Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/175 E. 2020/18 K. 16.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/175 Esas
KARAR NO : 2020/18

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/09/2019
KARAR TARİHİ : 16/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde: davacı müvekkiller ile davalı şirket arasında akdedilen —- tarihli makina alım sözleşmesi ve— tarihli taahhütnameye istinaden davalı şirketin davacı müvekkillere iade etmesi gereken teminatı iade borcunu ifa etmemesinden dolayı fazlaya ilişkin tüm hak ve taleplerinin saklı kalmak kaydıyla ileride arttırılmak üzere şimdilik —- tutarındaki kısmının, Euro kamu bankalarını bir yıllık mevduatında uyguladıkları en yüksek faizi ile birlikte aynen, davalı şirketin——— ve varış belgesi düzenlemesi sonucunda davacı müvekkillerin fazladan ödemek zorunda kaldığı gümrük masraflarından dolayı fazlaya ilişkin tüm hak ve taleplerinin saklı kalmak kaydıyla ileride arttırılmak üzere şimdilik ——–tutarındaki kısmının yasal faizi ile birlikte ve 2 adet makinanın geç teslim edilmesi ile 1 adet makinanın hiç teslim edilmemesinden dolayı davacı müvekkillerin uğramış olduğu ve bilirkişi incelemesi sonucu tespit edilecek zararların fazlaya ilişkin tüm hak ve taleplerinin saklı kalmak kaydıyla ileride arttırılmak üzere şimdilik —– tutarındaki kısmının, yasal faiziyle birlikte alacak kesin olarak tespit edilene kadar, bilirkişi raporu sonrası arttırılmak üzere davalıdan tahsil edilmesini vekalet ücreti ile yargılama giderlerini davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile makine sözleşmesi yaptıklarını bu sözleşme kapsamında müvekkil şirketin yapımını üstlendiğini makinelerin eksik ve geç teslim edildiğini, —— düzenlediği ve bu nedenle davacıların fazla ödeme yapmak zorunda kaldıklarını, eksik ve geç teslim sebebiyle davacıların zarara uğradıkları ve müvekkil şirketin sözleşme ve taahhütnameler kapsamında iade etmesi gereken teminatı iade etmemesi nedenleriyle ——kendilerine ödenmesini talep ettiklerini davacıların iddiaları gerçeği yansıtmadığını, müvekkil şirket ile ——. Şirketi arasında yapılan sözleşme ile her iki tarafınında tacir olduğu gözetildiğinde yapılan bu yetki sözleşmesinin geçerli olduğu ve taraflar arasında çıkacak uyuşmazlıklarda münhasıran İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğunu, burada bahsedilen İstanbul mahkemeleri ise İstanbul Anadolu mahkemeleri olmadığını, dava ile ilgili yetkisizlik kararı verilmesi ve bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK.nun 6. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Aynı yasanın 7. maddesinde ise, davalının birden fazla olması halinde, davanın bunlardan birinin yerleşim yerinde açılabileceği hükme bağlanmıştır. Öte yandan, sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda, aynı kanunun 10.maddesi uyarınca sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de dava açılması mümkündür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 17. maddesinde “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” düzenlemesi yer almaktadır.
Yetki sözleşmesi tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapıldığı takdirde HMK’nın 17. maddesi uyarınca geçerlidir. Yalnızca tacirler ve kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabilir. Bu yeni düzenleme,—- tarihinden sonra açılacak davalar bakımından uygulanmakla birlikte, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 19. maddesinin 2. bendi “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içermektedir.
Mahkemece re’sen yetkisizlik kararı verilebilecek haller, dava şartı olan, kesin yetki halleridir. HMK’nın 18. maddesi kesin yetkinin olduğu hallerde tarafların yetki sözleşmesi yapamayacaklarını açıkca düzenlemiştir. Bu nedenle yetki sözleşmesi kesin yetkinin olduğu hallerde yapılamaz. Yetki sözleşmesinin yapılmış olması da re’sen yetkisizlik kararı verilebilecek hallerden değildir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve yapılan yargılamaya göre somut olayda davalı tarafça usulüne uygun olarak ilk itiraz olarak yetki itirazında bulunulmuştur. Bu kapsamda dosyaya bakıldığında taraflar arasında imzalanan 26.02.2016 tarihli Makine Alım sözleşmesinin özel hükümler bölümünün 8. maddesinde ihtilaf halinde Türkiye İstanbul Mahkemelerinin yetkili olacağının kararlaştırıldığı görülmüştür. Sözleşmedeki yetki şartı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 17. ve 18. maddelerinde sayılan koşulları taşıdığından sözleşmenin tarafları bakımından geçerli ve bağlayıcı bulunmaktadır. Her ne kadar davacı taraf yetki itirazının kötü niyetli olup davayı uzatmayı yönelik olduğunu, davanın davalının ikametgahı gereği genel yetkili mahkemede açıldığını beyan etmişse de tarafların tacir olması ve açıklanan yetki kuralları ve yetki sözleşmesindeki İstanbul Mahkemelerinden anlaşılması gerekenin İstanbul (Çağlayan) Adliyesi olması nedeniyle bu savunmaya itibar edilememiştir. Bütün bu hususlar karşısında Yetki sözleşmesi (şartı) ile münhasır olarak İstanbul mahkemeleri yetkili kılındığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 17. maddesi uyarınca Mahkememizin Yetkisizliğine,Yetkili Mahkemenin İstanbul (Çağlayan) Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun Tespitine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-6100 sayılı HMK’nın 19. Maddesi gereğince Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 19/3.Maddesi gereğince Yetkili Mahkemenin İstanbul (Çağlayan) Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun Tespitine,
3-6100 Sayılı HMK’nın 20.maddesi uyarınca taraflardan birinin süresi içinde Kanun yoluna başvurulmayarak kararın kesinleştiği tarihten veya Kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak talepte bulunması halinde dosyanın İstanbul (Çağlayan) Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
4-Yargılama giderlerinin 6100 Sayılı HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine, yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmezse talep halinde dosya üzerinden davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
5-6100 Sayılı HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca taraflardan birininin,süresi içinde Kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; Kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde mahkememiz tarafından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine ve 6100 Sayılı HMK’nın 331/3 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.