Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/168 E. 2022/96 K. 07.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/168 Esas
KARAR NO: 2022/96
DAVA: Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 18/09/2019
KARAR TARİHİ: 07/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —— tedavisine ilişkin —- tarihli fatura ile hastaneye — verilerek yapılan ödemenin — alacağın ödenmediğini bu nedenle —- dosyasında icra takibi başlattıklarını ancak davalı borçlunun haksız ve mesnetsiz iddiaları nedeniyle takibin durduğunu bütün bunlardan bahisle —- esas sayılı dosyasında başlayan takibin devamını ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalı tarafından tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesi kapsamında söz edilen hastane kayıtları ve fatura örneklerinin dava dilekçesi ile birlikte sunulmamış olması nedeni ile tüm dava ve cevap haklarını saklı tutmak kaydıyla, dava dilekçesinde belirtilen dava dışı davacı sigorta şirketinde ——- şirketi nezdinde de sigortalıların bulunduğunu, poliçe teminatları kapsamında olduğu tespit edilecek mahiyette bir rahatsızlarına iişkin olması halinde, farklı mahiyette teminatlar tanımlandığını, dava konusu uyuşmazlıkta anılan hükümde atıf yapılarak müşterek sigorta hükümlerinin işbu davada uygulanmasının mümkün olmadığını, bu nedenle davacının rücu hakkının bulunmadığını, sigortalıların davacı yanca sigortalılara yapmış olduğu tedavi giderleri için müvekkil şirketten tanzim olunan poliçelerden yararlanma talebi ile ve/veya herhangi bir ödeme talebinde bulunmadıklarını, herhangi bir sağlık kuruluşundan herhangi bir —talebinin bulunmadığını, bu nedenlerle Davanın esası bakımından, haksız ve yasal dayanağı bulunmayan davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER: Dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi, —- dosyası, Bilirkişi raporları, hastane kayıtları, Arabuluculuk Tutanağı, dosyadaki diğer bilgi ve belgeler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Rücuen tazminat davasına ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce davanın dayanağı—- dosyası getirtilerek incelenmiştir. Yapılan incelemede davaya esas teşkil ettiği ve davanın tarafları ve konusuyla uyumlu olduğu davacının davalı borçlu aleyhine alacağı için ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçlu davalıya tebliğinin üzerine davalının süresinde borca itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
—— Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.— Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın—yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.—Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. — Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmüne amirdir.
Dava dışı —- aynı dönemde ayrı ayrı davacı ve davalı sigorta şirketlerince sigortalandığı hususunda ihtilaf bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ise çifte sigorta ve müşterek sigorta halinde sonradan sigorta yapan sigorta şirketinin ilk sigorta şirketinden onay alıp almayacağı, davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalının tedavi giderlerinin sigorta poliçesi kapsamında ödenip ödenmediği, davalı sigortanın müteselsil sorumluluğunun olması halinde rücuya tabi ödemesi gereken miktar, temerrüt şartları ile temerrüt fazi oranı oluşup oluşmadığı noktasındadır.
Tarafların dilekçelerinde bildirdikleri delilleri toplanmıştır.
Davacı— dava dışı sigorta ettiren — kendisi adına bireysel olarak — yatarak, ayakta sınırsız limitsiz grup sağlık poliçe ile — tarihleri arasında sağlık sigortası ile sigorta sözleşmesi imzalanmıştır.
Davalı — dava dışı sigorta ettiren — arasında nezdinde — nolu yurt içinde %100 limitli yatarak tedavileri içeren —– tarihleri arasında —imzalanmıştır.
Dava dışı sigortalı— tarihinde —tedavi gördüğü görülmüştür.
Dava dışı sigortalı —- davacı sigorta şirketince karşılandığı görülmüştür.
