin bağlı olduğu —–Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, esasa ilişkin olarak dava konusu kaza tarihinde davacının alacağını temlik aldığını, dava dışı sigortalı —– plakalı araç için söz konusu aracın işleteni olan dava dışı ——— bulunduğunu, davacı yanın müvekkil şirketin ekspertiz hakkını kullanmasına engel olduğunu, davacı yanın ekspertiz ücreti talebinin yersiz olduğunu, davacı yanın müvekkil şirkete süresi içinde ihbarda bulunmadığını, faiz talebinin de haksız olduğunu, bu nedenlerle davanın usulden ve esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili —– tarihli ıslah dilekçesinde özetle; Davalarının artırılmış şekliyle kabulüne karar verilerek davanın başında belirttikleri bedeli —- arttırarak toplam —- hasar bedelinin ve —-ekspertiz ücretinin, temerrüt tarihi olan ——- tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ederek davasını ıslah etmiştir.
Deliller——-yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
——- yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.Borçlar Hukuku alanında uzman bilirkişi ve sigorta hukuku alanında uzman bilirkişi heyeti kök ve ek raporları dosyaya sunulmuştur.——— bilirkişi kök ve ek raporları dosyaya sunulmuştur
SAFAHAT
—– Karar sayılı ilamı ile yetkisizlik kararı verilerek, dosya yukarıda belirtilen esasına kaydedilmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, davalı şirket nezdinde sigortalı bulunan—- plakalı aracın dava dışı —— uyarınca alacağın temliki yoluna gidilmesi sebebiyle davacının davalıdan alacağı olup olmadığına dair tazminat davasıdır.
Dosya, Borçlar Hukuku alanında uzman bilirkişi ve sigorta hukuku alanında uzman bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; —-tarihli rapora göre, dosyadaki ——— edilen deliller ışığında, davalı ile dava dışı temlik eden arasında, —– akdedildiği, sigortalanan—— tarihinde tek taraflı trafik kazasına karıştığı ve hasar meydana geldiği, davacı temlik alanın davalı sigortacıya — tarihinde hasarın tazmini için başvuru yaptığı, ——- öğrendiği tarihten itibaren en geç beş iş günü içinde sigortacıya bildirimde bulunma” yükümlülüğünün düzenlenmiş olduğu, somut olayda, kaza ile bildirim arasında dört buçuk ay süre bulunduğu, sigorta poliçesinin şartları ve—– nazara alındığında; sigortalı ya da sigorta ettirenin ihbar külfetini süresinde yerine getirmediği görülen davacının sigortacıdan herhangi bir talep hakkı bulunmadığı rapor edilmiş olup, rapora karşı itirazların değerlendirilmesi amacıyla aynı bilirkişilerden ek rapor alınmış,—- itirazlar irdelenerek sunulan ek rapora göre,——- maddesi gereğince rizikonun gerçekleştiğine ilişkin bildirimin yapılmaması veya geç yapılması, ödenecek tazminatta veya bedelde artışa neden olmuşsa, kusurun ağırlığına göre, tazminattan veya bedelden indirim yoluna gidileceği düzenlenmiş olduğundan davacının rapora yönelik bu yöndeki itirazına iştirak edildiği, ihbarın geç yapılmasının doğrudan doğruya tazminat talep etme hakkınt ortadan kaldırmayacağı, davacının ihbarı “kasten” ve/veya “kötüniyetle” geç yaptığı hususunun dava dosyası içeriğinden anlaşılmadığı, bu nedenle davacının davalı/sigortalıdan sigorta tazminatı talep etme hakkının düşmediği (sona ermediği), ancak atanacak teknik bilirkişi tarafından, ihbarın gecikmeli yapılmasının zararın artmasına yol açtığı tespit edilirse, bu durumda davacının, artan zarar tutarının tazminini davalı/sigortalıdan talep edemeyeceği, artan zarar tutarının davacının davalıdan olan sigorta tazminatı alacağından indirilmesi gerekeceği, ayrıca tazminat tutarının hesaplanması teknik bilgi gerektirdiğinden ve bu uzmanlık alanları dışında kaldığından tazminat hesabı yapılamadığı rapor edilmiştir.
