Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/157 E. 2021/367 K. 07.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/157 Esas
KARAR NO : 2021/367
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2019
KARAR TARİHİ : 07/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine ticari satımdan kaynaklanan borcu nedeniyle ——– dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalı tarafından icra takibine yapılan haksız itiraz üzerine icra takibinin durduğunu, davalı tarafından icra takibine “alacaklı tarafa herhangi bir borcun olmadığı” gerekçesi ile itiraz edildiğini, arabuluculuğa başvurulduğunu, bu görüşmeler sonunda anlaşma sağlanamadığını, davalının—– Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız itirazının ——asıl alacak yönünden takip talebindeki koşullarla iptali ile takibin devamına karar verilmesini , haksız itiraz nedeni ile davalının % 20′ sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın dava dilekçesinde özetle borçlu kooperatif hakkında cari hesaptan kaynaklanan alacakların tahsili için—— Sayılı dosya ile icra takibi başlattıklarını, borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulduğuna karar verildiğini, bu sebeple itirazın iptaline karar verilmesini talep ettiklerini, davanın süresinde açılmadığını, İcra takibine davalı kooperatif tarafından —– tarihinde itiraz edildiğini, davanın —– yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, davanın usulden reddine karar verilemsini talep ettiklerini, davacının iddia/talep etmiş olduğu alacak zamanaşımına uğradığından, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, alacaklı tarafından —- Sayılı dosya ile başlatılan icra takibine, davalı ——- tarafından —– tarihinde itiraz edildiğini, davalı —- dava dilekçesi tebligatının usulsüz olması sebebiyle, tebligatın usulsüz tebliğ edildiğine ve tebliğ tarihini —– olduğunun tespitine, davacıya hiç bir borcunun olmadığından davanın esastan reddine, davanın süre yönünden reddine, davanın zamanaşımı sebebiyle reddine, davanın derdestlik itirazı nedeniyle reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi ve ekleri,—- dosya——— raporu, bilirkişi ek raporu ve dosyadaki diğer bilgi ve belgeler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasıdır.
Mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş ve tarafların sulh olmaması nedeniyle uyuşmazlık belirlenerek işin esasının incelemesine geçilmiştir.
2004 Sayılı İİK.’nın 67.maddesi; ——-Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. —— Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın —– yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.—-Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. —— Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmüne amirdir.
Davaya konu ———-sayılı icra dosyası getirtilerek incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile örtüştüğü görülmüştür.
Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, taraflar arasında mal ve hizmet alım-satımına dayalı ticari ve hukuki ilişki bulunduğu ve bu kapsamda davacı tarafından cari alacaktan kaynaklı alacağının davalı tarafından ödenmemesi üzerine davacı tarafından bu cari alacağa ilişkin olarak ilamsız icra takibi başlattığı, davalının vaki itirazı nedeniyle takibin durduğu ve yasal süresi içinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmış ve dosya taraflar arasındaki alacağın varlığı ve miktarına ilişkin rapor verilmesi için bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişi tarafından verilen rapor taraflara tebliğ edilmiş ve denetimi yapılmıştır.
Bilirkişi tarafından verilen—– tarihli raporda davacının bildirmiş olduğu defter ve kayıtlar incelenmiştir. Yapılan incelemede; davacı şirketin yasal defterlerinin açılış ve kapanış tasdikleri zamanında yaptığı ve TTK ve VUK‘a göre uygun olduğu, sahibi lehine delil olma özelliğine haiz olduğu, davacı tarafından davalı yönetime yapı malzemeleri satışı yapılmış olduğu, yapılan satışlar ile keşide edilen satış faturalarının bir kısmının irsaliyeli fatura olduğu, bir kısım faturaların ise irsaliyelerinin ve faturaların ayrı ayrı keşide edildiği, irsaliyeli faturalar üzerinde “teslim alan” kısmında isim yer almadığı ve fakat imza yer aldığı, irsaliyeli fatura olmadığı görülen ———— nolu satış faturalarının teslimine ilişkin bir belge ibraz edilmediği ve fakat davacı tarafından keşide edilen her faturanın sağ alt köşesinde düzenlenen her faturanın ardından “son bakiyeniz” açıklaması ile davalı yönetime ait son bakiyenin yer aldığı, davalı yönetimce teslim alındığı düşünülen davaya faturalara yasal süresinde ya da sonrasında itiraz edilmediği, iade faturası düzenlenmediği ya da ayıp ihbarında bulunulmadığı davacı yasal defterlerinde —– olan takip tarihinde —– davalı yönetimden alacaklı durumda olduğu tespit edilmiştir.
