Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/171 E. 2021/595 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2019/171 Esas
KARAR NO: 2021/595
DAVA : İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/09/2019
KARAR TARİHİ: 09/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, tacir olan davalı ile arasındaki ticari ilişki gereği takip ekinde yer alan ekstreden de görüleceği üzere faturalar tanzim ettiğini, ticari amaçla kullanılmak üzere ve ayrıca davalının borçlarını doğrudan ödemek suretiyle neticeten takibe konu miktardaki bedeli banka kanalıyla parçalar halinde gönderdiğini, takip ekindeki ekstre incelendiğinde davalı tarafından da müvekkiline faturalar kesildiğini, para gönderileri bulunduğunun görüleceğini, davalı, müvekkilinin alacağını ödemek yerine kötüniyetli olarak aynı gün tarihli —— müvekkiline gönderdiğini, faturaların içeriği gerçeğe uygun olmadığından, müvekkilinin böyle bir borcu bulunmadığından faturalara itiraz edildiğini ve——– ihtarnamesi ile söz konusu faturaların davalıya iade edildiğini, kötü niyetli davalının, söz konusu gerçeğe aykırı faturalarla, müvekkiline olan borcu ticari defter ve kayıtlarında kapatma amacıyla hareket ettiğinin açık olduğunu, zira aynı gün ve seri olarak kesilen faturaların başka türlü izahının mümkün olmadığını, davalının söz konusu faturalar için herhangi bir hukuki yola başvurmamış olduğunu ve bu durumun bile davalının kötüniyetle hareket ettiğinin açık bir göstergesi olduğunu, müvekkili olan şirkete vekâleten davalı———– sayılı dosyasından başlatılan icra takibi neticesinde ödeme emri tebliğ edilmesi üzerine davalının; borca, faize ve tüm fer’ilerine itirazda bulunduğunu ve takibin durduğunu belirterek bu nedenle itirazın iptali davası açtıklarını, itirazın iptaline, takibin devamında ve tazminata karar verilmesini yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili olan şirketin alacağı olduğunu iddia eden davacının aksine müvekkiline borçlu durumda olduğunu, müvekkili olan şirketin uluslararası taşıma işleri ile ilgili iştigal eden —— bağlı tam yetki belgelerine sahip bir şirket olduğunu, tarafların daha öncesinde birbirlerini tanımadıklarını, daha sonrasında aralarında oluşan samimiyet neticesinde davacının müvekkili olan firmaya ortak olabileceğini söylediğini, akabinde müvekkilinin ve davacının aralarında anlaşarak müvekkili olan şirket şirket çatısı altında davacıya ait olan şirketi birleştirme kararı aldıklarını, ancak davacının kendisinin ve çalışanlarının müvekkiline ait olan şirketin bulunduğu adrese gelemeyeceklerini gerekçe göstererek— tüm donanımı ile birlikte ——– adresine taşınmalarını talep ettiğini, akabinde davacı tarafından ayarlanan kamyon ile müvekkili olan şirketin belirtilen adrese taşındığını, taraflar arasındaki ortaklığa göre — borçları bittiğinde —- verileceğine karar verildiğini, fiili olarak ortaklığın —-tarihinde başladığını, akabinde fiili olarak ortaklık başladıktan sonra davacının kendi firmasından ticarete devam ederken ilaveten de bir ———– satın aldığını yazılı ve sözlü ifşa ederek kendi ad ve namına reklam yaparcasına müvekkilinin onayı olmadan asıl yetkili ve imza sahibi gibi işlemler yapmaya başladığını, davacının aynı zamanda ——- adlı kendi çalışanını da müvekkilinin şirketinde çalışıyormuş gibi gösterdiğini de şirketin muhasebecisinden öğrendiğini, bu muhasebecinin müvekkiline davacı tarafın müvekkili ile alakalı olmayan faturalar kestirttiğini ve sanki müvekkilinin hesabına borç ödüyormuşçasına para yollayarak dekont ile cari hesaplara ispat mahiyetinde işlettiğini belirttiğini, davacının ayrıca sanki müvekkili olan şirketin sahibiymiş gibi toplantılar yaptığını, aslında müvekkilinin davacıdan —– alacaklı olduğunu belirterek hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddine, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER : ————- dosyadaki diğer bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava ,İtirazın İptali ve Tazminat istemine ilişkindir.
Basit yargılama usulüne tabi işbu davada dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak gönderilen ve yapılan davetiyeler sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş ve tarafların sulh olmaması nedeniyle uyuşmazlık belirlenmiş ve tahkikata geçilmiştir. Bu aşamada mevcut deliler incelenip değerlendirilerek tahkikat tamamlanmış ve duruşmaya katılan taraf vekillerinin son sözleri dinlenerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Davaya esas ——– sayılı dosyası getirtilerek dosya arasına alınmış ve incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile uyumlu olduğu ve davanın bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür. Dosyaya mübrez —— tutanağına göre de zorunlu arabuluculuk şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davanın yasal dayanığının hatırlatılmasında yarar vardır; ——- Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. ——- Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın—— yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. ——-Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. ——- Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmüne amirdir.
