Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/164 E. 2021/783 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2019/164 Esas
KARAR NO:2021/783
DAVA: Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/09/2019
KARAR TARİHİ: 26/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili—- davalının birleşme yoluyla devralmış olduğu —– arasında müvekkile ait fabrikada kullanılmak üzere hurda demir alımına yönelik ticari bir ilişki mevcut olduğunu, müvekkili şirketin, anılan ticari ilişki çerçevesinde,—– hurda teslimi yaptığı dönemde, teslim edilen hurdanın niteliğine göre prim ödemesi yaptığını, müvekkili şirketin kendisine teslim edilen —– tarihinde yapılan iç denetim sonucunda, müvekkil —– olan bazı eksper ve muhasebecilerin tedarikçi şirketlerle işbirliği yaparak, tedarikçi şirketlere mükerreren ya da fazla ödeme yapılmasını sağladıklarının tespit edildiğini, özel denetim neticesinde —– de dâhil olduğu pek çok tedarikçi şirketin müvekkil şirketten mükerreren bedel tahsil ettiğinin tespit edildiğini, tescil anında devrolunan şirketin bütün aktif ve pasifinin kendiliğinden devralan şirkete geçeceğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile ——- tahsil tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile beraber müvekkil şirkete ödenmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davada taraf sıfatlarının bulunmadığını, ilan ve dava tarihi nazara alındığında davanın son ilandan sonra —- içerisinde açılmadığını, davaya bakmakla görevli mahkemenin, dava tarihinde davalının ikametgahı olan —–olduğunu, bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesini, davanın usulden ve esastan reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller
Tarafların —- sorguları dosya arasına alınmıştır.
——- müzekkere cevapları dosya arasına alınmıştır.
—– müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava taraflar arasında hurda alım işine ilişkin olarak davacının davalı taraftan —-alacağı olup olmadığına dair alacak davasıdır.
Dosyada davalı tarafın yetki itirazı ön inceleme duruşmasında değerlendirilmiş, —— uyarınca davanın yetkili mahkemede açıldığı kabulüyle yargılamaya devam olunmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Mahkememizin —- defterlerin incelenmesi amacıyla—— talimat yazılmasına ve dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdiine karar verilmiş olmakla, dava açan kişinin gerekli delil ve yargılama giderlerini yatırması gerektiği, davacı tarafa defter incelemesi yapılabilmesi için gerekli bilirkişi ücretini yatırmak üzere iki hafta kesin süre verildiği, aksi takdirde bilirkişi incelemesi delilinden vazgeçilmiş sayılarak dosya kapsamı ile yetinilmek sureti ile değerlendirme yapılacağının ihtar edildiği, davacı tarafça kesin süre içerisinde ve dahi sonraki tarihlerde talimat yazılması ve bilirkişi incelemesi yapılması için gerekli gider avansını yatırmadığından talimat yazılmadığı ve bilirkişi incelemesi yapılamadığı anlaşılmıştır.
—–tarihli celsede davacı vekili tarafından gerekli avansın yatırılması amacıyla yeniden süre verilmesi talebinde bulunulmuş olup;
—- tarihli celsede:
“G.D:
1—– nolu celse ara kararı uyarınca verilen sürenin kesin süre olduğu, bu hususun karşı taraf yönünden usuli kazanılmış bir hak doğurduğu, HMK 94. Maddesinin amir hükmü bir bütün olarak gözetilerek davacı vekilinin yeniden süre verilmesi talebinin reddine,
2-Davalı vekilinin mazeretinin vekil-müvekkil arasında sonuç doğurmak ve talik sebebi olmamak üzere kabulüne karar verilerek tefhim ile açık yargılamaya devam olundu.
Dosya incelendi.
Dosyanın aydınlandığı, HMK 320 gereği tahkikatın bittiği, davanın basit yargılama usulüne tabi bir dava olup dilekçeler teatisinin ve taraf teşkilinin sağlandığı, 7251 sayılı kanun ile getirilen değişikliğe uygun olarak sözlü yargılama duruşması için ayrı bir gün tayinine yer olmadığı anlaşılmakla sözlü yargılamaya geçildi.
Davacı vekilinden son sözü soruldu: Davamızın kabulüne karar verilsin dedi.
Dosya incelendi.
Araştırılacak başkaca bir husus kalmadığı anlaşıldı. Açık yargılamaya son verildi.” şeklinde ara kararlar oluşturularak yukarıya aynen akratılmıştır.
Sonuç olarak davacı tarafça kesin süre içerisinde ve dahi sonraki tarihlerde talimat yazılması ve bilirkişi incelemesi yapılması için gerekli bilirkişi ücretinin yatırılmadığı anlaşıldığından davacı bilirkişi incelemesi delilinden vazgeçilmiş sayılarak ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.847,41 TL harcın mahsubuyla arta kalan 1.788,11 TL harcın dosyanın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —- bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 14.226,91 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ——- Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/10/2021