Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/132 E. 2021/140 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/132 Esas
KARAR NO: 2021/140
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2019
KARAR TARİHİ : 02/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalının ticari ilişkisinin bulunduğunu, davalının müvekkilinden muhtelif —— aldığından müvekkilince fatura düzenlendiğini, fatura bedelleri müvekkiline ödenmeyince davalı aleyhine ———-dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalının takibe, borca, ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş faize itiraz ettiğinden takibin durdurulduğunu, davalının haksız ve kötü niyetli olduğunu, arabuluculuğa gidildiğini, anlaşma sağlanamadığını, bu sebeplerle davanı kabulü ile davalının borca ve icra takibine yaptığı itirazın iptaline takibin devamına, işlemiş faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın % 20’sindan az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun olarak tebligat yapılmış, davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
Deliller
Tarafların ——- kayıtları dosya arasına alınmıştır.
——sayılı icra dosyası dosya arasına alınmıştır.
Mali müşavir raporu dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. Maddesine göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, —— sayılı dosyası, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında ticari alım satıma dair ticari ilişki mevcut olduğu, davacı tarafça alacağına ilişkin ———–sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya, defter inceleme günü belirlenerek ve gerekli ihtaratlar yapılarak mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş; defter inceleme gün ve saatinde davacı yanın defterlerini hazır bulundurduğu, davalı yanın defter ibraz etmediği, bilirkişi tarafında davalı yana ulaşılamadığı, bu hali ile HMK 222.madde uyarınca defter ibrazından kaçınmış sayılması gerektiği nazara alınarak, —- havale tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge, faturalar ve ibraz edilen ticari defterler ışığında, davacı tarafın — yılına ilişkin ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, icra takip tarihi itibariyle davalının davacıya— borcu olduğu, her ne kadar davacı tarafça —– üzerinden takip yapılmış ise de davacının işlemiş faiz talep edebilmesinin borçlunun temerrüde düşürülmesi şartına bağlı olduğu, icra ve dava dosyasında ise borçlunun temerrüde düştüğüne dair herhangi bir noter ihtarı bulunmadığından davacı tarafın işlemiş faiz talep edemeyeceği, tespit edilen alacak miktarının —– olduğu anlaşılmış olmakla, her ne kadar taraflar tacir olup asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz yürütülmesi mümkün ise de; davacı tarafça icra dosyasındaki takip talebinde yasal faiz isteminde bulunulduğu, dava dosyasında da ticari faize ilişkin herhangi bir talebi bulunmadığından taleple bağlı kalınarak yasal faizi talep edilebilmesinin mümkün olduğu tespitiyle beraber davanın kısmen kabulü ile —–sayılı takip dosyasında asıl alacak——üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan davacı tarafça davalıdan icra inkar tazminat talebinde bulunulmuş olup alacağın likid olması karşısında 2004 sayılı İİK’da yer alan İcra İnkar Tazminatının yasal koşulları oluştuğundan talebin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
2-Davalının ——- sayılı takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, asıl alacak —- üzerinden takibin devamına, alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
3-İİK 67/2. maddesi gereğince 2.423,14 TL asıl alacak üzerinden %20 oranında belirlenen 484,63 TL icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 165,52 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 121,12 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL harç gideri, 600,00 TL bilirkişi ücreti ve 139,95 TL posta masrafı olmak üzere toplam 784,35 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak 760,82 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca — bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak 1.280,40 TL’sinin davalıdan tahsili ile; 39,60 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Davalı tarafından yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 2.423,14 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK 341/2 maddesi uyarınca miktar itibarıyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/03/2021