Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1154 E. 2020/248 K. 30.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/1154 Esas
KARAR NO: 2020/248
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2019
KARAR TARİHİ : 30/06/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkile ait ——— plakalı aracın ——— tarihinde trafik kazasına karıştığını, aracın davalı sigorta şirketine kaskolatıldığını, meydana gelen kazada ———vefat ettiğini, müvekkilinin müteveffanın ailesine destekten yoksun olan eşi ve çocuklarına ——– manevi tazminat bedeli ödediğini, ancak davalı ile müvekkili arasında imzalanan kasko sözleşmesine göre ————- manevi tazminat bedelinin tahsiline ilişkin başvuru yapıldığında mahkeme kararı neticesinde ödeme yapabileceklerinin söylendiğini, arabuluculuk başvurusunda bulunulsa da anlaşamama tutanağı düzenlendiğini, netice itibariyle meydana gelen trafik kazası sonucu poliçede yer alan ve davalı tarafından ödenmesi gereken———– kaza tarihinden itibaren ticari temerrüt (avans) faiz ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline dair karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı tarafa ait aracın müvekkili sigorta şirketine ———— olduğunu, kaza başına manevi tazminat azami ————–ile sınırlı olduğunu, müvekkil şirkete ibraz olunan herhangi bir mahkeme kararı olmadığını, müvekkil şirketin temerrüde düşmesinin de söz konusu olmadığını, somut olayda manevi tazminat talep edilebilme şartlarının oluşmadığını, yargılama neticesinde tazminat tutarının belirlenmesi gerektiğini, müvekkil şirketin sorumluluğundan bahsedebilmek için sigortalı araç sürücüsünün kusurunun ispat edilmesi gerektiğini, müvekkil şirketten talep edilen faiz talebinin de yerinde olmadığını, açıklanan nedenlerle müvekkil sigorta şirketi aleyhine ikame edilen işbu davanın reddine, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini savunmuştur.
Deliller
Davalı sigorta şirketine yazılan müzekkereye verilen cevap doğrultusunda————– dosyaya alınmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava —————— kaynaklanan rücuen tazminat davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde,bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5. maddesinin 2. fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara, Ticaret Mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesine göre tarafların sıfatına veya bir ticari işletme olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari dava olarak sayılan davalar mutlak ticari dava; tarafların tacir sıfatını haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalar ise nispi ticari davadır.
——– tarihli ve ———— sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, ———– tarihinde yürürlüğe giren, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3/1-k Maddesinde, Tüketicinin “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” olarak tanımlandığı, 3/1- ı- bendinde Tüketici işleminin ise ” Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” olarak tanımlanmış olduğu anlaşılmıştır.
Tüketici Mahkemelerinin görevini düzenleyen 73/1 Maddesinde “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.”
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 83/2 Maddesinde ” Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmüne yer verildiği, anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen kanun maddeleri ve yerleşik içtihatlar ışığında somut olaya gelindiğinde; davacı, davalı ile aralarındaki ———— gereği, trafik kazası sonucunda zarar görene ödediği manevi tazminatın, kendi sigortacısından ödeme yaptığı miktarın rücuen tahsilini talep etmekte; talebinin dayanağını da davalı ile aralarındaki————— oluşturmaktadır. Araç hususi oto olup ve davacı tacir olmayıp, davacı ile davalı arasında da herhangi bir ticari ilişki bulunmadığı anlaşılmakla, uyuşmazlıkta davalı sigortacı hizmet sunucusu; davacı sigortalı ise tüketici konumunda olup, taraflar arasında akdedilen sigorta sözleşmesi bir tüketici işlemidir. O halde, davanın tüketici hukuku hükümleri çerçevesinde tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin ———- Nöbetçi Tüketici Mahkemeleri olduğuna karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.————————-
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği usulden REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-Görevli ve yetkili mahkemenin—————— Nöbetçi Tüketici Mahkemeleri olduğuna,
4-Hukuk Muhakemeleri Kanunu 20. Maddesi gereğince kararın kesinleşmesine müteakiben iki hafta içinde talep halinde dava dosyasının yetkili ve görevli mahkeme olan ————–Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi halde aynı madde gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına (kararın tebliği ile ihtarat yapılmış sayılmasına), bu usuli kararın verilmesi ve bu kararla birlikte harç hususunun re’sen karara bağlanması hususlarının re’sen gözetilmesine; re’sen gözetilmesi gereken hususlar dışında kalan yönlerden ise gerekirse talebe bağlı olarak değerlendirme yapılmasına,
5-Yargılama harç ve giderlerinin 6100 Sayılı HMK 331/2. maddesi gereğince görevli ve yetkili mahkemede verilecek nihai kararla birlikte değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde——————– Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.30/06/2020