Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1181 E. 2022/652 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/1181 Esas
KARAR NO:2022/652

DAVA:İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:31/12/2019
KARAR TARİHİ:29/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
DAVA/TALEP;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı hakkında — esas sayılı dosyası ile — tarihinde ilamsız takip başlatıldığını, davalı tarafından takibe itiraz edildiğini, davacının,— tarihli taşeronluk sözleşmesi ile davalının yüklenici olduğu—bloğunun alçıpan ve alçı sıva işlerinin yapımını üstlendiğini, davalının projedeki diğer —bloğun yapımı için ise— farklı taşeron ile sözleşme
imzalandığını, alçı sıva sözleşmesi yapıldıktan sonra bahse konu bloğun boya işlerinin davacıfirma tarafından yapıldığını,
taraflar arasında yapılan sözleşmenin 6.maddesinin 1.bendinde gereğince davalının, alçıpan sıva işleri yapılacak daireleri davacıya kısım kısım peyder pey teslim edeceğini, davacının, kendisine kısım kısım teslim edilen daireleri davalı tarafından belirlenen iş periyoduna uygun olarak teslim ettiğini,
aynı sözleşmenin 7.4 maddesi gereğince, yüklenici davacının işi işverenin davalının programına göre yürüteceğini, çalışma periyodu, hangi daire ve katta çalımla yapılacağı
davalı tarafından belirleneceğini, sözleşmeye uygun olarak hangi dairede ve hangi katta çalışma yapılacaksa davalının şantiye sorumluların, davacı şirketin yetkilerine bildirildiği ve
bildirilen dairede çalışma yapıldığını, Sözleşmenin 5. madde 1.bendine göre, yüklenicinin yaptığı iş, işveren tarafından
görevlendirilen kontrol görevlisi ile yine asıl iş sahibi — tarafından görevlendirilecek kontrolör tarafından denetleneceğini, İşin yapıldığı sürede davalının ve asıl işverenin görevlendirdiği kişiler iş periyodunu belirlediği ve yapılan işlerin tamamının mutad
olarak kontrol edildiğini,Sözleşmenin 20.maddesinde, iş tamamlandığında yüklenicinin yazılı talebi üzerine
kabul komisyonu işlemlerine başlanacağı,– tarafından tespit edilen eksikliklerin
‘’Geçici Kabul Tutanağına’’ yazılarak belirlenecek süre içinde tamamlanması yükleniciden isteneceğini, Yüklenicin eksik ve kusurları tamamlamasının müteakiben komisyon işi tekrar
yerinde inceleyerek geçici kabul yapacağını,—tarihlerinde davalı ve asıl iş sahibinin görevlendirdiği,kontroller, geçici kabulün yapılabilmesi için davacının yapmış olduğu tüm işlerin kontrol
edilerek — sayfalık eksik ve ayıplı işlerin listesinin çıkarıldığı ve işlerin tamamlanmasınınistendiğini, Bahse konu eksiklerin tamamlanarak, — tarihinde geçici kabul işlemlerin
yapılması için davalıya başvurulduğunu, davalı ve asıl işverenin — tarihinde gerekli kontrolleri yaparak işi teslim aldıklarını, — tarihinde geçici kabulün yapılmasının uygun görüldüğünü,— kalem halinde tespit edilen eksikliklerin— tarihine kadar
tamamlanması gerektiğinin belirtildiğini ve geçici kabul belgesi ve eksiklerin listesinin üst yazı ile davacıya gönderildiğini, tespit edilen eksiklerin davacı ile ilgili olanların ihtar ile
davalıya bildirildiğini,huzurda açılan davada,—hak ediş alacağı ve kesin hesaba göre son hak edişten kesilen — nakit teminat kesintisi ile davacın önceki hak edişlerinden kesilen ve davalı nezdinde bulunan — olmak üzere toplamda — teminat
alacağına ilişkin itirazın iptalinin talep edildiğini ileri sürerek davalı borçlunun — esas sayılı dosyasına yaptığı haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın —az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP /TALEP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Sayın mahkemenin dosyasında ikame eden iş bu itirazın iptal davasının dayanağının, —-esas sayılı dosyasının Yargıtay incelemesi aşamasında olduğunu, bu dosyada alınan—raporu doğrultusunda ikame edilen iş bu dava dosyasında Asliye Ticaret Mahkemesinin kararının beklemesi gerektiğini,davacının, sözleşme ve eki zeyilname kapsamında olan yükümlülüklerini sözleşme kapsamında yerine getirmemesi üzerine müteaddit defalar şifahi olarak daha sonrasında —-kananıyla ihtarnameler keşide edilerek davacın uyarıldığını, davacın ise her defasında yükümlüklerinden kaçınarak çeşitli iddialar ileri sürerek ihtarnameler keşide ettiğini,davacı tarafında davalı şirket aleyhine yerel mahkeme dosyasında kabul etmedikleri —- raporuna göre—- esas sayılı dosyası takip başlatıldığını savunarak davanın zamanaşımı yönünden reddini, haksız açılmış davanın esastan reddini, —- esas sayılı dosyasının iş bu huzurdaki dava yönünden bekletici sebep yapılmasını, haksız yapılan takip nedeniyle — aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet
