Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/139 E. 2021/845 K. 15.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/139 Esas
KARAR NO: 2021/845
DAVA: Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/09/2019
KARAR TARİHİ: 15/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dış—– olduğunu, söz konusu şahsın aynı zamanda davalı sigorta şirketi nezdinde de aynı süre için teminatı sağlayan geçerli bir — mevcut olduğunu, sigortalı—– tarihinde—–tedavi gördüğünü ve toplamda —– tutarında teşhis ve tedavi giderlerinin davacı şirket tarafından karşılandığını, davalı sigorta şirketinin poliçesinde; tedavi masraflarının birden fazla sigortacı tarafından temin edilmiş olunması halinde masrafların sigortacılar arasında teminatları oranında paylaştırılacağının belirtildiğini, müvekkilinin ödemede bulunan sigortacı olması nedeni ile diğer sigortacı olan davalı şirkete karşı rücu hakkının olduğunu, müvekkilinin davalı şirkete rücu talebini içerir yazılı başvuru yaptığını ancak davalı şirketten cevap alamadığını, müvekkili tarafından davalı şirket sigortası da olan —- teşhis ve tedavi giderlerinin müşterek sigorta kapsamında—– kısmına denk gelen —–müvekkili tarafından yapılan ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;——– numaralı poliçe ile sigortalı olduğunu, tedavi giderlerinin kadri maruf olmadığını, müvekkilinin tedavi onay süreçlerine dahil edilmediğini, ödeme tarihinden itibaren faizin talep edilemeyeceğini, müvekkilinin ödemeden ve tedavi sürecinden haberdar olmadığını, dava ve talebin reddini, avans faizi talebinin reddini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
DELİLLER: dava ve cevap dilekçeleri, taraf vekillerinin beyan dilekçeleri, ——
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, müşterek sigorta kapsamında ödenen tedavi gideri bedelinin %50lik kısmının, —– rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirkette ———— tarihinde pelvik ağrı, makata vuran ağrı ve özellikle sol kasıkta ağrı şikayeti nedeniyle hastanedeki tedavisine ilişkin toplamda —tutarındaki tedavi masrafının davacı sigorta şirketince ödendiğini, sigortalı —- aynı zamanda—– kapsamında davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, — düzenlemesi gereği, poliçe limiti uyarınca ödenen tutarın—– kısmından davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu iddiasıyla işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların dilekçelerinde bildirdikleri delilleri toplanmıştır.
Davacı — tarafından dava dışı sigorta ettiren—– sigortalanmıştır.
Dava dışı —- tarihinde— tedavi görmüş ve toplamda — tutarında teşhis ve tedavi giderinin meydana gelmiş ve bu giderler davacı sigorta şirketi tarafından karşılanmıştır.
Davalı—-tarafından dava dışı —— sigortalanmıştır.
Mahkememizce uyuşmazlık hakkında bilirkişi heyetinden rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce — — bilirkişi heyetinden rapor aldırılmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti—– tarihinde raporunu ibraz etmiş ve rapor taraflara tebliğ edilmiştir.
—- bilirkişi heyetinin Mahkememize sunduğu —- tarihli raporunda özetle; Yapılan tedavilerin şikâyetleri ile ilgili, gerekli ve uygun olduğu, Tedavi giderlerinin yapılan tedavi ve kuruma göre değerlendirildiğinde uygun olduğu, Davalı tarafından yapılan—–poliçesinin —– olması nedeniyle söz konusu masrafların müşterek sigorta kapsamına girdiği, bu nedenle davacı tarafın rücu talebinde bulunabileceği, Davacının rücu talebi sayın Mahkemenizce kabul edilmesi durumunda, davacının talep edebileceği rücu tutarının hesabının yapılabilmesi için Davalı tarafından yapılan—– poliçesinde söz konusu tedavinin poliçe kapsamında olup olmadığı, —– anlaşmalı kurum olup olmadığı ve teminat limitlerinin bildirilmesi durumunda rücu tutarı ile ilgili nihai kanaat bildirilmesi imkanı ortaya çıkabileceği beyan ve rapor etmişlerdir.
Bilirkişi heyet raporuna tarafların itiraz etmesi üzerine ek rapora gönderilmiş ve aynı heyetten ek rapor aldırılmıştır.
