Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/17 E. 2020/370 K. 28.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/17 Esas
KARAR NO: 2020/370
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 04/09/2019
KARAR TARİHİ: 28/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasında yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket, yıllardır ticari ilişki içerisinde olup, bu ilişki çerçevesinde davacı şirket muhtelif tarihlerde davalı şirkete medikal malzeme satışı yapmış olup, yapılan tüm satışların faturalandırıldığını ve tarafların ticari defterlerine kaydedildiğini, davacı şirketin ———- tarihinde davalı şirkete medikal malzeme satışı yaptığını, davalı şirketin borcunun ——- olduğunu, borcun ödenmemesi üzerine davalı hakkında ————–sayılı dosyasıyla icra takibinin yapıldığını, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiğini, ticari uyuşmazlıklarda dava şartı olan arabuluculuk müessesesine başvurulduğunu, görüşme sonunda anlaşamama tutanağının düzenlendiğini, davanın kabulü ile davalı şirketin———– sayılı icra takibi asıl alacağı olan ———- vaki itirazın iptaline, kanuni vade tarihlerinden itibaren ticari avans faizleri ile birlikte tahsiline, fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydıyla takibin devamını , davalı şirketin takip konusu asıl alacağın % 20′ sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP /TALEP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; salt fatura düzenlenmesi taraflar arasında akdi ilişkinin ——— varlığını kanıtlamaya yeterli olmadığını, ————- kararında;” somut olayda davalı akdi ilişkiyi inkar ettiğine göre davacının akdi ilişkinin varlığını usulüne uygun delillerle ispat etmesi gerekir. Fatura düzenlenmesi tek başına akdi ilişkinin varlığını kanıtlamaya yeterli değildir. ” denilerek, faturanın borç kaynağı olmadığını, taraflar arasında borç doğuran hukuki ilişkinin iddia eden tarafından ispatlanmasının zorunlu olduğunun belirtilmiş olduğunu, dava dilekçesinde de belirtildiği üzere davacı taraf, taraflar arasında herhangi bir sözleşmenin bulunmadığını beyan ettiğinden ve fatura da başlı başına borç kaynağı olmayacağından ispatlanamayan davanın reddinin gerektiğini, fatura akdi ilişki olmayıp, fatura tanzim eden ve faturayı alan kimse arasında böyle bir temel borç ilişkisinin bulunmadığı hallerde faturanın hukuki bir sonuç doğurması da söz konusu olmadığını, maddi vakıada davacı taraf, taraflar arasındaki akdi ilişkiyi usulüne uygun delillerle ispat edemediğinden ve buna ilişkin bir delil de ibraz etmediğinden açılan davanın reddinin gerektiğini, re’ sen nazara alınacak nedenlerle; hukuka aykırı davanın reddini, haksız takip nedeniyle talep edilen asıl alacağın % 20 ‘ sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini , yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : ———-sayılı dosyası , ——– faturalar, dosyadaki sair bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava , İtirazın İptali ve tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş ve tarafların sulh olmaması nedeniyle uyuşmazlık belirlenerek işin esasının incelemesine geçilmiştir.
2004 Sayılı İİK.’nın 67.maddesi; —————- Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. ——— Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın ———– yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. ——-Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.———-Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmüne amirdir.
Davaya konu ———– sayılı dosyası getirtilerek, incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile örtüştüğü görülmüştür.
Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, taraflar arasında mal ve hizmet alım-satımına dayalı ticari ve hukuki ilişki bulunduğu ve bu kapsamda davacı tarafından davalıya medikal malzemelerin satılmasına ilişkin fatura gönderilmiş ve bu bahse konu fatura alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatmış ve davalının vaki itirazı nedeniyle takip durmuş ve yasal süresi içinde işbu dava açılmıştır. Taraf delileri toplanmış ve dosya taraflar arasındaki alacağın varlığı ve miktarına ilişkin rapor verilmesi için bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişi tarafından verilen rapor taraflara tebliğ edilmiş ve denetimi yapılmıştır. Yapılan inceleme de tarafların usulüne uygun olarak tutulan ticari defterlerinini alacağın varlığını aynen tevsik ettiğine yönelik görüş bildirildiği görülmüştür. ———raporda açıklandığı gibi usulüne uygun olarak tutulan taraf ticari defterlerine göre davacının alacağının varlığını ispat ettiği anlaşılmıştır. Dosyaya mübrez işbu bilirkişi raporunun dosya kapsamı ile uyumlu, gerekçeli, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ve yerinde olduğu kabul ve takdir edilerek davacının davasının kabulü ile davalının ————- sayılı dosyasına karşı yapmış olduğu itirazının İİK’nın 67/1. maddesi gereğince iptali ile takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle devamına karar verilmiştir.
Davacının İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise ——– kararlılık kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nın 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlu itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması böylece borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Olayımızda davalının borcunun cari hesap, faturalar ve ticari defterlere göre açık ve net olarak belirli ve belirlenebilir olduğundan İcra İflas Kanununun 67/2.maddesi gereğince asıl alacağın %20’si olan ——— icra inkar tazminatının da davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderleri, 326/1. Maddesi gereğince tamamen davalı taraf sorumlu tutulmuştur. Ayrıca bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinın 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilerek 6100 Sayılı HMK’nın 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KABULÜNE,
2-) İİK’nın 67/1 Maddesi gereğince davalının ———– sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın İPTALİNE,
3-)————– sayılı dosyasına konu icra takibinın asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
4-) İİK’nın 67/2 maddesi gereğince asıl alacağın %20’si olan —- icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.797,50 TL karar ve ilam harcına peşin alınan 490,95 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.306,55 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-) Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca ———– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
7-) Davacı tarafından yapılan 44.40 TL başvurma harcı 490,95 TL peşin harç ve 32,40 TL posta masrafı 700 TL Bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.267,75 TL yargılama giderinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
😎 Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 uyarınca 6.123,89 TL nispi vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-) 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile —————- Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/09/2020