ücretinin davalı üzerine bırakılmasını beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER: Hukuki Uyuşmazlıklarda Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağı, — esas sayılı dosyası,— tarihli eser sözleşmesi (—), İhtarnameler—esas sayılı dosyasının — Raporları, dosyadaki sair bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava, 2004 Sayılı İİK’nin 67.maddesi gereğince İtirazın İptali, takibin devamı ve tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.Yargılama sırasında — tarih 7251 sayılı Kanunun 58.maddesi ile değişen 6102 sayılı TTK’nin 4/2 maddesi gereğince dava değerine göre 6100 Sayılı HMK’nin 316 ilâ 322. maddeleri gereğince basit yargılama usulüne tabi hale gelen işbu davada mahkememizce öncesinde yazılı yargılama usulüne göre dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda basit yargılama usulüne göre duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş, uyuşmazlık belirlenmiş ve vaki davete rağmen duruşmaya katılan davacı vekilinin sulh olmak istemediklerine yönelik beyanı üzerine tahkikata geçilerek tahkikat işlem ve incelemeleri yerine getirilip tamamlanmış ve araştırılacak bir husus kalmadığı tespit edilerek, son duruşmada taraf vekillerinin sözlü açıklamaları da dinlenip zapta geçirilerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Öncelikle davaya esas —- esas sayılı dosyası getirtilerek, incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile uyumlu olduğu görülmüştür. Dosyaya mübrez Arabuluculuk tutanağına göre de zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.2004 Sayılı İİK’nin 67.maddesinde; “(Değişik fıkra: —-4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: —-3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:—–6352 S.K./11.md.) —aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. (Mülga fıkra:—-4949 S.K./103.md.)Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. (Ek fıkra:—-6352 S.K./11.md.) Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmü bulunmaktadır.Yapılan açıklamalar, anılan yasal düzenlemeler, toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda somut olaya bakıldığında evvelin, —- esas sayılı dosyası üzerinden hakediş ve teminat alacağına dayalı olarak olarak için icra takibi başlatıldığı ,ödeme emrine karşı yapılan itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğu ve bir senelik yasal hak düşürücü süre içinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce açılan dava üzerine taraf teşkili sağlanarak işin esasının incelenmesine geçilmiş taraf vekillerince gösterilen ve resen toplanması gereken deliller toplanmış ve resen —- incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Zira dava konusu edilen alacağın esasen—-Esas sayılı dosyasında yapılan tespitlere ve—- raporlarına dayandığı anlaşılmakla işbu dosya kapsamında yapılacak inceleme ile maddi gerçeğin ve alacağın varlığının ve miktarının tespit ve tayin edilebileceği düşünülmüştür. Bu kapsamda anılan dosya üzerinde inceleme yapılarak davacının alacağının bulunup bulunmadığı varsa miktarı konusunda rapor tanzimi için bir inşat ve bir —- seçilerek rapor istenmiştir.—-tarafından verilen raporda özetle; davacıya ödenecek hakediş miktarının—- olduğu, ayıp ve kusurlar nedeniyle davalının — talep ettiği, kesin hesap görüşmelerinden önce davacının — borcunun bulunmadığı, nakit teminat kesintisinin ödenmediği yönünde tespit ve görüşlere yer verilmiştir. Anılan —raporu taraf vekillerine tebliği edilmiş ve vaki itiraz ve beyanlarda gözetilerek— raporunun genelde tarafların beyanlarına dayanması, belirtilen dosya üzerinde bir inceleme yapılmaması nedeniyle raporun hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olmadığı anlaşılmakla yeni bir —heyetinden rapor alınması yoluna gidilmesi gerekmiştir. Buna göre dosya bir inşaat ,bir smmm ve bir nitelikli hesaplamalar —- verilmiş ve özellikle—-Esas sayılı dosya üzerinde inceleme yapılarak rapor verilmesi tembih ve teyit edilmiştir. Bu kere —Asliye Ticaret Mahkemesinin— esas sayılı dosyasında ödenmesine hükmedilen bedelin hesaplanan alacaktan düşülmesi durumunda hakediş nedeniyle — alacağın bulunduğunu, teminat kesintilerine yönelik ise — alacağın bulunduğu, tespit ve hesap edilen işbu alacakların ödendiğine ilişkin herhangi bir belgeye rastlanmadığı yönünde tespit, hesap ve görüşlere yer verilmiştir. — raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş ve beyan ve itirazlar değerlendirilip gözetilmiştir. Mahkememizce yapılan değerlendirmede eldeki davanın bir nevi ek dava niteliğinde olduğu, —- esas sayılı dosyasında verilen ve kesinleşen karar esas alındığında işbu dosya içeriği ve — raporları üzerinden yapılacak incelemeye göre sonucu gidilebileceği anlaşılmış olup, buna ilişkin alınan — raporu açık bir şekilde icra takibini ve iddiayı doğrulamıştır. Davalı tarafın zamanaşımı itirazı da işbu davanın da asıl dayanağını teşkil eden — tarihli eser sözleşmesi (—) gereğince açılan ve konuya ilişkin ilk dava olan—-esas