Bilirkişi tarafından verilen —– tarihli ek raporda ise davalı şirketin bildirmiş olduğu defter ve kayıtlar incelenmiştir. Yapılan incelemede; davalı yasal defterlerinde davacı, —– satıcılar hesabında ——- hesabında yer aldığı, davacı tarafından keşide edilen faturaların davalıya ait yasal defterlerden incelenen defterlerde yer aldığı, davacı şirket tarafından keşide edilen —-sayılı ve — tarihinde davacı yasal defterlerinde — kayıtlı olduğu, davalı şirkette ise bu faturanın;– olarak — yevmiye maddesinde —— tarihinde kayıtlara alındığı, satış faturası davacı şirketten temin edilmiş olup rapora ek yapıldığı ve buna göre davacı şirket defter kaydının doğru olduğu, davalı yasal defterlerinde davacı tarafından keşide edilmiş olan ve davaya konu edilen faturalar davalı defterlerinde işli olup; muhasebe programında takip edilmediğinden cari hesap ekstresi temin edilediği, eksik ibraz edilen yasal defterlerinden de davacıya ait bakiye tespit edilemediği, ancak söz konusu faturaların işli olduğu düşünüldüğünde en az davacıya ait bakiyenin davalı defterlerinde yer alması gerektiği, bunun dışında — tarihinde davacının düzenlediği fatura sonrası davalı, —– borçlu iken—— bedelli çeklerin bu çeklerin karşılıksız çıktığı ve davalı şirkete iade edildiği davacı kayıtlarından anlaşıldığı, davalı şirket kayıtlarında söz konusu çekler —- yılında görüldüğü ancak ——— yılı yasal defterleri ibraz edilmediğinden inceleme yapılamadığı, ilgili çeklerin iade edildiği, bu çekler için iade çek çıkış bordroları düzenlendiği ve bu bordroların bir kısmının üzerinde isim bulunmamakta ancak imza yer aldığı, davalı defterlerinde —— yılında bu çeklerin varlığının görüldüğü, ancak —— yılında söz konusu çeklerin karşılıksız çıktığı sadece davacı defterlerinden anlaşılmakta olup, davalı —– yılına ait yasal defterlerini ibraz edemediği, takip tarihi olan —- tarihinde davacı şirketin alacak bakiyesinin —- olduğu tespit edilmekle birlikte; davacı defterlerinde yer alan —— kayda alınan—- bedelli çeklerin karşılıksız çıkmış olması halinde davacının alacak iddiasında haklı ve —- alacaklı olduğu, söz konusu çeklerin tahsil edilmiş olması halinde ise; —— borçlu olabileceği tespit edilmiştir.
Tüm bu nedenlerle bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere tarafların bildirmiş olduğu yasal defter ve kayıtlardan davacının davalıdan —— alacaklı olduğu, davalı tarafından tahsil edildiği belirtilen bahse konu çeklerin tahsil edildiğine dair davalı tarafından dosya içerisine bilgi ve belge sunulmadığı, dolayısıyla davalı tarafın ödeme iddiasını ispat edemediği anlaşılmış ve davacının alacağının varlığını ispat ettiği anlaşılmıştır. Dosyaya mübrez işbu bilirkişi raporunun dosya kapsamı ile uyumlu, gerekçeli, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ve yerinde olduğu kabul ve takdir edilerek davacının davasının kabulü ile davalının —– sayılı dosyasına karşı yapmış olduğu itirazının İİK’nın 67/1. maddesi gereğince iptali ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa avans faiz uygulanmak suretiyle devamına karar verilmiştir.
Davacının İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise —– kararlılık kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nın 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlu itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması böylece borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Olayımızda ise her ne kadar davacı tarafça davalıdan icra inkar tazminat talebinde bulunulmuş ise de alacağın teknik inceleme ile ortaya çıkması, likid olmaması karşısında 2004 sayılı İİK’da yer alan İcra İnkar Tazminatının yasal koşulları oluşmadığından talebin reddine karar verilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderleri, 326/1. Maddesi gereğince tamamen davalı taraf sorumlu tutulmuştur. Ayrıca bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinın 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi ———– bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilerek HMK’nın 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KABULÜNE,
Davalının —— sayılı takip dosyasına —– asıl alacak kısmına yapmış olduğu itirazın İPTALİ ile icra takibinin, asıl alacağa—–
— takip tarihinden itibaren —– değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle suretiyle DEVAMINA,
2-) Şartları oluşmadığından davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin REDDİNE,
3-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 5.010,80 TL karar ve ilam harcına peşin alınan 885,94 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 4.124,86 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-) )Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı 885,94 TL peşin harç, 6,40 TL vekalet harcı, 56,95 TL posta masrafı ve 700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.693,69 TL yargılama giderinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4.336,01
5-) Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1, 13/2 maddesi uyarınca 10.336 TL nispi vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-) Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca ——– bütçesinden ödenen 1.320 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
7-) HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek dilekçeyle ————- Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/06/2021