Yapılan açıklamalar, toplanan deliller ve yargılamaya göre somut olaya bakıldığında; ——- sayılı dosyasından davalı-borçlu hakkında cari hesap sözleşmesi kapsamında ödenmediği iddia edilen alacak için icra takibi başlatıldığı ,icra takibe yapılan itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğu ve bir senelik hak düşürücü süre içinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve tarafların bağlı bulunduğu vergi dairelerinden uyuşmazlığa ilişkin —– getirtilmiş ve dosya bilirkişi raporu düzenlenmesi için bir serbest muhasebeci mali müşavir bir taşımacılık konusunda uzman ve bir nitelikli hesaplamalar konusunda uzman bilirkişilerden oluşan heyet verilmiştir.——— oluşan heyet tarafından dosya kapsamı ve tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda hazırlanan işbu rapora göre davacının ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve sahibi ve halefleri lehine delil vasfı taşıdıkları; davalının ticari defterlenin ise kayıt nizamı bakımından uygun olmadığı,—- açılış bakiyelerinin tutmadığı ve mesnetsiz kayıtların olduğu, davalının davacı adına düzenlediği —— tutarındaki faturaların geçerli olduğu ve davacının kaydi alacağından düşülmesi gerektiğini ve sonuç itibariyle davacının davalıdan takip tarihi itibariyle alacağının olmadığı yönünde tespit ve görüşüyle birlikte rapor verilmiştir. Bilirkişi raporu taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edilerek beyan ve itirazları da değerlendirilmiştir. Mahkememizce bilirkişi raporunun denetimi yapılmış ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu görülmüş ve benimsenmiştir. Buna göre sözleşme taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin—- olduğu , davacı şirketin ticari defterlerini göre davacının — cinsinden toplam— alacaklı olduğu, davalı şirketin ticari defterlerini göre ise davalının davacıdan takip tarihi itibariyle— alacaklı olduğu ancak — yılı devir bakiyesi düşüldüğünde —– alacaklı olduğu ve böylece iki tarafın ticari defter ve belgeleri arasında uyumsuzluk bulunduğu açıktır. Somut olayda taraflar arasındaki iş ilişkisine göre davacının, davalı şirketin adını ve belgesini kullanarak davalı şirket aleyhine bir kısım usul ve yasaya aykırı iş ve işlemler yaptığı, bu işler nedeniyle faturalar düzenleyip ödeme yapılmış gibi gösterdiği, davanın kesmesi gereken alacağa konu faturaları kendisi düzenleyip karşılıklarını kendisi aldığı halde hizmet alınan işler karşılığı faturaları davalıya düzenlettirerek davalıyı borçlandırdığı ve böylece kendi yararına davalı zararına kasten ve bilerek sözleşmeye bağlılık ——- ilkesine ve dürüstlük kuralına aykırı davrandığı gibi aynı ilkelerden hareketle basiretli tacir kavramına da aykırı olarak davalı şirketin kendisine düzenlediği ve esasen geçerli olan faturaları da ticari defterlerine işlemeyerek itiraz ve iade etmek suretiyle esasen borçlu olduğu halde davalıya faturalar düzenleyerek ticari defterlerinde görünürde alacaklı duruma geçtiği ve akabinde iran taşımaları için borç para kaydıyla haksız olarak işbu davaya konu icra takibine giriştiği sonuç ve kanaati hasıl olmuştur. Binaenaleyh mahkememizce dosya kapsamına uygun ,gerekçeli, hüküm kurmaya elverişli ve yerinde olduğu anlaşıldığından benimsenen bilirkişi heyet raporda gözetildiğinde; alacağın varlığını ve miktarına ilişkin TMK’nın 6 ve HMK’nın 190. ve 222/3, maddeleri nazarında usulüne uygun olarak ispat edilemeyen ve özelde TMK’nın 2 ve TTK ‘nın 18/2 maddelerine de uygun düşmeyen davanın esastan reddine karar verilmiştir.
2004 sayılı İİK’nın 67/II. maddesinde itirazın iptâli istemiyle açılan bir davada itirazının haksızlığına karar verilirse borçlunun, takibinde haksız ve kötüniyetli görülmesi halinde ise alacaklının red veya hükmolunan meblağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminata mahkum edileceği düzenlenmiştir. Görüldüğü üzere alacaklının kötüniyet tazminatıyla sorumlu tutulabilmesi için de takibinde hem haksız, hem kötüniyetli olması gerekir. Somut olayda, dava reddedilmekle alacaklının takipte haksız olduğu ortadadır. Yukarıda esasa ilişkin yapılan açıklamalar ve benimsenen bilirkişi heyet raporu muvacehesinde davacının bilerek ve isteyerek dürüstlük kuralına ve sözleşme ilişkine aykırı olarak kötü niyetle hareket ettiği sonuç ve kanaatine de ulaşılarak davalının, 2004 sayılı İİK’nın 67/II maddesi gereğince haksız ve kötü niyetli takip nedeniyle tazminat talebinin kabulüyle, asıl alacağın——-tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, 326/1. Maddesi gereğince tamamen davacı taraf sorumlu tutulmuştur. Bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi—–bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin de davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK’nın 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Davalının, 2004 sayılı İİK’nın 67/II maddesi gereğince haksız ve kötü niyetli takibe dayalı tazminat talebinin kabulüyle, asıl alacağın ——– tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-)Yapılan Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan –harçtan mahsubuyla bakiye—- karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
5-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —bütçesinden ödenen 1.320.00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca hesaplanan 24.657,80 TL nispi vekalet ücretinın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine ve bu konuda Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 sayılı HMK’nın 341/1,342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince iki hafta içinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle—– Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/09/2021