Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/15 E. 2022/92 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/15 Esas
KARAR NO: 2022/92
DAVA: Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 04/09/2019
KARAR TARİHİ: 03/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davacılardan —– birlikte almış oldukları karar ile ortaklıklarını sonlandırmak amacıyla —- düzenleyip, imzaladıklarını, işbu —– uyarınca; her iki şirketin alacakları ve borçları, demirbaşları ve iş yaptıkları firmalar da dahil olmak üzere her iki tarafa da— kalacak şekilde pay edildiğini, ortaklığın sona erdirilmesi ile —- alacak ve borçları ile —- alacak ve borçları ile birlikte davalılardan — devredildiğini, —-incelendiğinde, davalılardan——şirketin aktifine ve pasifine ilişkin tüm hak ve borçlarıyla davacı müvekkil——– devrettiğini kabul ve beyan ettiğinİ ancak —– malvarlıkları listesinde yer alan—-müvekkillere devrinin davalı tarafından yapılmadığını, söz konusu dairenin ortaklık giderilmeden önce şirketin alacağına karşılık devir alındığını ve tapusunun davalı —— çıkarıldığını, müvekkilinin tüm taleplerine rağmen taşınmazın devrini yapmaktan kaçınan davalı —, taşınmazı yanında çalışan —- devrettiğini, davaya konu taşınmazın bedelinin ödenmesi amacıyla arabuluculuk başvurusunda da bulunulduğunu, ancak —– tarihinde yapılan oturumda anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak üzere; belirsiz alacak davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın değerinin tespiti sonrasında arttırılmak üzere şimdilik — dava tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama harç ve giderleriyle ücreti vekaletin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP :
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Husumet itirazlarının olduğunu, davacının hem şirket hem de şahsı adına dava açtığını, dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını,—–tarihli hisse devir ve satış protokolü imzalandığını, bu protokol uyarınca her iki şirketin alacakları ve borçlarının demirbaşları ve iş yaptıkları firmaların her iki tarafa da —- kalacak şekilde paylaştırıldığını, böylelikle taraflar arasındaki ortaklığın sonlandırıldığını, bu hisse devir sözleşmesine göre alacak ve borçların paylaştırıldığı halde davacı tarafın ortaklık döneminden doğan borçlarını ödemediğini, bu borçların bir —— adına göründüğü için müvekkilinin mağdur olduğunu, ortaklık dönemine ait olan davacılar tarafından ödenmesi gereken ancak davacılar tarafından ödenmeyen, davacının payına düşen borçlarının ——olduğunu, ayrıca, —- döneme ait hakediş tazminatı ve elden alınan nakit borçları ödenmediğini,—— uygulanacak olan faizi ile ödenmesi gerektiğini, bu borcun yarısının da davacılara ait olduğunu, —– bahse —– ortaklık döneminde kullanıldığını, ihbarnamelerin de ortaklık dönemine ait borcu içerdiğini, davacı tarafın bu borcun yarı bedeli olan—– ödemediğini, taraflar arasında imzalanan hisse devir ve satış protokolü resmi yazılı bir sözleşme olmayıp, taşınmaz devri açısından hukuki bir geçerliliğinin de bulunmadığını ileri sürerek öncelikle zamanaşımı, husumet yönünden olmak üzere haksız davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER: —– belgesi, dosyadaki sair bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş, uyuşmazlık belirlenmiş ve vaki davete rağmen taraf vekillerinin sulh olmak istemediklerine yönelik beyanları üzerine tahkikata geçilerek tahkikat işlemleri yerine getirilmiş ve karar duruşmasına katılan taraf vekillerinin son sözleri dinlenip zapta geçirilerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır. Dosyaya mübrez Arabuluculuk tutanağına göre de zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Yargılama sırasında —— vefat etmiş ve davaya mirasçılık belgesine göre mirasçıları devam etmiş ve temsile ilişkin vekaletnameler de tamamlanmış ve bu kapsamda oluşan yeni taraf teşkiline göre yargılamaya devam edilmiştir.