Dosya kapsamına, sunulan raporlara ve teknik incelemeye ihtiyaç duyulmasına bağlı olarak dosya, ——- ve hasar hesabı uzmanı makine mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş; —- tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge, sigorta poliçesi, hasar dosyası ve ibraz edilen deliller ışığında, —-sayılı araç sürücüsünün, —— maddesini ihlal ederek tek taraflı maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdiği, dosya içeriğinde bulunan —- plakalı sayılı aracın kaza sonrası resimleri, söz konusu kaza ile tanımı yapılan işçilik hizmet ve bedellerinin, değişimi yapılan parça ve ekipmanlar yönünden uyumlu olduğu, davacının, hasar karşılığı yaptığı toplam —–ödemeye ilişkin faturanın incelenerek değerlendirildiği, kaza tarihi itibarıyla uygun bulunduğu, —- ekspertiz ücretinin kaza tarihi itibarıyla uygun bulunduğu, davalı şirket nezdinde sigortalı bulunan—- plakalı aracın dava dışı ——- alacağın temliki yoluna gidilmesi sebebiyle davacının davalıdan alacağı olup olmadığının Mahkemenin takdirinde bulunduğu rapor edilmiş olup, rapora karşı itirazların değerlendirilmesi amacıyla aynı bilirkişilerden ek rapor alınmış, ——-tarihli, itirazlar irdelenerek sunulan ek rapora göre bilirkişinin görüş ve kanaatinin kök rapordaki ile aynı olduğu anlaşılmış, davacı tarafça ——yönünden dava ıslah edilmiştir.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi heyeti ek raporunun ve teknik bilirkişi kök ve ek raporlarının hükme esas alınmaya uygun, gerekçeli ve denetlenebilir bulunması sebebiyle yeni bir rapor alınması cihetine gidilmeyerek, temlik etme hukuki sebebine bağlı olarak davacının davalıdan—– ekspertiz ücreti ——olmak üzere tespit edilen —— hesabın hükme esas alınması gerektiği kanaatine varılmıştır.
——karar sayılı ilamında:”Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulüne, davalının icra takibine itirazının ———asıl alacak üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, 6762 sayılı TTK.’nin 1301. maddesinden (6102 sayılı TTK’nin 1472. maddesi) kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Trafik kazaları, nitelikleri itibariyle haksız fiillerdendir. Haksız fiillerde temerrüt tarihi, haksız fiilin meydana geldiği tarih olup, zarar sorumlusunun ayrıca ihbar ve ihtar edilmesine gerek yoktur. Sigorta ettirenin dava hakkı, tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder. Ödeme tarihi aynı zamanda 3. şahsa rücu edebilme tarihidir. Bu nedenle işleten ve sürücünün faizden sorumluluğunun başlangıcının halefiyet başlangıcı olan ödeme tarihi olarak kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece, hükmedilen tazminata ödeme tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Davacı tarafça temerrüt faizi olarak avans faiz istenilmiştir. Davalının işleteni olduğu araç minibüs olup ticari araçtır. O halde, davada temerrüt faizi olarak ticari faiz niteliğindeki avans faizine hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesi de doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgıların giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK.nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK.nun 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.” belirtilmiştir.
Yukarıda anılan içtihat uyarınca davacı tarafça yasal faiz talebinde bulunulmasına bağlı olarak yasal faize hükmetmek gerekmiş, her ne kadar —- tarihinden itibaren faiz işletilmesi talep edilmiş ise de, davalının, başvuru tarihinden sekiz iş günü sonrasına tekabül eden —— tarihi itibariyle temerrüde düştüğü anlaşıldığından, bu tarih itibariyle temerrüdün gerçekleştiği kabul edilmiş ve son celsede, davacı vekilinin yokluklarında karar verilmesi talebine bağlı olarak davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile toplam ——- ekspertiz ücreti olmak üzere—— temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 202,17 TL harçtan, peşin alınan 35,90 TL harç ile 38,00 TL ıslah harcının toplamı olan 73,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 128,27 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan peşin alınan 35,90 TL harç ile 38,00 TL ıslah harcının toplamı olan 73,90 TL harç gideri, 2.300,00 TL bilirkişi ücreti ve 195,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 2.568,90 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 2.959,60 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, 6100 sayılı HMK 341/2 maddesi uyarınca miktar itibarıyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/11/2022