—- bilirkişi heyetinin Mahkememize sunduğu —– tarihli raporunda özetle; —– değerlendirme yapabileceği, her hekim tüm rahatsızlıklar ile ilgili genel bilgiye sahip olduğu dava konusu ——- yapabileceği, buna göre kök rapordaki tıbbi değerlendirmelerinin geçerli olduğu, dava dışı——tarihinde taburcu edildiği,——tutarındaki tedavi giderleri incelendiğinde; yapılan tedavilerin şikayetleri ile ilgili, gerekli ve uygun olduğu, tedavi giderleri yapılan tedavi ve kuruma göre değerlendirildiğinde uygun olduğu, dava dışı —- —- bulunduğu, yine dava dışı —– ile sigortası bulunmakta olup —- tarihinde meydana gelen tedavi sürecinde poliçelerin geçerlilik süresi kapsamında bulunduğu, dava dışı —- tarihinde——– tutarında teşhis ve tedavi giderinin meydana gelmiş ve bu giderler davacı sigorta şirketi tarafından karşılanmış olduğu, dava dışı ———– tabi olması nedeniyle söz konusu masraflar müşterek sigorta kapsamına girmekte olduğu, bunun sonucunda davalı tarafın poliçesindeki anlaşmalı kurum, teminat oranları ve limitleri bazında davacı tarafından rücu talebinde bulunabileceği, bilirkişi kök raporunda; davacının rücu talebi —— kabul edilmesi durumunda, davacının talep edebileceği rücu tutarının hesabının yapılabilmesi için davalı tarafından yapılan — poliçe numaralı —– genel şartlar mevcut olup özel şartlar görülememekte olduğunu, bu nedenle davalı tarafından yapılan poliçeyle söz konusu tedavinin poliçe kapsamında olup olmadığı,—- anlaşmalı kurum olup olmadığı ve teminat limitlerinin bildirilmesi durumunda rücu tutarı hususunda nihai kanaat bildirilmesi imkanı ortaya çıkacağı, davalı vekil tarafından müvekkil şirket ile iletişime geçildiği, verilen cevapta: —- hastanesinde geçerli olduğu,—– olduğu, bu nedenle ek protokol gereği kurumda yatarak tedavi teminatında sigortalının %25 katılımının mevcut olduğunun belirtildiği, bu durumda, söz konusu tedavinin poliçe kapsamında olup olmadığı ve teminat limitleri ile ilgili hususları hakkında herhangi bir bilgi verilmediği, davalı tarafından söz konusu tedavinin poliçe kapsamı dışında olduğuna dair herhangi bir itirazının olmaması göz önünde bulundurularak, yapılan tedavinin poliçe kapsamı içerisinde değerlendirilebileceği ve ayrıca genel olarak —— yatarak tedavi teminatlarının limitsiz olduğu bilgisiyle söz konusu tedavi masraflarının müşterek sigortadan dolayı teminatları oranında paylaştırıldığında; davacı tarafından ödenen toplam —- tutardan davalı tarafın —miktarından sorumlu olduğu,——- tutarın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davacı tarafından davalı tarafa rücu talebinde bulunabileceği beyan ve rapor etmiştir.
Dosyada mevcut tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek hükme esas alınan —- tarafından düzenlenen bilirkişi raporu dayanak yapılarak; dava dışı —- sigortalandığı, dava dışı — tarihinde————tutarında teşhis ve tedavi giderinin meydana geldiği ve bu giderler davacı sigorta şirketi tarafından ödendiği, davalı — tarafından dava dışı—- sigortalandığı,—— menfaat birden çok sigortacı tarafından aynı zamanda, aynı süreler için ve aynı rizikolara karşı sigorta edilmişse, yapılan birden çok sigorta sözleşmesinin hepsi, ancak sigorta olunan menfaatin değerine kadar geçerli sayılır. Bu takdirde sigortacılardan her biri, sigorta bedellerinin toplamına göre, sigorta ettiği bedel oranında sorumlu olur. (2) Sözleşmelere göre sigortacılar müteselsilen sorumlu oldukları takdirde, sigortalı, uğradığı zarardan fazla bir para isteyemeyeceği gibi, sigortacılardan her biri yalnız kendi sözleşmesine göre ödemekle yükümlü olduğu bedele kadar sorumlu olur. Bu hâlde ödemede bulunan sigortacının diğer sigortacılara karşı haiz olduğu rücu hakkı, sigortacıların sigortalıya sözleşme hükümlerine göre ödemek zorunda oldukları bedeller oranındadır.—–Tedavi masraflarının birden fazla sigortacı tarafından temin edilmiş olunması halinde, bu masraflar sigortacılar arasında teminatları oranında paylaşılır.” şeklinde düzenlemeler bulunduğu, ——- tarihli rapora göre de her iki poliçenin vade, kapsam ve limitleri göz önüne alındığında yasanın aradığı müşterek sigorta şartlarının oluşturduğu, bunun sonucunda davalı tarafın poliçesindeki anlaşmalı kurum, teminat oranları ve limitleri bazında davacı tarafından rücu talebinde bulunabileceği, müşterek —— davalı tarafın sağlık poliçesindeki ek protokol gereği kurumda yatarak tedavi teminatında sigortalının ——- tazminatın dava tarihinden itibaren ——- işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KISMEN KABULÜNE,
—-tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.040,13 TL karar ve ilam harcına 346,71 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 693,42 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-) Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 346,71 TL peşin harç, 99,60 TL posta masrafı ve 1.500 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.990,71 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 1.493 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-) Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-) ———- bütçesinden ödenen 1.320 TL arabuluculuk ücretinden davanın kabul ve red oranına göre 990 TL’sinin davalıdan, 330 TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
6-) Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 4.080 TL nispi/maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-) Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 4.080 TL nispi/maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
😎 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekiline huzuren davalı vekiline e duruşma sistemi üzerinden yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek dilekçe ile ——– Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. E duruşmaya son verildi. 15/11/2021