Davacı sigorta şirketi tarafından davalı sigorta şirketine —- tarihli rücu başvurusu yapılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Mali Müşavir—- tarihli raporunda özetle; bilirkişi alanı sınırları doğrultusunda iki şekilde yapılan hesaplamada; davalının davacı tarafa — ödemesi gerektiği veya davalının poliçe genel şartlarında yer alan sorumluluğu oranında olan —-ödemesi gerektiği beyan ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş ve denetimi yapılmıştır. Taraf vekilleri tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazları doğrultusunda —– konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişi — tarihli raporunda özetle; davacı — nezdinde — tarihleri arasında —- kapsamında bulunan dava dışı —- tarihinde ektopik gebelik sebebiyle tedavi gördüğü, giderlerinin davacı —— karşılandığı, dava dışı — davalı — nolu poliçe ile—— arasında yurt içinde %100 limitli yatarak tedavileri içeren sağlık sigortası bulunduğu, dava dışı — müşterek sigortalısı olduğu, davacı —- tutardan, davalı—– poliçe teminat limiti içinde olması bakımından %50’lik kısmından sorumlu olacağı, ancak davalı şirketin uygulanan tedavi ile ilgili itirazının değerlendirilmesinin sigorta uzmanı olarak uzmanlık alanımın dışında olduğu ve tazminata esas alınacak tedavi yöntemi ve ödenen ücretin konusunda uzman tabip bilirkişi tarafından değerlendirilmesinin —–takdirinde olduğu, davalı şirketin —- tarihli yazı ile temerrüde düşürüldüğü beyan ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş ve denetimi yapılmıştır. Taraf vekilleri tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazları doğrultusunda dosya bir hastane yöneticisi bilirkişi ile bir sigorta bilirkişisi heyetine tevdi edilmiştir. Bilirkişiler — tarihli raporunda özetle; —- şikayeti ve operasyonuna neden olan —-olmadığı, sonradan oluşan—- olduğu ve şikayete neden —— gerekli olduğu, dosya kapsamında davacı ile davalı arasında tedavi masraflarına ilişkin müşterek sorumluluğun temin edilmemiş olduğu, bu nedenle müşterek sigorta hükümlerinin uygulanamayacağı, ——– hükümlerinin olaya uygulanamayacağı, davacının sigortalısına yapmış olduğu ödemeye ilişkin halefiyet koşullarının oluşmadığı, açıklanan nedenlerle davacının rücu talebinin yerinde olmayacağı, sayın mahkemenin aksi kanaati halinde; Mahkemenizin oluşan hasarın paylaşımı yönünde karar vermesi halinde, — sigortalı —tutardan davalı —- %100 limitli yatarak tedavi limitleri içerisin de poliçe teminatı kapsamında olduğundan %50’lik yada kısmından sorumlu olacağı —- tutardan — tutardan davalı — %100 limitli yatarak tedavi limitleri içerisin de poliçe teminatı kapsamında olduğundan %50’lik yada kısmından sorumlu olacağı — tutardan sorumlu olacağı beyan ve rapor edilmiştir.
Dosyada mevcut tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek hükme esas alınan —- tarihli raporun hükme dayanak yapılarak; —- altında ayrı bir bölümde yer verilmiştir. —- teminatları sayılmış olup kısaca—— sigortalının poliçede istisna tutulmayan haller/hastalıklar dışındaki bir hastalıktan dolayı tedavisi için yapacağı tıbbi giderlerin karşılanacağının belirtildiği, bu çerçevede sağlık sigortası bir zarar sigortası olduğu, nitekim ——— uğradığı hastalık, ilaç ve tedavi giderleri için harcama yapılması gibi gerçek zararların sigortacı tarafından karşılanması öngörülen sağlık sigortalarında, genel hükümler dışında, zarar sigortalarına ilişkin hükümler ile — madde hükümleri sağlık sigortası hakkında da uygulanır.” hükmü bunu ifade ettiği, bu çerçevede sağlık sigortaları için TTK’nun müşterek sigorta (TTK 1466) ve çifte sigorta (TTK 1467) hükümleri uygulanabilecektir.
