Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1151 E. 2020/223 K. 17.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/1151
KARAR NO: 2020/223
DAVA : Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi)
DAVA TARİHİ: 30/12/2019
KARAR TARİHİ: 17/06/2020
Tarafları yukarıda belirtilen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından ibraz edilen dilekçe ile davalı şirketin toplam ——-sermayeli olduğu, davacının ——— sermaye karşılığı ——– adet pay miktarı ile %25 oranında davalı şirketin ortağı olduğu, davalı şirketin——— yılı faaliyet yılına ilişkin —— tarihinde———- yapıldığı, bu toplantıda davacının özel denetçi tayini talebinin reddedildiği, dilekçede açıklanan şekilde ve sebeplere bağlı olarak davacı tarafından incelenen bilanço, mali tablo ve faaliyet raporunun gerçeği yansıtmayıp şirketin büyük bir miktarda zarara uğratıldığı ve bu konuda kapsamlı bir rapor temin edilmesi gerektiği ileri sürülerek TTK. madde 439 ve devamı maddeleri uyarınca şirkete özel denetçi tayin edilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davacı vekili duruşmada da dava dilekçesini tekrar etmiştir.
Davalı vekili tarafından ibraz edilen cevap dilekçesinde ileri sürülen iddiaların gerçeği yansıtmadığı, davacı tarafın somut bir zarardan değil genel olarak zarardan söz ederek——- tabloları genel olarak kabul etmediğini belirtmiş olması nedeniyle içeriği belli olmayan sınırsız bir talepte bulunulduğu ve özel denetçi tayini için gerekli şartların olayda gerçekleşmediği, davacı tarafın iyi niyetle hareket etmediği savunularak davanın reddine karar verilmesi istenmiştir.
————–kayıtları, davaya konu olan ————- tutanağı, hazirun cetveli temin edilerek deliller toplanmıştır.
Davalı şirketin adresinin ——————— adresi olduğu ve TTK Madde 439 düzenlemesine göre Mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu talebin reddedildiği ———— ve dava tarihinin ———- olması nedeni ile davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu belirlenmiştir.
Davadan önce bilgi edinme hakkı yönünden yasal prosedürün işletilip işletilmediği hususunun değerlendirildiği ve davacı vekilinin bu konudaki beyanının yer aldığı —————– tarihli duruşma tutanağı:
”Davacı vekili söz aldı: Dava dilekçemizi tekrar ederiz, zapta geçen hususlar bizce de yerindedir, ön inceleme duruşmasının yapılmasını talep ediyoruz, dedi. Beyanı okundu imzası alındı. Davacı Vekili
Davacı vekilinden soruldu: dava dilekçemizi tekrar ederiz, cevapları kabul etmiyoruz, bu davadan önce bize sorduğunuz şekilde bilgi edinme hakkı yönünden herhangi bir prosedür işletilmemiş ise de ———— önce bize gönderilen ve incelediğimiz belgelere göre biz doğrudan doğruya genel kuruldaki sorularımıza bağlı olarak özel denetçi talebinde bulunduğumuz ve bu talep reddedildiği için bu davayı açtık, bilgi edinme talebinin yetersiz karşılanması yönünden bu dava dışında açtığımız başka bir dava yoktur, dedi.

şeklinde olup gerekli kısımlar yukarıya aynen aktarılmıştır.
Dava ile ilgili 6102 sayılı TTK’nın ilgili maddeleri:
” Madde 438- (1) Her pay sahibi, pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli olduğu takdirde ve bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa, belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını, gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebilir.
(2) Genel kurul istemi onaylarsa, şirket veya her bir pay sahibi otuz gün içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bir özel denetçi atanmasını isteyebilir.
Madde 439- (1) Genel kurulun özel denetim istemini reddetmesi hâlinde, sermayenin en az onda birini, halka açık anonim şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri veya paylarının itibarî değeri toplamı en az birmilyon Türk Lirası olan pay sahipleri üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden özel denetçi atamasını isteyebilir.
(2) Dilekçe sahiplerinin, kurucuların veya şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde ortaya koymaları hâlinde özel denetçi atanır.
Madde 440- (1) Mahkeme, şirketi ve istem sahiplerini dinledikten sonra kararını verir.
(2) Mahkeme istemi yerinde görürse, istem çerçevesinde inceleme konusunu belirleyerek bir veya birden fazla bağımsız uzmanı görevlendirir. Mahkemenin kararı kesindir. ”
şeklinde düzenlemeler içermektedir.
Davacı vekilinin son duruşmadaki imzalı beyanına ve dosya kapsamına göre davacının öncesinde bilgi edinme hakkı yönünden herhangi bir prosedür işletmediği belirlenmiştir.
Sonuç olarak yukarıya aynen aktarılan ilgili yasal düzenlemeler, TTK. Madde 438 düzenlemesinde yer alan “… bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa …” şeklindeki düzenleme ve tüm dosya kapsamına nazaran davanın niteliği gereği öncesinde bilgi edinme hakkının kullanılmış olmasının dava şartı niteliğinde olduğu ve bu dava öncesinde bu dava şartının yerine gelmediği anlaşıldığından dava şartı eksikliğine bağlı olarak davanın usulden reddine ilişkin olmak üzere aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın bilgi edinme prosedörünün işletilmemiş olmasına bağlı dava şartı eksikliğinden ve usulden reddine,
2-Maktu karar harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 10 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan harç ve giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili için tarife gereğince belirlenen 3.400,00 TL maktu avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davalı tarafça yapılmış bir gider olmadığından bu konuda başkaca bir karar oluşturulmasına yer olmadığına,
6-Artan avansın ilgilisine iadesine,
İlişkin olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı aleni olarak yapılan yargılama sonunda oy birliği ile yasa gereği kesin olarak verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 17/06/2020