sayılı dosyadan verilen karar takip tarihi itibariyle kesinleşmediğinden dinlenmemiştir. Bir başka anlatımla somut olayda eserin (işin) sözleşmeye uygun olarak teslim edilip edilmediği, dolayısıyla borcun muaccel olup olmadığı anılan davanın sonucuna bağlı olduğundan ve işbu dava TBK’nin 147/6 maddesinde düzenlenen —- yıllık zamanaşımı süresini de kestiğinden davanın/takibin süresinde açıldığı kabul edilmiştir. Binaenaleyh, davacı şirketin davasını TMK’nin 6 ile HMK’nin 190. maddeleri gereğince esasa ilişkin mevcut— raporu ve anılan diğer durum ve deliller karşısında açıkça ve tam olarak ispatladığı sonuç ve kanaatiyle dosyaya mübrez sözü geçen — heyet raporunun da genel olarak gerekçeli, dosya kapsamıyla uyumlu, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olduğu kabul ve takdir edilerek davanın niteliği gereği icra takip dosyası ve yalnızca asıl alacağın dava edilmesine ilişkin taleple bağlılık , tarafların tacir sıfatı nedeniyle işleyecek faiz tür ve oranı da gözetilip denetlenmesi ve düzeltilmesi sonucunda davacının davasının kabulü ile davalı-borçlunun —-Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali ile icra takibinin, asıl alacağa (—-) takip tarihinden itibaren yıllık—- ve değişen oranlarda avans faizi işletilmek suretiyle —- üzerinden devamına, devamına karar verilmiştir.Davacı tarafın İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nin 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının —yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlunun itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması, başka bir ifadeyle borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Somut olayda alacağın gerçek miktarının belli olmasının yanında, davalı taraf da borcunun varlığı ve miktarını faturalar ve icra takibine göre açık ve net olarak belirleyip tespit edebilir durumdadır. Filhakka, davalının itirazının haksızlığına karar verilmekle birlikte anılan sonuca özellikle —Asliye Ticaret —- esas sayılı dosyasından yapılan yargılama ve gerek anılan dosya gerekse işbu dosyadan alınan—- raporları ve yargılamaya göre ulaşılması ve sözleşme konusunun niteliği gereği mevcut alacak/borç likit/muayyen olmadıgından İcra İflas Kanunu’nun 67/2.maddesi gereğince şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebi karşılanmamıştır. Yine 2004 sayılı İİK’nin 67/2 maddesi gereğince davalının kötüniyet tazminatına yönelik talebi de; davacının davasının haklılığına ve kabulüne hükmedilmesi ve davaya dahil edilmeyen faiz talebi yönünden de davacının davalıya ızrar kastıyla ve kötü niyetle takip yaptığına yönelik soyut beyan ve talep dışında hukuki bir tespit ve beyyine bulunmadığından yerinde görülmemiştir.6100 Sayılı HMK’nin 332/1 maddesine göre, 323. maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, 326/1. maddesi gereğince tamamen aleyhine hüküm verilen davalı şirket sorumlu tutulmuştur. Ayrıca Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. maddeleri gözetilerek dava öncesi — bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin de yargılama gideri kapsamında davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK’nin 26, 297/2 maddeleri gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KABULÜNE,
2-) 2004 sayılı İİK’nin 67/I maddesi gereğince davalı-borçlunun —Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının İPTALİ ile icra takibinin, asıl alacağa (—-) takip tarihinden itibaren yıllık —- ve değişen oranlarda avans faizi işletilmek suretiyle—- üzerinden DEVAMINA,
3-)Davacının, 2004 sayılı İİK’nin 67/II maddesi gereğince icra inkar tazminatı talebinin, koşulları oluşmadığından REDDİNE,
4-)Davalının, 2004 sayılı İİK’nin 67/II maddesi gereğince haksız ve kötü niyetli takip nedeniyle tazminat talebinin, koşulları oluşmadığından REDDİNE,
5-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken — karar ve ilam harcından başlangıçta alınan— peşin harç ve icra dosyasına yatırılan—harcın mahsubu ile bakiye — karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca — bütçesinden ödenen— arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
7-) Davacı tarafından yapılan —bilirkişi ücreti olmak üzere toplam — yargılama giderinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-)Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1, maddesi uyarınca— nispi vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-) 6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider/delil avansının yatırana iadesine, bu konuda — 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına, Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı ; 6100 sayılı HMK’nin 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren—hafta içinde istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle — Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.