TTK’nun müşterek sigortayı düzenleyen 1466’ıncı maddesi; —– Bir menfaat birden çok sigortacı tarafından aynı zamanda, aynı süreler için ve aynı rizikolara karşı sigorta edilmişse, yapılan birden çok sigorta sözleşmesinin hepsi, ancak sigorta olunan menfaatin değerine kadar geçerli sayılır. Bu takdirde sigortacılardan her biri, sigorta bedellerinin toplamına göre, sigorta ettiği bedel oranında sorumlu olur. — Sözleşmelere göre sigortacılar müteselsilen sorumlu oldukları takdirde, sigortalı, uğradığı zarardan fazla bir para isteyemeyeceği gibi, sigortacılardan her biri yalnız kendi sözleşmesine göre ödemekle yükümlü olduğu bedele kadar sorumlu olur. Bu hâlde ödemede bulunan sigortacının diğer sigortacılara karşı haiz olduğu rücu hakkı, sigortacıların sigortalıya sözleşme hükümlerine göre ödemek zorunda oldukları bedeller oranındadır.” şeklindedir.
TTK’nun çifte sigortayı düzenleyen 1467’inci maddesi; —- Değerinin tamamı sigorta olunan bir menfaat, sonradan aynı veya farklı kişiler tarafından, aynı rizikolara karşı, aynı süreler için sigorta ettirilemez; sigorta ettirilmişse, sigorta ancak aşağıdaki hâl ve şartlarda geçerli sayılır: a) Sonraki ve önceki sigortacılar onay verirlerse; bu takdirde, sigorta sözleşmeleri aynı zamanda yapılmış sayılarak riziko gerçekleştiğinde sigorta bedeli, —- oranda sigortacılar tarafından ödenir. b) Sigorta ettiren, önceki sigortadan doğan haklarını ikinci sigortacıya devir veya o haklardan feragat etmişse; bu takdirde, devir veya feragatin ikinci sigorta poliçesine yazılması şarttır; yazılmazsa ikinci sigorta sözleşmesi geçersiz sayılır. c) Sonraki sigortacının, ancak önceki sigortacının ödemediği tazminattan sorumluluğu şart kılınmış ise; bu hâlde önceden yapılmış olan sigortanın ikinci sigorta poliçesine yazılması gerekir; yazılmazsa, ikinci sigorta sözleşmesi geçersiz sayılır.” şeklindedir.
—- maddesi uyarınca sigorta sözleşmelerinin ana muhtevası, —-onaylanan ve sigorta şirketlerince aynı şekilde uygulanacak olan genel şartlara uygun olarak düzenlenmektedir. Bu çerçevede, — olarak tüm sigorta şirketlerinin uygulamak zorunda oldukları —- müşterek sigorta “Tedavi masraflarının birden fazla sigortacı tarafından temin edilmiş olunması halinde, bu masraflar sigortacılar arasında teminatları oranında paylaşılır.” şeklinde düzenlenmiştir. —— müşterek sigorta hükmü uygulanacağı açıkça belirtildiğine göre ve sigortacıların bunu kabulleri ile zımnen onay verdikleri, buna göre, çifte sigortaya ilişkin —gereğince bir mutabakat olduğundan hareketle ve —- uygulanmayacağı ve müteselsil sorumluluk esası üzerinden müşterek sigortayı düzenleyen hüküm gereğince geçersizliğin söz konusu olamayacağı ve her halükârda —-gereğince müşterek sigorta hükümlerinin uygulanacağı açıktır.
Tüm bu nedenlerle davacı sigorta şirketinin dava dışı sigorta ettiren —yapılan tedavi giderleri bakımından ödediği —yatarak tedavi limitleri içerisinde poliçe teminatı kapsamında olduğundan %50’lik kısmından sorumlu olacağı — kanaatine varılarak davanın kabulüne, davalının — dosyasına yaptığı itirazın iptaline, toplam — üzerinden takibin aynen devamına, asıl alacak — takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, alacağın yargılamayı gerektirmesi ve bu nedenle likid olmaması nedeniyle şartları oluşmadığından davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KABULÜNE,
Davalının — takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, toplam —- üzerinden takibin AYNEN DEVAMINA, asıl alacak —- takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
2-) Şartları oluşmadığından davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 906,95 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 226,74 TL harçtan mahsubuyla bakiye 680,21 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-) Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 226,74 TL peşin harç, 6,40 TL vekalet harcı, 87,75 TL posta masrafı, 2.500 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 2.865,29 TL yargılama giderinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-) Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1, 13/2 maddesi uyarınca 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-) Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —- bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinini davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
7-) HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek dilekçe ile—- Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/02/2022