Yapılan açıklamalar, toplanan deliller ve yapılan yargılama ışığında somut olaya bakıldığında; taraflar arasında —– tarihinde hisse devir ve satış protokolü başlıklı sözleşme yapıldığı tarafların kabulündedir. Bu sözleşme birçok ayrıntılara ve maddelere sahip olup işbu davadaki uyuşmazlık sözleşmede geçen ve bedeli de gösterilen — dairenin bedelinin tahsili isteminden ibarettir. Bu kapsamda söz konusu dairenin bulunduğu —-talimat yazılarak keşif icra ettirilmiş ve dairenin değeri bilirkişi marifetiyle belirlenmiştir. Söz konusu dairenin tanık olarak dinlenen bir dönem tarafların çalışanı olan —adına kayıtlı olduğu ve değerinin — olduğu görülmüştür. Anılan istinabe işlemleri ile yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporlarına taraf vekillerinin bir itirazı olmamıştır. Davacı vekili tarafından talep arttırım dilekçesi verilmiş ve davanın değeri—- belirlenmek suretiyle harç tamamlanmıştır. Davalılar vekili tarafından esasen sözleşme gereği davacıların edimlerini ifa etmedikleri ve özellikle ortaklı dönemine ilişkin paylarına düşen bir kısım borçları ödemedikleri ve bu nedenle kendilerinin de davaya konu taşınmaz yönünden ifadan kaçındıkları savunulmuştur. Ancak bu savunma sözleşmenin içeriğine, koşullarına ve özelliklerine göre aynı anda ifayı gerektirir bir husus ve sözleşme dışındaki alacak/borç ilişkilerinin uyuşmazlıkla bir ilgisi görülmediğinden dinlenmemiştir. Zira geçerli şekilde kurulmuş bir sözleşmede, tarafların sözleşmeye uygun hareket etmeleri, edimlerini sözleşmeye uygun olarak yerine getirmeleri, edimin ifasını imkansız hale getiren her türlü davranıştan kaçınmaları zorunludur. ——hükmüne göre; “Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür.” Genel olarak menfi zarar, sözleşmenin kurulmamasından veya geçerli olmamasından; müspet zarar ise, ifa edilmemesinden doğan zararı ifade eder ——Mahkememizce yapılan değerlendirmede davalının inkar edilmeyen sözleşme ve içeriğine göre ve özellikle tanık beyanları da gözetildiğinde davalı tarafın dairenin devrini gerçekleştirmediği, tespit ve beyan edildiği üzere daireyi üçüncü bir kişiye satarak sözleşmeye açıkça aykırı davrandığı , taşınmaz devrine ilişkin sözleşme geçersiz olsa bile gösterilen bedelin istenebileceği, davacıların davalarını——- gereğince ispat ettikleri sonuç ve kanaatiyle davanın kabulü ile , taleple bağlılık ilkesi ve tarafların tacir sıfatına göre faiz türü de gözetilerek—– dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, müştereken ve müteselsilen davacılara verilmesine karar verilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, 326/1. maddesi gereğince tamamen aleyhinde hüküm verilen davalı taraf sorumlu tutulmuştur. Ayrıca Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. maddeleri gözetilerek dava öncesi —– bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin de yargılama gideri kapsamında davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK’nın 26, 297/2 maddeleri gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KABULÜ ile, —— dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, müştereken ve müteselsilen davacılara verilmesine,
2-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 18.785,25 TL karar ve ilam harcının 170,78 TL peşin harç ve 4.530,00 TL tamamlama harcının mahsubuyla bakiye 14.084,47 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca——bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı 170,78 TL peşin harç , 4.530,00 TL tamamlama harcı, 6,40 TL vekalet harcı, 169,35 TL posta masrafı ve 520,00 TL talimat masrafı olmak üzere toplam 5.440,93 TL yargılama giderinın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
5-)Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1, 13/2 maddeleri uyarınca hesaplanan 27.700,00 TL nispi vekalet ücretinın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
6-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine,——-
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı ;6100 sayılı HMK’nın 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğincegerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle – Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/02/2022